Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/744 E. 2019/1239 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/744 Esas
KARAR NO : 2019/1239

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davalarının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin 18/01/2010 günü aracına ait bazı işleri yaptırmak üzere gittiği … Mahallesi, … Caddesinde yaya kaldırımında yürürken …’ye ait … plakalı otobüsü kullanan …’ın kullandığı aracın çarpması sonucu diğer davalı …’ya ait … plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığını, kazadan sonra olay yerine gelen trafik ekibi tarafından tutanak tutulduğunu ve trafik kaza tespit tutanağında müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet veren kazada her iki araç sürücüsünün de kusurlu bulunduğunu, sonrasında müvekkilinin tedavi için … Tıp Fakültesi Hastanesine gittiğini, sağ klavikula kırığına ve vücudunun sağ omuz bölgesinde darbeye istinaden ezilme yara tanısı ile kendisine 6 aylık rapor verildiğini ve 6 ay boyunca sağ tarafındaki kırıklar nedeniyle yatamadığını, büyük ıztıraplar çekerek uykusuzluk sebebiyle bütün huzurunun kaçtığını, müvekkilinden ameliyat olması için 18.000,00 TL istendiğini, çalışmadığı için bu miktarı karşılayamadığını, müvekkilinin … Ltd. Şti.’nin ortağı ve genel müdürü, … Ltd. Şti.’nin ortağı ve genel müdürü, … Deposu’nun sahibi olduğunu, müvekkilinin 6 ay boyunca işe gidemediğini ve aylık 3.000,00 TL’den 18.000,00 TL kazanç kaybına uğradığını, … ile … Ltd. Şti. arasında imzalanan 250.000,00 TL’lik distribütörlük sözleşmesinin müvekkilinin geçirdiği kaza neticesinde vücudunda oluşan kırıklar nedeniyle karşı tarafça feshedildiğini, bu nedenle müvekkilinin 75.000,00 TL kazanç kaybına uğradığını, dava konusu kazayı yapan araçlardan …’nın … plakalı aracının davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … nolu poliçe ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ve diğer davalı …’ın kullandığı … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … nolu poliçe ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat aldığına alındığını, müvekkilinin kaza sonrası hem çektiği acılar hem de ölüm ve sakat kalma stresi nedeniyle ve iş hayatının bozulması nedeniyle hem maddi hem de manevi yönden büyük zarara uğradığını beyanla kaza sonrası geçirdiği travma, çektiği manevi elem ve ıstıraplar sebebiyle 30.000,00 TL manevi tazminatın, davalı sigorta şirketleri hariç, davalılardan olay tarihi olan 18/01/210 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla işgücü kaybı tazminat alacağından şimdilik 60.000,00 TL’nin olay tarihi olan 18/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla sağ omuz kırık kemik ameliyatı için gereken tedavi masrafı olarak şimdilik 18.000,00 TL’nin olay tarihi olan 18/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla kaza sebebiyle çalışamadığı 6 aylık gelir kaybı olarak 18.000,00 TL ile distiribütörlük sözleşmesinin feshi sonucu uğradığı 75.000,00 TL kazanç kaybından şimdilik 30.000,00 TL olmak üzere 48.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan 18/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikde davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin kaza sonrasında evde bakım ve hastaneye gidiş ulaşım tedavi ücretleri için harcamış olduğu 6.665,00 TL tazminatın olay tarihi olan 18/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/382 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası …’nin 18/01/2010 günü aracına ait bazı işleri yaptırmak üzere gittiği … Mahallesi, … Caddesinde yaya kaldırımında yürürken …’ ye ait … plakalı otobüsü kullanan …’ın kullandığı aracın çarpması sonucu, diğer davalı …’ya ait … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığını, kazadan sonra olay yerine gelen trafik ekibi tarafından tutanak tutulduğunu ve trafik kaza tespit tutanağında müvekkilinin babasının yaralanmasına sebebiyet veren kazada her iki araç sürücüsünün de kusurlu bulunduğunu, sonrasında müvekkilinin babasının tedavi için … Tıp Fakültesi Hastanesine gittiğini, sağ klavikula kırığına ve vücudunun sağ omuz bölgesinde darbeye istinaden ezilme yara tanısı ile kendisine 6 aylık rapor verildiğini ve 6 ay boyunca sağ tarafındaki kırıklar nedeniyle yatamadığını, büyük ıztıraplar çekerek uykusuzluk sebebiyle bütün huzurunun kaçtığını, müvekkilinin babasından ameliyat olması için 18.000,00 TL istendiğini, çalışmadığı için bu miktarı karşılayamadığını, müvekkilinin babasının bu kazadan sonra çalışamadığını, işlerinin bozulduğunu, kaza sonrası hem çektiği acılar hem de ölüm ve sakat kalma stresi nedeniyle ve iş hayatının bozulması nedeniyle hem maddi hem de manevi yönden büyük zarara uğradığını, müvekkilinin de babasının çektiği acılara tanık olduğundan telafisi imkansız zararlara uğradığını beyanla 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan 18/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/369 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi …’nin 18/01/2010 günü aracına ait bazı işleri yaptırmak üzere gittiği … Mahallesi, … Caddesinde yaya kaldırımında yürürken …’ ye ait … plakalı otobüsü kullanan …’ın kullandığı aracın çarpması sonucu, diğer davalı …’ya ait … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığını, kazadan sonra olay yerine gelen trafik ekibi tarafından tutanak tutulduğunu ve trafik kaza tespit tutanağında müvekkilinin eşinin yaralanmasına sebebiyet veren kazada her iki araç sürücüsünün de kusurlu bulunduğunu, sonrasında müvekkilinin eşinin tedavi için … Tıp Fakültesi Hastanesine gittiğini, sağ klavikula kırığına ve vücudunun sağ omuz bölgesinde darbeye istinaden ezilme yara tanısı ile kendisine 6 aylık rapor verildiğini ve 6 ay boyunca sağ tarafındaki kırıklar nedeniyle yatamadığını, büyük ıztıraplar çekerek uykusuzluk sebebiyle bütün huzurunun kaçtığını, müvekkilinin eşinden ameliyat olması için 18.000,00 TL istendiğini, çalışmadığı için bu miktarı karşılayamadığını, müvekkilinin eşinin bu kazadan sonra çalışamadığını, işlerinin bozulduğunu, kaza sonrası hem çektiği acılar hem de ölüm ve sakat kalma stresi nedeniyle ve iş hayatının bozulması nedeniyle hem maddi hem de manevi yönden büyük zarara uğradığını, müvekkilinin de eşinin çektiği acılara tanık olduğundan telafisi imkansız zararlara uğradığını beyanla 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan 18/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; bu kazada müvekkiline kusur izafesinin gerek trafik kazası tespit tutanağında ve gerekse ceza dosyasında alınan adli tıp raporunda aracının hızını yol ve araca göre ayarlamamasından dolayı verildiğini, bu isnadın yerinde olmadığını, kazanın meydana geldiği yerin çok dar etrafta yapılaşmaların olduğu, kaldırımların dahi oldukça küçük olduğu bir yer olduğunu, müvekkilinin hızlı gitmesinin mümkün olmadığını, diğer davalı …’nın kazada tam kusurlu olduğunu, müvekkili ve diğer davalı …’nın … 20. Sulh Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yargılandığını, işbu bu dosyadan verilen kararın taraflarınca 19/10/2011 tarihinde temyiz edildiğini, bu kararın neticesinin beklenmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek koşulu ile davacının tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, maddi tazminat taleplerinde sayın mahkemece davacının beyan edilen çalışma koşulları, yaptığını iddia ettiği işin özenli bir şekilde araştırılması, emsal ücret arıştırması yapılması, yapıldığını iddia ettiği harcamaların tamamının belgelendirilmiş olması, maluliyet oranının muhakkak ATK’ya yaptırılması gerektiğini, SGK tarafından ödeme yapılmış ise tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirkete 11/08/2009/2010 tarihleri arasında, … numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, esasa ilişkin cevap hakları saklı kalmak kaydıyla davacı delillerinin taraflarına tebliğ edilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluğun bu çerçevede ve azami teminat limit ile sınırlı olduğunu, evraklarının tamamlanmasından sonra hasar ve kusur tespiti için ATK’dan rapor alınmasını, sonrasında aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasını talep ettiklerini, müvekkili aleyhine ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, müvekkilinin tedavi giderlerinden herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, buna ilişkin sorumluluğun SGK’da olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle deliller tebliğ edildiğinde cevap verme ve karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, mahkememizin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin 18/01/2010 tarihinde meydana gelen kaza sonrası poliçe kapsamında üzerine düşen tüm ödemelerini yaptığını ve başkaca sorumluluğunun kalmadığını, davadan önce müvekkiline tedavi giderleri için yapılan başvuruların karşılandığını, kazanın oluşumunda müvekkiline sigortalı aracın sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, davacının tedavi masrafı ve iş göremezlik tazminatı taleplerinin poliçe teminatının kapsamında olmadığını, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak taleplerin poliçe teminatı kapsamına girip girmediği, kusur oranları ve varsa zararın tespitinin gerektiğini, davacının talep ettiği distiribütörlük sözleşmesinin feshi nedeniyle oluştuğunu iddia ettiği 30.000,00 TL lik zarar ile kazanç kaybına ilişkin 18.000,00 TL tazminat talebinin poliçe teminatının kapsamında olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazada müvekkili idarede çalışan şoföre kaza tespit tutanağında ve ceza dosyasında alınan Adli Tıp raporunda, aracının hızını yol ve araca göre ayarlamamaktan dolayı kusur isnat edildiğini, bu isnadı kabul etmediklerini, kazanın meydana geldiği yerin çok dar, etrafta yapılaşmanın olduğu, kaldırımların dahi oldukça küçük olduğu bir yer olduğunu, insan ve araç trafiğinin yoğunluğu nedeniyle hız yapılamayacağını, bu nedenle müvekkili idarede çalışan şoföre yapılan isnadın gerçekçi olmadığını, diğer davalı …’nın kazada tam kusurlu olduğunu, müvekkili idarede çalışan şoför ve davalı … hakkında … 20. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığını ve verilen kararın taraflarınca temyiz edildiğini, bu kararın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, davacı tarafın tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davacının beyan ettiği çalışma koşullarının, emsal ücretinin araştırılması ve maluliyetin ATK tarafından tespit edilmesi, SGK tarafından yapılan ödemenin hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri, mahkememizin görevsiz olduğunu, müvekkilinin davacının yaralanmasında hiçbir kusuru olmadığını, müvekkilinin yanında arkadaşı ile birlikte normal hızda aracıyla seyrederken yüksek hızda seyreden …’ye ait otobüsün müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkilinin çarpmanın etkisiyle savrulup karşı yöne geçtiğini ve davacıya çarptığını, bu nedenle herhangi bir kusuru olmadığını, kaza sonrası tutulan tutanağın müvekkilinin beyanı alınmadan yazıldığını, bu nedenle kabul etmediklerini, müvekkilinin davacıya kaza sonrasında yardım ettiğini, ziyaret ettiğini, tedavisi için elinden geleni yaptığını, ameliyatı için randevu aldığını, bir kısım tedavi masrafının karşıladığını, ilgili doktorun davacıya ameliyat önermediğini, bu nedenle davacının müvekkilinden ameliyat bedeli talep edemeyeceğini, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/382 Esas sayılı dosyasında davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazada müvekkili idarede çalışan şoföre kaza tespit tutanağında ve ceza dosyasında alınan Adli Tıp raporunda, aracının hızını yol ve araca göre ayarlamamaktan dolayı kusur isnat edildiğini, bu isnadı kabul etmediklerini, kazanın meydana geldiği yerin çok dar, etrafta yapılaşmanın olduğu, kaldırımların dahi oldukça küçük olduğu bir yer olduğunu, insan ve araç trafiğinin yoğunluğu nedeniyle hız yapılamayacağını, bu nedenle müvekkili idarede çalışan şoföre yapılan isnadın gerçekçi olmadığını, diğer davalı …’nın kazada tam kusurlu olduğunu, müvekkili idarede çalışan şoför ve davalı … hakkında … 20. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığını ve verilen kararın taraflarınca temyiz edildiğini, bu kararın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, davacı tarafın tazminat talebinin fahiş ve manevi tazminatın amacına aykırı olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; bu kazada müvekkiline kusur izafesinin gerek trafik kazası tespit tutanağında ve gerekse ceza dosyasında alınan adli tıp raporunda aracının hızını yol ve araca göre ayarlamamasından dolayı verildiğini, bu isnadın yerinde olmadığını, kazanın meydana geldiği yerin çok dar etrafta yapılaşmaların olduğu, kaldırımların dahi oldukça küçük olduğu bir yer olduğunu, müvekkilinin hızlı gitmesinin mümkün olmadığını, diğer davalı …’nın kazada tam kusurlu olduğunu, müvekkili ve diğer davalı …’nın … 20. Sulh Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yargılandığını, işbu bu dosyadan verilen kararın taraflarınca 19/10/2011 tarihinde temyiz edildiğini, bu kararın neticesinin beklenmesi gerektiğini, davanın, davacının babasının geçirdiği kaza neticesinde duyduğu acı nedeniyle açıldığını, davacının talebinin ancak kazanın ölümle sonuçlanması halinde mümkün olduğunu, bu nedenle davacının dava açma hakkının olmadığını, ayrıca talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/382 Esas sayılı dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacının babasının yaralanmasında hiçbir kusuru olmadığını, müvekkilinin yanında arkadaşı ile birlikte normal hızda aracıyla seyrederken yüksek hızda seyreden …’ye ait otobüsün müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkilinin çarpmanın etkisiyle savrulup karşı yöne geçtiğini ve davacının babasına çarptığını, bu nedenle kazada herhangi bir kusuru olmadığını, kaza sonrası tutulan tutanağın müvekkilinin beyanı alınmadan yazıldığını, bu nedenle kabul etmediklerini, müvekkilinin davacının babasına kaza sonrasında yardım ettiğini, ziyaret ettiğini, tedavisi için elinden geleni yaptığını, ameliyatı için randevu aldığını, bir kısım tedavi masrafının karşıladığını, davacının huzurdaki davayı açma yetkisi olmadığını, manevi tazminat talep hakkının sadece bedensel bütünlüğü zarara uğrayana tanınmış bir hak olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/369 Esas sayılı dosyasında davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazada müvekkili idarede çalışan şoföre kaza tespit tutanağında ve ceza dosyasında alınan Adli Tıp raporunda, aracının hızını yol ve araca göre ayarlamamaktan dolayı kusur isnat edildiğini, bu isnadı kabul etmediklerini, kazanın meydana geldiği yerin çok dar, etrafta yapılaşmanın olduğu, kaldırımların dahi oldukça küçük olduğu bir yer olduğunu, insan ve araç trafiğinin yoğunluğu nedeniyle hız yapılamayacağını, bu nedenle müvekkili idarede çalışan şoföre yapılan isnadın gerçekçi olmadığını, diğer davalı …’nın kazada tam kusurlu olduğunu, müvekkili idarede çalışan şoför ve davalı … hakkında … 20. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığını ve verilen kararın taraflarınca temyiz edildiğini, bu kararın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, davacı tarafın tazminat talebinin fahiş ve manevi tazminatın amacına aykırı olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/369 Esas sayılı dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; bu kazada müvekkiline kusur izafesinin gerek trafik kazası tespit tutanağında ve gerekse ceza dosyasında alınan adli tıp raporunda aracının hızını yol ve araca göre ayarlamamasından dolayı verildiğini, bu isnadın yerinde olmadığını, kazanın meydana geldiği yerin çok dar etrafta yapılaşmaların olduğu, kaldırımların dahi oldukça küçük olduğu bir yer olduğunu, müvekkilinin hızlı gitmesinin mümkün olmadığını, diğer davalı …’nın kazada tam kusurlu olduğunu, müvekkili ve diğer davalı …’nın … 20. Sulh Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yargılandığını, işbu bu dosyadan verilen kararın taraflarınca 19/10/2011 tarihinde temyiz edildiğini, bu kararın neticesinin beklenmesi gerektiğini, davanın, davacının eşinin geçirdiği kaza neticesinde duyduğu acı nedeniyle açıldığını, davacının talebinin ancak kazanın ölümle sonuçlanması halinde mümkün olduğunu, bu nedenle davacının dava açma hakkının olmadığını, ayrıca talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/369 Esas sayılı dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacının eşinin yaralanmasında hiçbir kusuru olmadığını, müvekkilinin yanında arkadaşı ile birlikte normal hızda aracıyla seyrederken yüksek hızda seyreden …’ye ait otobüsün müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkilinin çarpmanın etkisiyle savrulup karşı yöne geçtiğini ve davacının eşine çarptığını, bu nedenle kazada herhangi bir kusuru olmadığını, kaza sonrası tutulan tutanağın müvekkilinin beyanı alınmadan yazıldığını, bu nedenle kabul etmediklerini, müvekkilinin davacının eşine kaza sonrasında yardım ettiğini, ziyaret ettiğini, tedavisi için elinden geleni yaptığını, ameliyatı için randevu aldığını, bir kısım tedavi masrafının karşıladığını, davacının huzurdaki davayı açma yetkisi olmadığını, manevi tazminat talep hakkının sadece bedensel bütünlüğü zarara uğrayana tanınmış bir hak olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, trafik kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, kazanç kaybı, tedavi gideri ve manevi tazminat talebine, birleşen davalar ise manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce, … 20. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş; davalı … ve … hakkında taksirle yaralama suçunu işledikleri sabit görülerek cezalandırılmalarına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, dosya içerisinde bulunan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 13/05/2011 tarihli raporunda, kazanın meydana gelmesinde davalı …’nın asli kusurlu, davalı …’ın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Davacıya ait tüm tedavi belgeleri, davalı sigorta şirketleri nezdinde bulunan … ve … plakalı araçların poliçesi ile hasar dosyası, araçların trafik sicil kayıtları celp edilmiş, davacıya kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, davacının yapmakta olduğu iş ve beyan ettiği kazancına ilişkin … Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili kayıtlar getirtilerek emsal ücret araştırması ve asıl ve birleşen davalarda davacılar ile davalılar … ile …’ın sosyal ve ekonomik durumları kolluk vasıtasıyla araştırılmıştır. Davacı İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyeti yönünden rapor alınmış, 13/05/2013 tarihli ATK raporunda; davacının 18/01/2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca %3.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmesine sebep olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği tespit ve mütalaa edilmiştir. İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın %30 oranında, davalı …’nın %70 oranında kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Dosya aktüerya ve sigorta bilirkişisinden oluşan heyete tevdii edilerek davacının talep ettiği tazminat kalemleri yönünden rapor alınmıştır. Heyet tarafından düzenlenen 13/04/2015 tarihli kök raporda; PMF 1931 tablosu ve dava dilekçesinde aylık 3.000,00 TL kazanç elde edildiği beyan edildiğinden bu miktar esas alınarak yapılan hesaplama neticesinde, davacının 3 aylık geçici iş göremezlik döneminde oluşan zararının 9.000,00 TL, sürekli iş göremezlik zararının 33.831,94 TL olduğunu, diğer kalemler yönünden değerlendirmenin mahkemece yapılması gerektiğini, belirlenen tazminat tutarlarının poliçe limiti altında olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş itirazlar üzerine heyetten ek rapor alınmıştır. Heyet 06/05/2016 tarihli 1. ek raporunda emsal ücretlerin araştırılması halinde itirazların değerlendirilebileceğini beyan etmiştir. Mahkememizce emsal ücretler araştırıldıktan sonra heyetten yeniden ek rapor alınmıştır. Heyet 25/12/2016 tarihli ek raporunda özetle; tespit edilen emsal ücretlere göre yapılan hesaplama neticesinde, davacının maluliyeti nedeniyle oluşan toplam zararının 39.345,83 TL olduğunu tespit etmiştir. Taraflarca 2. ek rapora da yapılan itirazlar üzerine heyete doktor bilirkişi eklenerek yeniden ek rapor alınmıştır. Heyet 06/07/2018 tarihli raporunda; şirket ortağı olan ve aynı zamanda kendisine ait iş deposunu işleten davacının kendi işinin başında ve işini sevk ve idaresinde eylemli olarak çalışması karşılığı sarf etmesi gereken mesainin parasal değerinin tespiti ile hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini, bu nedenle diş deposu iş yerinden elde edeceği aylık emsal ücretler nazara alınarak hesaplama yapıldığını, buna göre iş göremezlik zararının 40.040,50 TL, SGK tarafından karşılanmayan ulaşım ve tedavi giderinin 4.270,00 TL olduğunu tespit etmiştir. Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen kayıtlar ve tarafların itirazları nazara alınarak heyette bulunan aktüerya bilirkişisinden bir kez daha ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 22/05/2019 tarihli ek raporunda; tarafların itirazlarını değerlendirerek, davacının aynı anda ve günde 3 şirketi yönetmesinin mümkün olmadığı kabul edilerek meslek odası tarafından bildirilen genel müdür ücretinin 1 katı dikkate alınarak ilk hesaplamanın, davacının aynı anda ve günde 3 şirketi birden yönetmesinin mümkün olduğu kabul edilerek bildirilen emsal ücretin 3 katı dikkate alınarak 2. hesaplamanın yapıldığını, buna göre 1. seçenekte davacının maluliyet zararının 59.985,77 TL, 2. seçenekte ise 164.505,75 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Davacı vekili son rapor doğrultusunda talebini ıslah ederek eksik harcını ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 18/01/2010 tarihinde davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait davalı …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın, davalı …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca çarpması neticesinde bu aracın yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına sebep olduğu, kazanın meydana gelmesinde gerek ceza mahkemesince verilen ve kesinleşen karar ve gerekse mahkememizce alınan ATK kusur raporu uyarınca davalı …’ın %30, davalı …’nın ise %70 oranında kusurlu olduğu, davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı, davacının kaza nedeniyle %3.2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı ve tedavi süresinin kazadan itibaren 3 ay olduğu, … plakalı aracın davalı … Sigorta Şirketi nezdinde 01/01/2010-01/01/2011 tarihleri arasında, … plakalı aracın ise davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde 11/08/2009-11/08/2010 tarihleri arasında geçerli trafik poliçesi ile sigortalı olduğu, davalılar … ve …’nın haksız fiilleri neticesinde davacının uğradığı doğrudan maddi zararlar ile manevi zararlarından sorumlu oldukları, davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğünün … plakalı aracın malik ve işleteni olarak Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca davacının uğradığı doğrudan maddi zararlar ile manevi zarardan sorumlu olduğu, sigorta şirketlerinin KTK’nın 91. maddesi uyarınca ve poliçe kapsamında davacının doğrudan maddi zararlarından sorumlu oldukları, davacının kaza tarihinde … Ltd. Şti. ile …. Ticaret Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi olduğu ve kendisine ait diş deposunu işlettiği, … Tic. Ltd. Şti.’nin yetkili temsilciliğini kazadan bir süre sonra oğlu …’ye devrettiği, son alınan bilirkişi raporunda davacının aynı anda ve günde 3 ayrı şirketin genel müdürlüğünü yapamayacağı kabul edilerek bildirilen emsal müdür ücretinin 1 katı tutarında ücretin esas alınması suretiyle yapılan hesaplamanın hayatın olağan akışına ve dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılarak davacının geçici ve sürekli iş göremezlikten doğan zararının 59.985,77 TL olduğu anlaşılmakla bu kalemler yönünden talebin kısmen kabulüne, tedavi ve ulaşım giderleri yönünden SGK’nın sorumluluğunda olmayan ve raporda tespit edilen 4.270,00 TL yönünden talebin kabulüne, distiribütörlük sözleşmesinin feshinden doğan zarar ispat edilemediğinden ve doğrudan davacının maluliyeti ile ilgili olduğu kanaati oluşmadığından talebin reddine ve yine dava tarihi itibariyle yapılmış bir tedavi gideri olmayan, geleceğe yönelik olarak yapılması gerektiği iddia edilen ancak ATK maluliyet raporunda böyle bir tespit yapılmayan ameliyat bedeli yönünden talebin reddine, kabul edilen tazminatlara davalılar …, … ve … İşletmeleri Genel Müdürlüğü yönünden kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketleri yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir. Davacının kaza nedeniyle uğradığı maluliyetin ağırlığı, tedavi süresi, kazanın meydana geliş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağı nazara alınarak, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … ve … İşletmeleri Genel Müdürlüğünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Birleşen davalar yönünden yapılan değerlendirmede; davacıların asıl davanın davacısı …’nin oğlu ve eşi oldukları, yaşadığı süreçten doğrudan etkilenmeleri ve manevi yönden uğradıkları zarar nazara alınarak her iki davanın da kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davada davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 59.985,77 TL iş göremezlik tazminatı ile 4.270,00 TL tedavi-ulaşım gideri tazminatının davalılar …, …, … İşletmeleri Genel Müdürlüğünden kaza tarihi olan 18/01/2010 tarihinden, davalılar … Sigorta A.Ş. İle … Sigorta Şirketinden dava tarihi olan 26/07/2011 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl davada davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL tazminatın davalılar …, …, … İşletmeleri Genel Müdürlüğünden kaza tarihi olan 18/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/369 Esas sayılı dosyasında davanın KISMEN KABULÜ ile 2.000,00 TL manevi tazminatın …, …, … İşletmeleri Genel Müdürlüğünden kaza tarihi olan 18/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/382 Esas sayılı dosyasında davanın KISMEN KABULÜ ile 2.000,00 TL manevi tazminatın …, …, … İşletmeleri Genel Müdürlüğünden kaza tarihi olan 18/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Asıl davada karar ve ilam harcı 5.072,41 TL’den peşin alınan 2.856,47 TL harcın mahsubu ile kalan 2.215,94 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş. İle davalı … Sigorta Şirketinin sorumluluğunun 1.905,70 TL ile sınırlı tutulmasına),
6-Asıl davada davacı tarafından yapılan 2.900,00TL bilirkişi ücreti, 1.076,85 TL posta ve tebligat masrafı, 246,00 TL ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 4.222,85 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.055,71 TL ile ilk harç 2.874,87 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,(davalı … Sigorta A.Ş. ile davalı … Sigorta Şirketinin sorumluluğunun 3.380,29 TL ile sınırlı tutulmasına),
7-Asıl davada davalı … tarafından yapılan 125,00 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 93,75 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 7.418,13 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Asıl davada davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan maddi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.801,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Asıl davada davalılar …, … ve … İşletmeleri Genel Müdürlüğü kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan manevi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/369 Esas sayılı dosyasında karar ve ilam harcı 136,62 TL’nin peşin alınan 297,00 TL harçtan mahsubu ile kalan TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
13-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/369 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından yapılan 112,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 11,20 TL ile ilk harç 155,02 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
14-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/369 Esas sayılı dosyasında davalı … tarafından yapılan 34,00 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 30,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
15-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/369 Esas sayılı dosyasında davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
16-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/369 Esas sayılı dosyasında davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
17-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/382 Esas sayılı dosyasında karar ve ilam harcı 136,62 TL’nin peşin alınan 222,75 TL harçtan mahsubu ile kalan 86,13 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
18-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/382 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından yapılan 76,00 TL posta ve tebligat masrafından davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 9,88 TL ile ilk harç 155,02 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
19-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/382 Esas sayılı dosyasında davalı Zekeriya Agah tarafından yapılan 41,00 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 35,67 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
20-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/382 Esas sayılı dosyasında davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
21-Birleşen İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/382 Esas sayılı dosyasında davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
22-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … Sigorta vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.25/12/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza