Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/367 E. 2020/564 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/367 Esas
KARAR NO : 2020/564

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkili firma … ili … İlçesinde …Tarım isimli işyerinde narenciye sektöründe meyve yıkama, boylama ve paketleme hizmeti veren bir işletme olduğunu, davalı ise … halinde kendine ait olan meyve sebze komisyonculuğu ile iştigal ettiğini, davalı şirket ekim 2012 Ocak 2013 sezonunda müteaddit defalar İzmir’deki üreticilerden aldığı ürünleri müvekkili firmaya ait tesise getirterek işlettiğini, işlem sonrasında ürünleri alarak … halindeki ki işyerinde davalıya ait 1204 138 ton ürün müvekkili firmaya ait tesiste işlendiğini, davalı söz konusu sezan içerisinde müvekkili şirkete ait firmada işlettiği ürünlerin işleme bedellerinin bık kısmını ödediğini, fakat takibe konu olan işleme bedellerini ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bunun üzerine müvekkili firma tarafından takibe dayanak olan faturalar kesilerek davalıya tebliğ çıkarıldığını ve tebliğ edildiğini, davalı haksız olarak faturaları iade ettiğini ve borcunu da ödemediğini, davalı tarafından bor ödenmeyince … 5. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve haksız itiraz nedeni ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletinde davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı firma ortağı …’in yetkilerinin sınırlandırılığını, taraf ehliyeti eksiliği nedeniyle davanın reddine, aksi halde diğer ortağın davaya muvafakatinin istenilmesine, davacının davasının haksız ve kötü niyetli açılmış olması nedeniyle reddine, %20’den aşağı olmamak kaydı icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası.
2-Mahkememizce atanan Mali Müşavir … tarafından sunulan 05/03/2015 tarihli bilirkişi raporu.
3-Mahkememizce atanan mali müşavir … ile sigorta uzmanı … tarafından sunulan bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, mal alış verişinden kaynaklı faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 5. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 6 adet fatura alacağı ve her bir fatura bedeli yönünden ayrı olarak işletilen faiz olmak üzere toplam 119.075.30 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 05/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 06/02/2013 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve ayrıca davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin bulunduğu ve usulüne göre düzenlenmiş vekaletname ile davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya, taraflarca sunulan deliller ve ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak takip ve dava konusu faturaların karşılıklı olarak ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarı hususunda rapor tanzim edilmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. 05/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle:”…davacı firmanın 2012 yılı ticari defterlerinin yevmiye defterlerini incelemeye sundukları ve yasal süresi içerisinde açılış ve kapanış kayıtlarını yaptığı, davacı firmanın 2013 yılı ticari defterlerinden yevmiye defterini incelemeye sundukları, açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptıkları, ancak defter kayıtlarını 30/09/2013 tarihine kadar yazdırmış olduğu yıl sonu kapanış kayıtlarını yapmadığı ve kapanış tasdiklerini yaptırmadığı, davacı firmanın ticari defterlerinde dava ve takip konusu yaptığı faturaların kayıtlarında yer aldığı, davacı firmanın ticari defter kayıtlarında davalı firmadan icra takip tarihi itibari ile 140.326,50-TL alacak bakiyesinin olduğu, fakat davacı firmanın 2013 yılı incelemeye sunulan yevmiye defterini yasal süresi içerisinde yazdırmadığı, usule uygun tutulmamasından kaynaklı dava tarihi itibari ile alacak bakiyesinin defter kayıtlarından tespit edilemediği, takip konusu faturaların ve malların tesliminin ispata muhtaç olduğu, davalı firmanın incelemeye sunulan 2012-2013 dönem işletme defterlerinin yasal süresi içerisinde tasdiklerinin yapıldığı, davalı firma ticari defterlerinde icra takibine ve davaya konu faturaların kayıtlarında yer olmadığı, davalı firma ticari defterlerinde davacı firmaya ait dava dışı bir kısım faturanın kayıtlarında yer olmadığı, davalı firma tarafından sunulan ticari defter ve kayıtlar üzerinden davacı firmaya ödeme yapıldığı, davacı firma kayıtları ve dava dosyası ekine sunulan banka kayıtlarında görülen toplam 102.500,00-TL ödeminin görülmediğine…”dair rapor tanzim edilmiştir.
Rapora yapılan itirazlar üzerine, hem mal teslimi hususunda değerlendirme yapılması hem de davacı tarafından sunulan CD üzerinde inceleme yapılabilmesi için dosya, bilgisayar uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş 19/09/2016 tarihli rapora göre, mal teslimi yönünden ve ürün miktarı yönünden tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
Mali müşavir raporuna itirazlar üzerine, gerekli müzekkereler yazılarak, cevapları beklenmiş ve dosya taşıma alanında uzman bir bilirkişi ile birlikte başkaca mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve sunulan bilirkişi raporunda özetle: “…davacı şirketin 2013 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defterlerin birbirini teyit eder şeklide tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, 2013 yılına ait ticari defterlerinin delil vasfına haiz olamayacağı, davalı şirketin ibraz ettiği 2012-2013 yıllarına ait yasal defterlerinin işletme defteri olduğundan açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, kapanış tasdikine zorunlu defterlerden olmadığı anlaşıldığı ve HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacı şirketin sahibi lehline delil niteliğine haiz 2012 yılı ticari defterlerine göre davalı şirketten 140.326,50-TL kayden alacaklı olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz 2012-2013 yılına ait işletme defterlerine göre icra takibine konu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bunun da davacı yanca düzenlenen faturaları davalının aldığı, içeriğini kabul ettiği şeklide yorumlanamayacağı, icra takibine konu alacağın davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen 6 adet faturadan kaynaklandığı, ilgili faturaların açık fatura şeklinde tanzim edildiği ve faturaların davalı şirkete teslimine ilişkin daha önceki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dosya kapsamına belge sunulmadığı, haricen taraflarına da belge sunulmadığı ve buna göre davalı şirketten somut delillerle sözleşmeye dayanan bir şekilde herhangi bir alacak talebinde bulunamayacağına…”dair rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafından 6 adet faturaya dayalı olarak davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının takibe borcu olmadığından bahisle itiraz ettiği, davacı tarafından fatura düzenlenmiş olmasının alacağını ispat etmeyeceği, davacının ticari defterlerinde faturaların kayıtlı olduğu ve takip tarihi itibariyle davacının kendi kayıtlarına göre davalıdan alacaklı olduğu ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması ile diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi veya defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davalının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde faturaların kayıtlı olmadığı, bu nedenle davacının ticari defterlerinin lehine delil teşkil etmediği, bu durumda davacı tarafından fatura konusu mal ve hizmetin davalıya teslim edilmiş-ifa edilmiş olduğunun ispat edilmesi gerekiği ancak mal/hizmet tesliminin ispat edilemediği buna göre, davalının takibe itirazın haklı olduğu anlaşılmakla davanın reddine, davacının iddiasında haksız ve tüm dosya kapsamına göre iddiasında kötü niyetli olduğu anlaşılmakla, davalı lehine icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin icra inkar tazminatının kabulüyle 23.815,08-TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 1.438,25-TL harçtan düşümü ile bakiye 1.383,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 15.262,16-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.04/11/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza