Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/347 E. 2018/1385 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/347 Esas
KARAR NO : 2018/1385

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/01/2014
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 18/09/2010 tarihinden önce kurulan bir akaryakıt bayilik ilişkisi bulunduğunu, 22/07/2010 tarihinde akdedilen protokol ile Rekabet Kurulu’nun 05/03/2009 tarih ve 09-09/187-56 ve 09-09/187-57 sayılı kararları ve bu kararlara istinaden 12/03/2009 tarihinde Rekabet Kurumu’nun internet sayfasında yayımladığı duyuru nedeni ile 18/09/2010 tarihinden itibaren yeni 5 yıllık bir bayilik ilişkisi tesis etmeye karar vererek bu ilişkiye uygulanacak kurallar üzerinde mutabakata vardıklarını, müvekkili şirketin dava dışı malik …’dan kiraladığı, … ili … ilçesi, … mevkii 25M3d pafta 2403 ada, 34 parsel olarak kayıtlı taşınmaz üzerinde akaryakıt satış ve servis istasyonunu PO amblemi altında işletilmek üzere 5 yıl süreyle davalıya teslim ettiğini, 18/09/2010 tarihinde 5 yıl süreli sözleşme akdedildiğini, davalı …’ın müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilmiş ve akdedilecek her türlü sözleşme kapsamında doğmuş ve doğacak borçlarının 250.000,00-USD’ye kadar olan kısmını müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı şirketin protokol kapsamında müvekkili şirkete aylık 5.832,00-TL + KDV işleticilik bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin davalının müvekkili şirketten temin ederek satacağı benzin ve motorin grubu ürünler için öngörülen primi peşin olarak davalıya ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin bu kapsamda davalı şirkete 5 yıllık sözleşme süresinin tamamı için 750.000,00-USD + KDV, toplamda 885.000,00-USD prim ödemeyi taahhüt ettiğini, bu kapsamda 01/09/2010 tarih ve … numaralı 1.136.475,00-TL bedelli fatura düzenlendiğini, müvekkili şirketin davalı şirketin yerine ilgili vergi dairesine beyan ederek ödediği protokolün damga vergisi tutarı olan 12.339,00-TL’yi mahsup ederek 23/09/2010 tarihinde davalı şirketin … Bankası nezdindeki hesabına 1.124.694,50-TL ödediğini, müvekkili şirketin istasyon otomasyon sistemini davalı şirket nezdinde kurduğunu, bu hususta gerekli olan tüm alt yapı, teçhizat ve teknik hizmetleri davalı şirkete sağladığını ancak davalı şirketin kanuna aykırı şekilde başka kaynaklardan akaryakıt ürünü tedarik ederek satışa sunduğunu, borçlarını vadesinde ödemediğini, istasyon otomasyon sistemini sözleşmeye uygun kullanmadığını, bu sebeple müvekkili şirket tarafından … 41. Noterliği’nce … tarih ve … yevmiye numarası ile tasdikli ihtarnamesinin keşide edildiğini, aykırılıkların devam etmesi üzerine dava konusu istasyonda … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası üzerinden tespit yapıldığını, bu esnada istasyonun kanuna aykırı biçimde kapalı olduğunun tespit edildiğini, … 41. Noterliği’nce … tarih ve … yevmiye numarası ile onaylı ihtarname ile davalının sözleşmeye ve hukuka aykırı davranışları nedeni ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete sözleşme süresinin tamamını kapsar şekilde peşinen ödemiş olduğu peşin satış destek priminin bakiye sözleşme süresine tekabül eden kısmının karşılıksız kaldığını, sözleşmenin uygulanamayan 757 günlük süresi için toplam 366.892,16-USD’nin davalı tarafça müvekkiline iade edilmesi gerektiğini, davalı şirketin ihtarnameye rağmen davaya konu taşınmazı tahliye etmediğini, bu kapsamda davalıya keşide edilen ihtarnameler kapsamında müvekkili şirket tarafından davalıya 2 adet olmak üzere toplam 16.258,04-TL bedelli faturalar düzenlendiğini belirterek 366.892,16-USD tutarındaki bakiye peşin satış destek primi alacağının, bu tutarın davalı şirketçe iktisap edildiği 23/09/2010 tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkili şirkete ödenmesine, 16.258,04-TL tutarındaki fatura alacaklarının, ilgili fatura tarihlerinden itibaren TCMB’nin değişen oranlarda avans faizi oranlarına göre hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalılar vekili aşamalardaki beyanında davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmede bahsi geçen taşınmazın …’de bulunduğunu, müvekkili şirket merkezinin …’de bulunduğunu, davalı …’ın ikametgahının …’da olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın davalıya TL olarak ödeme yaptığını, sözleşmenin devam etmemesinini tüm kusurunun davacı tarafta olduğunu, haksız olarak feshedilen sözleşmeye göre talep edilen işletmecilik bedelinin haksız ve hukuki bir karşılığı olmayan, afaki bir talep olduğunu, kira paralarını sürekli olarak davalı şirketin ödediğini belirterek davacı tarafın 15 yıl süren bayilik ilişkisini makul bir süre vermeksizin haksız ve hukuka aykırı şekilde tek taraflı olarak feshetmiş bulunması nedeni ile davanın reddine, kabul anlamına gelmemek kaydı ile alacak bulunduğu varsayılsa dahi bunun davacı tarafın Rekbaet ihlali nedeni ile davalılara verdiği zararın üç katı tazminat ile takas edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/90-222 E.K. sayılı birleştirme kararı ile birleşen davanın davacısı … A.Ş vekili tarafından davalı … ve … aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında 22.07.2010 tarihinde akdedilen protokol ile dava dışı …’ın maliki olduğu … Mevkii, 25M3d pafta, 2403 ada, 34 parsel sayılı taşınmaz üzerinde akaryakıt ve LPG satış ve servis istasyonunun davalı şirket tarafından PO bayisi olarak işletilmesi hususunda davalı ile mutabık kalındığını, davalı şirket ile müvekkili arasında 18.09.2010 tarihli ve 5 yıl süreli istasyon bayilik sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı …’ın davalı şirketin müvekkili ile akdettiği veya akdedeceği her türlü sözleşme kapsamında doğmuş ve doğacak borçlarının 250.000 USD ‘ye kadar olan kısmını için müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı şirketin müvekkiline aylık 5.832 TL +KDV işleticilik bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin davalıya 5 yıllık bayilik sözleşmesi süresinin tamamı için müvekkilinden temin edilecek satacağı benzin ve motorin grubu ürünler için öngörülen primi peşin olarak davalıya ödediğini, sözleşme süresinin tamamı için 750.000 USD + KDV olmak üzere toplam 885.000 USD peşin satış destek primi ödediğini, davalının kanuna aykırı şekilde başka kaynaklardan akaryakıt ürünü tedarik ederek satışa sunması ve borçlarını vadesinde ödememesi üzerine davalıya … 41. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye nolu ihtarnamenin gönderildiğini ve davaya konu istasyonda … 2. Sulh hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, istasyonun kanuna aykırı biçimde kapalı olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin … 41. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını, ve aynı ihtarname ile davalının istasyonu tahliye ederek tüm eklentileri ile birlikte müvekkiline teslim edilmesinin talep edildiğini, ancak davalının istasyonu tahliye etmediğini, bunun üzerine … 12. ATM’nin … esas sayılı dosyası ile müdahelenin meni talepli dava açıldığını, müvekkili tarafından davalı şirket ve onun borçlarını müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla üstlelenen diğer davalı aleyhine müvekkilinin davalı adına düzenlemiş olduğu 2 adet faturanın davalı tarafından ödenmediği nedenle tahsilinin talepli olarak … 3. ATM ‘nin …easa sayılı dosyası (Kapatılan İstanbul 44. ATM 2014/12 esas) ile dava açıldığını, müvekkili tarafından daha önce davalılar aleyhine ikame ettikleri … 3. ATM ‘nin … esas sayılı dosyası ile mahkememizde açılmış olan iş bu dava dosyasının aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu nedenle birleştirilmesine karar verilmesini,davalının taşınmazı tahliye etmeyerek hukuka aykırı olarak işletmeye devam etmesi nedeniyle 32.516,08 TL işleticilik bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalılar vekili aşamalardaki beyanında davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacı ile davalı arasında akdedildiği ileri sürülen bayilik sözleşmesi ve protokollerin davacı tarafça haklı olarak feshedilip feshedilmediği, davacı tarafça fesih haklı yada haksız ise her iki duruma göre davacı tarafça davalıya bayilik sözleşmesi ve protokoller uyarınca davacı tarafça davalıya sözleşme süresi boyunca ödenmesi amacı ile başlangıçta verildiği iddia olunan peşin destek satış priminin sözleşmenin süresinden önce sona ermesi ile bakiye süreye isabet eden destek priminin tahsiline yönelik tazminat davası ile yine taraflar arasında bulunan ticari ilişkiye dayalı fatura ve cari hesap alacağına ilişkin alacak davasıdır.
Davalı şirketin ticari defter ve belgeler üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmak sureti ile davacı ile davalı arasında akdedildiği belirtilen bayilik sözleşmesi ve protokoller uyarınca davacı tarafından davalıya ödenen peşin destek satış priminin sözleşmenin feshinden sonraki sözleşme süresi sonuna kadar kalan bakiye süre için davacı tarafça ödenmiş bulunan destek priminin ne kadar olduğunun, ayrıca davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki sebebi ile davacının fatura ve cari hesaba dayalı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunda özetle “…Davacı şirketin 31/08/2010 tarihinden itibaren …’dan kiraladığı satış yerinin işletme hakkını 18/09/2010 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile davalı şirkete verdiği, davalı şirketin kendisine tanınan işletme hakkı mukabilinde 18/09/2010 tarihinden başlamak üzere davacı şirekte her ay işletme bedeli ödeyeceği, 5 yıllık sözleşme süresi içerisinde davalı şirketin davacı şirketten temin edeceği ürünşler için peşin satış destek primi ödemesi yapılacağı tespit edilmiş, taraflar arasında 18/09/2010 tarihinde akdedilen bayilik sözleşmesinin davacı tarafça haklı olarak feshedildiğine karar verilmesi halinde davacı şirketin 556.256,25-TL’sinin iade edilmesi gereken satış destek priminden, 16.258,04-TL’sinin işletme bedeli ödemesinden, 30.743,21-TL’nin faiz olmak üzere davalı şirketten 10/01/2014 dava tarihi itibari ile toplam 603.257,50-TL’lik alacağının bulunduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporuna karşı tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için talimat yolu ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 22/10/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle “…Davacı şirket vekilinin peşin satış destek primi alacağının TL olarak değil USD olarak hesaplanması gerektiği yönündeki itirazın yerinde olduğu, 23/08/2013-18/09/2015 dönemine ilişkin iade edilmesi gereken peşin satış destek primi tutarının 366.892,12-USd olduğu, peşin satış destek priminin davalı şirkete ödendiği 23/09/2010 tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerektiği yönündeki davacı şirket vekilinin talebinin yerinde olmadığı iade edilmesi gereken peşin satış destek primine ihtarname tarihi olan 23/08/2013 tarihi ile 10/01/2014 dava tarihleri arasındaki süre için hesaplanan faiz tutarının 13.720,76-USD olduğu, davacı şirketin …’dan 31/08/2010 tarihinden itibaren kiraladığı satış yerinin işletme hakkını 18/09/2010 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile davalı şirkete verdiği tespitinin görünürdeki durum olduğu gerçekte ise arsa sahibi ile 19/10/2004 tarihinde yapılan sözleşmeye istinaden üst hakkının 27 yıl süre ile davalı şirkete ait olduğu, bu hakkın tapuda tescilli olduğu, davacı şirketin 3. Kişiden temin edip davalıya tahsis ettiği bir satış yeri bulunmadığı şeklindeki itirazın isabetli olmadığı, birleşen dosya içeriği dikkate alındığında davacı şirketin 31/08/2010 tarihinden itibaren …’dan kiraladığı satış yerinin işletme hakkını 18/09/2010 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile davalı şirkete verdiği, davalı şirketin kendisine tanınan işletme hakkı mukabilinde 18/09/2010 tarihinden başlamak üzere davacı şirkete her ay işletme bedeli ödemesi gerektiği dava tarihi itibari ile davacı şirkete ödenmesi gereken işletme bedeli tutarının 16.258,04-TL ödenmeyen tutara işletilmesi gereken faiz tutarının da 873,02-TL olduğu, davalı şirket vekilinin itirazları kapsamında; davacı şirket tarafından düzenlenen ve karlılık oranının yüksek gösterildiği iddia edilen faturaların davalı şirket tarafından muhasebe kayıtlarına intikal ettirilerek faturalarda belirtilen KDV tutarlarının indirim konusu yapıldığı yasal süreler içerisinde bu faturalara itiraz edilmediği, bu durumun tespiti için ek rapor düzenlenmesine gerek olmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir. asıl ve birleşen dosyalar yönünden ayrı ayrı davacının defter ve kayıtları da incelenerek, ayrıca dosyaya sunulan tarafların dilekçeleri, tutanağa geçen beyanları, talimat mahkemesinden gelen rapor ve ek raporda tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle, sözleşme ve protokol şartlarının yerine getirilip getirilmediği, her dosya için ayrı ayrı davalının davacı tarafa borcu bulunup bulunmadığı ile varsa alacak ve faiz miktarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 17/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle “…Asıl davada davalının sözleşme koşullarına aykırı davrandığı ve davacının aradaki sözleşmeyi haklı olarak fesih ettiği, davacının 5 sene süreli sözleşmede önceden verdiği peşin satış destek priminin erken haklı fesih nedeni ile boşa çıkan kısmını kıstelyevm esasına göre davalıdan geri isteyebileceği, sözleşme fesih tarihi olan 23/08/2013tarihinden sözleşme bitiş tarihi olan 18/09/2015 tarihine kadar kalan süre için bu meblağın 366.407,45-USD olarak hesaplandığı ve davacının davalıdan bu miktarı talep edebileceği, sözleşme davacının haklı feshi ile sona erdiği için artık davacının asıl davada işletme bedeli isteyemeyeceği birleşen davada da diğer aylara ilişkin işletme bedeli talebinin dayanağının bulunmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının incelenmesi ve değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. 07/03/2018 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle kök rapordaki görüşlerin değişmediği yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile davalı …. Tic. Ltd. Şti. arasında 22/07/2010 tarihinde; taraflar arasında davalı şirketin “…” adresindeki taşınmazda davacının bayiliğini yapmasına dair dikey sözleşmenin 18/09/2010 tarihi itibariyle sonladırılarak yeni bir 5 yıl süreli sözleşme yapılmasına dair protokol ve ardından 18/09/2010 tarihli … A.Ş. İstasyonlu Bayiilik Sözleşmesinin akdedildiği, bu protokol ve sözleşme ile davalının 5 yıl süre ile davacının bayisi olarak faaliyette bulunmayı taahhüt ettiği, diğer davalı …’ın ise taraflar arasında imzalanan protokol ve sözleşme ile davalı şirketin davacıya karşı doğmuş ve doğacak borçlarına 250.000 USD limit ile müşterek ve müteselsil olarak kefil olduğu, yine taraflar arasında akaryakıt istasyonunun kurulduğu taşınmaza ilişkin 5 yıl süreli kira sözleşmesi akdedildiği, aylık işletme bedelinin 5.832,00 TL olarak belirlendiği, davacının, protokolün 5. maddesi ile kabul edilen 750.000 USD peşin satış destek primini davalı şirkete ödediği hususunda bir uyuşmazlık olmadığı, davacı tarafça, davalı tarafa gönderilen … 41. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile; 2013 yılı Nisan ve Haziran ayı, 2014 yılı Mayıs ayı tank dolumlarında belirsizlikler olduğu, yine yaptırılan delil tespiti ile ürünlerde şirket markeri bulunmadığının ve başka şirketlerden ürün alındığının tespit edildiği ve vadesi geçmiş borçlarının olduğu beyan edilerek sözleşmeye uygun olarak davranılması ve borçların ödenmesinin aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiği, … 41. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin haklı sebeple feshedildiği, taraflar arasındaki akdedilen protokolün fesih başlıklı 12/1-a maddesinde; “bayinin iş bu protokol veya taraflar arasında akdedilecek bayilik sözleşmesinin herhangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal etmesi veya borç ve taahhütlerini yerine getirmemesi halinde PO’nun protokol ve sözleşmeleri feshetme yetkisini haiz olduğunun”, ve yine sözleşmenin fesih başlıklı 21/1-a maddesinde “bayinin sözleşme mevzuu vecibeleri ile borç ve taahhütlerini kısmen veya tamamen yerine getirmemesi halinde PO’nun sözleşmeyi tek taraflı olarak derhal feshedebileceğinin” kabul edildiği, gerek davacı tarafın talebi ile … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş ve … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları ile gerekse Mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile davalı şirketin sözleşme ile üstlendiği edimlere aykırı davrandığının, davacı dışında başka kaynaklardan ürün aldığının tespit edilmiş olması karşısında davacının sözleşmeyi feshinde protokol ve sözleşme uyarınca haklı olduğu, protokolün, sözleşmenin feshinin sonuçları başlıklı 13/1-c maddesinde; “protokol ve buna bağlı sözleşmenin veya kira sözleşmesinin her ne suretle olursa olsun feshi halinde bayinin PO tarafından ödenen peşin satış destek priminin kullanılmayan sözleşme süresine denk gelen kıstelyevm usulü ile hesaplanacak tutarını PO’ya iade edeceğinin” kabul edildiği, buna göre davacının asıl davada talep ettiği peşin satış destek priminin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren uygulanmayan süresine karşılık gelen kısmının iadesi talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporunda usulüne uygun olarak tespit edilen 336.407,45 USD’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı şirketten istirdadı ile davacıya ödenmesine, davalı …’ın sorumluluğunun kefalet limiti olan 250.000 USD ile sınırlı tutulmasına karar verilmiş, asıl ve birleşen davada talep edilen işletme hakkı bedeli yönünden yapılan değerlendirmede ise; taraflar arasındaki protokolün 4. maddesinde düzenlenen işletme hakkı bedelinin sözleşmenin devamında her ay için ödenecek bir bedel olduğu, davalı şirketin bayilik faaliyetini sürdürdüğü taşınmazı tahliye ve teslim etmediği gerekçesiyle, feshedilen ve fesih tarihinden itibaren taraflar arasında uygulanma olanağı kalmayan protokol maddesi uyarınca işletme hakkı bedeli talep edemeyeceği anlaşılmakla asıl ve birleşen davadaki bu talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-A)Davanın kısmen kabulüne, (tahsilde tekerrür olmamak ve kefil olan davalı …’ın kefâlet limiti olan 250.000,00-USD ile sorumlu olması kaydı ile) 366.407,45-USD’nin ödeme tarihi olan 23/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun’un 4/A maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 84.856,70-TL nispi harçtan peşin alınan 13.909,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 70.946,95-TL nispi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (48.407,14-TL’sinden davalı …’ın sorumlu olması kaydı ile) hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.700,00-TL bilirkişi ücreti, 512,50-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.212,50-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.167,34-TL ile 13.943,35-TL harç gideri olmak üzere toplam 17.110,69-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (11.674,63-TL’sinden davalı …’ın sorumlu olması kaydı ile) davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 46.072,21-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (31.435,09-TL’sinden davalı …’ın sorumlu olması kaydı ile) davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine,
B)Birleşen davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 555,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 519,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen davanın davacısına iadesine,
3-Birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen davada davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden birleşen davanın davalıları vekili lehine hesaplanan 3.901,93-TL vekalet ücretinin birleşen davanın davacısından tahsili ile birleşen davanın davalılarına mütesaviyen verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza