Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/321 E. 2019/1267 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/321 Esas
KARAR NO : 2019/1267

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili aşamalarda tekrarladığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından … Yönetim Kurulu Başkanlığı’na gönderilen … 8. Noterliği’nden düzenlenmiş … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile bir kısım yönetim kurulu üyelerinin şirkete zarar veren, sadakat yükümlülüğüne ve rekabet yasağına aykırı tutum ve işlemlerini görüşmek ve gerektiğinde sorumlular hakkında şirket adına sorumluluk davası açılmasını olanaklı kılmak üzere TTK 366 maddesi uyarınca olağanüstü toplantıya çağırılmasının talep edildiğini, anılan talep üzerine toplanan 16/01/2012 tarihli olağanüstü genel kurulda yönetim kurulu üyeleri … ve … hakkında TTK’nun 334, 335 ve 337 maddelerine aykırılık nedeni ile … A.Ş.’nin uğradığı zararların tazminini sağlamaya yönelik olarak sorumluluk davası açılması talebinin çoğunluk oyları ile reddedildiğini, müvekkillerini temsilen muhalefet şerhinin genel kurul tutanağına yazdırıldığını, TTK md. 341’de düzenlenen 1 aylık süre içinde sorumluluk davasının denetçiler tarafından açılmaması nedeni ile TTK 309, 336 ve 337 maddeleri uyarınca iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, davalıların … A.Ş.’deki yönetim kurulu üyeliği devam ederken … Ticaret Sicilinin … numarasında kayıtlı … Tic. Ltd. Şti.’ni kurduklarını ve aynı zamanda hem … A.Ş.’yi hem de … Ltd. Şti.’yi temsilen imzaladıkları sözleşmeler ile TTK md. 334’deki işlem yapma yasağını da çiğnediklerini, bu çerçevede davalıların … A.Ş. uhdesinde bulunan maden sahası içindeki kömür, kil ve kum üretimi ile ilgili olarak … Ltd. Şti.’yi hafriyatçı olarak devreye soktuklarını ve bu suretle … Ltd. Şti.’ye haksız kazanç sağladıklarını belirterek … A.Ş.nin uğradığı zarar ve ziyanın miktarının mahallinde yapılacak bilirkişi incelemesi ve ticari defter ve kayıtlarının değerlendirilmesi sonucunda belirleneceğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak sureti ile … A.Ş.’nin uğradığı zararın şimdilik 1.000.000,00-₺’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek … A.Ş.’ne verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili aşamalarda tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin 1980 yılında yakın akrabalık ilişkisi içerisinde bulunan kişiler tarafından kurulduğunu, halen yakın akraba kişilerin hissedar olduğu bir çatı şirket olduğunu, şirket olarak imtiyazlı maden arama ve çıkarma ruhsatlarına sahip olduğunu ancak bizzat maden çıkarma faaliyetinde bulunmadığını, işletme metodu olarak bir takım maddi idari ve hukuki risklere karşı ve maddi külfeti olması sebebi ile maden çıkaran taşeron şirketlere ruhsat sahaları içerisinde sözleşmeler ile maden çıkarma ruhsatını kullandırdığını, taşeronlardan, çıkarılan madenin belli bir kısmını rodövans bedeli olarak tahsil ettiğini, taşeron olarak ister bizzat … A.Ş.’nin ortakları tarafından, ister 3. kişiler tarafından kurulmuş şirketler devreye sokulmuş bulunsun tüm taşeronlara aynı rödovans bedelinin ödendiğini, davacıların ortağı oldukları dava dışı … A.Ş. ile … Ltd. Şti.’ye ödenen rödovans bedelleri arasında hiçbir farklılığın bulunmadığını, ana maden olan kömürde davacıların şirketine %4 oranında fazla ödeme yapıldığını, bu nedenle olayda … A.Ş.’nin herhangi bir zararının olmadığını, şirket hissedarları tarafından kurulan taşeronlara görev verilmesinin 1990 yılından beri sürdürülen bir uygulama olduğunu ve uzun yıllar boyunca bu görevin davacının şirketleri olan … ve … tarafından yürütüldüğünü, davacıların şimdi davalılar tarafından kurulan … ile olan ilişkiye karşı çıkmalarının iyi niyet ile bağdaştırılamayacağını, davacıların kendi şirketleri ile … A.Ş. arasında imzalanan taşeronluk sözleşmeleri nedeni ile cari hesaplarda borçlarının bulunduğunu, … A.Ş.’nin 16/01/2012 günlü olağanüstü genel kurul toplantısında yönetim kurulu toplantısında yönetim kurulu üyelerine TTK md. 334 ve 335 kapsamında izin ve icazet verildiğini, bu izin ve icazetin varlığı karşısında yönetim kurulu aleyhine sorumluluk davası açılmasının mümkün olamayacağını, ayrıca gerek ihtar konusu … Ltd. Şti.’nin kuruluş tarihi (2007) açısından gerekse … Ltd. Şti.’nin şirket ile akdetmiş olduğu sözleşmenin tarihi (01/03/2008) açısından TTK’nun 335/son fıkrası uyarınca zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu belirterek tüm bu sebeplerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı yönetim kurulu üyelerinin dava dışı anonim şirketi zarara uğrattıkları iddiasına dayalı tazminat davasıdır. Davacı taraf, tazminat sebebi olarak; davalılar … ve … tarafından dava dışı … A.Ş. yönetim kurulu üyelikleri devam etmekte iken %50-%50 pay sahibi oldukları … Ticaret Sicilinin … numarasında kayıtlı … Ltd. Şti.’nin 6762 sayılı TTK’nun 335 maddesine aykırı olarak kurulduğunu, davalıların her iki şirketi temsilen … Ltd. Şti. ile dava dışı … A.Ş. arasında 01/03/2008 tarihli “Hafriyat ve Kömür Üretimi Sözleşmesi”ni akdetmek sureti ile TTK’nun 334 maddesindeki şirketle işlem yasağını çiğnediklerini, anılan sözleşme dolayısı ile … Ltd. Şti.’nin haksız kazanç sağladığını ve ortağı oldukları ….. A.Ş.’nin ise maddî zarara uğradığını öne sürmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanununun 2. maddesinde “Bu Kanunda aksi öngörülmemiş ve/veya farklı bir şekilde düzenlenmemişse; a)TTK.nun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukuki sonuçlarına bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse o kanun hükümleri uygulanır. b)TTK.nun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşmiş hukuki fiiller, bağlayıcılıkları ve hukuki sonuçları itibarıyla, bu tarihten sonra dahi, gerçekleştikleri tarihte yürürlükte bulunan kanuna tabidir. c)TTK.nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra meydana gelen olaylara TTK hükümleri uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda dava 01/03/2008 tarihinde akdedilen “Hafriyat ve Kömür Üretimi Sözleşmesi”ne dayalı olup, dava konusu olayların meydana gelip sonuçlarını doğurduğu tarih itibari ile yürürlükte olan 6762 sayılı TTK hükümlerinin nazara alınması gerekmektedir. 6762 sayılı TTK 340 maddesinde ortaklara da tazminat davası açma hakkı tanınmış ve md. 336-337 ve 309’a atıf yapılmış olup, md. 309/1 uyarınca da somut olayda olduğu gibi pay sahiplerinin tazminat davası açmasına ve tazminatın şirkete ödenmesini talep edebilmelerine imkan tanınmış olup, somut olayda davacıların aktif husumet ehliyetine sahip oldukları anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanağı olan 6762 sayılı TTK’nun “Şirketle Muamele Yapmak Yasağı” başlıklı 334. maddesinde “İdare meclisi azalarından biri umumi heyetten izin almadan kendi veya başkası namına bizzat veya dolayısıyla şirket konusuna giren bir ticari muamele yapamaz. Aksi takdirde şirket yapılan muamelelerin batıl olduğunu iddia edebilir. Aynı hak diğer taraf için mevcut değildir.” hükmü, TTK’nun “Rekabet Yasağı” başlıklı 335. maddesinde “İdare Meclisi azalarından biri umumi heyetin müsaadesini almaksızın şirketin konusuna giren ticari muamele nevinden bir muameleyi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi, aynı nevi ticari muamelelerle meşgul bir şirkete mesuliyeti tahdit edilmemiş olan ortak sıfatıyla da giremez. Bu hükme aykırı harekette bulunan idare meclisi azasından şirket tazminat istemekte veya tazminat yerine yapılan muameleyi şirket namına yapılmış addetmekte ve üçüncü şahıslar hesabına akit olunan mukavelelerden doğan menfaatlerin şirkete aidiyetini talep etmekte, serbesttir. Bu haklardan birinin tercihi birinci fıkra hükmüne aykırı harekette bulunan azadan başka azalara aittir. Bu haklar, zikredilen ticari muamelelerin yapıldığını veyahut idare meclisi azasını diğer bir şirkete girdiğini sair azaların öğrendikleri tarihten itibaren 3 aylık ve herhalde vukularından itibaren bir yıllık müruruzamana tabidir.” hükmü yer almaktadır. TTK 335’deki tazminat yaptırımı TTK 336/5 maddesi kapsamında pay sahiplerinin bireysel olarak sorumluluk davası açarak tazminatın şirkete ödenmesini talep etmelerine bir engel oluşturmadığı doktrinde genel kabul gören bir görüştür. Bu durumda somut olayda TTK 335’deki 3 aylık ve 1 yıllık zamanaşımı süresinin değil TTK 309/4’deki 2 ve 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Davanın dayanağı olan 01/03/2008 tarihli sözleşmenin 1 yıl süreli olarak düzenlendiği ancak devam eden yıllarda yenilendiği, dolayısı ile sözleşme ilişkisinin ve davaya konu eylemlerin devam ettiği anlaşılmakla somut olayda dava tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu kanısına varılarak davalı tarafın zamanaşımı itirazı kabul edilmemiştir.
Mahkememizce davacıların ortağı olduğu dava dışı … A.Ş.’nin ve davalıların ortağı ve aynı zamanda yöneticisi olduğu dava dışı … Ltd. Şti.’nin ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, delil olarak bildirilen sözleşme, ihtarname vs. tüm belgeler incelenmiştir. Davalı tarafın savunmalarında geçen mahkememizin 2012/25-2013/322 E.K. sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacılar …, … vekili tarafından davalı ….. A.Ş. aleyhine davalı şirketin 16/01/2012 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 3. maddesi kapsamında alınan “Yönetim kurulu üyelerine 2001 tarihinden geçerli olmak üzere TTK’nun 334 ve 335. maddeleri kapsamında izin ve icazet verilmesine” ilişkin karar aleyhine TTK md. 381 uyarınca iptal davası açtıkları, yargılama sonucunda 24/12/2013 tarih, 2012/25-2012/322 E.K. sayılı karar ile “Davanın kabulüne” davalı ….. A.Ş.’nin 16/01/2012 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan 3 nolu “Yönetim kurulu üyelerine TTK 334 ve 335 md. kapsamında izin ve icazet verilmesine,” dair kararının hükümsüz olduğunun tespiti ile İPTALİNE karar verilmiş olduğu, iş bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/3731-10863 E.K. Sayılı 09/06/2014 tarihli ilamı ile onanmasına karar verildiği ve anılan kararın 09/09/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Somut olayda uyuşmazlığın çözümü için ….. A.Ş. Ve … A.Ş. arasında akdedilen 01/03/2008 tarihli sözleşme nedeni ile davalılar yönünden 6762 sayılı TTK 334 ve 335 maddelerinin uygulanma şartlarının doğup doğmadığının, anılan sözleşme nedeni ile dava dışı ….. A.Ş.’nin zararın bulunup bulunmadığının, var ise zarar miktarının ve davalıların sorumlu olduğu zarar tutarlarının tespiti gerekmektedir. Mahkememizce 09/11/2012 tarihinde mahallinde keşif yapılmak sureti ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mali bilirkişi …, Maden Mühendisi …, hukukçu bilirkişi … tarafından tanzim olunan 14/01/2014 tarihli bilirkişi kurulu kök raporunun sonuç kısmında “…Dosyaya sunulu uzman görüşlerinin takdir makamı muhterem Mahkeme olup, yeni usul yasası gereği bu görüşleri yazanları huzuruna davet etmek hususnda sayın yargı mercii hak sahibidir. ilgililerin ticari defterleri yasal ve usulüne uygun tutulup işlenmiştir. Ancak envanter defterlerinde E. TTK 72/3 maddeleri gereğince kapanış tasdikleri yapılmamıştır. Bu nedenle, bunların somut olaydaki çekişme yönünden delil niteliğini haiz olup olmadığı ve çekişmeye etki cenahlarından keyfiyetin takdir makamı münhasıran mahkemedir. (… ticari defterlerin delil etkisi için bkz. Sabih Arkan, Ticari İşletme Hukuku, Ankara 2004, 7. bası , sh. 331 vd./aynı eser, 17. bası, Ankara 2012 sh. 348 vd., ayrıca bkz.: Y. HGK. 2002/19*753 E. ve 661 K. 2.10.2002) Davalıların TTK. 334-335 madde hükümlerine göre 16.01.2012 tarihli genel kurulda davacıların muhalefetine rağmen çoğunluk oyları ile kabul edilmiş ancak gündemde 2001 dönemine kadar yetkinin talep edilmiş olması her türlü yasal ve dayanaktan yoksun bulunması gerekçesi ile kabul edilmemiştir. Davacıların genel kurul toplanması için başvuruları ve murakıplardan dava açmaları ile İlgili taleplerinin yerine getirilmemesi nedeni ile “ TTK. 309 madde hükmü gereğinoe şirketin 305,306,307-308 maddelerinde yazılı fiiler ile ızrar edilmesi halinde bundan dolayı zarar gören ve şirket alacaklarının dava haklarının bulunduğu gibi hükmolunacak tazminat ise şirkete verilecektir. “ Davalıların şeriki bulunduğu … Ltd. Şti. Dava dışı … A.Ş. nezdindeki cari hesaptan kaynaklanan 31.12.2012 dönem sonu itibari ile 54.160,16 TL tutarında alacaklı bulunduğu muhasebesel inceleme kapsamında tespit edilmiştir. Dava dışı … Ltd. Şti. yapılan sözleşmeler sonucu davacıların da şeriki olduğu şirketin sürekli zarar ettiği,,yapılan sözleşmeleri hem hafriyatçı şirket olarak hem de maden işletmecisi/sıfatı ile … ve … imzalamış oldukları muhasebesel inceleme kapsamında saptanmıştır. Davacılar ilgili şirketin yönetim kurul üyesi değildir. Teknik bilirkişi heyetinin ölçüm ve hesaplamalarına göre yapılan hesaplaya göre davalıların 2007 yılından 2012 yılına kadar 6.205.680,00-TL tutarında haksız olarak sayın Mahkemece tavsifi mümkün görülebilecek bir kazanç elde ettikleri görüş ve kanaatine ulaşıldığını ifade etmek mevkkine ulaşıldığı söylenebilir, ancak, mahkemenin tamamen davalı savunmaları yönünde hüküm kurma konusunda muhtar bulunduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf itirazlarının incelenip değerlendirilmesi kaydı ile Mali bilirkişi …, Maden Mühendisi …’den oluşan bilirkişi kurulundan ek rapor alınmıştır. 30/10/2014 tarihli bilirkişi kurulu 1. ek raporunun sonuç kısmında “…Tarafların ticari defterleri yasal ve usulüne uygun tutulup işlenmiştir. Ancak envanter defterleri ETTK 72/3 maddeleri gereğince kapanış tasdikleri yapılmamıştır. Bu nedenle delil niteliğine haiz değildir takdir mahkemenindir. Davalıların maliki bulunduğu … Ltd. Şti. Dava dışı … A.Ş. nezdindeki cari hesaptan kaynaklanan 31.12.2012 dönem sonu itibari ile 54.160,16 TL tutarında alacaktı bulunduğu görülmüştür. Yapılan sözleşmeleri hem hafriyatçı şirket olarak hem de maden işletmecisi sıfatı ile Davalılar … ve … İmzalamışlardır. Kömür ve kil ocaklarının işletilmesi üretim ve satış ile yapılacak her türlü hafriyat, kaya moloz toprak diğer tüm atıkların düzenlenmesi resmi ve özel kurumlardan döküm alanlarının kiralanması üretim imalat pazarlama satış nakliyat her türlü masraflar davalıların ortağı bulunduğu … Itd. şti. Aittir. Davacıların genel kurul toplanması için baş vuruları ve murakıplardan dava açmaları ile ilgili taleplerinin yerine getirilmemesi nedeni ile “ TTK. 309 madde hükmü gereğince şirketin 305,306,307-308 maddelerinde yazılı fiiller ile ızrar edilmesi halinde bundan dolayı zarar gören ve şirket alacaklarının dava haklarının bulunduğu gibi hükmolunacak tazminat ise şirkete verilecektir.” Davalıların ortağı bulunduğu şirketlerin ticari defter ve kayıtlarında yer alan faturalar ile ilgili hesaplamalarda kum satış birim Fiyatları 2007 ve 2009 yıllarında 3.50 TL/Ton iken 2012 yılında ise 5.50 TL /ton KDV siz olarak tahakkuk ettirilirken, Kömür birim fiyatlarının ise 70 TL /Ton olarak faturalandığı görülmüştür. KDV. siz ( Md. 43 ) Ancak teknik bilirkişilerin piyasa İBB ve migem birim fiyattan ile ilgili araştırma ve tespitleri sonucuna göre yapılan hesaplama baz alındığında davalıların 4.304.448.00 TL Tutarında kazanç elde ettikleri sonucuna varılmıştır. Ancak Davacının şimdilik taleplerinin 1.000.000,00-TL sınırlı olması nedeni ile bu miktarı talep edebilecekleri görüş ve kanaatte olduğumuzu takdiri sayın mahkemenizin olmak üzere saygılarımızla arz ederiz…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf itirazlarının incelenip değerlendirilmesi için bilirkişi kurulundan 2. ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 08/12/2015 tarihli bilirkişi kurulu 2. ek raporunun sonuç kısmında “…Davalıların maliki bulunduğu … Ltd. şti. Dava dışı … A.Ş. nezdindeki cari hesaptan kaynaklanan 31.12.2012 dönem sonu itibari ile 54.160,16-TL tutarında alacaklı bulunduğu, görülmüştür. Yapılan sözleşmeleri hem hafriyatçı şirket olarak hem de maden işletmecisi sıfatı ile Davalılar … ve … imzalamışlardır. Kömür ve kil ocaklarının işletilmesi üretim ve satış ile yapılacak her türlü hafriyat, kaya moloz toprak diğer tüm atıkların düzenlenmesi resmi ve özel kurumlardan döküm alanlarının kiralanması üretim imalat pazarlama satış nakliyat her türlü masraflar davalıların ortağı bulunduğu … Ltd. Şti. Aittir. Davalıların ortağı bulunduğu şirketlerin ticari defter ve kayıtlarında yer alan faturalar ile ilgili hesaplamalarda kum satış birim fiyatları 2007 ve 2009 yıllarında 3.50 TL Ton iken 2012 yılında ise 5.50 TL /ton KDV siz olarak tahakkuk ettirilmiştir. Kömür birim fiyatları 66,44 TL /Ton dur. 2006 – 2013 döneminde Hafriyat ve kömür üretimine esas olan sözleşmedeki 24,17 Ha. poligonda kömür üretimi gerçekleştirilmemiştir. … A.Ş. İR.5296 maden işletme ruhsatındaki 119 nolu işletmenin 24,17 Ha. alandaki bölmede, … A.Ş. tarafından üretim ve satış miktarları için maden işleri genel müdürlüğüne verilen faaliyet raporlarına göre Teknik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 12.07.2012 kök ve 12.07.2013 tarihli ek raporlarda gerek … ve gerekse … raporlarında üretim miktarlarının tamamı satılmış gibi karlılık durumu çıkartılmıştır. Aslında üretilen tüm kumların tamamı satılmamıştır. Önceki raporlarımızda ocaklarda üretilen kumların tamamı satılacağı kar olarak bilançolara yansıyacağı esasına göre hareket edilmiştir. Söz konusu kum üretimindeki yakıt, işçilik, Makine teçhizat ekipman ve diğer giderler hesaplama da dikkate alınmamıştı, kaldı ki üretilen kumların da tamamı üretildiği yılda satılmamıştır. Sözleşmenin 3/a maddesinde belirtildiği üzere satışa esas olan üretilen ve satılan maliyeti yukarıda detaylı olarak gösterildiği üzere akdin son paragrafında Üretilen kum kil, kömür satılmadığı takdirde hafriyatçı ve taşeron kömür kil, kum satılana kadar ruhsat sahibinden ücret bedel gider masraf zarar alacak tazminat veya gecikme tazminatı vs. bedel istenemeyeceği karşılıklı taahhüt altına alınmıştır. Önceki raporlarımızda tüm üretilen kumların satışa esas miktarlar gibi K/Z hesabına gidilmişti. … A.Ş. ile … Ltd. Şti. arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf itirazları ve davacı tarafça bilirkişi incelemesinden sonra dosyaya sunulan resmi belgelerin incelenmesi kaydı ile yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Jeoloji Ve Geoteknik Yüksek Mühendisi …, Maden Yüksek Mühendisi …, Finans Uzmanı …., Ticaret Hukuku Uzmanı Yar. Doç. Dr. …, Harita Mühendisi Bilirkişi …’den oluşan 2. bilirkişi kurulunun 30/03/2017 tarihli kök raporunun sonuç kısmında “…Tİc. Ltd. Şti’nin … A.Ş’ye ait … sicil numaralı IV, grup kömür madeni sahasında hem kömür hem de kum üretimi yaptığı, bu üretimlerin iki şirket arasında imzalanan 08/10/2007 ile 31/12/2012 tarihleri arasını kapsayan anlaşmalar ile gerçekleştirildiği, 08/10/2007 ile 31/12/2012 tarihleri arasında kömür ve kum üretimi ile ilgili; 122,649.81 ton kömür ve 5,428,359.40 ton kum üretimi yapıldığı, 29.306.834,97-TL toplam satış tutarı bulunduğu, Toplam satış tutarının 26.376,151,47-TL’sinin hafriyatçının payı olarak ayrıldığı, kalan tutar olan 2.930.683,50-TL’nin … A.Ş. payı olarak ayrıldığı, rapor içerisinde detayları ile açıklandığı üzere, dava konusu … A.Ş.’nin, dava dışı … şirketinin sözleşmelere dahil olmasına dayalı olarak zarara uğradığının kabulü halinde, zarar miktarının 2.226,399,41-TL olduğu, … A.Ş.’nin … Ltd. Şti’den elde etmiş olduğu kira gelirlerinin mahsubu ile bakiye zararın 2.124.824,31-TL olacağı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf itirazlarının incelenip değerlendirilmesi kaydı ile 2. bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi kurulunun 21/12/2017 tarihli 1. ek raporunun sonuç kısmında “…… A.Ş,’nin, dava dışı … şirketinin sözleşmelere dahil olmasına dayalı olarak zarara uğradığının kabulü halinde; kök raporda yer verilen 2.124.824,31-TL lik tutarın, davacı yanın 06.01.2017 tarihli rapora karşı beyan dilekçesinde yer verdiği hesaplama yöntemi dikkate alınarak, 1.055.046,06-TL’lik tutarın ise heyetin teknik üyelerinin tespitleri ışığında, … Madenciliğin mali verileri doğrultusunda hesaplandığı, Heyetin teknik üyelerinin yapmış olduğu tespitler dosyaya sunulu belgeler ile sınırlı olduğundan, … Madenciliğin sözleşmeler kapsamında, alt taşeron konumundaki … ile gerçekleştirmiş olduğu ticari faaliyetten elde ettiği karın, faturalar bazında tespit edilerek, yine dosyaya sunulu mali tablo verileri ışığında hesaplanan 2.226.399,41-TL lik tutarın daha objektif olabileceği, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu, Bu durumda … A.Ş.’nin, dava dışı … şirketinin sözleşmelere dahil olmasına dayalı olarak zarara uğradığının kabulü halinde, zarar miktarının 2.226.399,41-TL olduğu, … A.Ş.’nin … Ltd. Şti’den elde etmiş olduğu kira gelirlerinin mahsubu (sadece dosyaya sunulu 2011 yılı mizanında yer alan tutar ile sınırlı olmak üzere) ile bakiye zararın 2.124.824,31-TL olacağı, dava dışı … A.Ş.’nİn … Madencilikten elde ettiği kira gelirlerini gösteren belgelerin davda dosyasına sunulması halinde, elde edilen kar miktarlarından, sözleşme süresince ödenen kira bedellerinin mahsup edilmesi gerektiği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf itirazlarının incelenip değerlendirilmesi kaydı ile 2. bilirkişi kurulundan 2. ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 2. Bilirkişi kurulunun 12/06/2018 tarihli 2. ek raporunun sonuç kısmında “…Davacı yanın ek rapora karşı beyan dilekçesinde gerek ek gerekse kök raporda yer verdikleri beyan ve itirazlarını tekrar ettikleri görülmekle iş bu ikinci ek rpaorun hazırlanması aşamasında bir önceki ek raporda yer verilen sonuç ve kanaatten ayrılmayı gerektirecek herhangi bir hususa rastlanmamıştır…İş bu ek raporda da bir önceki ek rpaorda yer verilen sonuç ve kanaatler aynen muhafaza edilmiştir. Tüm bunlarla birlikte mahkeme tarafların talep ettiği nitelikte 2008-2012 yılları arasındaki dönemi kapsayacak şekilde tüm sözleşmelerin taraflarının davacı yan talebi gibi dava dışı … firmasının kazancının … firmasına kestiği faturaların akabinde … firmasının …’e kestiği faturaların tepsiti-davalı yan talebi gibi … tic. A.Ş:, … Mad. San. Ve tic. A.Ş. ve … Tic. A.Ş.’nin 2008-2011 yılları arasında ticari defterlerinni incelenmesi) ticari defterleri üzerinde detaylı ve yoğun bir incelemenin yapılmasınak arar verir ise bu bir denetim ekibi çalışması gerektireceğinden, heyete en az 3 mali müşavir daha ilave edilerek harcanacak emek ve mesai için her bir mali bilirkişiye 10.000,00-TL ücret takdir edilmesi halinde gerekli incelemenin yapılabileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir. 1. ve 2. bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarının hüküm kurmaya yeterli görülmemesi nedeni ile yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Mali müşavir …, …, maden mühendisi …, … ve ticaret hukuku konusunda uzman Prof. Dr. … tarafından tanzim olunan 22/04/2019 tarihli 3. bilirkişi kurulu kök raporunun sonuç kısmında “…Dava dosyası içerisinde yer alan, … Anonim Şirketi İle … Ticaret A.Ş. arasında, 01.05.1990-31.12.1996 Tarihleri arasında geçerli olacağı belirtilen ve … A.Ş.ye ait sicil … sayılı maden sahası dâhilinde bulunan ve ekil haritada sınırlan belirtilen ALANDA İşveren nam ve hesabına Hafriyat Yapılması yönelik taraflar arasında İmzalanmış Kafıiyat Sözleşmesinden kaynaklı olarak, ruhsat sahibi İle faaliyeti gerçekleştiren arasında herhangi bir aracı firma olmadığından. … A.Ş.’nin … firmadan dolayı bir kaybının olmadığı kanaatine varılmıştır. 01.01.2007 Tarihli … Anonim şirketi, …Dış Tic Anonim şirketi, … Ticaret Limited Şirketi ve Taşeronun Müşterek Borçlu Ve Müteselsil Kefili … arasında Hafriyat Ve Kömür Üretim Sözleşmesinin İmzalanmış olduğu, sözleşmede … Anonim şirketi ruhsat sahibi, … Anonim Şirketi Hafriyatçı ve … Limited Şirketi de taşeron olarak tanımlanmış olan. Bu sözleşme kapsamında aracı pozisyonunda … Anonim Şirketi olup, faaliyeti gerçekleştiren ile ruhsat sahibi arasında direkt birbirleri ile sözleşme yapılmamış, aracılık yapılarak bundan kaynaklı bir kar sağlama sözkongsu olmuş ve ruhsat sahibinin bu durumda bu sözleşmeye dayalı olarak üretilip satılan kömür tutarlarından %10 ve kum tutarlarından %10 oranında kâr kaybının söz konusu olduğu kanaatine varılmıştır. 08/10.2007 Tarihli … Anonim Şirketi, … Ticaret Limited Şirketi ve …Ticaret Limited Şirketi arasında Hafriyat Ve Kömür Üretim Sözleşmesinin İmzalanmış olduğu, sözleşmede … Anonim Şirketi ruhsat sahibi, … Hafriyatçı ve …Ticaret Limited Şirketi de taşeron olarak tanımlanmış olan Bu sözleşme kapsamında arao pozisyonunda … olup, faaliyeti gerçekleştiren İle ruhsat sahibi arasında direkt birbirleri İle sözleşme yapılmamış, aracılık yapılarak bundan kaynaklı bir kar sağlama söz konusu olmuş ve ruhsat sahibinin bu durumda bu sözleşmeye dayalı olarak üretilip satılan Kömür tutarlarından %9 ve Kum tutarlarından %13 ve kil tutarlarından da %9 oranında kar kaybının söz konusu olduğu kanaatine varılmıştır. İş bu dava konusu olan 01.03.2008 Tarihli … Anonim Şirketi, … ve … Tic.Ltd.Şti arasında Hafriyat Ve Kömür Üretim Sözleşmesinin İmzalanmış olduğu, sözleşmede … Anonim Şirketi ruhsat sahibi, … Hafriyatçı ve …Tic.Ltd. Şti.’de taşeron olarak tanımlanmış olan. Bu sözleşme kapsamında aracı pozisyonunda … olup, faaltyeti gerçekleştiren İle ruhsat sahibi arasında direkt birbirleri İle sözleşme yapılmamış, aracılık yapılarak bundan kaynaklı bir kar sağlama söz konusu olmuş ve ruhsat sahibinin bu durumda bu sözleşmeye dayalı olarak üretilip satılan Kömür tutarlarından %7 Kum tutarlarından %13 ve kil tutarlarından da %9 oranında kar kaybının söz konusu olduğu kanaatine varılmıştır. Dava dosyası İçerisinde 2007-2013 dönemlerini kapsayan ve … Kaşe ve imzasına havi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İnceleme raporu’nun sunulduğu görülmektedir. Bu belgelerin tetkikinde; Kömür Üretimi Satış Tutan: 5.738.033,42-TL Kum Üretimi Sab Tutarı : 23.568.801,55-TL Toplamda :20.306.834,97-TL gelir elde ettiği hesaplanmaktadır. Kut Madenciliğin yukarıda elde edilen satış tutarları üzerinden, 01.03.2008 Tarihli hafriyat sözleşmesinin 3.maddeslnde bilgiler ışığında, ruhsat sahibi ile faaliyetleri gerçekleştiren taşeron arasında aracı Falkon firması olmaması durumunda, … kömür için %14 kum için ise %23 oranında direkt pay alacağı hesabından hareket edilerek yapılan hesaplamalar sonucunda Kömür Üretimi İçin Yapılacak Hesaplama; … 5.738.033,42.-TL*0,14% (Sözleşme Md. 3 gereği l0Ü%-66%)-603.324,67.-TL olarak hesaplanmaktadır. Fakat … Rödovans Geliri olarak 444,234,46.-TL tahsil ettiği görülmektedir, Buna göre …’e 359.090,19.-TL eksik ödeme gerçekleştirilmiştir. b-) Kum üretimi İçin Yapılacak Hesaplıma; … : 23.568,801,55.-TL*0,23% (Sözleşme Md, 3 gereği l00%-77%)« 5.420.624,36.-TL olarak hesaplanmaktadır. … Rödovans Geliri olarak 2.356.880,16.-TL tahsil ettiği görülmektedir. Buna göre … 3.063.944,20.-TL eksik ödeme gerçekleştirilmiştir. 6-) Her ne kadar bir önceki maddede … firmasına işbu dava konusu sözleşmeler nezdinde yapılmış eksik ödemeler tutarları hesaplanmış olsa da,Dava dosyası içerisinde 2007-2013 dönemlerini kapsayan ve … Kaşe ve imzasına havi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı inceleme Raporu’ndekl tutarlar üzerinden bu hesaplamalar yapılmıştır. 7-) Falkon Madencilik BA-BS formları üzerinde yapılan inceleme İle; 2011-2012 yıllarında … tarafından …’e 13.210.842,00.-TL tutarında satış yapılmış, 6.559.141,00.-TL tutarında da alım yapıldığı beyan edildiği…” yönünde görüş bildirilmiştir. 3. bilirkişi kurulu kök raporu ayrıntılı, denetime elverişli, gerekçeli ve kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalılar … ve …’ın dava dışı … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı ….. A.Ş.’deki yönetim kurulu üyeliği görevleri devam ederken genel kuruldan izin almadan %50-%50 sermaye payına sahip oldukları … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Ltd. Şti.’ni kurdukları ve ….. A.Ş. ile … Ltd. Şti. ve … arasında 01/03/2008 tarihli “Hafriyat ve Kömür Üretimi Sözleşmesi”ni akdettikleri, anılan sözleşmede “Maden İşletme Ruhsat Sahibi” (Dava dışı) … A.Ş., diğer taraftan da “Hafriyatçı” olarak %50-%50 ortağı oldukları … Ltd. Şti.’yi temsilen imza attıkları, anılan sözleşmede … Ltd. Şti.’nin ise taşeron olarak tanımlandığı, sözleşmenin her yıl yenilendiği, en son 01/01/2012 tarihinde yenilenen sözleşmenin süresinin ek bir protokol ile 31/12/2013 tarihine kadar uzatıldığı, … Ltd. Şti.’nin anılan sözleşme kapsamında aracı pozisyonunda olduğu sabittir. Bir anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin genel kuruldan izin almadan şirketle kendi veya başkası adına bizzat veya dolaylı olarak iş yapması TTK 334 maddesinde açıkça yasaklanmıştır. Yönetim kurulu üyelerinin bağlılık borçlarının bir diğer uygulama alanı ise TTK 335. maddesinde düzenlenen ortaklıkla rekabet etmek yasağının izinsiz ihlalidir. TTK 334 ve 335 hükümleri emredici olmayıp bu maddelerde düzenlenen yasaklar genel kurul kararı ile kaldırılabilmektedir. Somut olayda her ne kadar dava dışı … A.Ş.’nin 16/01/2012 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 3 nolu maddesi kapsamında yönetim kurulu üyelerine 2001 tarihinden geçerli olmak üzere TTK 334 ve 335 maddeleri kapsamında izin ve icazet verilmesine karar verilmiş ise de anılan kararın yukarıda açıklandığı üzere mahkememizin 24/12/2013 tarih, 2012/25-2012/322 E.K. sayılı ilâmı ile hükümsüz olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmiştir. Yukarıda yazılı olan ve mahkememizce benimsenen 22/04/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporundan dava dışı ….. A.Ş.’nin uhdesinde bulunan sicil; …, … sayılı maden sahası işletme ruhsatı kapsamı dahilinde koordinatlar ile sınırlandırılmış alanda hafriyat-dolgu yapılarak, 3213 sayılı Maden Kanununda ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin 5177 sayılı kanuna göre kömür ve işletmenin zaruri neticesi çıkabilecek kil ve kum üretimi için akdedilen 01/03/2008 tarihli sözleşmenin, faaliyeti gerçekleştiren “Taşeron” … Ltd. Şti. ile “Ruhsat Sahibi” ….. A.Ş. arasında doğrudan yapılmadığı ve … Ltd. Şti.’nin anılan sözleşmede aracılık yaparak bundan kaynaklı kâr sağladığı, ruhsat sahibi ….. A.Ş.’nin sözleşmeye dayalı olarak üretilip satılan kömür ve kum tutarlarından kâr kaybının söz konusu olduğu, bu durumda neticeten kömür üretimi için ….. A.Ş.’ye 359.090,19-₺ eksik ödeme gerçekleştirildiği, kum üretimi için ise 3.063.944,20-₺ eksik ödeme gerçekleştirildiği, tüm bu sebeplerden dolayı davalıların TTK md. 334 hükmünde ön görülen yasağı ihlal etmek sureti ile … Ltd. Şti.’ye kazanç sağladıkları, dava dışı … A.Ş.’ye zarar verdikleri, bu durumda davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, 1.000.000,00-₺ alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile … A.Ş.’ye verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 68.310,00-₺ nispi karar harcından peşin alınan 14.850,00-₺ harcın mahsubu ile bakiye 53.460,00-₺ nispi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 15.950,00-₺ bilirkişi ücreti, 915,00-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 16.865,00-₺ ile 14.850,00-₺ harç gideri olmak üzere toplam 15.039,10-₺ yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 53.950,00-₺ nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/12/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza