Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/849 E. 2018/1092 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/849 Esas
KARAR NO : 2018/1092

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 07/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalıya 31/10/2007 tarihli, … numaralı ve 18.172,00 TL bedelli fatura ile bir kısım mal sattığını, davalının çeşitli uyarı ve ikazlara rağmen borcunu ödemediğini, davalı taraftan rızaen tahsil edilemeyen alacağın tahsilini teminen … 34. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak borcun ödenmediğini, takibe haksız, mesnetsiz ve kötüniyetle itiraz edildiğini, davalının borca ve ferilere itirazı dayanaksız ve yersiz olduğunu, ödeme emrinde borcun kaynağının açıkça gösterildiğini, gerek faturalar ve irsaliyeler ile gerekse de tarafların ticari defterleri ile bakiye borcun sabit olduğunu, davalının takip dosyasına yaptığı itirazında herhangi bir yasal ve kabul edilebilecek neden ileri sürmediğini, uyuşmazlığa konu alacağa dayalı malların tamamının davalıca teslim alındığını, davalının işlemiş-işleyecek faiz ve faiz oranına yapılan itirazının da kabulünün mümkün olmadığını beyanla davalının icra dosyasına vaki haksız itirazının iptali ile takibin asıl alacak ve işlemiş-işleyecek faiz ve faiz oranı yönünden devamına, davalı aleyhine %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların … semtinde komşu esnaf olduklarını, davacının kardeş firması olan … Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkilinin belirtilen adresinde bir süre kiracılık yaptığını, taraflar arasında alım-satım ilişkisinin gerçekte mevcut olmadığını, davacının faturaya konu malları gerçekte müvekkiline satmadığını ve teslim etmediğini, müvekkilini de faturaya konu malları teslim almadığını, bedelini ödemediğini, davacının satış bedelini talep edebilmek için ticari emtiayı teslim etmiş olması gerektiğini, bu hususun taraflar arasında konuşulduğunu ve daha sonra vazgeçildiğini, birbirlerini tanıdıklarından müvekkilinin faturanın kesilmiş olmasını önemsemediğini, iptali cihetine gitmediğini beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali, ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 34. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 18.172,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 12/06/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 14/06/2012 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde; faturanın ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve takip tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespiti hususunda mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmış, bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinden yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmadığını, davalının incelemeye sunulan ticari defterlerinin ise usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacının ticari defterlerinde dava konusu faturanın kayıtlı olduğunu ve davacının kendi defterlerine göre davalıdan fatura bedeli kadar alacaklı olduğunu, davalının ticari defterlerinde ise alt hesap kullanılmadan işlem yapıldığından faturanın kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları ve davalı vekilinin sunduğu hesap dökümü irdelenmek üzere bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda önceki tespitlerini tekrar etmiş ve dava konusu faturanın bedeli itibariyle davalı tarafından vergi dairesine bildirilecek tutarda olmadığını beyan etmiştir. Raporda, davalı vekili tarafından sunulan hesap dökümleri incelenmemiş olduğundan bilirkişiden ikinci kez ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 2. ek raporunda; dava konusu faturanın sunulan dökümlerde kayıtlı olmadığını tespit etmiştir. Davacı vekiline, ispat yükü kapsamında davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı vekilince sunulan yemin metni davalı tarafa tebliğ edilerek devam eden duruşmada dava konusu ile ilgili olan kısımları yönünden davalı temsilcisine yemin edip etmeyeceği hususu sorulmuş ve davalı temsilcisi yeminli beyanında dava konusu faturadaki malların davacıdan alınmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafın, davalıya dava ve takip konusu ettiği fatura konusu malları satıp teslim ettiğini ispat yükü altında olduğu, davacı tarafından faturanın davalıya tebliğine dair tebliğ evrakı ile fatura konusu malların davalıya teslim edildiğine dair imzalı sevk irsaliyesinin sunulmadığı, davacının ticari defterlerinin kesin delil olarak kabul edilebilmesi için usulüne uygun olarak tutulmuş olmaları, birbirlerini teyit etmeleri ve ayrıca davalının ticari defterlerinde de bu kayıtlarının aksine bir kaydın olmaması gerektiği, davacının ticari defterleri usulüne uygun olarak tutulmamış olduğu gibi davalının ticari defterinde faturanın kayıtlı olmadığı anlaşılmış olduğundan davacının iddiasını ispatlayamadığı kanaatiyle yemin hakkı hatırlatılmış ve davalı temsilcisi de malların davacıdan satın ve teslim alınmadığına dair yemin etmiş olduğundan ispat edilemeyen davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin ise davacının alacağın varlığını ispat edememiş olmasının takipte kötü niyetli olduğunu göstermeyeceğinin kabulü ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar ve ilam harcı 35,90 TL’nin peşin alınan 219,49 TL harçtan mahsubu ile kalan 183,59 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/11/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza