Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/712 E. 2018/936 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/712 Esas
KARAR NO : 2018/936

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/01/2009
KARAR TARİHİ : 04/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili tarafından davalılar … Bank A.Ş., …, …, … aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’da ikamet ettiğini, …’nın … Futbol takımında oynadığını aynı zamanda … oyuncusu olduğunu, Milli Takım’dan alacağı primler için … tarafından dava dışı … Bank’ın … Şubesi’nde 2005 yılında kendisi adına … nolu ve yine kendisi gibi futbolcu olan kardeşi … için hesaplar açıldığını ve 2007 yılının sonuna kadar hak ettikleri primlerin … tarafından bu hesaba yatırıldığını, 28/12/2007 tarihinde bankaya uğradıklarında 09/05/2006-24/07/2007 tarihleri arasında telefon bankacılığı yolu ile hesaplarındaki paraların çekilmiş olduğunu öğrendiklerini, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02/12/2008 tarih ve 2008/7589 esas numaralı iddianamesi ile … Ağır Ceza Mahkemesi’nde davalıların cezalandırılmaları taleib ile ceza davası açıldığını, EFT’lerin davalı …’ün …bank … emek şubesi ve …’ın …bank … şubesine yapılarak çekildiğini, müvekkilinin zararının oluşmasında diğer davalıların yanında davalı bankanın ve çalışanlarının kusurlu davranışlarının sebep olduğundan bahisle 09/05/2006- 20/04/2007 tarihleri arasında müvekkilinin hesabından telefon bankacılığı yolu ile EFT şeklinde çekilen 307.450,00-TL’nin her bir EFT tarihinden itibaren hesaplacan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … ile müvekkili arasında … Şubesi aracılığı ile 26/05/2005 tarihli Bankacılık Hizmetleri Çerçeve Sözleşmesi, Tanışma formu ve imza örneği ile bankacılık hizmet ilişkisi kurulduğunu, davacı adına … numaralı hesap açıldığını, davacının ıslak imzasını havi mezkür sözleşme ve belgelerle davacının kendisi ile banka arasında genel hukuk ve sözleşmesel ilişki çerçevesinde bankacılık ilişkisi kurulmasına onay verdiği, kişisel bilgilerinin doğruluğunu taahhüt ettiğini, müvekkilinin basiretli tacir sıfatına haiz olduğunu, 19/04/2006 tarihinde müvekkili bankanın çağrı merkezi aracılığı ile telefon bankacılığı şifresinin alındığını, bu işlem esnasında müvekkili banka tarafından işlem güvenliği için uygulanan bilgi doğrulama aşamalarından sorunsuz bir şekilde geçildiğini, ilgili görüşme esnasında çağrı merkezi çalışanının tüm prosedürleri uyguladığını ve karşı taraftan doğru cevaplar alındığını, usulüne ve iş akışına uygun terlefon bankacılığı şifresi tesisi işlemi sonrasında davacının hesabından telefon bankacılığı şifrelerinin doğru bir şekilde kullanılarak EFT işlemi yapıldığını belirterek hukuka ve kanuna aykırı maddi ve hukuki temeli bulunmayan ve bu sebeple mesnetsiz hakkın kötü niyetle kullanılması niteliğindeki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/53-883 E.K. sayılı birleştirme kararı ile birleşen davanın davacısı … vekili tarafından davalı …Ş., …, …, … aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; …’nın … kulübünde futbol oynayan müvekkili …’un …nda da görev yaptığını, müvekkilinin …nda futbol oynarken hak ettiği ve hak edeceği primlerin yatırılması için … tarafından eski adı Bank … olan … Bank’ın … Şubesi’nde adına 2005 yılında … numaralı hesap açılmış ve o tarihten itibaren 2007 yılının sonlarına kadar müvekkilimin hak ettiği primlerin bu hesaba … tarafından müvekkili adına yatırıldığını, müvekkili ile milli futbolcu kardeşi …’un 28/12/2007 tarihinde davalı bankanın … Şubesine gittiklerinde rızaları hilafına kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bankadaki hesaplarından paraların çekilmiş olduklarını öğrendiklerini, müvekkilinin kardeşi … ile 28/12/2007 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduklarını, davalıların ayrı ayrı iki kez cezalandırılmaları talebi ile kamu davası açıldığını, … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/469-323 E.K. sayılı 18/12/2008 tarihli yetkisizlik kararı ile dosyanın … Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiğini, davalılardan …’ün … ve … hakkında yapılan hazırlık soruşturması sonucunda kamu davası açıldığını, müvekkilinin zararının oluşmasına davalı bankanın ve çalışanlarının kusurlu davranışlarının sebebiyet verdiğini, davalı bankanın müvekkilinin hesabından çekilen 304.400-YTL’lik zararından sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından bankaya yapılan yazılı bir talimat ile hesabına EFT gönderilen herhangi bir kişi bulunmamasına karşın diğer müvekkili …’un kendi hesabından yardım amacı ile yazılı talimatla EFT yapılan Altuğ Tümer isimli şahsın adına sahtecilikle telefon bankacılığı yoluyla EFT yapıldığı görüldüğü nedenle müvekkilinin çağrı merkezini kullandığı sonucuna bankaca arılarak soruşturma açılmasına ihtiyaç duymaması da bankanın oluşan zarara ağır kusurunu oluşturduğundan bahisle davanın kabulü ile toplam 307.450-YTL’nin 09/05/2006 tarihinden 20/04/2007 tarihine kadar müvekkilinin hesabından telefon bankacılığı ile EFT yoluyla yapılan havalelerin her bir EFT miktarı için ayrı ayrı EFT tarihlerinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat faizi uyglanmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalısı banka vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı … ile müvekkili arasında Etiler Şubesi aracılığı ile 26/05/2005 tarihli Bankacılık Hizmetleri Çerçeve Sözleşmesi, Tanışma formu ve imza örneği ile bankacılık hizmet ilişkisi kurulduğunu, davacı adına … numaralı hesap açıldığını, davacının ıslak imzasını havi mezkür sözleşme ve belgelerle davacının kendisi ile banka arasında genel hukuk ve sözleşmesel ilişki çerçevesinde bankacılık ilişkisi kurulmasına onay verdiği, kişisel bilgilerinin doğruluğunu taahhüt ettiğini, müvekkilinin basiretli tacir sıfatına haiz olduğunu, 25/05/2006 tarihinde müvekkili bankanın çağrı merkezi aracılığı ile telefon bankacılığı şifresinin alındığını, bu işlem esnasında müvekkili banka tarafından işlem güvenliği için uygulanan bilgi doğrulama aşamalarından sorunsuz bir şekilde geçildiğini, ilgili görüşme esnasında çağrı merkezi çalışanının tüm prosedürleri uyguladığını ve karşı taraftan doğru cevaplar alındığını, usulüne ve iş akışına uygun terlefon bankacılığı şifresi tesisi işlemi sonrasında davacının hesabından telefon bankacılığı şifrelerinin doğru bir şekilde kullanılarak EFT işlemi yapıldığını belirterek hukuka ve kanuna aykırı maddi ve hukuki temeli bulunmayan ve bu sebeple mesnetsiz hakkın kötü niyetle kullanılması niteliğindeki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
22/03/2018 tarihli oturumda alınan 1 nolu ara karar ile “Davada ve birleşen davada davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı vardır. Davacı-birleşen davanın davacısı vekili her iki dava yönünden davalı banka aleyhine açılan davanın tefrikini talep etmiştir. Usul ekonomisi yönünden talebin kabulü ile davalılar …, … ve … aleyhine açılan asıl davanın ve birleşen davanın iş bu davadan tefriki ile mahkememizin en son esas sırasına kayıt edilmesine” karar verilmiş olup, ilgili dosya mahkememizin 2018/276 esas sırasına kayıt edilmiştir. 12/07/2018 tarihli 2018/276-787 E.K. sayılı karar ile “Asıl davada ve birleşen davada mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine” karar verilmiştir.
Dava ve birleşen dava bankacılık işlemi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın bankacılık işlemlerinde usulsüzlük iddiasından kaynaklanması nedeni ile davalı banka kayıtları, asıl ve birleşen dava dosyaları, delil olarak bildirilen … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/38 E, 2014/89 K. sayılı dosya örneği ve taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenerek, davacıların zararının ve tarafların kusur ve sorumluluklarının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi … (mali müşavir), Yar. Doç. … (… Üniversitesi Bankacılık Sigortacılık Yüksek Okulu Öğretim Üyesi, bilirkişi Prof. Dr. … (… Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi) tarafından düzenlenen 09/11/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “22/01/2009 dava tarihi itibari ile davacıların davalılardan müştereken ve müteselsilen olmak üzere asıl dosyada davacı … alacğı 31 kalem usulsüz EFT işleminden dolayı 307.400,00-TL olarak tespit edilmiş olup, davacı…’un iş bu alacağına EFT işleminin yapılmış olduğu tarihten itibaren bankaların -TL bazında 1 yıllık mevduata uyguladıkları azami faiz oranları nispetinde faiz talep edebileceği, davacının bakna evrakını banka dışında imzalayıp üçüncü kişilere teslim etmesi sebebi ile müterafik kusurunun kabul edilmesi halinde müterafik kusurunun sadece sözleşmeye aykırılık sebebi ile sorumlu olan davalı bankaya karşı söz konusu olacağı, her ne kadar kanaatin %30 oranında müterafik kusur olarak kabul edilebileceğ yönünde olsa da kusur oranının takdirinin mahkemeye ait olduğu, haksız fiilleri sebebi ile sorumlu olan gerçek kişi davalılara karşı davacının müterafik kusurunun bulunmadığı, bu sebeple gerçek kişi davalıların davacının zararıonın kendi eylemlerinin sonucu olan kısmının tamamından sorumlu oldukları, birleşen dosyada davacı … alacağı 31 kalem usulsüz EFT işleminden dolayı 120.150,00-TL olarak tespit edilmiş olup davacı …’un iş bu alacağına EFT işleminin yapılmış olduğu tarihten itibaren bankaların TL bazında 1 yıllık mevduata uyguladıkları azami faiz oranları nispetinde faiz talep edebileceği, belirtilen nedenlerle müterafik kusurdan bahsedilemeyeceği, davacının banka evrakını banka dışında imzalayıp 3. Kişilere teslim etmesi sebebi ile müterafik kusurunun kabul edilmesi halinde müterafik kkusurun sadece sölzeşmeye aykırılık sebebi ile sorumlu olan davalı bankaya karşı söz konusu olacağı, her ne kadar kanaatin %30 oranında müterafik kusur olarak kabul edilebileceği yönünde olsa da kusur oranının takdirinin mahkemye ait olduğu, haksız fiilleri sebebi ile sorumlu olan gerçek kişi davalılara karşı davacının müterafik kusurunun bulunmadığı, bu sebeple gerçek kişi davalıların davacının zararının kendi eylemlerinin sonucu olan kısmının tamamından sorumlu oldukları” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi … (müfettiş bankacı)’in 14/10/2016 tarihli “Bilirkişi Ayrık Raporu”nun sonuç kısmında “davacıya ait mevduat hesaplarında gerçekleşen ihtilaflı işlem|er, aynen ınternet bankacılığı dolandırıcılıklarında olduğu gibi, telefon bankacılığı üzerinden yapılan mesafeli İşlemlerle gerçekleştirilmiş olup, hadisenin oluşumunda esas unsurun, davalı bankanın müşteri tanıma yöntemindeki zaafiyet olduğu düşünülmektedir.Nitekim, Heyet Raporumuzun 14 üncü sahifesinde; Çağrı Merkezi İle yapılan tdlefon görüşmesi sırasında duraksamalar yaşanmasına, ana adı – baba adı sorularına qahi yanlış cevap alınmasına rağmen İşleme devam edildiği tespiti de yapılmıştır. Dolayısıyla; Heyet Raporumuzda, takdiri tamamen sayın Mahkemeye ait olm« k üzere yapılmış olan: ‘… davalı bankanın % 70, davacının İse % 30 oranında kusurlu sayılabilecekleri şeklindeki öneriye İştirak edilmesi imkanr bulunamamış olup, davalı bankanın, davacının zararının tümünden sorumlu olduğu, davacının parasını kendi hesaplarına aktarıp çekmiş olan diğer davalıların sorumluluğunun rücu kavramı kapsamında olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraflarca kök bilirkişi raporuna karşı sunulan itirazların değerlendirilmesi ve cevaplandırılması için ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 22/01/2018 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında kök rapordaki kanaatlerin değişmediği yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; futbolcu olan davacı … ile birleşen davanın davacısı …’un payına düşen primlerin banka hesabına yatırılması amacı ile millî takım menejeri aracılığı ile vadesiz hesap açılmak istendiği, ilgili şahısların yurt dışında ikâmet etmeleri nedeni ile hesap açılışı ile ilgili belgelerin futbol federasyonuna bırakıldığı, anılan sözleşme ve bilgi formlarının doldurulmuş şekilde banka şubesine iletildiği, böylece davacı … ile davalı bankanın … Şubesi arasında 26.05.2005 tarihli Bankacılık Hizmetleri Çerçeve Sözleşmesi akdedilmiş olup, akdedilen bu sözleşme çerçevesinde (davacı) …’a banka nezdinde, … no.lu vadesiz YTL hesabı açıldığı görülmüştür. Davacı adına açılan bu hesabın açılışındaki asıl amacın yukarıda belirtildiği üzere … tarafından gönderilecek paraların bu hesaba yatması ve yine bu hesapta nemalandırılması amacını taşımaktadır. TFF tarafından bu hesaba 01.07.2005-10.08.2007 tarihleri arasında 5 kalemde toplam 245.000,00-TL yatırılmış olduğu gibi, 17.01.2007 tarihi itibariyle döviz alışı açıklaması ile hesaba ayrıca 144.045,54-TL daha yatırıldığı anlaşılmaktadır. Yine aynı şekilde birleşen davanın davacısı … ile davalı …Ş. Etiler Şubesi arasında 26.05.2005 tarihli Bankacılık Hizmetleri Çerçeve Sözleşmesi akdedilmiş olup; akdedilen bu sözleşme çerçevesinde (davacı) …’a banka nezdinde, 366361 no.lu vadesiz YTL Hesabı açıldığı, davacı adına açılan bu hesabın da asıl amacının TFF tarafından gönderilecek paraların bu hesaba yatması ve yine bu hesapta nemalandınlması amacını taşıdığı, 27.05.2005-19.01.2007 tarihleri arasında hesaba TFF tarafından 5 kalemde toplam 208.749,50-TL yatırılmış olduğu, 22.11.2005 tarihi itibari ile döviz alışı açıklaması ile hesaba ayrıca 6.442,44-TL daha yatırıldığı, hesap açılışından 29.01.2007 tarihine kadar hesaba 215.191,94-TL para yatırıldığı anlaşılmıştır. Hesapların açılışına ilişkin formlarda davacılara ulaşılmak maksadı ile bankaya bırakılan telefonun ise … no.lu telefon olduğu, bu telefon arandığında ise Futbol Federasyonunda görevli …’a ulaşıldığı, davaya konu EFT işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla kullanılan … numaralı telefonun …’a, … no.lu telefonun …’e ve … no.lu telefonun da …’na ait olduğu, davalı …’ın Telefon Bankacılığı Çağrı Merkezi telefon numarasının ise 0542 4448888 olduğu, davacıların davalı bankadaki hesaplarından EFT yapıldığı tarihlerde EFT saatinden 1 saat önce …’ın … nolu telefonundan …’ün … nolu telefonunun arandığı ve akabinde …’ün telefonundan (davalı) bankanın Telefon Bankacı1ığı Çağrı Merkezinin arandığı ve … tarafından aynı gün içerisinde …’ın telefonuna dönüş yapıldığı, …’ün davacıların hesaplarından küçük miktarlarda transferler yapmak için … no.lu telefonu kullandığı, 17.01.2007 tarihinden itibaren ise büyük miktarlarda transferler yapmak için ise; Serpil Kalkandelenlioğlu ismine kayıtlı … no.lu telefonu kullandığı, …’ün davalı bankanın çağrı merkezini arayarak müşteri temsilcisi ile görüştüğü, kendisini … ve … olarak tanıttığı, müşteri temsilcisinin sorduğu doğum tarihi, nüfus cüzdanı seri no, ev veya iş adresi (sistemdeki ev veya iş adresi), sistemdeki telefon numaraları, baba adı, anne adı sorular sorulduğunda duraksamalar yaşadığı, yanlış cevaplar verdiği ve sonradan düzeltmelerde bulunduğu, …’ün adına kayıtlı telefondan davalı bankanın Çağrı Merkezini arayarak 19.04.2006 tarihinde (davacı) … hesabına ait şifreyi, 25.05.2006 tarihinde (davacı) … hesabına ait şifreyi oluşturduğu ve …’un toplam tutarı 304,400,00-TL olan, 09.05.2000 tarihinde başlayan 20.04.2007 tarihinde son bulan 31 adet EFT işlemi ile, …’un toplam tutarı 120.150,00-TL tutarın 25.05.2006 tarihinde başlayan, 22.12.2006 tarihinde son bulan 31 adet EFT işlemini, davacıların bilgisi ve rızası hilafına gerçekleştirdiği, bu işlemler nedeni ile davacı …’un 307.400,00-TL zararının, davacı …’un 120.150,00-TL zararının olduğu anlaşılmıştır. Bankalar Türkiye’de hükümetçe imtiyaz sureti ile verilen bir işi yapan ticari müesseseler olarak ödeme yaparken gereken dikkat ve özeni göstermek zorundadırlar ve bu konuda hafif kusurlu davranışlarından dahi sorumludurlar. Ayrıca davalı banka adam çalıştıran sıfatı ile de sorumlu olup, bu sorumluluk bir kusur sorumluluğu olmayıp olağan sebep sorumluluğudur. Adam çalıştıranın sorumluluğu 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 116. maddesinde ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 99/2. maddesinde düzenlenmiştir. Burada kanun adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklemiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlâli ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir. Belirtildiği üzere bankaların personelin yaptıkları işlerden dolayı adam çalıştıran sıfatı ile sorumlulukları bulunmakta olup, bu sorumluluk türü kusursuz sorumluluk türlerinden özen sorumluluğudur. Adam çalıştırana genel nitelikte bir objektif özen yükümlülüğü yüklenmiştir. Sorumluluğun doğması objektif özen yükümlülüğünün ihlâli ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmasını gerektirmektedir. Bankanın adam çalıştıran sıfatı ile hukukî sorumluluğunun bulunması için öncelikle banka ile müşteri arasında sözleşme ilişkisinin bulunması, bu sözleşme ilişkisinin bankanın özen borcuna aykırılık sebebi ile ihlâl edilmesi gerekir. Ayrıca özen borcuna aykırılıktan dolayı zararın doğmuş olması, zarar ile özen borcuna aykırılık arasında uygun bir illiyet bağının bulunması gerekir. Banka hesaplarının açılması için müşteri ile banka arasında Bankacılık Çerçeve Sözleşmesi ile (hesap açacak olan kişilerin kişiye özel bilgilerinin yer alacağı) tanıtma formlarının banka görevlisi huzurunda bizzat sahipleri tarafından doldurularak imzalanması ve personel tarafından teslim alınması gerekmektedir. Somut olayda davacılar yurt dışında mukim insanlar olup hesap açılması için gerekli olan kişiye özel bilgileri içerecek belgelerin davacılar tarafından doldurularak imzalanmak üzere …’na bırakıldığı, anılan bu belgelerin bir süre sonra doldurulmuş ve imzalanmış olarak bankaya teslim edildiği, açıklandığı üzere gizli ve kişiye özel bilgileri içeren bu belgelerin bizzat hesap açacak olan kişilere teslim edilmeyerek kişilerin yurt dışından gelerek zaman zaman uğramış oldukları TFF’ye (doldurularak imzalanmak üzere) bırakılmaları davalı banka açısından kusur ve özensizlik olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki; davalı banka anılan belgelerdeki bilgilerin doğruluğunu teyit için davacıların bizzat kendileri ile görüşmemiştir. Diğer yandan davacılara ait mevduat hesaplarında gerçekleşen işlemler telefon bankacılığı üzerinden yapılan mesafeli işlemlerdir. Çağrı merkezi ile yapılan telefon görüşmeleri sırasında duraksamalar yaşanmasına, yanlış cevaplar verilmesine rağmen işleme devam edildiği çözümü yapılan ses kayıtları ile sabittir. Bu durumda davalı bankanın müşteri tanıma yönteminde zafiyetinin mevcut olduğu kabul edilmiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı davacılara kusur atfedilemeyeceği ve davalı bankanın davacıların zararının tümünden sorumlu olduğu kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacı … tarafından davalı …Ş. aleyhine açılan davanın kabulüne, toplam 307.400,00-TL alacağın; 8.000,00-TL’sinin 09/05/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 12/05/2006 tarihinden itibaren, 2.000,00-TL’sinin 18/05/2006 tarihinden itibaren, 2.500,00-TL’sinin 20/06/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 23/06/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 28/06/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 30/06/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 05/07/2006 tarihinden itibaren, 1.000,00-TL’sinin 13/07/2006 tarihinden itibaren, 3.000,00-TL’sinin 14/07/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 16/08/2006 tarihinden itibaren, 1.500,00-TL’sinin 01/09/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 04/09/2006 tarihinden itibaren, 4.900,00-TL’sinin 07/09/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 08/09/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 19/09/2006 tarihinden itibaren, 1.000,00-TL’sinin 29/09/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 29/09/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 03/11/2006 tarihinden itibaren-TL, 5.000,00-TL’sinin 10/11/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 08/12/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 18/12/2006 tarihinden itibaren, 40.000,00-TL’sinin 17/01/2007 tarihinden itibaren, 15.000,00-TL’sinin 23/01/2007 tarihinden itibaren, 2.500,00-TL’sinin 23/01/2007 tarihinden itibaren, 25.000,00-TL’sinin 30/01/2007 tarihinden itibaren, 30.000,00-TL’sinin 13/02/2007 tarihinden itibaren, 30.000,00-TL’sinin 22/02/2007 tarihinden itibaren, 35.000,00-TL’sinin 27/02/2007 tarihinden itibaren, 30.000,00-TL’sinin 08/03/2007 tarihinden itibaren, 6.000,00-TL’sinin 20/04/2007 tarihinden itibaren bankaların -TL bazında 1 yıllık mevduata uyguladıkları azami faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 20.998,45-TL nispi karar harcından peşin alınan 1.622,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 20.996,87-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.200,00-TL bilirkişi ücreti ile 663,00-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.863,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 24.394,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B)Birleşen davanın davacısı … tarafından davalı …Ş. aleyhine açılan davanın kabulü ile toplam 120.150,00-TL alacağın; 2.000,00-TL’sinin 25/05/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 02/06/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 07/06/2006 tarihinden itibaren, 4.150,00-TL’sinin 14/06/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 16/06/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 23/06/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 30/06/2006 tarihinden itibaren, 1.500,00-TL’sinin 04/07/2006 tarihinden itibaren, 1.000,00-TL’sinin 05/07/2006 tarihinden itibaren, 2.000,00-TL’sinin 11/07/0206 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 12/07/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 20/07/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 24/07/2006 tarihinden itibaren, 500,00-TL’sinin 31/07/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 20/08/2006 tarihinden itibaren, 1.500,00-TL’sinin 07/08/2006 tarihinden itibaren, 1.500,00-TL’sinin 10/08/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 11/08/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 14/08/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 14/09/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 15/09/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 10/10/2006 tarihinden itibaren, 1.000,00-TL’sinin 13/10/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 16/10/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 20/10/2006 tarihinden itibaren, 1.000,00-TL’sinin 20/10/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 27/10/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 15/11/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 15/11/2006 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin 23/11/2006 tarihinden itibaren, 4.000,00-TL’sinin 22/12/2006 tarihinden itibaren bankaların -TL bazında 1 yıllık mevduata uyguladıkları azami faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.207,45-TL nispi karar harcından peşin alınan 1.622,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.585,35-TL karar harcının birleşen davanın davalısından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Birleşen davanın davacısı tarafından yapılan 1.638,40-TL yargılama giderinin birleşen davanın davalısından tahsili ile birleşen davanın davacısına verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden birleşen davanın davacısı vekili lehine hesaplanan 12.362,00-TL nispi vekalet ücretinin birleşen davanın davalısından tahsili ile birleşen davanın davacısına verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/10/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza