Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/798 E. 2022/252 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/798 Esas
KARAR NO : 2022/252

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2012
KARAR TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :davacı şirketin, …’de hastane sahibi olan bir şirket olduğunu, davalı … Ltd. Şti.’nin …’da tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz servis hizmeti ile iştigal eden şirket olduğunu, davalının, 24.12.2009 tarihinde yapılan sözleşme ile davacıya MR (manyetik rezonans) cihazı sattığını ve bu cihazı yerinde monte ederek çalışır halde teslim etme işini üstlendiğini, bu amaçla sözleşmeye konu MR cihazının bulunduğu yurtdışından davalı tarafça bakımı yapılmak üzere Türkiye’ye getirildiğini ve tamir-bakım yapıldığı iddia edilerek Azerbaycan’a gönderildiğini, davacı şirketin, davalı şirkete cihazın bedelinin yanı sıra değişik tarihlerde servis, montaj ve bakım için davalı talebiyle çeşitli bedeller ödediğini, satışa konu cihazın, satış tarihinden sonra davacı adresine götürüldüğünü, ancak çalışmaya hazır hale getirilmemiş olması nedeniyle bir türlü faaliyete geçirilmediğini, davalının, davacıdan çeşitli nam altında 300.000,00 USD’yi aşan bedelleri tahsil etmekle birlikte, “çalışır durumda cihaz” temin etme edimini yerine getirmediğini, davacı tarafından 21.02.2011 tarihinde gönderilen ihtarname ile alacağına ve zararlarına istinaden 194.606,00 USD bedel talep edildiğini, davalının bu talebe yanıt vermediğini, davacı ile davalı arasında mevcut 24.12.2009 tarihli sözleşmenin, alım-satım ve eser sözleşme niteliklerini bir arada bulunduran karma nitelikli bir sözleşme olarak gerçekleştiğini, bu sözleşme kapsamında davalı şirketin davacı şirkete sattığı cihazı aynı zamanda tamir ve monte etmeyi de üstlendiğini, davacının bu sözleşmedeki temel iradesinin MR cihazını işletmesinin bulunduğu Bakü’de kullanabilmek olduğunun tartışmasız olduğunu, bu sonucun halen gerçekleşmediğini, davaya konu cihazın çalışmadığı hususunun delil listelerinde bulunan 02.11.2011 tarihli tespit raporu ile de sabit olduğunu, işbu raporun değerlendirilmesi ve doğruluğunun kanıtı olarak delil listelerinin 5.sırasında yer alan … Mahkeme kararını da rapor usul ve içeriğinin kanıtı olarak sunulduğunu, ayrıca delil listelerinin 4.sırasında yer alan 09.02.2011 tarihli … Sağlık Bakanlığı tespit raporunun da aynı hususu teyid eden ve resmi nitelikte bir diğer delil olarak dosyada mevcut olduğunu, işbu davanın davacının edimlerini yapmayarak, cihazın halen çalışır durumda olmaması sebebiyle doğan zararların tazmini için ikame edildiğini, davacı şirketin, davalı şirkete cihazın bedelinin yanı sıra değişik tarihlerde servis, montaj ve bakım için davalı talebiyle çeşitli bedeller ödediğini, bu bedellerin tamamının banka aracılığı ile ödendiğinden, delil listelerinde yer alan banka kayıtları incelendiğinde tespit edilebileceğini, ancak, banka aracılığı ile yapılan ödemelerin, gerek davalı şirket yetkilisi …’ın yazılı talep ve talimatları ve gerekse ödemenin yapıldığı hesapların … şartları nedeniyle başka ülkeler bankaları aracılığıyla gerçekleştiğinden delilleri arasında yer alan ödeme belgelerinin aşağıda yer alan açıklamaları ışığında incelenmesinin anlaşılabilmesi için önemli ve gerekli olduğunu: Gönderilen paralar açısından …aracılığı ile gönderilen paralar 15.03.2011… 30.000.-USD (…), 31.03.2011 …10.000.-USD (…), 31.03.2011 …15.000.-USD (…), 02.04.2011 … 48.686.-USD (…), 06.10.2011 … 11.500.-USD (…), 14.10.2011 … 12.500.-USD (…), olmak üzere toplam 122.686.-USD’nin davacı tarafından davalı şirket talimatı ile belirtilen hesaplara gönderildiğini, paraların bu hesaplara gönderilme talimatlarının ise davacı yetkilisi …tarafından yazılan ve … adresinden gönderilen elektronik posta ile davacıya bildirildiğini, ödeme talimatları ile ilgili yazışma suretlerinin dosyada delil listelerinin 8.sırasında yer alan yazışmalar içinde mevcut olduğunu, ödeme belgeleri ve … tarafından yapılan havalelerin davacı adına yapıldığına ilişkin belgenin delil listelerinin 10.sırasında yer alan referans yazısı ile delillendirildiğini, doğrudan … Ltd. ve …hesabına gönderilen paralar dışında davacının, davalı yetkilisi …’ın talimatı ile: 10.11.2010 tarihinde …’ın … no’lu hesabına 36.600,60 USD, 30.12.2010 tarihinde … no’lu hesabına 5.000.-USD ödeme (havale) yaptığını, bu ödemelerin teyidinin de yine … tarafından yazılan ve gönderilen e-postalarda açıkça yer aldığını, yapılan harcamalar açısından davacının, davaya konu olayla ilgili olarak ayrıca birçok ödeme yapmak zorunda kaldığını, 11.11.2011 tarihinde davalı tarafından gerekli olduğu bildirilen ve havaya uçarak yok olan helyum gazı için: 15.000.-… , Cihazın çalışır hale getirilmesi için gereken harcama tutarını gösteren 02.11.2011 tarihli … tarafından davacıya hitaben düzenlenen 29.556,65 Euro tutarlı tespit raporu, Gümrük ödemelerine ilişkin masraflar ve belgeleri, nakliye bedelleri, diğer harcama ve ödemelerin davalı şirketin talep ve talimatları ile gerçekleştiğini, tüm bu hususların yazılı belgelerle kanıtlandığını, davacı tarafından davalıya 21.02.2011 tarihinde gönderilen ihtarname ile 194 .606,00 USD bedelin iadesinin talep edildiğini, davalının bu talebe yanıt vermediğini, havalelerin hangi hesaplara yapıldığının yukarıda açıklandığını, davalıya ait hesaplar ile yukarıda yer alan hesapların celbi halinde yazılı delillerinin doğruluğunun bir ke daha ortaya çıkacağını, iki seneden fazla süredir cihazın çalışamaması nedeniyle mahrum kalınan karın hesaplanabilmesi açısından bilirkişi incelemesi yapılması ile gerçek zararın ortaya çıkacağını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca; davalının davacıya, sözleşmede belirtilen nitelikte MR cihazını adresinde çalışır şekilde, ayıptan ari olarak monte ve teslim edeceğini, sözleşme ile satın alınan cihazın çalışır durumda, her türlü ayıptan ari olmasının sözleşmenin ana unsuru olduğunu, 09.02.2011 tarihinde …’da yapılan tespitte de görüleceği üzere; cihazın halen çalışmaz durumda olduğunu, davalıya yapılan tüm ödemelere karşın, cihazın bu kadar uzun zamandır çalışmıyor olması, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin davalıya ait teme! ediminin ifa edilmediği sonucunu doğurduğunu, davalının ayıplı ve eksik ifası sonucu davacının çalışmayan, yer işgal eden, hurda niteliğinde bir cihazı teslim almış olmasının yanı sıra sağlık hizmetinde veremediği hizmetler nedeniyle de çok önemli zararlara uğradığını, bu zararların hem menfi ve hem de mahrum kalınan kar niteliğinde zararlar olduğunu, davacının, sözleşmeyi feshederek, ödediği bedeller ile sözleşme nedeniyle yaptığı masrafları ve mahrum kaldığı karı davalıdan talep etmek amacıyla işbu davayı açmak zorunda kaldığını, davalının öncelikle dava konusu sözleşme gereğince davacı tarafça yapılan 194.606,00 USD’yi iade etmesinin gerektiğini, davalının ayrıca yol açtığı zararları; yapılan masrafları ve mahrum kalınan karı davacıya ödemek durumunda olduğunu yukarıda yer alan tüm alacak ve tazminat hakları kapsamında şimdilik ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi ve belirsiz alacak davası niteliğinde açılan 6.000.-USD’nin davalıdan tahsili için işbu davanın ikame edildiğini, tüm bu nedenlerle, 194.606,00 USD somut zarar ve 50.000,00 USD mahrum kalınan kar tazminatına mahsuben; şimdilik 5.000,00 USD zarar ve belirsiz alacak vasfında olmak üzere mahrum kalınan kar alacağının tespiti ile şimdilik 1.000,00 USD’si olmak üzere toplam 6.000,00 USD’nin davalıya tebliğ edilen ihtarnamenin tebliğini takip eden 10.günden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamış , duruşmalara da vekil veya temsilci aracılığıyla katılmamıştır.
DELİLLER :
Tanık anlatımları, taraflar arasındaki yazılı sözleşme, 18/04/2017 tarihli bilirkişi raporu,27/03/2018 tarihli bilirkişi raporu, 15/10/2020 tarihli bilirkişi raporu, 05.10.2015 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı olarak eksik ve ayıplı işler nedeniyle tazminat ve kar kaybı talebine ilişkindir.
Davacı tanığı … duruşmada” Ben davacı şirkette satın alma müdürü olarak çalışmaktayım, bu şirket … da … kurulu bir şirkettir, özel bir hastanedir, ben yaklaşık 13 yıldır burada çalışmaktayım, cihazın alınması ile ilgili olarak ben doğrudan alakalı değilim ancak davalı şirketten … ile bütün yazışmaları ben yaptım, kendisi bildiğim kadarıyla Türkiye deki şirketin sahibiydi, birkaç kerede kendisiyle telefonda görüştüm, hastane bu şahsın tavsiyeleri doğrultusunda MR cihazı satın aldı, bu cihazın kurulmasına dair kendisi bize garanti verdi, kendisinin söylediği bütün tavsiyeleri ve işleri cihazın kurulması için yaptık, ancak … bu cihazın kurulabilmesi için Türkiyeye götürülüp soğutulması işleminin yapılması gerektiğini söyledi, MR cihazı çok büyük gönderilmesi masraflı olmasına rağmen biz onu … ‘ın Türkiye deki şirketine gönderdik, kendileri bize cihazdaki soğutma işlemlerini yaptıklarını cihazı çalışır vaziyete getirdiklerini ve sorunsuz olarak bize gönderdiklerini söylediler ve cihaz geri geldi, cihazın kurulması için özel bir ortam gerekiyordu, kurulumu ile ilgili tüm işlemeleri yapmayı … üstlenmişti, biz de cihazı kurmak üzere kendisine hastanede oda verdik, kendisi MR odasını kurduğunu ve MR ‘ı hazırladığını, cihazı çalıştırmak için hiç bir sorun kalmadığını söyledi, MR cihazı bu arada beklerken sürekli helyum gazına ihtiyaç oluyordu, bu gaz içinde sürekli masraf yapılıyordu, ancak cihaz hiçbir şekilde çalışmadı, çalışması için sürekli eksik parçalar söylendi, söylenenleri de yaptık, ancak cihaz bir türlü çalışmadı biz de cihazı çöpe atmak zorunda kaldık, yine MR odası için davalı şirketin müdürü olarak bildiğim … tarafından hazırlanan oda daha sonrasında başka 3.firmalara gösterildi hazırlanan odanın tamamen yanlış hazırlandığı, bu hali ile cihazın çalışmayacağı, bu nedenle hem odanın hemde cihazın yararsız olduğu bildirildi. Defalarca … a ben kendim bu konu ile ilgili e-mailler attım, telefonlada konuştum, daha sonrada telefonlara cevap vermediler, maillerime önceleri cevap geldi, daha sonrada cevap vermediler, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada ” Bana … Mahkemesince ayrıca Mart ayında ifade vermem için çağrı kağıdı geldi, ancak henüz ifade vermedim, ifademi vermek üzere mahkemenize geldim. Davacı şirketin hem yönetim kurulu üyesi hemde işletmecisi olarak bildiğim …yı uzun süredir aile dostumuz ve arkadaşımız olarak tanırım, ben kendim … da yaşıyorum ve bir kamu kurumunda çalışıyorum, ayten hanım dönem dönem işleri ile ilgili olarak Türkiye ye gelmektedir, 2010 yılının başlarında … gelmişti, biraz sıkıntılı gözüküyordu, … isimli şahsa ait bir şirketten kendi hastanesinde kullanılmak üzere bir takım cihazlar satın aldığını ve bu cihazların yine … bey tarafından baküye intikal etirildiği ancak hiç bir şekilde kurulumunun sağlanılamadığı ve kullanıma sunulamadığını belirtti, bu cihaza güvenerekten bir çok hastaya rendevu verdiğini, ancak kurulamadığı için bir kısım hastalarını kaybettiğini, bu durumun maddi kayba neden olduğunu, … da bulunduğumuz sırada … beyle yaptığı görüşmelere birkaç kez bende katıldım, sürekli olarak yapacağız edeceğiz diye işi zamana yayıyordu ve … Hanımı oyaladığını farkettim, ancak daha sonra … Beyin Taahhüdünü yerine getirmediğini öğrendim hatta cihazlar bir ara tekrardan Türkiye test için geldi, ancak yine de cihazların kullanıma geçmediğini arkadaşım … hanımdan öğrendim, bir ara baküyede gezmeye gittiğimde yerinde gördüm,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bir mali müşavir bilirkişi ile incelenerek rapor tanzimi için … ATM’ye yazılan talimat doğrultusunda düzenlenmiş 05.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davalı ….’nin …adresinde 01.10/.015 tarih ve saat 11:10’da yapılan tespitte; belirtilen adreste, ….’nin bulunamadığı, davalı ….’nin 2009-2011 yılları arasındaki ticari defter ve belgelerinin incelenerek taraflar arasındaki sözleşme kapsamında ticari ilişkinin davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne miktar ödemenin kayıtlı olduğu konusuna İlişkin bir tespitin yapılamadığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 07/06/2016 tarihli celsesinde, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler incelenmek sureti ile davacı isteminin yerinde olup olmadığı konusunda rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 18/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle:”.. Davalının, Amerika’daki bir firmadan MR cihazı satın aldığını ve sonrasında davacı ile davalı arasında, iş bu MR cihazın onarılması ve MR ve RF odası kalkan materyallerinin tamiri ve elleçlenmesi işlerinin yapılmasını; davacı/iş sahibi tarafından da bu işlerin bedelinin ödenmesi konusunda 24.12.2009 tarihli bir eser sözleşmesinin akdedilmiş olduğunu, iş bedelinin toplam 143.500 USD olarak kararlaştırıldığını, davacı tarafça davalı/yüklenicinin sözleşmeyle üstlendiği işleri ayıplı ve eksik yaptığı iddia edilerek sözleşmeye istinaden ödenen bedellerin tamamının iadesini ve uğranılan kar mahrumiyeti zararının tazmininin talep edildiği, davacının bu talebi hukuku açıdan yorumlandığında, işin ayıplı (ve eksik) yapılması nedeniyle sözleşmeden dönme (fesih), ödenen iş bedelinin iadesi ve uğranılan kar mahrumiyeti zararının tazmini” talebi niteliğinde olduğu anlaşıldığı, ancak davacının, ayıplı (ve eksik) ifa nedeniyle sözleşmeden dönebilmesi için, yapılın işin davacılfiş sahibinin kullanamayacağı ya da hakkaniyete göre kabule zorlanamayacağı derecede, yani önemli derecede ayıplı (ve eksik) olması gerektiğini, (eski BK.md.360). ancak davalı/yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği işleri, önemli derecede ayıplı (ve eksik) yaptığı hususu saptanamadığı, fakat dava dosyası içeriğine göre davalının sözleşme konusu işleri ayıplı (ve eksik) yaptığı hususunun anlaşıldığını, bu durum nedeniyle davacının, eser sözleşmesinden dönmeye ve ödediği bedellerin tamamını talebe hak kazanamamasının gerektiği, davacının, davalının yaptığı ayıplı işlerin tamirini (ve eksik işlerin de tamamlanmasını) talebe hak kazanması gerektiğini, davacının ayrıca, davalının ayıplı ve eksik ifası nedeniyle uğradığı kar mahrumiyeti zararının tazmini de talebe hak kazanması gerektiği,(eski BK.md.360/1.2) 24.01.2009 tarihli sözleşmede, davalının sözleşme konusu işleri hangi tarihte tamamlaması gerektiği hususunun açıkça kararlaştırılmadığı, bu nedenle, davalının bu borcunu ifa temerrüde düşmesi için davacı tarafından davalıya bir temerrüt ihtarnamesi çekilmesi gerektiği, gerekli mali veriler olmadığından, kar mahrumiyeti zararının tutarı hesaplanamadığı, davacının davalıdan, davalının yaptığı ayıplı işlerin tamirini ve eksik işlerin de tamamlanmasını talebe hak kazandığını, ayrıca, davacı ihtarnamesinin davalıya tebliği tarihinden dava tarihine kadar uğradığı kar mahrumiyeti zararının tazminini de talebe hak kazandığını; fakat …’da gerçekleştirilen MR uygulamalarının bedelini ispat için gerekli mali belgeler olmadığından, kâr mahrumiyeti zararı tutarının hesaplanmasının mümkün olmadığına..,”yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 14/09/2017 tarihli celsesinde davacı tarafın kök rapora beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 27/03/2018 tarihli ek raporlarında özetle:”….görüşmeler neticesinde davacı İle davalı arasında, 24.12.2009 tarihli sözleşmenin akledildiği ve bu sözleşmeyle, davalı tarafından söz konusu cihazın kurulumuyla ilgili hizmetlerin verilmesinin üstlenildiğini, dolayısıyla bu davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davalı tarafından İşbu sözleşmeye istinaden verilecek hizmetin, “MR Tıbbi Cihazının tamiri için verilecek hizmetin adı: MR ve RF odası kalkan materyalleri tamir ve elleçleme” şeklinde tanımlanmış olması da bu kanaatimizi teyit ettiğini, dolayısıyla da davacının, işbu davanın konusunu oluşturan sözleşme bedelinin tamamı olan 143.500 USD’yi ödemiş olduğunun düşünüldüğünü, mahkemece sözleşme bedelinden indirim yapılması gerektiği yönünde sonuca varılırsa davacının ayıp ve eksik işler nedeniyle bedelden yapılacak olan indirim tutarı olan 27.000-Usd’nin iadesini davalıdan talep edebileceği yönünde sonuca varılacağına…” dair görüş bildirmiştir.
15/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle:”….Mahkemenin 20/11/2019 tarihli ara kararında tekrar incelenme kararı verilerek dosyanın tarafımıza tevdii edilmesi üzerine tarafımıza verilen görev çerçevesinde tüm dosya muhteviyatı belgeler üzerinde tekrar yapılan incelemeler neticesinde kök ve ek raporumuzdaki incelemelerimizi değiştirecek herhangi bir belge ve bilgi sunulmadığından, kök ve ek raporumuzdaki değerlendirme ve görüşümüzün aynen devam ettiği hususuna..”dair görüş sunulmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında 24/12/2009 tarihli, davalı tarafça MR cihazın onarılması ve MR ve RF odası kalkan materyallerinin tamiri ve elleçlenmesi işlerinin yapılması , davacı/iş sahibinin de bu işler karşılığında 143.500 USD’yi ödemesi konusundaki sözleşme imzalandığı, her ne kadar davacı tarafça MR cihazının da davalı taraftan satın alındığı ve taraflar arasında alım satım sözleşmesinin de bulunduğu iddia edilmişse de taraflar arasında alım satıma ilişkin sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafça sözleşmeye istinaden bir kısım iş ve işlemlerin yapıldığı ancak davacı tarafça davalı/yüklenicinin sözleşmeyle üstlendiği işleri ayıplı ve eksik yaptığı iddia edilerek sözleşmeye istinaden ödenen bedellerin tamamının iadesini ve uğranılan kar mahrumiyeti zararının tazmininin talep edildiği, davacının, ayıplı (ve eksik) ifa nedeniyle sözleşmeden dönebilmesi için, yapılın işin davacı iş sahibinin kullanamayacağı ya da hakkaniyete göre kabule zorlanamayacağı derecede, yani önemli derecede ayıplı (ve eksik) olması gerektiğini, ancak davalının sözleşme ile üstlendiği işleri, önemli derecede ayıplı (ve eksik) yaptığı hususunun dosya kapsamı itibariyle ispatlanamadığı, fakat sözleşme konusu işlerin ayıplı (ve eksik) yaptığı hususunun sabit olduğu , bu nedenle davacının sözleşmeden dönerek tüm bedelin iadesini talep edemeyeceği sadece ayıplı işlerin tamirini talep edebileceği, dosya kapsamı itibariyle davacının davalı tarafa sözleşme bedeli olarak kararlaştırılan143.500 USD’den fazla bir ödeme yapmış olduğu, fazla ödemenin başka bir cihaza ilişkin olduğu , dava konusu cihazın yurtdışında bulunması ve davalı/yüklenicinin cihazı tamir etmayi reddetmesi halinde davacı/iş sahibinin davalı/yüklenicinin yurtdışına gelip cihazı tamir etmesini sağlamasının çok zor ve zahmetli olması nedeniyle 27/03/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, taraflar arasındaki sözleşme bedelinden BK 227/2 madde kıyasen uygulanarak yapılan hesaplama doğrultusunda sözleşme bedelinden indirim yapılması gereken tutarın 27.000 USD olacağının ve davacının bu tutarın ödenmesini talep edebileceği; davacının kar mahrumiyeti zararına ilişkin talebinin ise taraflar arasındaki sözleşmede davalının, sözleşme konusu MR- kurulumu işlerini ne kadar bir süre içinde tamamlayacağını öngören bir hüküm bulunmadığı , sözleşmedeki 2 aylık sürenin cihazın Bakü’ye teslimi için öngörülen süre olduğu, davacının davalıdan kar mahrumiyeti zararının tazminini talep edebilmesi için davalıya çekmiş olduğu bir temerrüt ihtarının bulunması gerektiği ancak davacı tarafça davalının bu hususta temerrüde düşürmediği , yine kar kaybının davacı tarafça ispatlanamadığı, davacının sözleşmeye ilişkin olarak ödenmesini talep ettiği tazminat tutarının 5.000 USD olduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak 5.000 USD nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kar kaybına ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın kısmen kabulü ile; 5.000 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasının 4/a maddesi uyarınca USD ye kamu bankalarınca uygulanan 1 yıllık en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 614,79-TL harçtan peşin alınan 160,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 454,39-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 10.447,37-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 3.399,80-TL’ yargılama giderinden (posta/tebligat/bilirkişi/talimat) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 2833,16-TL ile 160,40-TL ilk harç ve masraflar üzere toplam 2.993,56-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen kararın gerekçesinin tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/03/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza