Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/700 E. 2018/526 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/700 Esas
KARAR NO : 2018/526

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/09/2004
KARAR TARİHİ : 16/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalılardan … Ltd. Şti’ nin diğer davalı-karşı davacı … Ticaret A.Ş.’nin kefaleti ile alacağı teminat mektubu karşılığında 320 ton ve 240 ton olmak üzere toplam 560 ton buğdayın alım satımı konusunda anlaşmış olduklarını, anlaşma sonucunda alınacak malların teminatı olarak davalı … tarafından diğer davalı-karşı davacı … …A.Ş.’nin kefaleti ile aldığı … Bankası … Şubesine ait 15/07/2004 tarih 154 mektup,1094 özel, 345 genel sayılı 16/10/2004 tarihine kadar geçerli 120.000,00 TL’lik, … Bankası … Şubesine ait, … tarih seri E No: … sayılı, 25/10/2004 tarihine kadar geçerli 90.000,00 TL’lik iki adet teminat mektubunun müvekkili şirkete verilmiş olduğunu, teminat mektupları konusunda banka şubelerinden teyit alınmış olduğunu, teyit üzerine … ile sözleşmelerin yapıldığını, sözleşme gereğince müvekkili tarafından teslim edilmesi gereken buğdayların davalı …ya teslim edilmiş olduğunu, bunların karşılığı olarak 21/07/2004 tarihli, … seri nolu, 119.120,612 TL tutarlı, 02/08/2004 tarihli, … seri nolu, 77.901,502 TL tutarlı, 06/08/2004 tarihli, … seri nolu, 11.330,594 TL tutarlı üç adet faturanın düzenlenerek davalı …ya verildiğini, 01/09/2004 tarihinde … Bankası … Şubesi yetkililerinin müvekkilini aradıklarını, bu şekilde müvekkilinin verilen teminat mektuplarının asıllarından ayırt edilemeyecek şekilde fotokopi veya … vasıtası ile düzenlenip müvekkiline verildiğini, gerçek teminat mektuplarının davalılarda kaldığını, bu teminat mektuplarının davalılar tarafından bankaya iade edildiğini, teminat mektupları karşılığında bankaya bloke ettikleri nakit teminatların da bankadan alındığını öğrendiğini, davalıların müvekkilinden başka 4 veya 5 ayrı kişi/firmaya daha aynı şeyi yapmış olduklarını, davalıların bu olayda hileli/kasıtlı davranışlar ile müvekkilinin hataya düşürülmesi bakımından danışıklı ve aynı amaca yönelik olarak hareket ettiklerini, olayı ilk anladığını iddia eden davalı … Bankası … şubesi’nce 1 ve 2 numaralı davalılar hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Hz.Sayılı evrakı ile suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, müvekkiline verilen teminat mektuplarının geçersiz olmasının üzerine … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. iş ve … D. iş sayılı dosyaları ile 1 ve 2 numaralı davalılar aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmış olduğunu, müvekkiline verilen teminat mektuplarının asıllarından ayırt edilemeyecek kadar profesyonelce ve kasıtlı şekilde hazırlandığını, belgelerin iğfal kabiliyetinin olduğunu, sahtecilik konusunda uzman olmayan bir kişinin çıplak gözle belgelerin gerçek olmadıklarını anlamasının mümkün olmadığını, müvekkilinin bu şekilde zarara uğratıldığını, davalıların ise haksız kazanç elde ettiklerini, ilgili bankaların kendilerinden beklenen sorumlu ve özenli davranışı göstermemiş olduklarını, basiretli bir iş adamı gibi davranmadıklarını, 3 aylık süre için verilmiş teminat mektuplarını bir kaç gün sonra herhangi bir araştırma yapmaksızın iade ettiklerini, iade esnasında müvekkilini aramadıklarını, müvekkilinden hile ve dolandırıcılıkla alınan buğday bedeli olan 208.352,698 TL alacağının davalı … Bankası A.Ş.’nin sorumluluğu 120.000,00 TL, diğer davalı …’nun sorumluluğu 90.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı-karşı davacı …vekili davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket temsilcilerinin davacı şirket yetkililerini tanımamakta olduğunu ve müvekkilinin davacı-karşı davalı şirket ile hiçbir ticari münasebetinin bulunmadığını, müvekkili şirketin yönetim kurulu başkanı Dr. …’in üniversite öğretim üyeliğinden ayrılarak şirket kurduğunu, diğer davalı …nın yetkilisi …’nu birlikte görev yaptıkları bir dernek üyeliği sebebiyle tanımakta olduğunu, bu şahsın ricası üzerine …nın üçüncü şahıslardan alacağı mal karşılığı kendisine teminat mektubu verilmesi sırasında kredi kefili olmayı kabul etmiş olduğunu, … Bankası … Şubesi ile … arasında yapılan Genel Ticari Kredi Sözleşmesi’ne kefil olmuş olduğunu, aynı banka ile bu şirket arasında aynı anda düzenlenen “menkul teminat, nakit, vadeli mevduat sertifikası ve her türlü tevdiat karşılığında verilecek avans ve teminat mektupları sözleşmesi” başlıklı sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, bu sözleşmeler kapsamında ilgili banka tarafından düzenlenen teminat mektuplarının adı geçen diğer davalı şirkete verilmiş olduğunu, müvekkilinin olayla alakasının yukarıda yazılı hususlardan ibaret olduğunu, davalı banka tarafından her bir teminat mektubu için müvekkilinden talimat ve istem mektubu alınmayarak imzalanan sözleşmeye aykırı davranıldığını, müvekkilinin kefaletinin sadece ve münhasıran … ile banka arasında yapılan kredi ve teminat mektubu sözleşmesine kefil olmaktan ibaret olduğunu, dava konusu olayda gerek davacı-karşı davalıya gerekse diğer şahıslara verilen mektupların, paraya çevrilmeden ilgili bankaya vadesinden önce iade edilmiş olmakla müvekkilinin kredi sözleşmesinden ve teminat mektuplarından dolayı hiçbir kişi veya kuruluşa karşı sorumluluğunun kalmadığını, kredi sözleşmesinden doğan kefaletin bu şekilde son bulmuş olduğunu, dava dilekçesinde sözü geçen teminat mektuplarının bir kısmını kefil oldukları davalı …nın doğrudan doğruya ilgili bankaya iade etmiş olduğunu, bir kısım mektupların müvekkili firmaya geri verilmiş olduğunu, bankaya iade işleminin müvekkili tarafından yapıldığını, müvekkilinin taraflar arasında yapılan buğday alım satım sözleşmelerine taraf olmadığını, borca kefil olmadığını, davacı-karşı davalı tarafın ileri sürdüğü gibi bir takım hileler var ise müvekkilinin bundan haberinin olmadığını, bankaya iade edilen mektupların sahte olmadığını, davacı-karşı davalı tarafça ileri sürülen hususların tamamının müvekkili firma açısından iftira mahiyetinde, uydurma beyanlardan ibaret olduğunu, bu beyanların esas alınarak oluşturulan ihtiyati tedbir kararının son derece haksız, yersiz olduğunu, müvekkilinin ünvanı ve ana sözleşmedeki şirket amaçları kapsamı, fiilen yapmakta olduğu işlerden de anlaşılacağı üzere kendi alanında uluslararası önemli işler yapan bir firma olduğunu, davacı-karşı davalı ve … Bankası … şubesinin Mahkemeye ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı asılsız, uydurma ve iftiraların yanında önemli ölçüde ekonomik sıkıntılara da uğramış olduğunu, davacı-karşı davalı tarafça alınan, uygulanan ihtiyati tedbir kararı sebebi ile hesaplarının bloke edildiğini, müvekkilinin transfer yapamadığını, taahhütlerini yerine getiremez olduğunu, uğramış olduğu kar mahrumiyetinin yanında lüzumsuz yere hesaplarına uygulanan ihtiyati tedbir kararından dolayı maddi anlamda çok zarara uğramış olduğunu, müvekkilinin hesapları üzerine konulan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle uluslararası ticaret yaptığı firmalara ödeme yapamadığını ve bu sebeple de taşıyanlara cezai şart ve navlun bedeli ödemekte olduğunu, bunun haksiz yere şirketin içinin boşalmasına sebebiyet verdiğini beyanla davanın müvekkili yönünden reddine, karşı dava olarak fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davacı-karşı davalıdan olan hak ve alacaklarının şimdilik 30.000,00 USD tutarındaki miktarın Merkez Bankası’nca vadeli döviz hesabına uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte ödeme günündeki kur bedeli üzerinde tahsiline, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı T.C. … Bankası A,Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılardan … A. Ş. arasında 18/06/2004 tarihli Menkul Teminat Nakit Vadeli Mevduat Sertifikası ve Her Türlü Tevdiat karşılığında verilecek avans ve teminat mektupları sözleşmesi, 18/06/2004 tarihli davalı …Ş.’nin müşterek borçlu müteselsil kefili diğer davalı …nın borçlusu olduğu genel ticari kredi sözleşmesi imzalanmış olduğunu, mezkur sözleşmeler uyarınca lehtarı davalı …, muhatabı davacı olan 120.000,00 TL’lik 15/07/2004 tarihli, 154 nolu 1094-345 sayılı teminat mektubunun düzenlenerek lehtar davalı …ya teslim edilmiş olduğunu, aynı anda lehtarın talebi doğrultusunda aynı tarih ve aynı sayılı lehtara teminat mektubu verildiğine ilişkin yazının düzenlenmiş ve bu yazının da lehtara teslim edilmiş olduğunu, lehtar davalı …’nın 19/07/2004 tarihinde teminat mektubu aslı ve teminat mektubu verildiğine ilişkin mezkur yazı aslını müvekkili bankaya iade ettiğini, müvekkili tarafından davalıdan teminat mektubunun çok kısa süre içerisinde iade gerekçesinin sorulduğunu, davalının, mektup muhatabı davacı ile anlaşmanın sağlanamadığını, mal alım satımı işinden vazgeçildiğini, teminat mektubuna ihtiyacın kalmadığını, bu sebeple iade edildiğini belirtmiş olduğunu, dava konusu olayda müvekkili Banka yetkililerince düzenlenen teminat mektubu aslının muhataba ulaşmadığını, asıl teminat mektubunun Bankalarında bulunduğunu, geçerli bir icaptan söz etmenin mümkün olmadığını, davacı ile müvekkili arasında Garanti Sözleşmesinin kurulmamış olduğunu, davacı tarafından da dava dilekçesinde asıl olmadığı kabul edilen sahte/fotokopi teminat mektubundan ötürü müvekkili Bankanın sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davanın reddinin gerektiğini, Bankacılık uygulamasında bankalarca düzenlenen teminat mektuplarının muhataba değil lehtara teslim edildiğini ve bankaya iadesinin de ister kullanılsın ister kullanılmasın lehtar tarafından gerçekleştirildiğini, dava konusu olayda teminat mektubu ve belge aslının teslim ve iadesinin mutad Bankacılık uygulaması doğrultusunda gerçekleştirildiğini, gerek mektup gerek yazının aslının bankaya iade edilmesi sebebiyle bu konuda müvekkili Bankanın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş olduğunu, müvekkili Bankaya herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini, davacının iddiasının aksine müvekkili Bankaca muhatabın talebi ile teminat mektubu üzerine verilen herhangi bir teyit bulunmamakta olduğunu, muhatabın talebi ile teminat mektubundan sonraki bir tarihi taşıyan teyit yazısının da muhataba verilmediğini, davalı …ya teslim edilen ve müvekkiline iade edilen yazının bu anlamda bir teyit olduğunun söylenemeyeceğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, sahte teminat mektuplarını hiç bir özen ve dikkat göstermeksizin davalı …dan aldığını, davacının kendisine teslim edilen teminat mektubu üzerine müvekkilinden teyit alması gerekirken almadığını, bir an için müvekkilinin sorumlu olduğu düşünülse dahi ödeme yükümlülüğünün tazmin talebine bağlı olması sebebiyle tazmin talebinin yazılı olmaması halinde müvekkilinin ödemeyi yapmayacağını, verilen teminat mektubunda ödeme için yazılı başvuru şartının ayrıca kararlaştırıldığını, tüm bu nedenlerle müvekkilinin davacının zararından herhangi bir sorumluluğunun olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; sahte teminat mektubu düzenlenmesi ile müvekkili bankanın herhangi bir eylemi ve ilgisi bulunmamakta olduğunu, davalılardan …nın 23/07/2004 tarihinde müvekkilinin … Şubesinden, nakit bloke karşılığı 90.000,00 TL bedelli teminat mektubu almış olduğunu, 30/07/2004 tarihinde ise muhatap davacı ile anlaşamadıkları gerekçesi ile teminat mektubunun aslını şubelerine iade ettiğini, bu olaydan sonra 16/08/2004 tarihinde aynı şekilde davalı …nın talebi üzerine nakit bloke karşılığında 164.000,00 TL bedelli teminat mektubu verildiğini, bu mektubun aslı muhatap firma olan … Tic…. ile anlaşma sağlanamadığı gerekçesi ile 18/08/2004 tarihinde şubelerine iade edilmiş olduğunu, 31/08/2004 tarihinde Yakup Bozkan’ın Şubelerine müracaat ederek teminat mektubunu tazmin talebinde bulunmuş olduğunu, bu nedenle lehtar …nın sahte teminat mektupları düzenleyip asıllarını şubelerine iade ederek piyasayı dolandırdığından şüphelenilerek müvekkili tarafından davalı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu teminat mektubu kullandırma işleminde nakit blokenin davalı …Ş. tarafından verilmiş olduğunu, her iki firmanın birlikte hareket ettikleri düşünülerek suç duyurusuna bu firmanın da dahil edildiğini, … C.Savcılığı tarafından 2004/29214 Haz.sayılı dosyası ile hazırlık soruşturması başlatıldığını, davacı tarafın müvekkilinden yazılı yada sözlü olarak teminat mektubuna ilişkin bir teyit almadığını, müvekkilinin gerçekten kendisinin imzalayarak verdiği gerçek bir teminat mektubu varsa sorumlu olabileceğini, dava dilekçesinde davacının elindeki mektubun sahte olduğunun davacı tarafça kabul edildiğini, teminat mektubunun sahteliği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık olmadığını, sahte bir teminat mektubundan dolayı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, teminat mektubunun aslının muhatab davacıya ulaşmadığını, müvekkili ile muhatap davacı arasında bir garanti sözleşmesinin meydana gelmediğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, kendisine ibraz edilen teminat mektubu ile birlikte ilgili banka şubelerine başvurup yazılı bir teyit almasının gerektiğini, davacının kendi hatasından kaynaklanan zararını başkasına yükleyemeyeceğini, davacının muhatap olduğu davalı …ya teminat mektubu verilmesi işleminin müvekkili nezdinde ilk defa olduğunu, şüphelenilecek bir durumun söz konusu olmadığını, Bozkan Ticaretin muhatap olduğu teminat mektubunun alınmış olduğunu, fakat belirttikleri gibi bu olayın sonra olduğunu, bu ikinci olayın ardından şüphelenilerek müvekkili tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya bir borçlarının olmadığını, müvekkilinin hububat işleri ile uğraşmakta olduğunu, 14/07/2004 tarihinde şirket yetkilisi …’nun buğday almak için …’a gittiğini, davacı şirket ile buğday alımı konusunda bir anlaşma yaptığını, davacının vadeli satış için müvekkilinden teminat istediğini, müvekkili şirket yetkilisinin 15/07/2004 tarihinde 120.000,00 TL bedelli teminat mektubunu alarak …’a gittiğini, davacı yetkililerinin teminat mektubuna onay almak için müvekkilinden mektubu almış olduklarını, müvekkilinin mektubu davacı yetkilisine verdiğini, bir süre sonra teminat mektubunun müvekkiline teyit ettik diyerek iade edildiğini, davacı şirketin bundan sonra olumsuz bir tutuma girdiğini, anlaşmayı ifa etmek istemediğini, müvekkili şirket yetkilisinin İstanbul’a dönmüş olduğunu, anlaşmanın olmadığını, davacıdan buğday alınmadığını, mektubun iade edildiğini, davacı ile yeniden görüşüldüğünü, yeni bir anlaşma yapıldığını, bu anlaşma için 23/07/2004 tarihli 90.0000,00 TL bedelli teminat mektubunun alındığını, müvekkili şirket yetkilisinin 26/07/2004 tarihinde tekrar …’a gittiğini, taraflar arasında yeni bir sözleşme yapıldığını, teminat mektubunun onay için davacı şirket yetkilisine verildiğini, teyitten sonra geri alındığını, müvekkilinin ambarlara buğdayı görmeye gittiğini, orada satılacak buğdayın anlaşmadaki özellikleri haiz olmadığını, ekmeklik vasfını taşımadığını gördüğünü, bu nedenle malı almaktan vazgeçtiğini, davacının şirketlerine satıp teslim ettiği 1 KG buğdayın dahi olmadığını beyanla iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; karşı davada davalı-karşı davacının zarara uğradığını beyan ettiği olayların tamamen düzmece olduğunu, davacının cezai şart ödediğini söylediği şirketlerin gerçekte var olmadıklarını, paravan şirket olduklarını, Mahkemece verilen tedbir kararının yalnızca davalı-karşı davacı … Bankası Sefaköy şubesindeki 67.000 USD’lik hesabı üzerine konulduğunu, diğer bankalarda hiçbir mevduatına rastlanmadığından tedbir konulmadığını, davalı-karşı davacının kendi kusurundan ileri gelen zararını müvekkiline yükleyemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, satılan malın bedelinin tahsili, karşı dava ise ihtiyati tedbir kararı nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zararların tahsili talebine ilişkindir.
İş bu dava … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/672 Esas ve 2005/903 Karar sayılı, 14/12/2004 tarihli kararı ile verilen görevsizlik kararı neticesinde Mahkememize gönderilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davalı bankalardan teminat mektuplarının hangi tarihte kim tarafından iade edildiği ve teyit edilip edilmediği hususu sorulmuş, davalı …bank tarafından gönderilen 23/05/2005 tarihli cevabi yazı ile; 23/07/2004 tarihli teminat mektubunun 30/07/2004 tarihinde davalı … temsilcileri tarafından iade edildiğinin bildirildiği, yazı cevabı ekinde gönderilen belgeden, davacı tarafından davalı …bank’a 14/10/2004 tarihinde verilen teminat mektubu ile ilgili ödeme yapılıp yapılmayacağı hususunda yapılan başvuruya banka tarafından 23/07/2004 tarihli teminat mektubunun 30/07/2004 tarihinde iade edilmiş olması sebebiyle ödeme yapılamayacağı ve söz konusu teminat mektubu ile ilgili olarak taraflarınca davacıya herhangi bir teyit verilmediği yönünde cevap verildiği, davalı … Bankasının 10/05/2005 tarihli cevabi yazısı ile 15/07/2004 tarihli teminat mektubunun davalı … temsilcileri tarafından 19/07/2004 tarihinde iade edildiğinin ve davacı tarafından ibraz edilmediğinin bildirildiği anlaşılmış, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının celp ve tetkiki ile; davalı … Şirketi ile davalı-karşı davacı … Ticaret Şirketinin temsilcileri … ile … ile diğer sanıklar hakkında resmi evrakta sahtecilik ve bankayı aracı kılarak dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasında mahkemece 31/01/2008 tarihli karar ile; adı geçen şirket temsilcilerinin mezkur suçları işledikleri sabit görülerek hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın temyizi ile Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 2012/21622 Esas, 2013/8873 Karar sayılı ilamı ile davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, bu yargılama sırasında alınan ATK raporunda davalılar … ve …Ticaret Şirketi tarafından sahte olarak düzenlendiği iddia olunan teminat mektuplarının ilk bakışta sahteliklerinin dikkat çekmeyeceği, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun mahkemece değerlendirilmesi yönünde mütalaa verildiği anlaşılmıştır.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… değişik iş, … Karar sayılı kararının celp edilerek incelenmesi ile; davacı-karşı davalının talebi ile davalı-karşı davacı hakkında 208.352,00 TL alacağın teminat altına alınması amacı ile %15 teminat karşılığında davalı-karşı davacının davalı bankalar ile diğer bankalardaki mevduat hesapları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği anlaşılmış, bankalardan davalı-karşı davacının hangi hesapları üzerine tedbir konulduğu araştırılmıştır.
Davaya konu teminat mektuplarının sahte olup olmadıkları hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi 20/05/2014 tarihli raporunda özetle; teminat mektuplarının renkli fotokopi makinesi veya bilgisayar çıktısı oldukları, belgelerdeki imzaların üzerlerinden yazmayan bir tükenmez kalem veya benzeri bir cisimle presyon uygulanmak suretiyle ıslak imzalı imajı verilmiş oldukları mütalaa edilmiştir.
Dosya kapsamı ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek dosya bankacı, hukukçu, mali müşavir ve grafoloji uzmanından oluşan dört kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti kök raporda özetle; davacı-karşı davalı tarafından sunulan ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapılmadığını ve usulüne uygun olarak tutulmamış olduklarını, davalı-karşı davacı tarafından incelemeye sunulan ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacı-karşı davalının ticari defterlerinde davalı … adına düzenlemiş olduğu toplam 208.352,698 TL tutarındaki faturaların kayıtlı olduğunu, davalı-karşı davacının 31/07/2004 tarihinde 119.120,612 TL ve 31/08/2004 tarihinde 89.232,086 TL alacaklandırılması neticesinde yıl sonu kapanış kayıtlarında herhangi bir borç alacak tutarının olmadığını, davalı-karşı davacının defterlerinde davalı … ve davacı-karşı davalı ile ilgili bir kayıt olmadığını, davalı … Bankası ile davalı … arasında 18/06/2004 tarihinde genel ticari kredi sözleşmesinin akdedildiğini, davalı-karşı davacı … Ticaret şirketinin de sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, 15/07/2004 tarihinde davaya konu 120.000,00 TL’lik teminat mektubu nedeniyle virman yapıldığını, davalı …bank ile davalı … ve davalı-karşı davacu…arasında tarihsiz rehin sözleşmesi akdedildiğini, davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen faturalarda Lüleburgaz Ticaret Borsasının tescilli kaşelerinin olduğunu, fatura konusu malların teslimi hususunda sunulan irsaliye dökümleri ve kantar fişleri olduğunu, fatura konusu malların davalı-karşı davacıdan … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti’ye, bu şirketten davalı-karşı davacı … Ticaret Şti.’ye, bundan da başka bir firmaya fatura edildiği ve bu şekilde davalıların arasında yapılan işlem nedeniyle bağ olduğunun iddia edildiğini, davalı-karşı davacının davalı … ile dava dışı Besiyem Şirketi arasındaki buğday alım satımı ile aynı gün Besiyem Şirketinden aynı miktarlarda buğday satın aldığını, davalı-karşı davacı tarafından fatura bedellerinin ödenmediğini tespit ve beyan etmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları ile raporda davalı bankaların sorumlulukları yönünden bir değerlendirme yapılmamış olması sebebiyle heyetten ek rapor alınmıştır. Heyet ek raporda özetle; teminat mektuplarının gayrinakdi bir kredi türü olduklarını, bankaların kendilerinden teminat mektubu talep eden müşterileri ile genel kredi ve teminat sözleşmesi akdederek teminat mektubunu muhatabına hitaben düzenlemek suretiyle müşterilerine verdiklerini, teminat mektubunun müşteriler tarafından muhataplara verildiğini, yine bankaların aynı şekilde müşterilerine talep edilmesi halinde teminat mektubu ile ilgili teyit yazısını da vermekte olduklarını, basiretli bir tacir olarak muhatapların almış oldukları teminat mektubunu yazılı şekilde bankadan teyit ettirmelerinin gerektiğini, dosyada her iki davalı banka tarafından davalı …’nın başvurusu yerinde görülerek düzenlenen teminat mektuplarının muhatap davacı-karşı davalı ile alışverişin olmadığı beyan edilerek iade edilmesinde mevzuata aykırı bir işlem olmadığını, teminat mektuplarının davalı bankalardan alındıktan sonra sahte olarak düzenlenmesinde bankaların herhangi bir kusurlarının olmadığını, davacı-karşı davalının bankalardan teminat mektuplarının geçerliliğini yazılı olarak teyit ettirmesi gerektiğini, kök rapordaki diğer hususlarda değişiklik yapılmasını gerektirir bir husus olmadığını beyan etmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeniden rapor alınmıştır. Heyet raporunda özetle; davacı-karşı davalı tarafından davaya konu edilen faturalar için düzenlenen sevk irsaliyelerinde davalı …nın kaşesinin bulunduğunu, faturalarda da davalı …nın kaşesinin ayrıca … Ticaret Borsasının tescil kaşesinin bulunduğunu, tarafların ticari kayıtları ile ilgili tespitlerin aynı şekilde olduğunu, davalı bankaların teminat mektuplarının verilmesi ve iadesi işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu, teminat mektuplarının davacı-karşı davalı tarafından yazılı olarak teyit edilmesi gerektiğini, sözlü olarak teyit alınmış olsa bile yeterli olmadığını, uygulamada teminat mektuplarının bankaya lehtar tarafından iade edildiğini, bu nedenle de bankalara bir sorumluluk yüklenemeyeceğini tespit ve beyan etmiştir.
Toplanan deliller, bilirkişi raporları, ceza dosyası ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı-karşı davalı ile davalı … arasında 16/07/2004 tarihli buğday alım satım sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşmede; davalının, davacıdan 370.000,00 TL + kdv karşılığında 320 ton buğday satın aldığının, bedellerin 10/10/2004 tarihine kadar ödeneceğinin, buğdayların tesliminin depodan olmak üzere davalıya ait olduğunun, bu alım satım karşılığında davalının davacıya, davalı … Bankasına ait 15/07/2004 tarihli ve 120.000,00 TL bedelli teminat mektubunu verdiğinin kabul edildiği, yine taraflar arasında akdedilen 26/07/2004 tarihli buğday alım satım sözleşmesi ile; davalının 370.000,00 TL+kdv karşılığında davacıdan 240 ton buğday aldığının, bedellerin 20/10/2004 tarihine kadar ödeneceğinin, buğdayların tesliminin depodan olmak üzere davalıya ait olduğunun, bu alım satım karşılığında davalının davacıya, davalı …’na ait 23/07/2004 tarihli ve 90.000,00 TL bedelli teminat mektubunu verdiğinin kabul edildiği, davalı bankalar tarafından söz konusu teminat mektuplarının davalı-karşı davacı … Ticaret Şirketinin kefaleti ile düzenlenerek davalı …ya verildiği, aynı tarihli teyit yazılarının da davalıya verildiği, davalı … tarafından bir kaç gün sonra davacı-karşı davalı ile mal alım satımından vazgeçildiği beyan edilerek teminat mektuplarının iade edildiği, her ne kadar davalı … tarafından taraflarına davacı-karşı davalı tarafından teslim edilmiş buğday olmadığı, buğdayların şirket temsilcisi tarafından istenilen nitelikte olmadıklarının farkedilmesi nedeniyle alınmasından vazgeçildiği iddia edilmiş ise de alınan bilirkişi raporlarında da açıklandığı üzere, sözleşmelerde mal tesliminin davalı … tarafından depodan yapılacağının kabul edildiği ve davacı-karşı davalının sunduğu sevk irsaliyeleri ile kantar fişlerinde gerek davalının kaşesinin gerekse … Ticaret Borsasının tescil kaşesinin olması karşısında teslimin gerçekleşmiş olduğu, her ne kadar davacı-karşı davalının defterlerine göre davalı …dan alacaklı değilse de defterlerin usulüne uygun olarak tutulmamış oldukları, kaldı ki davalı tarafından ödeme iddiasında bulunulmadığı, bu nedenle davacı-karşı davalının davalı …dan talep edilen alacak miktarında alacaklı olduğu anlaşılmış, bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı-karşı davacı … Ticaret yönünden yapılan değerlendirmede ise, davalı-karşı davacının taraflar arasındaki sözleşmenin tarafı olmadığı, davalı bankalardan alınan teminat mektupları için kefil olduğu, her ne kadar ceza yargılamasında verilen kararda dava dışı … şirketi üzerinden davalı … ile alışveriş yaparak işbirliği içerisinde olduğu kabul edilmiş ise de ceza davasının zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü, yine bilirkişiler tarafından raporda, davalı … tarafından dava dışı … şirketine satılan buğday miktarı ile aynı gün … Şirketi tarafından davalı-karşı davacıya satılan buğday miktarının aynı olduğu tespit edilmiş ise de bu tespitin davalı-karşı davacının söz konusu alacaktan sorumlu olması neticesini doğurmayacağı, davalı-karşı davacıya doğrudan davacı-karşı davalı tarafından yapılmış bir satış olmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı bankalar yönünden yapılan değerlendirmede ise alınan her iki heyet raporunda da bankaların gerek teminat mektuplarının verilmesi, gerekse de iadesi aşamasında mevzuat ve uygulamaya aykırı bir işlemlerinin olmadığı, uygulamada olduğu gibi teminat mektuplarının bankalarca düzenlenerek talep eden lehtar davalı …’ya teslim edildiği, yine uygulamada olduğu gibi lehtar davalı tarafından iade edildiği, teminat mektuplarının sahte olarak düzenlenmesinde herhangi bir kusurlarının olmadığı, teminat mektupları davalılara iade edilmiş olmakla davalıların teminat verilen borçtan herhangi bir sorumluklarının da kalmadığı anlaşılmış olmakla bu davalılar yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; karşı davada davalı-karşı davacı vekilinin 27/04/2017 tarihli 24 nolu duruşmadan önce vekillikten istifa dilekçesi sunduğu, istifa dilekçesinin vekil tarafından asile Noter ihtarı ile tebliğ edildiği, Mahkememizce de 14/02/2017 tarihinde 27/04/2017 tarihli duruşmanın gün ve saatinin davalı-karşı davacıya tebliğ edildiği, davalı-karşı davacının istifadan haberdar olmasına rağmen 27/04/2017 tarihli duruşmaya gelmediği, kendisini başka bir vekil ile de temsil ettirmediği, bu nedenle 27/04/2017 tarihli duruşmada karşı-davanın takipsiz bırakıldığı, bir sonraki duruşma tarihinin 03/10/2017 olduğu, iki duruşma arasında üç aydan fazla bir sürenin geçtiği anlaşılmakla karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada Davanın … San. TİC. Ltd. Şti yönünden KABULÜ ile 208.352,70 TL alacağın dava tarihi olan 10/09/2004 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Asıl davada davanın T.C. … Bankası A.Ş, Türkiye … Bankası TAO,…A.Ş yönünden reddine,
3-Karşı davada davalı vekilinin 07/04/2017 tarihli duruşmadan önce vekillikten istifa ettiğine dair dilekçe sunduğu, istifanın karşı davacı asile bildirilmiş olmasına rağmen asilin duruşmaya katılmadığı, mazeret bildirmediği, bu şekilde dosyanın bu celse itibariyle işlemden kaldırılması gerektiği ve daha öncede 2 kez işlemden kaldırılmış olduğu anlaşılmakla karşı davanın açılmamış sayılmasına,
4-Asıl davada karar ve ilam harcı 14.232,57 TL’den peşin alınan 2.814,76 TL harcın mahsubu ile kalan 14.017,81 TL harcın davalı … San Tic. Ltd. Şti.’den alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Asıl davada davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 550,00 TL bilirkişi ücreti 4.850,00 olmak üzere toplam 5.400,00 TL yargılama gideri ile ilk harç 2.822,86 TL’nin davalı … San Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 18.451,16 TL vekalet ücretinin davalı … San Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Asıl davada davalılar … Bankası A.Ş., … Bankası T.A.O ve … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 18.451,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Karşı davada karar ve ilam harcı 35,90 TL’nin peşin alınan 607,50 TL’den mahsubu ile kalan 571,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacıya verilmesine,
9-Karşı davada yapılan yargılama giderlerinin davalı-karşı davacı … Ticaret A.Ş. üzerinde bırakılmasına,
10-Karşı davada davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AÜTT uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacı … Ticaret A.Ş.’den alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı karşı davalı vekili ve davalı … Bankası, … Bankası ve davalı karşı davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza