Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/317 E. 2019/143 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/317 Esas
KARAR NO : 2019/143

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/11/2011
KARAR TARİHİ : 28/02/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davalı … Bank A.Ş.’nin İkitelli mevduat müşterisi olarak uzun yıllardır çalışdığını, müvekkilinin davalı bankadaki işlemlerine bugüne kadar davlaı bankada pazarlama müdür yardımcısı olarak görev yapan …’nin yardımcı olduğunu, …’ye haziran ayı sonundan itibaren ulaşamamaya başlayan ve banka hesaplarında kendi tasarrufu dışında bazı eksilmeler fark eden müvekkilinin davalı banka yetkilileri ile temasa geçtiğini, banka yetkililerinden, …’nin mazeret göstermeksizin 22/06/2011 tarihinden itibaren işe gelmediği ve … hakkında davalı banka tarafından zimmet ve sahtekarlık dahil bazı suçlardan suç duyurusunda bulunulduğunun öğrenildiğini, bunun üzerine müvekkilinin hesaplarında tasarrufu dışında eksilme olduğunu, kendisi adına kendisinin rızası ve haberi olmadan sigorta poliçeleri satın alındığını ve krediler açıldığının öğrenildiğini, müvekkilinin bilgisi dışında gerçekleşen bu tasarruflardan dolayı uğradığı zararı tespit ve tazmn etmek adına bnakaya ihtarname gönderildiğini, zararını tam olarak tespit edebilmek adına hesap açılış tarihinden itibaren hesap hareketlerinin kendisine gönderilmesini talep ettiğini, davalı bankanın müvekkillerinin hesapları konusunda müvekkillerine net ve açık bilgi vermediğini, bu nedenle her bir müvekkili için talep edilecek aladcak tutarının tam olarak tespit edilemediğini, bundan dolayı davanın belirsiz alacak davası olarak açılması gerektiğini, bankanın konuyla ilgili düzenlediği teftiş kurulu raporunda müvekkillerinin haklı olduklarının kısmen saptandığını ancak buna rağmen davalı bankanın müvekkillere ödeme yapmamasının kötü niyet göstergesi olduğunu belirterek müvekkillerinin imzasının taklit edilerek bilgisi dışında davalı banka nezdindeki mevduat hesaplarından çekilen ve/veya kullanılan ve şimdiye kadar tespit edilen 729.525,00-€ anapara ve iş bu alacağın davalıdan talep edildiği 05/07/2011 tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili bankanın … Şubesi’nde 01/05/2000 tarihinden beri pazarlama servisinde görev yapan …’nin 13/06/2011 tarihinde bankanın … şubesine perakende pazarlama müdür yardımcısı olarak tayin edildiğini, …’nin 13/06/2011 tarihinden 21/06/2011 tarihine kadar yeni görev yerinde çalıştığını ancak 22/06/2011 tarihinden itibaren mazeret göstermeksizin işe gelmediğini, kendisine hiçbir şekilde ulaşılamadığını, durumdan şüphelenilerek …’nin … Şubesi’ndeki müşterilere banka tarafından ulaşılarak hesaplarına ilişkin mutabakat alınmaya başlandığını, hesap mutabakatı için davacılara da ulaşıldığını ancak davacıların hesaplarına ilişkin olarak itirazlarda bulunduklarını, davacıların kendilerine banka tarafından ulaşılana dek herhangi bir itirazlarının olmadığını, davacıların sulh olma yoluna gitmek yerine mahkemeyi kullanmak sureti ile tüm hesapları üzerinde nceleme yaptırarak aralarından seçeceği işlemleri kabul etmemek sureti ile haksız kazanç elde etmek amacında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 17/05/2013 tarihli dilekçesinde davanın dava dışı … ile akrabalığı bulunan …, …, …, …, … Tic. Ltd. Şti.’ye ihbarını talep etmiş olup, adı geçen kişilere usulünce tebligat yapılmış olup davaya karşı beyanda bulunulmamıştır.
Dava; davacıların banka hesaplarında tasarruflarının dışında eksilmeler olduğu, rızaları hilafına sigorta poliçelerinin satın alındığı, kredilerin açıldığı, zararın tespiti amacı ile davalı bankaya ihtarname keşide edilerek hesap ekstrelerinin istendiği, bankanın net bilgi vermemesi nedeni ile talep edilebilecek alacak tutarının tam olarak tespit edilemediği, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının gerektiği öne sürülerek şimdiye kadar tespit edilen 729.525,00-€ ana para ve iş bu alacağın 05/07/2001 tarihinden itibaren hesap edilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce, taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dosyaya sunulan deliller ve banka kayıtları üzerinde uyuşmazlık konusu üzerinde inceleme yapılması hususunda bankacı bilirkişi …, …, … görevlendirilmiştir. 11/04/2013 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle “…Mevduat hesaplarından bilgi ve onayları olmaksızın çekilmiş bulunan 468.880,67-TL, 689,00-USD ve 31.200,00-€ ile yine bilgi ve onayları olmayan sigorta poliçeleri nedeni ile mevduat hesaplarından düşülmüş olan 18.038,60-TL tutarındaki primleri talep edebileceği, ayrıca yukarıdaki bölümde izah edildiği üzere kredi işlemleri ile ilgili toplam 226.475,55-TL’lik taleplerin mahkemece değerlendirilebileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Davacıların davaya konu işlemlere ilişkin belge ve dekontlar üzerinde yer alan imzalara itirazları üzerine mahkememizce davalı banka şubesinden davacı …’ye ait … nolu hesabın davacı …’ye ait … nolu hesabın ve davacı … ile davacı …’ye ait … nolu ortak hesabın ilk açıldığı tarihten itibaren hesap ekstrelerinin ve hesapta yapılan tüm işlemlere ilişkin belge ve dekont asılları celp edilmiş, davacıların söz konusu işlem tarihlerinden önce resmî kurumlar önünde atılmış imza örneklerini içeren belge asılları toplanmış, davacıların imza örnekleri huzurda alınarak dosya imza incelemesi için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilmiştir. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından tanzim olunan 21/04/2015 tarihli ..1455 sayılı raporun sonuç kısmında “…Adli Belge İnceleme Cihazları(VSC-5000, VSC-6000/HS, Forensic XP 4010 D, ESDA 2) ve Optik Aletler (büyüteç, stereo mikroskop) ile donanımlı Dairemiz Adli Belge İnceleme Laboratuvarında yapılan incelemede; 1-İnceleme konusu belgelerden üzerinde “…’nin imzası kabul edilmeyen Dekontlar” yazılı zarf içerisinde mevcut olan ve tarafımızca sağ üst köşeleri kırmızı mürekkepli kalem ile 1’den 95’e kadar numaralandırılmış dekontlardan 90 ve 95 numaralı dekontlar üzerinde …’nin mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik gösteren imza bulunmadığı, 90 ve 95 numaralı dekontlar haricinde kalan dekontlarda …’ye atfen atılı imzalar ile …’nin mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nin eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığını, 2-İnceleme konusu belgelerden üzerinde “Davacıların itiraz ettiği ortak hesaplara ait Dekontlar” yazılı zarf içerisinde mevcut olan ve tarafımızca sağ üst köşeleri kırmızı mürekkepli kalem ile 1’den 12’ye kadar numaralandırılmış dekontlardan 1’den 11’e kadar olan dekontların sol alt köşelerindeki imzalar ile …’nin mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nin eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığını, Bu imzalar …’nin imzaları model alınarak atılmış olduğundan; Söz konusu imzalar, atan şahsın tanı unsurlarını … açısından teşhise yeter oranda yansıtmadığından, söz konusu imzaların adı geçen şahsın eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği, Sağ üst köşesi kırmızı kelem ile 12 olarak numaralandırılmış dekontta sol alt taraftaki imza ile …’nin mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın …’nin eli ürünü olduğu sonucuna varıldığını, 3-İnceleme konusu belgelerden üzerinde “…’nin imzaya itiraz edilen Dekontlar” yazılı zarf içerisinde mevcut olan ve tarafımızca sağ üst köşeleri 1’den 134’e kadar numaralandırılmış dekontlardan; a)3 numaralı dekontta …’ye atfen atılı imza ile …’nin mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nin eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığını, b)1,2,4,130 numaralı dekontlardaki imzalar ile …’nin mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik gösteren imza bulunmadığı, 25, 26, 27, 29, 30, 38, 39, 40, 42, 43, 44, 47, 48, 49, 50, 51, 53, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 64, 76, 127 ve 129 ile numaralandırılmış dekontlarda …’ye atfen atılı imzalar ile …’nin mukayese imzaları arasında benzerlikler görülmekle birlikte, …’nin mukayese imzalarının polimorf yapıda imzalar olmaları nedeniyle …’nin eli ürünü olduğu yada olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği, d)…’ye atfen atılı imzaların bulunduğu dekontların geri kalanlardaki imzalar ile …’nin imzaları arasında uygunluk ve benzerlikler saptandığından; İnceleme konusu geri kalan dekontlardaki imzalar ile …’nin mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’nin eli ürünü olduğu sonucuna varıldığı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazı üzerine mahkememizce imza incelemesi için dosya emniyet genel müdürlüğü Polis Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderilmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce düzenlenmiş … tarihli raporun sonuç kısmında “…l)İnceleme konusu (95) adet dekontun sol ait bölümünde atık imzalar İle … ve … isimli şahısların mevcut mukayese imzaları, Belge İnceleme Laboratuarında, doküman inceleme cihazları (MST-2D, V5C-2G00, VSC-6000, stereo makroskop ve mikroskop) ve diğer optik aletler yardımıyla, grafolojik metotlarla karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve yapılan incelemeleı neticesinde; A) İnceleme konusu; Kırmızı renk mürekkepli kalemle (4) ile numaralandırılmış, 20/07/2005 tarihli dekontun, Kırmızı renk mürekkepli kalemle (14) ile numaralandırılmış, 13/10/2006 tarihli dekontun, Sol alt bölümünde ahlı imzalar ile … isimli şahsın mevcut mukayese imzaları arasında, İmzaların genel şekli ve yapısı, İmzaların başlangıç formlarının tersim tarzı,İmzalar içerisindeki el hareketlerinin yapıları, istifleniş usulleri, İmzalar içerisindeki buklelerin örgüleniş biçimi, İmzaları oluşturan hatların birbirlerine olan konumlan, ritim dağılımları, v İmzaların bitiriliş karakteristiği, Kalem yürütme itiyadı ve işleklik, gibi kaligrafik ve grafolojik Özellikler yönünden UYGUNLUKLAR bulunduğu belirlenmiştir. Belirlenen bulguiara atfen; inceleme konusu (2) adet dekontun sol alt’bölümde. atılı imzaların … isimli şahsın eti mahsulü OLDUĞU kanaatine varılmıştır. B) İnceleme konusu; kırmızı renk mürekkepli kalemle (90) ile numaralandırılmış, 05/10/2007 tarihli dekontun, kırmızırenk mürekkepli kalemle (95) ile numaralandırılmış, 03/08/2006 tarihli dekontun, Sol alt bölümünde atılı imzalar ile … isimli şahsın mevcut mukayese İmzala arasında, İmzaların genel şekli ve yapısı… Belirlenen bulgulara atfen, inceleme konusu p) adet dekontun sol alt bolümde atılı imzaianr … isimli şahsın eli mahsulü OLDUĞU kanaatine varılmıştır. C) İnceleme konusu; kırmızı renk, mürekkepli kalemle (1-3 arası, 5-13 arası, 15-90 arası ve 91 94 arası) rakamlar İle numaralandırılmış, toplam (91) adet dekontun sol alt bölümündp atılı irfizalar il … isimli şahsın mevcut mukayese imzaları arasında her ne kadar genel şekil itibariyle kısn benzerlikler bulunduğu gözlenmiş ise de, detayda yapılan incelemeler neticesinde, İmzaların başlangıç formlarının tersim tarzları, s İmzalar içerisindeki el hareketlerinin yapıları, İstiflenme özellikleri, İmzaların son bölümlerini oluşturan hatların inşa tarzı, İmzaları oluşturan hatların birbirlerine olan konumları, ritim dağılımları, Kalem yürütme itiyadı ve işleklik, Gibi kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden farklılıklar bulunduğu belirlenmiştir, Yukarıda belirlenen bulgulara atfen; İnceleme konusu (91) adet dekontun sol a[t bölümünde at imzaların. … isimli şahsın eli mahsulü olmayıp, adı geçen şahsın hakiki İmza; model alınmak suretiyle takliden sahte olarak atılmış imzalar olduğu kanaatine varılmıştır. Takliden atılan imza/imzalarda ise, imzayı sahteleyen kişinin kendisine özgü imza kaligrafisi sahte imzaya yansıtmayacağından, sahte olarak atılan imzaların kimin eli mahsulü olduğunu belirleme her zaman mümkün olamamaktadır, bu itibarla, takliden sahte olarak atılmış olduğu kanaatine vardığımız (91) adet dekontun sol a bölümünde atılı imzaların. … isimli şahsın eli mahsulü olup olmadığı hususunda müspet veya menfi yönde herhangi bir kanaat beyan etmek mümkün olamamıştır. 2)İnceleme konusu (134) adet dekontun sol alt bölümünde atılı imzalar ite … ve … İsimli şahısların mevcut mukayese imzalan, Belge İnceleme Laboratuvarında, dokuma inceleme cihazları (MST-2D, VSC-2000 VSC-6000, stereo makroskop ve mikroskop) ve diğer opt aletler yardımıyla, grafolojik metotiarla karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve yapılan incelemek neticesinde; A) İnceleme konusu; kırmızı renk mürekkepli kalemle (3, 5-129 arası ve 131-134 arası rakamlar İle numaralandırılmış, toplam (130) adet dekontun sol alt bölümünde atılı ingzalar ile … isimli şahsın mevcut mukayese imzaları arasında, İmzaların genel şekli ve yapısı, İmzaların başlangıç formlarının tersim tarzı, İmzalar içerisindeki el hareketlerinin yapıları, istifleniş usulleri, İmzalar içerisindeki buklelerin örgülenîş biçimi, İmzaları oluşturan hatların birbirlerine olan konumları, ritim dağıtımları, İmzaların bitiriliş karakteristiği, Kalem yürütme itiyadı ve işleklik, Gibi kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden UYGUNLUKLAR bulunduğu belirlenmiştir. Belirlenen bulgular, atfen; inceleme konusu (130) adet dekontun sol alt bölümünde imzaların. … isimli şahsın eli mahsulü OLDUĞU kanaatine varılmıştır.B)İnceleme konusu; kırmızı renk mürekkepli kalemle (1, 2 ve 130) ile numaralandırılmış, toplam (3) adet dekontun sol alt bölümünde atılı imzalar ile … isimli şahsın mevcut mukayese imzaları arasında her ne kadar genel şekil İtibariyle kısmi benzerlikler bulunduğu gözlenmiş ise de detayda yapılan incelemeler neticesinde, İmzaların başlangıç formlarının tersim tarzları, İmzalar içerisindeki el hareketlerinin yapıları, istiflenme özellikleri, imzaların son bölümlerini oluşturan hatların inşa tarzı, İmzaları oluşturan hatların birbirlerine olan konumları, ritim dağılımları, Kalem yürütme itiyadı ve işleklik, Gibi kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden farklılıklar bulunduğu belirlenmiştir. Yukarıda belirlenen bulgulara atfen; İnceleme konusu (3) adet dekontun sol alt bölümünde atıf imzaların … isimli şahsın eti mahsulü olmayıp, adı geçen şahsın hakiki İmzası model alınmak suretiyle takliden sahte olarak atılmış imzalar olduğu kanaatine varılmıştır. Takliden atılan iınza/imzalarda ise, imzayı sahteleyen kişinin kendisine özgü imza kaligrafisin sahte imzaya yansıtmayacağından, sahte olarak atılan imzaların kimin eli mahsulü olduğunu belirlemek her zaman mümkün olamamaktadır, Bu itibarla, takliden sahte olarak atılmış olduğu kanaatine vardığımız (3) adet dekontun sol alt bölümünde atılı imzaların. … isimli şahsın eli mahsulü olup olmadığı hususunda müspel veya menfi yönde herhangi bir kanaat beyan etmek mümkün olamamıştır C) İnceleme konusu; kırmızı renk mürekkepli kalemle (4) ile numaralandırılmış dekontun sol ali bölümünde atılı İmza ile … ve … isimli şahısların mevcut mukayese imzalar arasında; İmzaların başlangıç formlarının tersim tarzı, İmzalar içerisindeki el hareketlerinin yapılan, istiflenme özellikleri, İmzaları oluşturan hatların birbirlerine olan konumları, ritim dağılımları, Kalem yürütme itiyadı ve işleklikGibi kaligrafik vc grafolojik özellikler yönünden farklılıklar bulunduğu müşahede edilmiştir. Belirlenen bulgulara atfen; inceleme konusu dekontun sol alt bölümünde atılı İmzanın -mevcutmukayese imzalatma kıyasta- … ve … isimli şahısların eli mahsulü OLMADIĞI kanaatine varılmıştır, 3)İnceleme konusu (12) adet dekontun sol alt bölümünde, atılı imzalar ile … ve … isimli şahısların mevcut mukayese İmzaları, Belge İnceleme Laboratuarında, doküman inceleme cihazları (MST-2D, VSC-2000, VSC-6000, stereo makroskop ve mikroskop) ve diğer optik aletler yardımıyla, grafolojik metotlarla karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve yapılan incelemeler neticesinde; A) İnceleme konusu; kırmızı renk mürekkepli kalemle (12) ile numaralandırılmış dekontun sol alt bölümünde atılı imza ile … isimli şahsın mevcut mukayese imzalan arasında, İmzaların genel şekli ve yapısı, İmzaların başlangıç formlarının tersim tarzı, İmzalar içerisindeki el hareketlerinin yapıları, istifleniş usulleri, İmzalar içerisindeki buklelerin örgüleniş biçimi, İmzaları oluşturan hatların birbirlerine olan konumları, ritim dağılımları, İmzaların bitiriliş karakteristiği, Kalem yürütme itiyadı ve işleklik,Belirlenen bulgulara atfen; inceleme konusu dekontun sol alt bölümünde atılı imzanın. … isimli şahsın eli mahsulü OLDUĞU kanaatine varılmıştır.B) İnceleme konusu; kırmızı renk mürekkepli kalemle (1-11 arası) rakamlar il numaralandırılmış, toplam (11) adet dekontun sol alt bölümünde atılı imzalar ile … isim şahsın mevcut mukayese imzaları arasında her ne kadar genel şekil İtibariyle kısmi benzerlikle bulunduğu gözlenmiş ise de, detayda yapılan İncelemeler neticesinde, imzaların başlangıç formlarının tersim tarzları, İmzalar içerisindeki el hareketlerinin yapıları, İstiflenme özellikleri, İmzaların son bölümlerini oluşturan hatların inşa tarzı, İmzalan oluşturan hatların birbirlerine olan konumları, ritim dağılımları, Kalem yürütme itiyadı ve işleklik, Gibi kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden farklılıklar bulunduğu belirlenmiştir, Yukarıda belirlenen bulgulara atfen; İnceleme konusu (11) adet dekontun sol alt bölümünde atı imzaların. … isimli şahsın eli mahsulü olmayıp, adı geçen şahsın hakiki imzas model alınmak suretiyle takliden sahte olarak atılmış imzalar olduğu kanaatine varılmıştır. Taküden atılan imza/imzalarda ise, imzayı sahteleyen kişinin kendisine Özgü imza kaligrafisi sahte imzaya yansıtmayacağından, sahte olarak atılan imzaların kimin eli mahsulü olduğunu belirleme her zaman mümkün olamamaktadır. Bu itibarla, takliden sahte olarak atılmış olduğu kanaatine vardığımız (11) adet dekontun sol alt bölümünde atılı imzaların. … isimli şahsın eli mahsulü olup olmadığı hususunda müspet veya menfi yönde herhangi bir kanaat beyan etmek mümkün olamamıştır.” şeklinde görüş bildirilmiştir. Davacıların hesaplarındaki usulsüz işlemlere ilişkin olmak üzere Adli Tıp Kurumu ve Kriminal Polis Laboratuvarında 241 adet (para çekme) dekontu üzerinde inceleme yapılmış olup, davacı … adına olan … nolu hesap dekontları ile ilgili olarak 5 adet dekont üzerinde ayrık rapor verilmiştir. Kriminal polis laboratuvarı raporunda anılan 5 dekonttaki imzanın gerçek imza olduğu, Adli Tıp Kurumu raporunda ise anılan 5 dekonttaki imzanın sahte olduğu kanaatine varılmıştır. Anılan 5 adet dekonta ait hesaptan çekilen meblağların toplamının 16.500,00-TL olduğu, imzaların sahte veya gerçek olduklarının kesinlik kazanmadığı, bu nedenle sorumluluk hesaplamasında dikkate alınmaması gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacı … adına olan 72833 nolu hesap dekontları ile ilgili olarak 4 adet dekont üzerinde ayrık rapor verilmiştir. Kriminal polis laboratuvarı raporunda anılan 4 dekonttaki imzanın gerçek imza olduğu, Adli Tıp Kurumu raporunda ise anılan 4 dekonttaki imzanın sahte olduğu kanaatine varılmıştır. Anılan 4 adet dekonta ait hesaptan çekilen meblağların toplamının 37.200,00-TL olduğu, imzaların sahte veya gerçek olduklarının kesinlik kazanmadığı, bu nedenle sorumluluk hesaplamasında dikkate alınmaması gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacıların … nolu ortak hesap dekontları ile ilgili olarak her iki raporun aynı içerikte olduğu görülmüştür.
İmza incelemelerinin tamamlanmasının ardından dosyanın bankacı bilirkişi …, … ve hukukçu bilirkişi Prof. Dr. …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilerek Adli Tıp raporu ile Emniyet Kriminal Daire raporları da dikkate alınmak suretiyle; A- her iki raporda davacılara ait olmadığı ortak olarak tespit edilen işlem tutarları tek tek hesaplanmak suretiyle davalı banka çalışanı tarafından davacılar adına yapılan işlem tutarlarının hesaplanması, B- her iki raporda ki farklı hususlar ve ayrık hususlar ayrı ayrı belirtilmek suretiyle bu işlemlere ait işlem miktarlarının hesaplanması, C – davacı tarafından dava dilekçesinde belirttiği ve davacılara ait TL, USD EURO hesaplarından bilgi dışı çekilen kredilerden dolayı davacıların zarar miktarının ne kadar olduğu, D- yine davacıların hesaplarından çekilen krediler için yaptırılan sigorta ödemeleri sebebiyle yapılan ödemelerin ne kadar olduğu, Hususlarında inceleme yapılması, yapılan bu inceleme sonucunda davacıların uğradığı toplam zararın tespiti, ( A+B+C+D), davacıların Adli Tıp raporunda ve Kriminal raporda davacılara ait olduğu tespit edilen işlemler sebebiyle yapılan işlem miktarlarına, diğer hesaplamaları dahil etmeden ayrı bir hesaplama şeklinde gösterilmesi yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 05/05/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle “…Davalıların hesaplarındaki usulsüz işlemlere ilişkin olmak üzere kriminal polis labaratuvarında ve adli tıp kurumunda 241 adet para çekme dekontu üzerinde inceleme yapıldığını, 241 işlem dekontudan kaynaklanan meblağın 1.519.134,00-TL, 9.180,00-USD, 62.690,00-€ olduğu, davacukarın bilgileri ve onayları olomaksızın kendileri adına uuslsüz olarak kullanılan kredilerden kaynaklanan zararın 244.513,65-TL olduğunu beyam etmiş olmakla birlikte 22 adet kullandırılan kredilerin tamamının davacıların kendileri tarafından kullanıldığı, kredi hesaplarından yapılan ödemelerin 3. Şahıslara yapılmadığı, iş bu kredilerin kullandırılmış olmasına onay verildiği,bu krediler ile ilgili zarar faiz masraf iadesi talebinde bulunamayacaklarını, mevduat hesaplarından usulsüz olarak çekilen paralardan kaynaklanan davacılar zararının 25/11/2011 dava tarihi itibari ile 743.162,09-TL, 36.648,51-€ zarar olup daıcıların iş bu zararların tazminini faizi ile birlikte davalı bankadan talep edebilecekleri, zararın meydana gelmesinde her iki tarafın da kusurlu olduğu kanaatine varılmakla müterafik kusurdan bahsedilebileceği, müterafik kusur oranlarının %50 olduğu düşünülmekle davalı bankanın dava tarihi itibari ile 743.162,09-TL, 36.648,51-€ olarak hesaplanan davacı zararından %50’sinin indirilmesini isteyebileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmış olup, 09/10/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle “…Davacıların faiz uygulaması konusundaki itirazlarının yerinde olmadığı zira dava dilekçesinde TL alacaklarında yasal faiz ve € bazındaki alacaklarında ise 3094 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında faiz uygulanmasını talep ettikleri, taleple bağlı bulundukları, davalı yanın taleple bağlılık ilkesi kapsamında faiz uygulamasının 05/07/2011 tarihinde itibaren başlaması gerektiği itirazında bulunmakla itirazı yerinde olup davacıların kök raporda belirtilen 637.850,00-TL’lik alacağına 05/07/2011 tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz oranlarında faiz talep edebileceği, 32.950,00-€’luk alacağına 05/07/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında kamu bankalarının € bazındaki 1 yıllık mevduata uygulamış oldukları en yüksek faiz oranları nispetinde faiz talep edebileceği, usulsüz olarak kullandırılan kredilerden masraf-faiz-komisyon-kkdf ve sigorta primi adları altında alınan toplam 246.599,03-TL’lik alacağına yasal faiz oranlarıdna faiz talep edebileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Yukarıda incelenen Adli Tıp raporunda ve emniyet genel müdürlüğü polis kriminal raporunda incelenmemiş olduğu tespit edilen 12/08/2005 tarihli 1.500.000,00-TL bedelli ve 31/03/2010 tarihli 10.000,00-TL bedelli işlemler yönünden grafolog bilirkişi görevlendirilerek imza incelemesi yapılmıştır. 26/02/2018 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle “…… Bank … Şubesi’nde 08/04/52010 basım tarihli ve 10.000,00-TL meblağlı … isimli şahıs adına 31/03/2010 tarihinde… hesap ile ilgili olarak yapılmış işlem sonrası düzenlenmiş gözüken dekont aslı üzerindek iad soyad- imza hanesi alt tarafında atılı imzanın, …bank … Şubesi’nde 1.500,00-TL meblağlı … isimli şahıs adına 12/08/2005 tarihinde … hesap ile ilgili olarak yapılmış işlem sonrası düzenlenmiş gözüken dekont aslı alt tarafındaki “fiş tutarını aldım” matbu ibareleri üzerinde atılı imzanın … isimli şahsın dosya içerisinde mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında uygunluk ve benzerliklerin bulunduğunun tespit edilmiş olması sebebi ile … isimli şahsın eli mahsulü olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. İş bu raporda yapılan tespit ve taraf vekillerinin itirazlarının incelenmesi yönünde bilirkişi heyetinden 2. ek rapor alınmıştır. 30/10/2018 tarihli bilirkişi 2. Ek raporunun sonuç kısmında özetle “……, … ve … hesaplarından usulsüz olarak çekilen paralar ile ilgili olmak üzere; … nolu … HEsabına ait 95 adet ödeme fişi, 9480-72833 nolu … hesabına ait 134 adet ödeme fişi, …nolu … hesabına ait 12 adet ödeme fişi olmak üzere toplam 241 adet ödeme fişi üzerindeki imzalar 21/04/2015 tarihli adli tıp kurumu raporunda ve 04/01/2016 tarihli kriminal polis laboratuvarı raporunda incelenmiş olup 241 adet ödeme dekontunun içerdiği meblağın 1.519.134,00-TL, 9.180,00-USd, 62.690,00-€ olduğu, 9 adet dekonttaki imzaların bir raporda gerçek diğer raporda sahte olduğu, 128 adet dekonttaki imzaların davacılar eli ürünü olduğu, 12 adet dekonttaki imzaların sahteliğinin veya gerçekliğinin tespit edilemediği, 92 adet dekont üzerindeki imzaların ise sahte olduğu, 9 adet ve 12 adet olan dekontlar üzerindeki imzaların sahte veya gerçek olup olmadıkları tespit edilmediğinden davacılar alacağının hesaplanmasında bu dekontların göz önünde bulundurulamadığı, dava tarihi itibari ile davacılar alacağının … yönünden 33.853,10-€, 658.581,64-TL mevduat hesapları ile ilgili TL bazındaki alacak miktarı, 160.271,99-TL kredi işlemlerinden kaynaklanan TL bazındaki alacak miktarı olduğu, … yönünden 30.144,16-€, 9.431,61-USD, mevduat hesabından kaynaklanan TL bazındaki alacak miktarı 807.557,70-TL, kredi işlemlerinden kaynaklanan TL bazındaki alacak miktarının 105.951,25-TL olduğu, her iki davacının müşterek hesaplarından kaynaklanan müşterek alacak miktarının 1.591,05-TL olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi sonucunda; davalı bankanın … Şubesi’nde davacı … adına … nolu hesabın, davacı … adına … nolu hesabın ve davacı … ile davacı … adına … nolu ortak hesabın açıldığı, bu hesaplardan davalı banka çalışanı tarafından davacılar adına yapılan usulsüz işlemler nedeni ile davacıların zarara uğradıkları, yukarıda özetlenen ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporları ile sabittir. Bankalar Türkiye’de hükümetçe imtiyaz sureti ile verilen bir işi yapan ticari müesseseler olarak ödeme yaparken gereken dikkat ve özeni göstermek zorundadırlar ve bu konuda hafif kusurlu davranışlarından dahi sorumludurlar. Ayrıca davalı banka adam çalıştıran sıfatı ile de sorumlu olup, bu sorumluluk bir kusur sorumluluğu olmayıp olağan sebep sorumluluğudur. Adam çalıştıranın sorumluluğu 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 116. maddesinde ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 99/2. maddesinde düzenlenmiştir. Burada kanun adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklemiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlâli ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir. Belirtildiği üzere bankaların personelin yaptıkları işlerden dolayı adam çalıştıran sıfatı ile sorumlulukları bulunmakta olup, bu sorumluluk türü kusursuz sorumluluk türlerinden özen sorumluluğudur. Adam çalıştırana genel nitelikte bir objektif özen yükümlülüğü yüklenmiştir. Sorumluluğun doğması objektif özen yükümlülüğünün ihlâli ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmasını gerektirmektedir. Bankanın adam çalıştıran sıfatı ile hukukî sorumluluğunun bulunması için öncelikle banka ile müşteri arasında sözleşme ilişkisinin bulunması, bu sözleşme ilişkisinin bankanın özen borcuna aykırılık sebebi ile ihlâl edilmesi gerekir. Ayrıca özen borcuna aykırılıktan dolayı zararın doğmuş olması, zarar ile özen borcuna aykırılık arasında uygun bir illiyet bağının bulunması gerekir. Somut olayda davalı banka davacıların hesaplarından imza taklidi sureti ile para çeken bir eleman çalıştırması nedeni ile işe uygun bir adam çalıştırmamış, egemenlik sahası içerisinde olan kayıtlarını-bankacılık işlemlerini takip ve kontrolde gereken dikkat ve özeni göstermemiş-işe uygun adam istihdam etmemesi nedeni ile zararın meydana gelmesine neden olmuştur. Davacılar ise 2005 yılından 2011 yılına kadar yaklaşık 7 yıl süresince banka kayıtlarını kontrol etmemiş, günlük, aylık ve yıl sonları itibari ile yapılması gereken hesap mutabakatlarını banka ile karşılıklı olarak yapmamış, hesap hareketlerinde izlenmesi gereken dikkat ve özeni göstermemiş, hesapları üzerinde usulsüzlükler yapan banka çalışanı … ile bankacılık kurallarını aşar nitelikte çalışma ortamı oluşmasına izin vermiştir. Bu nedenle davacıların da zararın meydana gelmesinde kusurlu oldukları kabul edilmiştir. Olayların başlangıcı ve devamı, davacılar ve banka çalışanı … arasındaki akrabalık ilişkisi bir bütün olarak değerlendirildiğinde zararın meydana gelmesinde davalı bankanın %60, davacıların ise %40 oranında kusurlu olduğu ve davalının belirlenen kusur oranına göre zarardan sorumlu olduğu kabul edilerek bilirkişi raporunda tespit edilen zararın %60’ından davalının sorumlu olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Davacı …’nin alacak talebi yönünden; 19.770,00-€’nun 05/07/2011 tarihinden itibaren işleyen 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli Euro mevduata verdiği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı …’ye verilmesine, 474.354,02-TL’nin 05/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı …’ye verilmesine,
Davacı …’nin alacak talebi yönünden; 17.604,00-€’nun 05/07/2011 tarihinden itibaren işleyen 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli Euro mevduata verdiği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı …’ye verilmesine, 5.508,00-$’nun 05/07/2011 tarihinden itibaren işleyen 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı …’ye verilmesine, 529.186,94-TL’nin 05/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı …’ye verilmesine,
Davacı … ve …’nin müşterek hesaplarından kaynaklanan alacak talebi yönünden; 921,68-TL’nin 05/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı … ve …’ye mütesaviyen ödenmesine,
Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 68.614,84-TL nispi harçtan peşin alınan 57.442,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.172,34-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan 6.500,00-TL bilirkişi ücreti, 794,75-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 7.294,75-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.035,82-TL ile 57.422,50-TL harç gideri olmak üzere toplam 61.458,32-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacılar vekili lehine hesaplanan 54.083,88-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 46.394,25-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/02/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza