Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/851 E. 2018/528 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/851 Esas
KARAR NO : 2018/528

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 27/12/2010 tarihinde müvekkiline ait … ili, … ilçesi, … Köyü No:83 adresinde bulanan taşınmaz üzerinde anahtar teslimi kapalı halı saha işlemlerinin şartnamelerine uygun olarak noksansız yapılması konusunda sözleşme yapıldığını, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak sorumluluklarını yerine getirdiğini, üzerine düşen edimleri ifa ettiğini, buna karşılık davalı yüklenicinin, sözleşmeye uygun olarak işlerini yapmadığını ayıpları saklayarak dava konusu halı sahayı müvekkiline teslim ettiğini, 07/01/2013 günü 8-10 cm lik bir kar yağması sonucu karın ağırlığına dayanamayan halı sahanın üst kısmını kapatan çadırın yıkıldığını, talepleri üzerine … Komutanlığınca belirtilen mevkiiye gidildiğini, yapılan araştırma ve incelemede; demir ve üzerine örtülü brandadan oluşan halı sahanın üst kısmının çöktüğünün, demir direklerinin taban kısımlarının dışarıya doğru çıkıntı yaptığının, kaynak olunan yerden kopmuş olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin talebi üzerine Uludere Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 28/01/2013 tarihinde mahallinde keşif yapıldığını, bilirkişi raporunda; halı sahanın taşıyıcı sisteminin tamamen çöktüğünün, kolon ayaklarının eğildiğinin, sol tarafa komple devrilmek üzere olduğunun, 3 mm olması gereken boruların 2 mm olduğunun, yapılan bağlantıların kaynak ağızlarının yetersiz olduğunun, plak beton bağlantısının tamamen yanlış yapıldığının, kapalı halısahanın kuvvetsiz bir şekilde yanlış malzeme ve hatalı işçilik ile montelendiğinin tespit edildiğini, davaya konu halısahanın 3 yıl garantili şartnameyle yapıldığını ancak 07/01/2013 tarihinde yapım hatasından çöktüğünü, sözleşmeye göre davalının oluşan hasarı karşılaması gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla halı sahayı kullanmamaktan dolayı mahrum kalınan kar için 10.000,00 TL, halı sahanın yeniden kurulması için 90.000,00 TL olmak üzere 100.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taşeron olarak … İli, … İlçesi, … Köyü No:83 sınırları içerisinde yapılacak olan anahtar teslimi kapalı saha işlerinin yapılması için davacı ile 27/12/2010 tarihinde sözleşme akdettiğini, davacının işletmeciliğini yaptığı halı sahanın üst kısmını kapatan çadırın 07/01/2013 tarihinde Şırnak ilinde yoğun kar yağışından sonra davacının 21/08/2012 tarihinde davayı konu halı sahanın demir direklerine demir ilave ettirmesi nedeniyle çöktüğünü, öncelikle taraflar arasında yapılan sözleşme ve sorumluluk şartlarının, Borçlar Kanunu gözönünde tutularak hukuki olarak incelenmesi gerektiğini, söz konusu kapalı halı sahadaki brandaya biriken aşırı miktardaki kar yığını nedeniyle brandanın karın ağırlığını taşımayarak çökmesinde müvekkilinin en ufak bir kusurunun dahi bulunmadığını, olayın gerçekleştiği gün hemen düzenlenen tutanağa göre yapılan araştırma ve incelemede demir ve üzerine örtülü brandadan oluşan halı sahanın üst kısmının kar yağışı nedeniyle çöktüğünün, çadırın üzerinde ve civarında yaklaşık 8-10 cm’lik bir kar kalınlığının olduğunun, davacının halı sahanın yıkılan bölümüne ilave ettirdiği 50 metrelik demirlerin ağırlık yapması ve demirlerin üstündeki brandada 07/01/2013 tarihindeki yoğun kar yağışı nedeniyle 1 metrelik kar birikmesi nedeniyle iş bu çöküntünün oluştuğunun tespit edildiğini, müvekkilinin sözleşme gereğini eksiksiz olarak ifa ettiğini, davacının halı sahanın yıkılan bölümüne 21/08/2012 tarihinde 50 metrelik demirler ilave ettirmesi nedeniyle kendi ağır kusuruyla olaya neden olduğunu, yokluklarında yaptırılan delil tespitinde bilirkişinin çöküntünün doğal afet nedeniyle oluşmadığı kanısına vardığını, yani sadece farazi olarak kendi düşüncesini dile getirdiğini, raporu kabul etmediklerini beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesi ile yüklenici tarafından üstlenilen edimin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayanan tazminat taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı delil tespiti dosyasının celp edilerek incelenmesiyle; mahallinde inceleme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda; dava konusu … İli, … İlçesi, … Köyünde bulunan halı sahanın taşıyıcı sisteminin tamamen çöktüğünün, sağ taraf taşıyıcı kolon ayaklarının eğildiğinin ve sol tarafa komple devrilmek üzere olduğunun, kullanılamayacak hale geldiğinin, yapının değerinin 439.200,00 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak mahallinde keşif yapılmak suretiyle halı sahanın hangi sebeple çökmüş olduğunun, davalının sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirip getirmediğinin, imalatın ayıplı olup olmadığının, davalı tarafından imalata ilave yapılıp yapılmadığının, ayrıca davacının ticari defterleri incelenerek halı sahanın teslim tarihinden olay tarihine kadar sağlamış olduğu kazancının bilirkişi raporu ile tespit edilmesi talep edilmiş, talimat mahkemesince alınan 24/05/2016 tarihli teknik bilirkişi raporunda; mevcut halı sahanın yapımının Fen ve Sanat kurallarına uygun olarak yapılmadığı, kullanılan malzemelerin ve birleşim noktalarındaki kaynak yerlerinin yetersiz düzeyde olduğu, birleşim noktalarının yanlış dizayn edildiği, açık olarak ayıplı imalat yapıldığı ve halı sahanın eski haline getirilmesinin kullanılan mevcut malzemeler ile mümkün olmadığı, yeniden imalatının gerektiği, davalı tarafın davacının halı sahanın yapımından sonra ilave demir çubuk eklediğine yönelik iddiasının çelik sistemin güçlendirilmesine yönelik çalışma olarak nitelendirilmesi gerektiği, birleşim noktalarının yetersiz mukavemette yapılması ve üst açıklığın kapatılması için yapılan makas kısmının da yetersiz olmasından dolayı çökmenin olduğu tespit edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi raporunda özetle; davacının, davalı ile yaptığı sözleşme kapsamındaki işin bedelinin 185.000,00 TL olduğunu, 110.000,00 TL’sinin nakit, kalan kısmın sıralı çekler ile ödeneceğini, defterlerde 96.000,00 TL’nin nakit olarak, kalan kısmın çek ve senetle ödendiğinin kayıtlı olduğunu, halı sahanın 15/04/2011 tarihinde teslim edilerek faaliyete geçtiğini, ortalama günlük kazancının 200,00 TL olduğunu, giderlerin mahsubu ile sonuç olarak 15/04/2011 – 07/01/2013 tarihleri arasındaki ticari kazancının 34.870,00 TL olduğunu tespit etmiştir. Mahkememizce teknik bilirkişi raporunda imalat bedelinin hesaplanmadığı anlaşıldığından talimat ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Heyet 22/02/2017 tarihli ek raporda detaylandırmak suretiyle yeniden imalatın 269.490,84 TL olacağını tespit ve beyan etmiştir. Tarafların tanıkları mahkememizce ve talimat aracılığı ile dinlenmiş, davacının söz konusu halı saha için yapmış olduğu ruhsat başvurusuna dair belgeler Uludere Kaymakamlığından celp edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 27/12/2010 tarihli sözleşme ile; davalının … İli, … İlçesi, … Köyü, No:83 sayılı taşınmazda anahtar teslimi kapalı saha işini yapmayı üstlendiği, sözleşmede yapılacak işlerin ayrı ayrı tespit edildiği, işin bedelinin 185.000,00 TL olarak belirlendiği, alınan mali müşavir bilirkişi raporu ile söz konusu bedelin davalıya ödendiğinin tespit edildiği, Uludere İlçesinde 07/01/2013 tarihinde yoğun kar yağışının meydana geldiği, davacının başvurusu üzerine … İlçe Jandarma Komutanlığı’nca tutulan tutanak ile halı sahanın üst kısmının çöktüğünün tespit edildiği, gerek delil tespiti dosyasında gerekse Mahkememizce alınan teknik bilirkişi raporunda söz konusu çökmenin imalat hatasından kaynaklandığının ve işin ayıplı ifa edildiğinin tespit edildiği, ayıbın kar yağışı nedeniyle ortaya çıkması karşısında gizli ayıp olduğu, Türk Borçlar Kanunu’nun 474. maddesi ile
“Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.
İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.” şeklinde ayıp nedeniyle iş sahibinin seçimlik haklarının düzenlenmiş olduğu, davacının iki ayrı kalem olarak taleplerinin eserin onarım bedeli ile genel hükümler kapsamında halı sahanın kullanılamamasından doğan ticari kazanç kaybı olduğu, alınan teknik bilirkişi raporunda halı sahanın kullanılamaz olduğunun ve aynı malzemeler ile onarımının mümkün olmadığının, onarım bedelinin 439.200,00 TL olduğunun tespit edildiği, mali bilirkişi raporuna göre ise halı sahanın davacıya teslim edildiği tarih ile çökmenin meydana geldiği tarih arasındaki kazancın tespit edildiği, davacının, halı sahanın çökmesi nedeniyle uğradığı kazanç kaybını da haksız fiil hükümleri çerçevesinde talep edebilceği, davacı vekilinin 30/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırarak eksik harcını ikmal ettiği, davalının söz konusu zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile; onarım masrafı toplam 140.000,00 TL’nin 90.000,00 TL’sine dava tarihi olan 12/06/2013, 140.000,00 TL’sine ıslah tarihi olan 30/03/2018 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile, mahrum kalınan kar kaybı toplam 20.000,00 TL’nin 10.000,00 TL’sine dava tarihi olan 12/06/2013, 10.000,00 TL’sine ıslah tarihi olan 30/03/2018 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 17.077,50 TL’den peşin alınan 4.430,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.646,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı yargılama gideri olan 4.459,00 TL ilk harç ile 1.050,00 TL bilirkişi ücreti, 50,00 TL tanık ücreti ve 377,85 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.477,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 20.950,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza