Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/726 E. 2018/635 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/726 Esas
KARAR NO : 2018/635

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 10/09/2012
KARAR TARİHİ : 06/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş’nin akaryakıt dağıtım sektöründe faaliyet gösterdiğini, akaryakıt sektörde uzun yıllardır uygulanan sisteme paralel şekilde müvekkilinin de bayilerinin faaliyet gösterdiği istasyonların bulunduğu taşınmazlara ilişkin olarak uzun süreli intifa veya kira anlaşması tesis ettiğini, bu anlaşmanın süresi ile doğru orantılı olarak da bayilerine istasyon geliştirme desteği, peşin satış destek primi, ayni-nakdi kredi, ariyet emtia ve ekipman verdiğini, müvekkili şirketin bayilerine yaptığı ödeme ve yatırımların tutarının, taraflar arasında kurulan ticari ilişkin süresi ile doğru orantılı olduğunu, Rekabet Kurulunun 05/03/2009 tarihli kararlarına istinaden yayınlanan duyuruda akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleri ile bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip sözleşmelerin, rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı, bu tür anlaşmaların varlığı halinde 5 yılı aşan süreler bakımından maddi koşullarının ortadan kalkacağının kamuoyuna duyurulduğunu, 18/09/2005 tarihinden önce yapılmış olup anılan tarih itibariyle bakiye süreleri beş yılı aşan sözleşmelerin 18/09/2010 tarihine kadar tebliğ de yer alan muafiyetten yaralarlanabileceğini ve bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağını, müvekkili şirket ile davalı arasında rekabet hukuku anlamındaki dikey anlaşmanın, rekabet kurumunun tebliğ ve kararları doğrultusunda öngörülen zamandan önce, 18/09/2010 tarihi itibariyle 2002/2 sayılı tebliğ ile öngörülen grup muafiyetinin dışında kalarak sonlandığını, bu nedenle davalının gerçekleşmeyen anlaşma sürelerine ilişkin olarak peşinen sağladığı kazanımları ve bu kazanımların semerelerini faizleriyle birlikte müvekkiline iade etme yükümlülüğü olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıtların da iadesinin gerektiğini, bunun yanı sıra intifa terkin işlemi terkin harcı ve ilgili masrafların davalı malikler nam ve hesabına müvekkili şirket tarafından ödenmesi sebebiyle davalı maliklerden alacaklarının doğduğunu, davalı malikin taşınmazı üzerindeki intifa hakkının, toplam 10.567,80 TL tutarındaki terkin harcı ve sair işlem masraflarının davalı malik nam ve hesabına müvekkilince ödenmek suretiyle terkin edildiğini, davalının faaliyet gösterdiği akaryakıt istasyonunda müvekkili şirket bayii iken, aradaki sözleşmeler ve bunlara bağlı protokoller gereğince, aradaki dikey anlaşmanın intifa süresi sonuna kadar devam edeceğine inanılarak istasyon betonu, istasyon bina inşaat ve bunlarla sınırlı olmamak üzere benzeri ayrılmaz parça niteliğinde yapıların inşaat giderlerinin müvekkili şirketçe karşılandığını, davalı malike 25/02/2004 tarihinde 10.533,30 TL intifa ivazı ödendiğini, müvekkilinin ivazını peşinen ödediği intifa süresinin tamamını kullanamadığını, bu nedenle 5.719,40 TL’nin 25/02/2004 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle iadesinin gerektiğini, yine taşınmaz üzerinde yapılan benzeri ekipmanlar nedeniyle 14.565,75 TL’nin iadesini gerektiğini, ayrıca intifa bedelinin davalıların yedinde kaldığı süre içerisinde elde ettikleri semerelerin karşılığı olarak 11.229,24 TL’nin müvekkiline ödenmesi gerektiğini beyanla söz konusu bedellerin davalılardan tahsiline, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Rekabet Kurulunun 05/03/2009 tarihli kararlarına istinaden yayınlanan duyuruda akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleri ile bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip sözleşmelerin, rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı, bu tür anlaşmaların varlığı halinde 5 yılı aşan süreler bakımından maddi koşullarının ortadan kalkacağının kamuoyuna duyurulduğunu, 18/09/2005 tarihinden önce yapılmış olup anılan tarih itibariyle bakiye süreleri beş yılı aşan sözleşmelerin 18/09/2010 tarihine kadar tebliğ de yer alan muafiyetten yaralarlanabileceğini ve bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağını, buna göre sözleşmelerin belirtilen süreyi aşan kısmının geçersiz sayılacağını, kalan süre için yerine getirilmiş edimlerin iadesinin gerekeceğini, davalıların müvekkili lehine intifalı olan ve üzerinde akaryakıt istasyonu bulunan … ili … İlçesi … Köyü, 169 Ada, 6 nolu Parsel sayılı taşınmazın hissedarları olduklarını, müvekkili şirket tarafından taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkini için ödenen 10.567,80 TL harcın davalılardan tahsilinin gerektiğini, intifa hakkının terkininden davalılara fayda sağladığını, ayrıca taşınmazda 14.565,75 TL tutarında sabit yatırım yapıldığını beyanla söz konusu bedellerin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, dava dilekçesinde müvekkilinin nam ve hesabına 10.567,80 TL terkin harcı ödediğini ileri sürerek bunun avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ettiğini, söz konusu harcı müvekkilinin bizzat … Bankasına yatırmış olduğunu, bu nedenle bu bedelin talep edilmesinin mümkün olmadığını, nitekim müvekkili yeni dağıtıcı ile anlaşma yapacağından beklememek adına bu yükümlülüğünü ifa ettiğini, davacı tarafın müvekkiline intifa ödemesi yapmadığını, 15 yıllık intifa bedelinin 10.533,30 TL olamayacağını, davacının intifa hakkından feragat ettiği tescil istem belgesinde bakiye süre için bedelin 177.000,00 TL olduğunu beyan ettiğini, bahse konu ödemenin davacının yapmayı taahhüt ettiği kanopi için yapılan ödeme olduğunu, dolayısıyla ödenmemiş bedelin iadesinin talep edilemeyeceğini, davacı tarafın intifa bedeli olarak dayandığı 17/02/2004 tarihli faturanın 12.439.292.820 TL tutarlı olduğunu, fatura içeriğinde intifadan bahsedilemeyeceğini, sözde ödenen intifa bedelinin müvekkilinin yedinde kaldığı süre için elde edilen semere bedelinin tahsili talebinin kabul edilemez olduğunu, davacının müvekkilinin elde ettiğini iddia ettiği semere bedelini ispatlaması gerektiğini, davacının istasyon zemin betonu, istasyon bina inşaatı gibi ödeme kalemlerinden geçersiz kalan bakiye süreye isabet eden kısmın iadesi talebinin kabul edilemeyeceğini, yer altı … tankının davacı tarafından 09/11/2010 tarihinde sökülerek kendi bayisine teslim edildiğini, satış hizmet binası ile ilgili olarak davacının talebi doğrultusunda market kısmında tadilat yapıldığını, 15.000,00 TL tadilat bedelinin yarısının müvekkilinin karşıladığını, davacının karşıladığı kısma yönelik demirbaşların sözleşmenin feshinden sonra sökülerek davacıya iade edildiğine, yine otomasyon altyapı malzemelerinin davacı yetkilileri tarafından sökülerek alındığını, betonlama işlemin de müvekkili tarafından yapıldığını, davacının yapmış olduğu harcamaların intifa süresi göz önüne alınarak yapacağı harcamalar olmadığını her halükarda yapılmaları gerektiğini, davacının müvekkiline vermiş olduğu 10.000,00 TL tutarlı teminat mektubunu paraya çevirdiğini, halen müvekkilinin davacıdan alacağı olduğunu, davalı müvekkili …’ dan kefalet sözleşmesine dayalı olarak herhangi bir talepte bulunulamayacağını, kefalet sözleşmesinin geçerli şekilde kurulmadığını, ayrıca bayilik sözleşmesi tarihi itibariyle kefaletin son bulduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, benzin istasyonu bayiliği için ödendiği iddia edilen intifa bedelinden sözleşmenin, Rekabet Kurumu kararı gereği süresinden önce sonlanması nedeniyle kalan süreye ilişkin kısmın, taşınmazda benzin istasyonu olarak yapılmış demirbaş ve imalatların değerinin sözleşmenin kalan süresine tekabül eden kısmının, intifa hakkının terkin harcının, intifa bedelinin kullanılmasından doğan semerelerinin iadesi, birleşen dava ise taşınmazda benzin istasyonu olarak yapılmış demirbaş ve imalatların değerinin sözleşmenin kalan süresine tekabül eden kısmının ve intifa hakkının terkin harcının iadesi taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce taraflar arasında düzenlenen protokol, taahhütname, intifa hakkının terkinine ilişkin tescil istem belgesi, intifa resmi senedi, intifa akit tablosu, intifa hakkının terkinine ilişkin işlem makbuzları, davacı tarafça sunulan faturalar incelenmiş, davacı vekiline taşınmazda yapıldığı iddia edilen sabit yatırımlara ilişkin talebini açıklamak üzere süre verilmiş, davacı vekili 14/05/2012 tarihli dilekçesi ile talebini detaylandırarak açıklamıştır. Terkin harcının ödeme dekontunun celbi için ilgili bankalara müzekkere yazılmıştır.
Dosya talep edilen alacaklar yönünden inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyeti 07/11/2014 tarihli raporda özetle; davacının incelemeye konu ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, 28/12/2010 tarihinde intifa terkinine ilişkin 10.567,80 TL tutarın davacı tarafından kayıtlarına borç olarak girdiğini, … Tapu Sicil Memurluğunca düzenlenen resmi senet ile 10/11/2003 tarihinde dava konusu akaryakıt istasyonu üzerinde 10.533,30 TL bedel karşılığında davacı lehine 15 yıllık intifa hakkı tesis edildiğini ve bu bedelin 17/02/2004 tarihli davalı şirket tarafından kesilen faturaya istinaden ödendiğini, fatura açıklamasında ivaz bedeli yazdığını, sözleşmenin 30/10/2010 tarihinde sona erdiğini, buna göre davacının iadesini talep edilebileceği miktarın 5.646,62 TL olduğunu, davacının benzin istasyonunda tank ve pompa istasyonu kurulması ve işletilmesi yükümlüğü kapsamında yapmış olduğu harcamaları davalılardan talep edemeyeceğini, bu harcamaların istasyonun faaliyete geçmesi için zorunlu olduğunu, davacı tarafın talepleri arasında yer alan istasyon iyileştirme ve geliştirme bedelinin bayilik sözleşmesinin süresi ile paralel olarak ödendiğini, terkin harcı makbuzu aslının elinde olması nedeniyle davacı tarafından terkin harcının ödendiğinin kabul edilmesi gerektiğini, sonuç olarak davacının 10.567,80 TL terkin harcı masrafı ile intifa bedelinden sözleşmenin kalan kısmına ilişkin olarak 5.646,62 TL’nin iadesini talep edebileceğini tespit ve beyan etmiştir.
Talimat yolu ile davalı şirketin ticari defterleri üzerinde Mali Müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde sunulan raporda özetle; davalının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, defterlerde davalı şirketin betonlama ile ilgili harcama belgelerine rastlanılmadığını, davacı tarafından düzenlenen 06/11/2010 tarihli 6.020,87 TL bedelli nakdi yardım bedeli tahsilatına ilişkin kaydın defterlerde mevcut olduğunu, davalı şirketin … Bankası … Şubesine 10.513,80 TL tapu harcı yatırarak defterlerine 30/09/2010 tarihinde bu harcamayı kaydettiğini, davacının defterlerinde 4.806,86 TL tutarlı müşteri hizmet binası faturası ile 10.886,78 TL otomasyon akaryakıt satış bedeli faturasının kayıtlı olduğunu tespit ve beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna taraf vekillerinin itirazları nedeniyle heyetten ek rapor alınmıştır. Heyet 29/02/2016 tarihli ek raporda önceki rapordaki tespitlerini tekrar ile iadesi talep edilecek intifa bedelini intifa hakkının terkin edildiği tarihi esas almak suretiyle hesaplamıştır. Taşınmazda davacı tarafından yapıldığı iddia edilen sabit yatırımların ve bedellerinin tespiti için … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi heyeti keşfen yapılan inceleme neticesinde düzenlemiş oldukları 11/10/2017 tarihli raporda; petrol istasyonunun çalışır vaziyette olduğunu, davacının sabit yatırımlar ve otomasyon altyapısı adı altında davalı … istasyonunda yaptığı bütün imalatları ve malzemeleri sahadan sökmüş ve almış olduğunu, davalının, davacıdan sonra … firması ile anlaşarak bu firmaya ait sabit yatırımları ve otomasyon altyapı imalatlarını yeni olarak yaptırdığını, davacının istasyonda yapmış olduğu otomasyon altyapı kanalı imalatının sonradan yeni dağıtım şirketince otomasyon altyapı sistemlerinin kurulması aşamasında kullanıldığını, bedelinin 933,60 TL olduğunu ancak söz konusu imalatın petrol istasyonuna herhangi bir artı değer katmadığını tespit ve beyan etmiştir. Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş, mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamının değerlendirme neticesinde; davacı ile davalı … Petrol.. Kolektif şirketi arasında, … İli, .. İlçesi, … Köyü, … mevkiinde bulunan, 169 Ada, 6 Parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak 11/06/1997 tarihinde akaryakıt sözleşmesi yapıldığı, davalılar … ile …’un bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıkları, davacı ve davalı şirket arasında düzenlenen 10/11/2003 tarihli protokol ile davalının, aynı taşınmaz üzerinde davacı lehine 15 yıllık süre için intifa hakkı tesis etmeyi ve akaryakıt bayilik sözleşmesi akdetmeyi taahhüt ettiği, taşınmazın tapu kaydına 15 yıl süre karşılığında 10.533,30 TL bedelli intifa hakkının tescil edildiği, söz konusu intifa hakkı devam ederken Rekabet Kurumunun 12/03/2009 tarihinde yayınlamış olduğu duyuru ve tebliğleri gereğince 18/09/2005 tarihinden evvel akdedilen bayilik sözleşmelerinin 18/09/2010 tarihi itibariyle geçersiz hale gelmesi nedeniyle, davalı şirketin davacıya hitaben sözleşmenin 18/09/2010 tarihinde sona ereceği bu tarihe kadar intifa hakkının tapudan terkin edilmesi, istasyonda bulunan ekipmanların teslim alınması ihtarını içerir ihtarname gönderderdiği, 28/09/2012 tarihinde … Tapu Sicil Müdürlüğünce davacı lehine taşınmazda bulunan intifa hakkının davacının talebi üzerine terkin edildiği, terkin harcının 10.513,80 TL olduğu, gelen kayıtlardan terkin harcının kim tarafından ödendiğinin anlaşılamadığı, intifa hakkının terkinine ilişkin tapu harç ve masraf talebinin; harç ve masrafların, sunulan dekont aslı ve terkin isteminin davacı tarafından yapılması kapsamında davacı tarafından yatırıldığı ve intifa hakkının terkininden davalı fayda sağladığı için bu bedelleri davacıya iade etmesi gerektiği kanaatine varılarak kabulü ile 10.567,80 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, her ne kadar davalı tarafça davacının yapmayı taahhüt ettiği Kanopi için yapılan ödeme olduğu iddia edilmiş ise de, davacının ivaz bedeli açıklamalı olarak davalı şirkete 10.533,30 TL intifa bedeli ödediği, sözleşmenin tamamı için ödenen bedelin Rekabet Kurumu Kararı ile süresinden önce sona ermesi neticesinde kalan süreye tekabül eden kısmının iadesinin talep edilebileceği, alınan bilirkişi raporunda bedelin 5.646,62 TL olarak tespit edildiği anlaşılmış ve talebin kısmen kabulü ile 5.646,62 TL’nin davalı şirketten dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, davacının sabit yatırımlara ilişkin talebinin; alınan bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere istasyondaki yatırımların sözleşmenin feshinden sonra davacı tarafça sökülerek alınması ve bu sabit yatırımların sözleşmenin uygulanabilmesi için zorunlu olması sebebiyle sözleşme süresi ile orantılı olarak bedel iadesi talebinin yersiz olduğu anlaşılmakla bu talebin Türk Borçlar Kanunu’nun 80.maddesi uyarınca reddine, davacının intifa bedelinin semeresi talebinin de aynı madde nedeniyle reddine, asıl davada davalı … yönünden; davadan önce vefat etmiş olduğu ve kendisine karşı dava yöneltilemeyeceğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, asıl davada davalı … yönünden davalının,1997 yılında yapılan sözleşmede kefaletinin olması, 2003 yılında yapılan akaryakıt sözleşmesine herhangi bir kefaletinin olmaması sebebiyle davanın reddine, birleşen davada davalı … mirasçıları yönünden de miras bırakan …’un 1997 yılında yapılan sözleşmede kefaletinin olması, 2003 yılında yapılan akaryakıt sözleşmesine herhangi bir kefaletinin olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Asıl davada davanın davalı … yönünden reddine,
3-Asıl davada davacının intifa hakkının terkinine ilişkin tapu harç ve masrafları talebininkabulü ile; 10.567,80 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı … Petrol – … ve ortağı … Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
4-Asıl davada davacının intifa ivaz bedeli talebinin kısmen kabulü ile; 5.646,62 TL’nin KDV’si ile birlikte dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalı … Petrol – … ve ortağı Akaryakıt Ticaret Kollektif Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada davacının davalı davalı … Petrol – … ve … Ticaret Kollektif Şirketi yönünden karşılıksız kalan yatırım bedeli ile intifa bedelinin semeresi yönünden talebin reddine,
6-Birleşen İstanbul Kapatılan 49. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/204 Esas sayılı dosyasında davanın reddine,
7-Asıl davada karar ve ilam harcı 1.107,60 TL’den peşin alınan 624,95 TL’nin mahsubu ile kalan 482,65 TL harcın davalı … Petrol – … ve …Ticaret Kollektif Şirketinden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Asıl davada davacı tarafından yapılan 3.550,00 TL bilirkişi ücreti, 378,05 TL posta masrafı olmak üzere 3.928,05 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.531,93 TL ile ilk harç 646,25 TL’nin davalı … Petrol – … ve … Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
9-Asıl davada davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı … Petrol – … ve …Ticaret Kollektif Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
10-Asıl davada davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 3.104,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Petrol – … ve …Şirketi ile davalı …’ a verilmesine,
11-Birleşen davada karar ve ilam harcı 35,90 TL’nin peşin yatırılan 373,25 TL harçtan mahsubu ile kalan 337,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-Birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
13-Birleşen davada davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.016,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
14-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ve birleşen davada davalılar ve davalı … Petrol Şirketi … vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza