Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/895 E. 2018/1269 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/895 Esas
KARAR NO : 2018/1269

DAVA : Sözleşmenin Feshi – Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 19/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Feshi-Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ….’nin iletişim sektöründe faaliyet gösteren bir kuruluş olduğunu, müvekkilinin diğer davalı … Ltd.Şti nin çalışanı … vasıtası ile 20 adet GSM hattı almış olduğunu, bu hatların kullanımına ilişkin taraflar arasında sözleşme yapılmış olduğunu, sözleşme gereğince abonelik paketinin iş ortağım mini plus, abonelik tarihinin ise 22/09/2012 olduğunu, müvekkilinin söz konusu hatların pazarlamasını yapan …’e yurtdışında faaliyette bulunduğunun anlatıldığını, …’in en hesaplı tarifenin ortağım mini plus tarifesi olduğunu söylediğini, taraflarca yapılan sözleşmede müvekkilinin bu hatları yurt dışı aramalarında kullanacağını açıkça gösteren …’in el yazısının mevcut olduğunu, müvekkiline şirket çalışanı … tarafından taahhüt edilen tarife çerçevesinde Ekim ayına ilişkin 20 adet hatta 3.189,90 TL tutarlı fatura gönderilmiş olduğunu, Kasım ayında bu tutarın 5 kat fahiş bir artış ile 15.216,50 TL tutarlı olarak gönderildiğini, müvekkilinin hatalı faturalandırılma sebebiye davalı … Şirketine ve …’e ulaştığında yaşanan problemlerin incelenerek geri dönüş yapacaklarını ve gerekli yardımda bulunacaklarını ifade ettiklerini ancak ne sorunun çözüldüğünü, ne de mağduriyetinin giderilmiş olduğunu, müvekkilinin … Şti çalışanı … ile yapılan son görüşmesinde soruna ilişkin olarak paketin her ay onaylatılmasının gerektiğini, hatta Aralık ayını kendisinin onaylattığını, bu sebepten normal tarifeden faturalandırma yapılacak olduğu şeklinde beyanda bulunmuş olduğunu, … tarafından müvekkiline tarifenin her ay yenilenmesine ilişkin yazılı belge ibrazının ve sözlü bildirimin yapılmamış olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmede talebin her ay yenilenmesi gerektiğine dair bir maddenin bulunmadığını, davalı … ile yapılan sözleşme çerçevesinde 20 adet GSM hattına ilişkin olarak; Ekim ayı fatura tutarının 3.189,90 TL, Kasım ayı fatura tutarının 15.216,50 TL (fahiş fatura bedeli), Aralık ayı fatura tutarının 5.093,00 TL (düzeltilmiş fatura bedeli), Ocak ayı fatura tutarının 904,00 TL (hattın kullanılmamış olduğu), Şubat ayı fatura tutarının 3.312,50 TL (hattın kullanılmamış olduğu) olduğunu, Ekim ayı ile Kasım ayı arasında fahiş oranda bir fark olduğunu, iki ay arasında görüşme dakikaları açısından bir fark olmadığını, müvekkilinin yanlış faturalandırma nedeniyle bir süre hatları kullanamamış olduğunu, müvekkili 2 ay boyunca hatları kullanamamasına rağmen Ocak ve Şubat ayında da faturalandırma yapıldığını, tüketici konumunda olan müvekkiline ayıplı hizmet verildiğini, ayıplı hizmetten davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı tarafça gönderilen Şubat ayı faturalarına bakıldığında 15 adet GSM faturasında tahsilatına aracılık edilen hizmetler adı altında 140,00 TL ek fiyat yansıtılmış olduğunu, yansıtılan bedeller diğer aylarda 7 TL iken Şubat ayında hiçbir izahatta bulunmadan 140,00 TL yapılmış olduğunu, toplam 15 hat için 2.100,00 TL haksız kazanç talep edilmiş olduğunu beyanla sözleşmenin feshine, ileriki aylardaki fatura bedellerinden ayıp oranında indirim yapılmasına, mevcut paketin başka bir tarife paketi ile değiştirilmesine veya müvekkilinin beklenen kar kaybı nedeniyle tazminata hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça harca esas değerin hatalı belirtildiğini, HMK’nın 119. maddesinin 1.fıkrasında dava dilekçesinde bulunması gereken hususların belirtilmiş olduğunu, bu maddenin “ğ” bendine göre, açık bir şekilde talep sonucunun olması dilekçede olması gereken zorunlu unsurlardan olduğunu, davacı tarafın dilekçesindeki talep kısmının ilgili kanun maddesine aykırı olduğunu, davacının taleplerinin ne olduğunun net olarak anlaşılmadığını, müvekkili şirketin …. bayiliği yapmakta olduğunu, şirket faaliyeti çerçevesinde yapılan işlemlerin belli bir prosedür doğrultusunda yapıldığını, müşteriler ile yapılan sözleşmelerin diğer davalı … tarafından hazırlandığını ve …’a aktarıldığını, faturalandırma işlemlerinin yapılan sözleşme ve taahhütler doğrultusunda … tarafından yapıldığını, müvekkilinin faturalandırma ve/veya diğer sistemsel işlemlere bir dahili veya müdahalesinin söz konusu olmadığını, opsiyon geçişlerinin her zaman müşteri talebine bağlı olduğunu, bu yönde bir talep davacı tarafından yapılmadığından faturalandırmanın … tarafından mevcut duruma göre yapılmış olduğunu, davacının Ticaret Kanunu hükümleri gereği ticari faaliyet ve eylemlerinden basiretli tacir gibi sorumlu olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tüketici değil tacir konumunda olması sebebiyle olaya Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, davacının usulsüz olduğunu iddia ettiği fatura bedellerinin tarife kapsamında olmayan yurtdışı kullanımlarına ait olduğunu, davacının diğer davalının çalışanı tarafından taahhüt edildiği iddia ettiği sözlü edimlerden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacı ile müvekkili arasındaki ilişki açısından bağlayıcı tek şeyin sözleşme ve taahhütname olduğunu, dava dilekçesinin neticei talep kısmının açıklattırılması gerektiğini beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşmenin feshi, uyarlanması, sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, davalı ….’den taraflar arasında akdedilen sözleşme, abonelik paketine ilişkin belgeler, dava konusu dönemlere ilişkin kayıtlar celp edilerek dosya, davacının talepleri hakkında inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; davacı tarafça kullanılan 20 adet GSM hattına 22 Eylül-21 Ekim döneminde toplam 3.189,90 TL tutarında, 22 Ekim-21 Kasım döneminde 15.216,50 TL, 22 Kasım-21 Aralık döneminde toplam 5.102,60 TL, 22 Aralık – 21 Ocak döneminde toplam 822,10 TL, 22 Ocak – 21 Şubat döneminde toplam 3.313,90 TL tutarında fatura tanzim edilmiş olduğunu, davacı tarafça sunulan dekontlara göre yurtdışından 7.667,07 TL tutarında kontör alımı yapıldığını, davacı ile davalı … Şirketi arasında 22/09/2012 tarihinde …. Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi akdedildiğini, abone tercihlerinde mini plus açıklaması olduğunu, tarife kodunun … olduğunu, sözleşmede ayrıca 1280 model cihazın tercih edildiğini, davacı tarafından en az 24 ay fatura tarifelerinden birine tabi olarak kullanılacak ve faturaların düzenli olarak ödeneceğinin kabul edildiğini, cihaz taksit bedelinin faturaya yansıtılacağını, davacıya Ekim ayında 3.189,90 TL tutarlı fatura kesilmiş iken Kasım ayında 15.216,50 TL tutarında fatura kesildiğini, gerekçe olarak davacının ikinci ayda promosyonlu tarifeden faydalanmak istediğini bildirmemiş olmasının gösterildiğini ancak sözleşmede bu şekilde bir hüküm yer almadığını, faturanın ne kadarlık kısmının fahiş olduğunun tespitinin teknik bir konu olduğunu beyan etmişlerdir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, tarafların itirazları doğrultusunda görüşme kayıtları da celp edilerek dosya teknik inceleme yapılarak ek rapor tanzimi için bilirkişilere tevdii edilmiştir.
Bilirkişiler ek raporda özetle; dosyaya sunulan CD’deki görüşme kayıtlarının davacı ile davalı … Müşteri Hizmetleri Temsilcisi arasında geçtiğini, konuşmalarda davacı tarafın yurtdışı paketinin sürekli olmadığını, her ay yenilemesi gerektiğini ve bunu her ay yenileyeceğini bildirdiğini, 2012 Kasım ayı faturasının yüksek olmasının nedeninin davacının tarifenin yenilenmesine dair bildirim yapmaması nedeniyle promosyonlu tarife dışında kalması olduğunu, fatura bedelinde hata olmadığını, 2013 Ocak ayına ait faturalarda hatların kullanılmadığının davacı tarafından tespit edildiğini, buna rağmen faturada yurt içi toplam süre açıklaması ile yazan 20,98 TL bedelin neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını, 2013 Şubat ayına ait fatura da hatların kullanılmadığı tespit edilmiş iken tahsilatına aracılık edilen hizmetler açıklaması ile yazılan 140,00 TL bedelin neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını, buna göre davacının 2012 Kasım ayı faturasına ilişkin talebinin yerinde olmadığını, 2013 Ocak ve Şubat aylarına ilişkin olarak ise davalı tarafından hatların kullanılmamış oldukları tespit edilmiş olmakla 904,00 TL ve 3.312,50 TL’nin iadesini talep edebileceğini tespit ve beyan etmişlerdir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili CD dökümünü kabul etmediklerini, … isimli kişi ile yapılan görüşmenin şirketi bağlamayacağından bahisle rapora itiraz etmiş, davalı … vekili ise rapora beyan dilekçesinde 2013 yılı faturalarında tahsilatına aracılık edilen hizmetler olarak yapılan ücretlendirmenin 12 aylık kullanım taahhüdü karşılığında davacıya tahsis edilen cihaz bedellerine ilişkin olduğunu, davacı tarafından hatların 4 ay kullanıldığını ve 4 aydan sonra iptal edildiğini, bu nedenle 4 ay boyunca ödenen bedel mahsup edilerek bakiyenin faturaya yansıtıldığını beyan etmiştir. Beyan ve itirazlar doğrultusunda ikinci ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler ikinci ek raporda; davalı … tarafından yapılan açıklamada olduğu gibi 2013 yılı faturalarına tahsilatına aracılık edilen hizmet bedelleri olarak yansıtılan tutarların cihaz bedellerine ve yurtiçi iletişim hizmetlerine ilişkin olduğunu, faturalarda bir hata olmadığını, CD çözümünde bir hata olmadığını, davacı tarafın itirazlarının Mahkememizin takdirinde olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkememizce 2013 Ocak ayına ilişkin görüşme kayıtları celp edilmiş, bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile davalı ….’nin sunmuş olduğu telekomünikasyon hizmetlerine aracılık eden diğer davalı arasında toplam 20 adet GSM hattına yönelik abonelik sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede tarife olarak mini plus tarifesinin seçildiği, ayrıca davacıya 20 adet telefon tahsis edildiği ve her bir GSM hattı için aylık 7 TL bedelin faturaya yansıtılacağının kabul edildiği, 2012 Ekim ayında söz konusu hatların görüşme ücretlendirmesinin mini plus tarifesi üzerinden yapıldığı, 2012 Kasım ayında ise tarife yenilenmediğinden normal bedeller üzerinden ücretlendirme yapılarak fatura düzenlendiği, 2013 Ocak ayında yurtiçi görüşmesi ücretlendirmesi ile 2013 Şubat ayında davacıya tahsis edilen cep telefonlarının kalan bedellerinin fatura edildiği, davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebinin açık olmaması sebebiyle Mahkememizce talep sonucunu açıklamak üzere süre verildiği, verilen süre içerisinde sunulan dilekçede de talebin aynı şekilde yinelendiği, buna göre ilk talebin sözleşmenin feshi, ikinci talebinin söz konusu tarifenin değiştirilmesi, üçüncü talebin fazla alınan fatura bedellerinin iadesi olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede tarifenin her ay yenilenmesi gerektiğine dair bir açıklık olmamakla birlikte alınan bilirkişi raporu ile de açıklandığı üzere davacının, müşteri hizmetleri ile yapılan görüşme neticesinde tarifenin her ay yenilenmesi gerektiği, aksi halde geçersiz olacağı hakkında bilgilendirildiği, bu görüşme kaydı davacı tarafça inkar edilmiş ise de bu inkarın görüşmenin davacı şirket adına yapılmış olması karşısında dürüstlük kuralına aykırı olduğu kanaatine varıldığı, buna göre gerek 2012 yılı Kasım ayı gerekse 2013 yılı Ocak ve Şubat aylarında herhangi bir haksız ücretlendirmenin söz konusu olmadığı, ayrıca davacı tarafından GSM hatlarının iptal edildiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 35,90 TL’nin peşin alınan 277,45 TL harçtan mahsubu ile kalan 241,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.19/12/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza