Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/835 E. 2020/791 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/835 Esas
KARAR NO : 2020/791

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/05/2013
KARAR TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/05/2011 tarihinde, davalılardan …’un sevk ve idaresindeki davalı … Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı yolcu otobüsünün öndeki araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, davalı … Ltd. Şti.’nden bilet alıp seyahate çıkan müvekkillerinin yaralandıklarını, kaza tespit tutanağında davalı …’un asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı … Sigorta A.Ş. tarafından Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, araç maliki olmasa da bilet satması nedeniyle yolcu ile arasında taşıma sözleşmesi kurulan davalı …Ltd. Şti., araç sürücüsü …, araç işleteni … Ltd. Şti. ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin müvekkillerinin zararlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma dosyası ile soruşturma açıldığını, kaza sonrası müvekkillerinin tedavi altına alındıklarını, sürekli maluliyete uğradıklarını, müvekkili …’nın işlettiği pansiyonu kapatmak zorunda kaldığını ve ciddi bir gelir kaybına uğradığını, müvekkillerinin geçirmiş oldukları trafik kazası neticesinde vücut fonksiyonlarını kısmen kaybetmeleri nedeniyle ruhsal bir çöküntü içine girdiklerini, manevi açıdan da zarara uğradıklarını beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için 10.000,00 TL, …için 5.000,00 TL olmak üzere 15.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 75.000,00 TL, … için 25.000,00 TL olmak üzere 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalı … Sigorta dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın müvekkili adına kayıtlı … plakalı aracın freninin patlaması sonucunda meydana geldiğini, davalı …’un kazada hiçbir kusurunun olmadığını, kaza tamamen aracın teknik arızası nedeniyle meydana geldiğinden müvekkilinin sorumluluğunun söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluk varsa da bu sorumluluğun sigorta şirketine ait olduğunu, davacıların manevi tazminat taleplerinin de kabul edilemez olduğunu, kusurun manevi tazminatın da şartı olduğunu, yine kaza ile davacıların uğradıklarını iddia ettikleri manevi zararlar arasında illiyet bağı olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; iş bu davada yetkili mahkemenin ikametinin bulunduğu … Mahkemeleri olduğunu, Mahkememizin yetkisiz olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davaya konu kazada herhangi bir kusurunun olmadığını, aracın frenlerinin patladığını, muayene ve bakımlarını tam olarak yaptırdığını, kazadan sonra davacıların tatil yaptıklarını, yaralanmalarının belirttikleri derecede olmadığını, maddi bir kayıplarının olmadığını, kazada kusurunun olmaması nedeniyle manevi tazminatı da kabul etmediğini beyanla davanın reddine, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılarının iddialarının aksine zarar ile kaza arasında illiyet bağı olmadığını, davacıların herhangi bir maddi zararlarının olmadığını, haksız menfaat elde etmeye çalıştıklarını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 09/03/2011-2012 tarihleri arasında Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının kaza tarihi itibariyle 200.000,00 TL olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatı dahilinde olmadığını, kusur durumunun tespiti için ATK’dan rapor alınmasını talep ettiklerini, davacıların sürekli maluliyetlerinin oluştuğunun ATK raporu ile ispat edilmesi gerektiğini, cismani zarar nedeniyle yapılacak hesaplamaların aktüerya uzmanı bilirkişilerce yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin ancak dava tarihinden ve yasal faizden sorumlu olduğunu, davacıların müterafik kusurlarının araştırılması ve varsa indirim yapılması gerektiğini, tedavi masrafları bakımından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası neticesinde oluştuğu iddia olunan bedensel zararlar ile manevi zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davacıların kaza nedeniyle gördükleri tedavilere ilişkin evraklar, davalı sigorta şirketi nezdinde bulunan poliçeler ve hasar dosyası, kazaya karışan … plakalı aracın trafik sicil kaydı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, … Sulh Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacılar ile davalı …’un kaza tarihi itibariyle sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, tarafların tanıkları dinlenmiş, SGK’dan davacılara kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş ve dosya, davacıların kaza nedeniyle maluliyetlerinin oluşup oluşmadığı hususunda rapor tanzim edilmek üzere İstanbul ATK’ya gönderilmiştir. … tarihli ATK raporunda; davacı …’nın 11/05/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazazı nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca maluliyetine neden olacak düzeyde kalıcı araz tanımlanmadığı cihetle maluliyet tayinine mahal bulunmadığı, davacı …’nın, kaza tarihi olan 11/05/2011 tarihinden ameliyat edildiği 17/06/2011 tarihine kadar başka bir travmaya maruz kalmadığının mahkemece kabulü halinde kaza tarihiyle ameliyat tarihi arasında geçen süre bakımından süre ve görüntüleme özelliklerinin uyumlu olduğu, buna göre; 11/05/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca % 24.0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, sağ omuzdaki lezyonunun 11/05/2011 tarihli travmayla illiyetinin kurulamadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 altı aya kadar uzayabileceği tespit ve mütalaa edilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları değerlendirilerek ek rapor düzenlenmek üzere dosya yeniden İstanbul ATK’ya gönderilmiştir. … tarihli ATK raporunda aynı tespitler tekrar edilmiştir. Bu kez itirazlar değerlendirilmek üzere dosya ATK Genel Kurulu’na gönderilmiştir. 24/10/2016 tarihli ATK yazısı ile, davacı … hakkındaki dosyanın, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 20/10/2016 tarihli oturumunda görüşüldüğü, dosyanın öncelikle 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle dosyanın 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na iade edilmiş olduğu, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nda değerlendirilmesi ve mütalaa düzenlenmesinin ardından Kurula geri gönderileceği ve Genel Kurul toplantısında değerlendirileceği hususu bildirilmiştir. ATK 3. İhtisas Kurulu’nun 31/10/2017 tarihli raporunda;
“Davacı …’nın sağ omuzundaki dejeneratif değişikliklerin 11/05/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazası ile illiyetinin olmadığı, Simav Doç. Dr. … Devlet Hastanesi’nin 11/05/2011 tarih, 28946 rapor sayılı adli raporunda; sağ omuzda fıssür olduğu kayıtlı bulunduğu ancak hangi kemikte fissür olduğunun belirtilmediği, dosya içeriğinde omuzda fissür olduğunu, varsa hangi kemikte fissür olduğunu gösterir grafi bulunmadığından, 11/05/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı omuz travması yaralanması nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyet ve iyileşme süresi tayinine mahal olmadığı, olay tarihinden 5 hafta sonra, 17/06/2011 tarihinde çekilen kranial MR tespit edilen kanamanın, beyin MR tetkiki yapıldığı tarihten 1-1.5 ay öncesi ile uyumlu olduğu, kişinin 11/05/2011 tarihi ile 17/06/2011 tarihleri arasında başkaca bir travmaya maruz kalmadığının kabulü halinde; 11/05/2011 tarihinde maruz kaldığı kazaya bağlı hemiparezi (5-/5), hafif agresivite arızaları nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: E cetveline göre: %17.0 (yüzdeonyedinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, kafa travmasına bağlı iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği” mütalaa edilmiştir. Bu rapordan sonra dosya yeniden ATK İkinci Üst Kurulu’na gönderilmiştir.
ATK İkinci Üst Kurulu’nun 07/06/2018 tarihli raporunda; “Davacı … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; sağ omuzundaki dejeneratif değişikliklerin 11/05/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazası ile illiyetinin olmadığı, Simav Doç. Dr. … Devlet Hastanesinin 11/05/2011 tarih, 28946 rapor sayılı adli raporunda; sağ omuzda fıssür olduğu kayıtlı bulunduğu, ancak hangi kemikte fissür olduğunun belirtilmediği, dosya içeriğinde omuzda fissür olduğunu, varsa hangi kemikte fissür olduğunu gösterir grafi bulunmadığından, 11/05/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı omuz travması yaralanması nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyet ve iyileşme süresi tayinine mahal olmadığı, 11/05/2011 tarihi ile 17/06/2011 tarihleri arasında başkaca bir travmaya maruz kaldığının tıbbi belge bulunmadığı cihetle 11/05/2011 tarihinde maruz kaldığı kazaya bağlı hafif hemiparezi arızası nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: E cetveline göre: %8,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, kafa travmasına bağlı iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği” mütalaa edilmiştir. Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları ile yeniden rapor alınması taleplerinin dosya kapsamı itibariyle reddine karar verilmiştir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Kurulu’ndan kazanın meydana geliş şekli ile kusur durumun tespiti yönünden rapor alınmıştır. 21/07/2016 tarihli ATK raporunda özetle; “davalı sürücü …’un sevk ve idaresindeki otobüs ile fren sisteminde öngörülemez şekilde meydana gelen arıza nedeniyle önündeki kamyonete arkadan çarparak karıştığı olayda mevcut şartlarda tedbir alma imkanı bulunmadığından sonuçta atfı kabil kusurunun olmadığı, dava dışı sürücü…’un yönetimindeki kamyonet ile kendi seyir şeridinde nizami kurallar dahilinde seyretmekte iken arkadan gelen otobüsün sadmesine maruz kalarak karıştığı olayda atfı kabil kusurunun olmadığı, olaya karışan otobüsün fren sisteminde meydana gelen arızanın “teknik arıza” niteliğinde olup sonuç üzerinde asli derecede %100 oranında tamamen etken olduğu” tespit ve mütalaa edilmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de; Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi uyarınca trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinde zamanaşımı süresinin zararın ve zarar sorumlusunun öğrenilmesinden itibaren 2 yıl olduğu ve davanın kaza tarihi olan 11/05/2011 tarihinden itibaren 2 yıllık süre geçmeden 10/05/2013 tarihinde açıldığı anlaşılmakla itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekiline, her bir davacı yönünden talep edilen maddi tazminatın hangi kalemlerden oluştuğunu açıklamak üzere süre verilmiş ve bu dilekçenin sunulmasından sonra dosya, davacılar tarafından talep edilen maddi tazminat kalemleri yönünden hesaplama yapılmak üzere aktüerya ve sigorta bilirkişisinden oluşan heyete tevdi edilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; davacı … yönünden Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi kapsamında, davalı …’un kusursuz olması nedeniyle, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi kapsamında, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında belirtilen tabloya göre uzuv kaybını gösterir rapor bulunmadığından, davacı … yönünden kaza nedeniyle maluliyetinin oluşmadığından bahisle hesaplama yapılmadığını beyan etmiştir. Davacı tarafça davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde bulunan Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi yönünden de tazminat talep edildiğinden bu kez ATK’dan davacı …’nın Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nda yer alan tabloya göre uzuv kaybının oluşup oluşmadığı yönünden rapor alınmıştır. 04/09/2019 tarihli ATK raporunda; Mevcut tıbbi belgelere göre; davacı …’nın 11/05/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle meydana gelen arızasının, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A3.2.sakatlık teminatı listesinde yer almadığı mütalaa edilmiştir. Dosya bir kez daha bilirkişi heyetine tevdi edilerek, dava konusu kazada davalıların tam kusurlu olduğunun kabul edilmesi ile Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında hesaplama yapılması için ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 08/07/2020 tarihli ek raporda özetle; PMF 1931 tablosunu esas almak ve davacı …’nın kaza tarihi itibariyle asgari ücret aldığının kabulü ile geçici iş göremezlikten doğan zararının 8.494,81 TL, sürekli iş göremezlikten doğan zararının 28.828,86 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacılar vekili 06/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 34.323,00 TL’ye artırarak eksik peşin harcını ikmal etmiştir. Islah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 11/05/2011 tarihinde, davalılardan …’un sevk ve idaresindeki davalı … Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı yolcu otobüsünün hakimiyetini kaybetmesi ve önündeki araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacılar …ve …’nın yaralandıkları, kazanın … plakalı aracın freninin boşalması neticesinde meydana geldiği, alınan ATK raporunda tespit edildiği üzere, davalı …’un kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı, davacı …’nın yaralanmasının geçici ve sürekli maluliyetine sebep olmadığının ATK raporu ile tespit edildiği, davacı … yönünden, her ne kadar davalılarca alınan ATK raporlarına, tespit edilen maluliyeti ile kaza arasında uygun illiyet bağının bulunmadığından bahisle itiraz edilmiş ise de, davacının kaza sırasında omzundan yaralandığının sabit olduğu ve alınan ATK İkinci Üst Kurulu raporunda tespit edilen sürekli maluliyetinin kazadaki yaralanması ile uyumlu olduğu anlaşılmakla bu raporda tespit edilen %8.2 oranındaki sürekli maluliyet oranı ve 12 ay olarak tespit edilen geçici iş göremezlik süresi Mahkememizce hükme esas alınmıştır. Davacılar otobüs biletlerini davalı …Ltd. Şti.’nden alarak seyahate çıkmışlardır. … plakalı otobüsün kaza anında davalı …. Sigorta A.Ş. Nezdinde Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ve 09/03/2011-2012 tarihleri arasında geçerli Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunmaktadır. Davacılar söz konusu iki poliçe kapsamında da davalı sigorta şirketinden zararlarının tazminini talep etmişlerdir. İş bu davanın dayanağını Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu oluşturmakta olup Karayolu Taşıma Kanunu’nun 17. maddesinde “Şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacıları; duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı sorumludur.” denilmek suretiyle taşımacının kaza nedeniyle yolcuların uğradıkları bedensel zararlardan sorumluluğu, 18. maddesinde “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır.” denilmek suretiyle zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kabul edilmiştir. Kanunun 3. maddesinde taşımacı; taşımacı yetki belgesine sahip olan ve kendi nam ve hesabına taşımayı bir ücret karşılığı üstlenen gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde ise” Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmek suretiyle işletenin sorumluluğu düzenlenmiştir. Karayolu Taşıma Kanunu’nun 17/2. maddesinde “zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasını yaptırmakla yükümlü olan taşımacı; kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya hak sahibinin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” denilerek taşıma yapılan araçta bulunan bir bozukluk neticesinde trafik kazası meydana gelmesinin taşımacıyı ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 86. maddesinde “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurun-dan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” denilmek suretiyle araçta meydana gelen bir bozukluk needeniyle trafik kazası meydana gelmesinin işleteni sorumluluktan kurtarmayacağı kabul edilmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında, her ne kadar … plakalı aracı kullanan davalı …’un kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı tespit edilmiş ise de, kaza, aracın frenlerinin boşalması ve araçtaki bozukluk nedeniyle meydana geldiğinden, yolcu biletini satması ve bilet üzerinde unvanının olması sebebiyle taşımacı olarak kabul edilen davalı … Ltd. Şti. ‘nin taşımacı sıfatıyla Karayolu Taşıma Kanunu’nun 17. maddesi ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca davacıların uğradığı zarardan sorumlu olduğu; her ne kadar davalı … Ticaret Ltd. Şti., davalı …Ltd. Şti. ile aralarında akdedilen kira sözleşmesi ile … plakalı aracın davalı … Şti.’ye kiralandığını ve işleten sıfatı kalmadığından bahisle sorumluluğunun olmadığını iddia etmiş ise de, aracın maliki olması, söz konusu kira sözleşmesinin 5 aylık süre ile yapılmış ve uzun süreli kira sözleşmesi olmaması karşısında işleten kabul edilerek KTK’nın 85. maddesi uyarınca davacıların zararlarından sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise; zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla ve bu poliçe kapsamında davacıların zararlarından sorumlu olduğu, zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında ise; alınan ATK raporu ile davacı …’nın trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle meydana gelen arızasının Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A3.2.sakatlık teminatı listesinde yer almadığı tespit edildiğinden, sorumluluğunun olmadığı anlaşılmıştır. Davalı …, kaza sırasında otobüsü kullanan şoför olup ancak Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiil hükümlerini düzenleyen 49 ve devamı maddeleri uyarınca sorumluluğunun söz konusu olacağı ve kazanın meydana gelmesinde kusursuz olması sebebiyle haksız fiilin şartlarından olan, kusur şartı gerçekleşmediğinden davalının, davacıların tazminat taleplerinden sorumlu olmadığı anlaşılmıştır. Davacılar TBK’nın 54. maddesi uyarınca bedensel zararları kapsamında maddi tazminat talep etmişlerdir. Davacı ….’nın kaza nedeniyle geçici ve sürekli maluliyetinin oluşmaması ve bedensel bütünlüğünün bozulmaması sebebiyle maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönünden reddine karar verilmiştir. Davacı …’nın ise alınan aktüerya raporu ile tespit edildiği üzere geçici ve sürekli iş göremezlikten doğan 37.323,67 TL zararı ve kaza anında takmakta olduğu gözlüğün kırılması nedeniyle sunduğu fatura kapsamında 1.050,00 TL zararı oluşmuş olduğundan talep açıklama ve ıslah dilekçesi ile bağlı kalınarak maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 1.050,00 TL gözlük bedeli kalan 33.073,67 TL ise sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı olarak toplam 34.123,67 TL’nin davalılar … Sigorta A.Ş., … Şti. ve …. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının bilet bedeli talebinin ise, biletin kazadan önce alınmış olması ve kaza ile illiyet bağının bulunmaması sebebiyle reddine, kabul edilen maddi tazminata, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren ve aracın ticari olması sebebiyle avans faizi işletilmesine karar verilmiştir. Davacılar ayrıca TBK’nın 56. maddesi uyarınca, davalı … Sigorta A.Ş. dışında kalan davalılardan manevi tazminat talep etmişlerdir. Davalı … yönünden bedensel bütünlüğü zarara uğramadığından manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir. Davacı …’nın ise bedensel bütünlüğünün zarar gördüğü nazara alınarak, kazanın meydana geliş şekli, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağı hususları birlikte değerlendirilmiş ve talebin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, kabul edilen tazminata kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı …’nın maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönünden reddine,
2-Davacı …’nın maddi tazminat talebinin davalı … yönünden reddine,
3-Davacı …’nın maddi tazminat talebinin davalılar …Şti., … Şti. ile … Sigorta A.Ş. yönünden kısmen kabulü ile 34.123,67 TL tazminatın davalı … Sigorta’dan 09/03/2011 tarihli Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ve bu poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla 10/05/2013 tarihinden itibaren, davalılar … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. yönünden ise 11/05/2011 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davacı …’nın manevi tazminat talebinin reddine,
5-Davacı …’nın manevi tazminat talebinin davalılar … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. kısmen kabulü ile 30.000,00 TL tazminatın davalılardan 11/05/2011 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Davacı …’nın manevi tazminat talebinin davalı … yönünden reddine,
7-Karar ve ilam harcı 4.380,28 TL’den peşin alınan 808,80 TL harcın mahsubu ile kalan 3.571,48 TL’nin davalılar davalılar … Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 1.892,88 TL ile sınırlı tutulmasına),
8-Davacı … tarafından yapılan 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 681,42 TL posta ve tebligat masrafı, 1.584,30 TL ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 3.665,72 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı (%58) üzerinden hesaplanan 2.126,11 TL ile ilk harç 883,10 TL’nin davalılar … Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine, alınarak davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 1.568,38 TL ile sınırlı tutulmasına),
9-Davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.118,55 TL vekalet ücretinin davalılar … Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.500,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Ltd. Şti., …. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalılar … Şti., … Şti. ve … Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan maddi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
13-Davalılar …Şti., …Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan manevi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
14-Davalılar … Şti., … Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan maddi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
15-Davalılar … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan manevi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.500,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
16-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.30/12/2020

Katip
E-imza

Hakim
E-imza