Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/899 E. 2018/333 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/899 Esas
KARAR NO : 2018/333

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 28/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili bankanın … nolu müşterisi olduğunu, davalıya ait hesapların müvekkili bankanın şişli şubesinde bulunduğunu, müvekkili bankanın … nolu müşterisi dava dışı …’in ise … Şubesi nezdinde … ve … nolu hesaplarının bulunduğunu, …’in yurt dışında ikamet ettiğini, …’in yurtdışından geldiği Temmuz 2010 tarihinde kendisine ait hesap cüzdanları ile … Şubesine gelerek … ve … nolu hesaplarında bulunan tutarları çekmek istediğini belirttiğinde şube yetkililerince hesaplarında bulanan tutarların daha önce çekildiğinin görüldüğünü, müvekkili banka teftiş kurulunun yaptığı bu tespit neticesinde …’e ait bulanan … nolu vadeli Euro hesabında bulunan 13.443,73 Euronun 25/07/2008 tarihinde, … nolu vadeli TL hesabında bulanan 1.486,37 TL’nin ise 13/08/2008 tarihinde davalı … tarafından çekildiğinin anlaşıldığını, … nolu ve … nolu hesapların gerçek sahibi …’in hesaplarında bulanan tutarların kendisi tarafından çekilmediği tespit edilince dava dışı …’in zararının müvekkili banka tarafından karşılanmak durumunda kalındığını, müvekkili bankanın kaynaklarından karşılanarak ödenen bu tutarın davalı tarafça iade edilmesi gerektiğini, zira bu tutarların davalı tarafından çekildiğini ve kendi tasarrufuna dahil edildiğini, bu nedenle davalı hakkında … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla davalının … 34. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; … .AŞ de çalıştığı yıllarda ilk önceleri maaşını uzun süre elden aldığını, daha sonraki yıl sonuna doğru maaşlarının büyük bir kısmını elden, az bir kısmını da banka kanalı ile aldığını, işyerinden bu paranın Garanti Bankası Şişli şubesine yatırılacağının söylendiğini, daha sonraki günler işyerinde çalışırken bankadan bir telefon bağladığını, arayan banka yetkilisinin kendisine kredi kartı çıkarıldığını ve banka nezdinde bir de euro hesabının olduğunu söylediğini, işvereni aracılığı ile bankaya verilen bilgileri daha sonra teyit ettirdiğini, ailesine sorduğunda ise dedesinin kendisine bu parayı gönderdiğini söylediklerini, daha sonra yine banka görevlisinin kendisine bu hesaptaki parayı çekebileceğini, hesabın kendisine ait olduğunu, yıllardır unutulduğunu söylediğini, banka tarafından yapılan hatadan sorumlu tutulamayacağını beyanla davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından 18/01/2013 tarihinde davalı aleyhine 29.211,00 TL asıl alacak, 10.351,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.562,24 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 26/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 28/03/2013 havale tarihli dilekçesi ile tüm borca itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı bankadan davalı ve dava dışı … adına açılan hesapların kayıtları, sözleşmeler celp edilmiş, dosya üzerinde bankacı bilirkişiye inceleme yaptırılmıştır. Bilirkişi 25/07/2014 havale tarihli raporunda; dava dışı … adına davacı bankanın … şubesinde açılan yabancı para birimli hesap hareketlerinin 01/08/1994’de başladığını, 22/07/2003 tarihine kadar devam ettiğini, yine dava dışı … adına davacı bankanın … şubesinde açılan TL hesabının 02/08/2000-13/08/2000 tarihleri arasındaki hesap hareketlerinin dosyada bulunduğunu, vadeli hesap temdit işlemi dışında hareket olmadığını, davacı banka tarafından dava dışı …’e yapılan18/10/2010 tarihli ödeme nedeniyle bu tarih itibariyle zararın oluştuğunu ve bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, davacının işlemiş faizi ile birlikte talep edebileceği tutarın 39.919,64 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporunda tespit edilen asıl alacak tutarı ile takipte talep edilen asıl alacak tutarının birbiri ile örtüşmemesi, raporda fazla alacak tespit edilerek bu miktar üzerinden avans faizi hesaplanması, davacı banka tarafından uygulanan kapital faizin doğru olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 25/05/2015 tarihli ek raporunda özetle; davacı bankanın davalı … adına 25/07/2008 tarihinde 13.443,73 Euro ve 13/08/2008 tarihinde 1.468,37 TL tutarlı sehven yaptığı ödemeler sonucu zarar gördüğünü ve zararın bu tarih itibariyle başladığını, dava dışı müşterisi …’e parayı iade ederken hak ettiği ilgili döneme ait mevduat faizi getirisini hesaplayarak iade ettiğini, bankanın asıl mudisine iade ettiği tutarın içerisinde yer alan kapital faizin davalının çekmiş olduğu para ile iade edilen para arasındaki farkı oluşturduğunu, davalı ilgili tutarları vadeden önce kapama yaparak vadeli mevduat hesaplarından nakit çektiğinden vade başlangıç tarihlerinin kapanan vadeli mevduat hesabının açılış tarihleri dikkate alınarak ve davacı bankanın uyguladığı ortlalama basit-brüt faiz oranı tespit edilerek hesaplama yaptığını, dava dışı … adına iade edilen tutarların içerisinde yer alan ve davalı tarafından talep edilen kapital faizin ilgili dönemde piyasa koşullarının altında faiz oranları üzerinden hesaplandığını ve oldukça makul düzeyde olduğunu, davacı banka asıl mudisine iadeyi 18/10/2010 tarihinde yapmış olduğundan asıl alacak tutarının hesaplanmasında bu tarihteki Merkez Bankası Euro-Döviz alış kurunun dikkate alındığını, Mahkememizce avans faizine hükmedilmesi durumunda davacının takip tarihi itibariyle 39.561,29 TL, yasal faize hükmedilmesi durumunda ise 35.006,81 TL alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Ek rapor taraflara tebliğ edilmiş, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı banka tarafından dava dışı … adına açılmış TL ve Euro hesaplarının sehven davalı adına açılmış hesaplara aktarıldığı, davalının dava dışı …’e ait olan 13.443,73 Euro’yu 25/07/2008 tarihinde … Bankası … şubesinden, 1.486,37 TL’yi ise 13/08/2008 tarihinde … Bankası … şubesinden çekmiş olduğu, dava dışı …’in 2010 yılında hesaplarında bulunan parayı çekmek istemesi ile davacı banka tarafından yapılan birleştirme işlemi farkedilerek 18/10/2010 tarihinde dava dışı …’e iade yapıldığı, davalının cevap dilekçesindeki beyanları ile çektiği miktarların hesabında olmaması gerektiğini ve nereden hesabına aktarıldığını anlayamadığını ikrar ettiği, her ne kadar dedesi tarafından bilinmeyen bir tarihte yatırıldığını iddia etmiş ise de buna ilişkin bir delil olmadığı, davalının bu şekilde kendisine ait olmayan parayı bankadan çekerek bankanın zarara uğramasına sebep olduğu, davacının 18/10/2010 tarihinde asıl mudisi olan …’e parayı iade ederken işlemesi gereken faizi de hesaplayarak iade ettiği, bilirkişi ek raporunda tespit edildiği üzere takipte talep edilen ana paranın kapital faiz de eklenerek belirlendiği, yine davalının davacı bankanın asıl mudisine ödeme yaptığı tarihte temerrüdün gerçekleştiği ve bu tarihten takip tarihine kadar davacının hesaplarında bulunmayan para nedeniyle zarara uğradığı ve bu nedenle talep edilen avans faizinin bankanın tacir olması nedeniyle haklı olduğu anlaşılmakla ek raporda avans faizi işletilerek belirlenen tutar ile takipte talep edilen tutar birbirini teyit ettiğinden davanın kabulüne karar verilerek itirazın iptaline ve takibin aynı miktarlar üzerinden aynı şartlar ile devamına, alacak likit ve davalının itirazı haksız olduğundan hüküm altına alınan alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE; davalının … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin talep edildiği şekilde aynen devamına,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 7.912,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar ve ilam harcı 2.702,50 TL’den peşin alınan 476,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.225,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ilk harç 501,10 TL, 500 TL bilirkişi ücreti, 156,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.157,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 4.701,85 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/03/2018

Katip

Hakim
E-İmza