Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/758 E. 2019/164 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/758 Esas
KARAR NO : 2019/164

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacakdavasının yapılan açık yargılamaları sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı yan ile 2007 yılında başamış bulunan bayilik ilişkisinde kendisine yüklenmiş bulunan tüm edimleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bayiliğini yapmış bulunduğu … markalı lastiklerin satışlarında çok yüksek cirolara ulaştığını, uzun yıllar sadece davacının bayiliğini yaptığını ancak Rekabet Kurulunun lastik üreticisi firmaların piyasada tekel olma durumunu engellemek adına almış bulunduğu karar nedeniyle Ağustos 2011 tarihinden sonra … Markalı lastiklerin de satış ve servisine başladığını, davalının müvekkilii şirkete karşı satış ve destek politikasının bundan sonra tamamen değiştiğini, müvekkili şirkete vermiş olduğu bayi satış fiyatlarının çok altında fiyatlara müvekkilinin bayilik yaptığı bölgede faaliyet gösteren bir çok firmaya doğrudan satış yapmak suretiyle … markalı lastiklerin satışında düşüş yaşanmasına sebebiyet verdiğini, ayrıca 2011 yılında yaşanan global krizin de lastik satışlarında düşüşe sebep olduğunu, buna rağmen müvekkili bayi olarak yükümlülüklerini yerine getirmekte iken, davalı yanca … 30. Noterliğinin … gün ve … Y. nolu ihtarnamesiyle, müvekkili şirketin bayi olarak görevlerini yerine getirmediği, … markasının itibarını ve güvenirliğini düşüren tavır içerisinde bulunduğu, müvekkili şirkete ait işyerlerinde … Reklam panolarının indirildiği şeklinde hiçbir dayanağı olmayan ve gerçekle bağdaşmayan sebepler öne sürülerek, 2009 ve 2010 yıllarına sair olarak verildiği iddia edilen 64.484,00 TL dekorasyon ve 71.606,00 TL servis ekipman desteğinin iadesinin talep edileceği şekilde, müvekkili şirketi maddi olarak tehdit edip, müvekkili şirketin … Markalı lastiklerin satışına son vermesini sağlamak istediğini, davalı tarafından müvekkiline dekorasyon ve servis ekipman desteği adı altında yapılmış herhangi bir ödeme olmadığını, müvekkili şirketin davalı yan ile olan bayilik ilişkisinin devam edebilmesi için göstermiş bulunduğu tüm iyiniyetli çabalara karşın, davalı yanca … 30. Noterliğinin … gün ve ….No’lu ihtarnamesiyle Bayilik Sözleşmesinin feshedildiğini, sözkonusu ihtarnamenin müvekkili şirkete 20/12/2011 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının sözkonusu ihtarnamede bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiklerini beyan ederek 2009 ve 2010 yıllarına ait olmak üzere verilmiş bulunan 81.654,00TL +KDV dekorasyon ve servis ekipman desteğine ilişkin bedelin iadesini istediğini ve kesmiş bulunduğu 12/12/2011 gün ve … seri B sıra nolu faturanın müvekkili şirkete ulaşmasını beklemeden, 96.352,00 TL sini müvekkili şirkete ait … bankası …şubesindeki … nolu hesabından … (Otomatik Tahsilat Sistemi)’ni kullanarak çekerek kendi hesaplarına aktardığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıya gönderilen Noter ihtarnamesi ile söz konusu fatura iade edilerek çekilen bedelin iadesinin talep edildiğini, söz konusu bedelin müvekkiline iade edilmediğini, söz konusu bedelin davalı tarafından müvekkiline 2009 ve 2010 yıllarına sair lastik fiyatlarında uygulanacak olan indirim ve kampanyalarda kullanılmak üzere müvekkiline açılmış bütçeler olduğunu, taraflar arasında 2009 ve 2010 yıllarına dair kesin mutabakatlar olduğunu, bu bedelin müvekkilinden geri istenemeyeceğini, davalının bayi performans yönetmeliğine göre her bir bayiye yıl içerisinde yapmış bulunduğu satış cirosu üzerinden lastik satışlarına destek olmak amacıyla ve bayinin yıl içerisindeki satış performansına göre değişen oranlarda bayi destek primi uygulaması yaptığını, söz konusu primin bayi için bir hak olduğunu, davalının müvekkilinin 2011 yılı primlerini ödemediğini, 2011 yılı priminin 56.607,00 TL olduğunu beyanla davalı yanca müvekkili şirket banka hesabından haksız ve hukuki dayanaksız olarak çekilmiş bulunan 96.352,00 TL ile müvekkili şirketin 2011 yılı … Markalı lastiklerin satışından dolayı hak etmiş olduğu ancak davalı yanca ödenmemiş bulunan 56.607,00 TL Bayi Destek Priminin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, 2007 yılı başlangıç tarihli yetkili satıcılık sözleşmesi ile değil 28/01/2009 tarihli “Bayilik Sözleşmesi” ile müvekkili şirketin bayiliğini yapmakta olduğunu, dava dilekçesinde bahsedilen 2007 yılı başlangıç tarihli yetkili satıcılık sözleşmesinin ve de bayi performans yönetmeliği diye bir yönetmeliğin taraflar arasında hiçbir gerçekliliğinin bulunmadığını, davacının, dilekçesine ek olarak dosyaya sunduğu delilleri arasında yer alan “yetkili satıcılık sözleşmesi”nde müvekkili şirketin imzasının dahi bulunmadığını, taraflar arasındaki 28/01/2009 tarihli sözleşme uyarınca müvekkili şirketçe davacıya bayilik ilişkisi çerçevesinde bir takım yardım ve desteklerin yapılmasının kararlaştırıldığını ve bunun sözleşmeye ek belgede düzenlendiğini, davacının yapmış olduğu bir kısım servis ekipman alımı ve dekorasyon harcamalarını müvekkiline fatura ettiğini ve müvekkilince yapılan ödemelerin cari hesaplardan mahsup edildiğini, bu kapsamda müvekkilinin üzerine düşen tüm taahhütleri yerine getirerek davacıya kesmiş olduğu 4 adet fatura karşılığı 64.484,00 TL dekorasyon ve 71.606,00 TL servis ekipman bedelini ödediğini, taraflar arasında akdedilen … Performans Programı Anlaşmalarının 12. maddesi uyarınca anlaşmanın herhangi bir sebeple sona ermesi feshedilmesi halinde müvekkili tarafından davacıya yapılan prim desteğinin kademeli olarak iade edilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından bayilik anlaşmasını üç yıl içerisinde sona erdirmiş olması sebebiyle yapılan desteğin %60’lık kısmının iade edilmesi gerektiğini, bunun da 96.352,00 TL’ye tekabül ettiğini, bu miktarda fatura keşide edilerek doğrudan tahsilat sistemi ile davalıdan tahsil edildiğini, davacının kendi isteği ve rızası ile doğrudan tahsilat sistemini kabul ettiğini, davacının bayilik yükümlülüklerine aykırı davranması, başka marka lastik satışlarına yönelerek … markalı lastiklerin satışlarını düşürmesi, müşterileri başka marka lastiklere yönlendirmesi gibi sebeplerle sözleşmenin feshedildiğini, davacının müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia ettiği primin ne şekilde tespit edildiğinin anlaşılmadığını, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca primlerin davacı tarafça müvekkiline fatura edildiğini ve müvekkili tarafından cari hesaba mahsuben ödendiğini, davacıya düzenlemiş olduğu faturalara binaen 2011 yılı içerisinde 405.737,88 TL prim ödemesi yapıldığını, bu nedenle müvekkilinin davalıya herhangi bir prim borcunun olmadığını, davacının müvekkiline her yıl programa katılım bedeli ödemesinin zorunlu olduğunu ve davacıya 25/10/2011 tarihli fatura keşide edilmiş ise de ödenmeyerek iade edildiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı tarafça davacıya destek bedeli olarak ödendiği gerekçesiyle anlaşmanın feshi nedeniyle doğrudan hesaba geçirilen bedelin iade edilmesi gerekmeyen bir bedel olduğundan bahisle iadesi ile ödenmediği iddia olunan 2011 yılı prim alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bu kapsamda Garanti Bankasından davalı tarafından davacının hesaplarından doğrudan tahsil edildiği iddia edilen bedellere ilişkin belgeler celp edilmiş, tanıklar dinlenmiş ve tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Talimat Mahkemesi aracılığı ile davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacının kayıtlarında servis ek destek bedeli ve pazarlama destek bedeli açıklaması ile davalı tarafından yapılmış toplam 160.586,67 TL ödemenin kayıtlı olduğunu, bu bedelin %60’ının KDV’si ile birlikte 96.352,11 TL olduğunu, davalı tarafından banka hesaplarından çekilen 96.352,00 TL’lik bedelin davacının kayıtlarına işlenmiş olduğunu, davalı tarafından fatura karşılığında 2011 yılında davacıya 405.737,88 TL prim ödemesi yapıldığını, bu miktarın davacının 2011 yılı alım miktarının %12’sine tekabül ettiğini, davacının talep ettiği 56.607,00 TL ek prim bedelini ne şekilde hesapladığının anlaşılamadığını, sözleşenin feshinin haklı olup olmadığı hususunda takdirin Mahkememize ait olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Taraf vekillerinin rapora itirazları ile raporda tespit edilen satış miktarlarının hangi marka lastiklere ilişkin olduğunun ayrıştırılması için bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda davacı tarafından yapılan satışlar içerisinde davalıya ait … markalı lastik satışlarını ayrı ayrı göstermiştir. Bu aşamada dosya davalının ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yapmak üzere oluşturulan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş ve rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, taraflar arasında münhasır olmayan bir bayilik sözleşmesinin olduğunu, davacının, davalıdan almış olduğu ürünlerin bedellerinin doğrudan tahsilat sistemi ile ödendiğini, davacının Garanti Bankasına hitaben düzenlediği yazı ile bu hususu kabul ettiğini, davalının kayıtlarında davacı adına 2011 yılında 405.737,88 TL prim alacağının olduğunu, davacının iddia ettiği 56.607,00 TL prim alacağına ilişkin davalının defterlerinde herhangi bir fatura kaydının olmadığını, davalının davacıya yaptığı satışlar üzerinden yapılan değerlendirmeye göre davacının … markalı lastiklerin satışının yıllar içerisinde azaldığını, aynı doğrultuda başka markalı lastiklerin satışının ise arttığını tespit ve beyan etmiştir. Heyete sektör bilirkişi eklenerek tarafların itirazları hususunda ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; davacının talebinin değerlendirilmesinde sözleşmenin haklı veya haksız nedenle feshedilmesinin önemli olduğunu, sektörel değerlendirmeye göre aynı alım miktarına sahip yatırım alan ve almayan bayilerin aynı ürünleri aldıkları fiyat, iskonto ve verilen prim tutarlarının görülmesi gerektiğini, davalı tarafından fesih sebebi olarak gösterilen başka bayilere düşük fiyat uygulamasının haklı olup olmadığının değerlendirilmesinde davalıya ödenmiş olan yatırım destek bedelinin düşük bedel uygulanan diğer bayilere de verilip verilmediğinin belli olması gerektiğini beyan etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda davalının satış yaptığı bayilere müzekkereler yazılmış ve gelen cevaplar ile dosya kapsamının değerlendirilmesi için sektör bilirkişisinden ek rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 28/01/2009 tarihli 5 yıl süreli bayilik anlaşmasının imzalandığı, her ne kadar aralarındaki bayilik ilişkisi daha önce başlamış ise de bu anlaşmanın 7.2. maddesi ile önceki tüm anlaşmaların geçersiz kabul edildiği, anlaşmanın 6. maddesinde genel olarak, davacı bayinin anlaşma ile yüklendiği edimlerine uygun hareket etmemesinin sona erme sebebi olarak kabul edildiği, bayilik anlaşmasının eki olan … Performans Programları Anlaşmaları başlıklı anlaşmanın 12. maddesinde anlaşmanın herhangi bir sebeple feshedilmesi veya sona ermesi halinde, yürürlükte kaldığı süre nazara alınarak davalının yapmış olduğu ve EK B belgesinde belirtilen harcamaların davacı tarafından oransal olarak iade edileceğinin, buna göre anlaşmanın yürürlük tarihinden itibaren 3 yıl içinde feshedilmesi veya sona ermesi halinde davacının, yapılan harcamaların %60’ını iade edeceğinin kabul edildiği, EK B belgesinde davalı tarafından yapılacak harcamaların sayıldığı, davalı tarafından gönderilen 24/10/2011 tarihli Noter ihtarnamesi ile davacıya, 2009 ve 2010 yıllarında toplam 136.090,00 TL destek sağlandığı, … tabelalarının indirildiği, 2 yıllık süre içerisinde alımların azaldığı, beklenen işbirliğinin sağlanmadığı belirtilerek istenilen hususlara cevap verilmesinin aksi halde anlaşma ve ekleri feshedilerek yatırım desteğinin iadesinin talep edileceğinin ihtar edildiği, davacı tarafından bu ihtarnameye cevaben gönderilen 31/10/2011 tarihli ihtarname ile dava dilekçesinde de ifade edildiği gibi davalının başka firmalara yaptığı iskontolu satışlar nedeniyle kendi satışlarında düşüş yaşandığını beyan ettiği, davalının 09/12/2011 tarihli Noter ihtarnamesi ile, davacının bayilik yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle anlaşma ve eklerinin feshettiği ve doğrudan tahsilat sistemini kullanılarak … Performans Programları Anlaşmaları başlıklı anlaşmanın 12. maddesi uyarınca davacının hesabından 81.654,00 TL’yi KDV’si ile birlikte tahsil edildiği, dinlenen tanık beyanları, alınan bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere, davacının başka marka lastik satışına başladıktan sonra … marka lastik satışlarında düşüşler yaşandığı, … tabelasını indirdiği, davalının, bayinin beklentisini karşılamaması nedeniyle anlaşmasını sona erdirmekte haklı olduğu, kaldı ki … Performans Programları Anlaşmaları başlıklı anlaşmanın 12. maddesi uyarınca vermiş olduğu destek bedelinin iadesi için sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesinin de gerekli olmadığı, her ne kadar davacı, davalı tarafından ödenen destek bedellerinin iadesinin mümkün olmadığı iddia edilmiş ise alınan her iki bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davacı tarafça destek faturası olarak düzenlenen toplam 160.588,67 TL bedelli faturanın defterlere kaydedildiği ve cari hesaptan indirildiği ve davacının … Performans Programları Anlaşmaları başlıklı anlaşmayı imzalayarak söz konusu bedellerin iadesini kabul ettiği, bu nedenle destek bedellerinin iade edilmeyeceğine dair iddiasının haksız olduğu, taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında davalının, davacıdan olan alacaklarını doğrudan tahsilat sistemini kullanarak tahsil ettiği, davacının bu sistemin uygulanmasını kabul ettiği, bu nedenle davalı tarafından anlaşmanın 3 yıl içerisinde feshedilmesi nedeniyle ödenen 160.588,67 TL destek bedelinin % 60”lık kısmı ve KDV’sinden oluşan 96.352,00 TL bedeli davacının hesabından tahsil etmekte haklı olduğu, prim alacağı iddiası yönünden yapılan değerlendirmede ise davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği miktarı nasıl ve hangi anlaşma maddesine dayanarak belirlediği anlaşılamadığı gibi 2011 yılı için davalı tarafından prim ödemesi de yapılmış olduğundan davacının bu talebinin de yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin yatırılan 2.271,45 TL harçtan mahsubu ile kalan 2.227,05 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 14.986,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.06/03/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza