Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/296 E. 2019/749 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/398 Esas
KARAR NO : 2019/722

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :24/12/2013
KARAR TARİHİ : 10/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili hazır beton sektöründe … adresinde faaliyet gösteren …Tic. AŞ. De pompa operatörü olarak çalışmakta olduğunu, aylık maaşının primler dahil 3000,00-TL civarında olduğunu, davalı …’in maliki olduğu davalı … şirketince ZMMSsi yapılan … plakalı ticari hatlı minibüs sürücüsü …’in sevk ve idaresinde iken trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili araçta yolcu olarak bulunduğunu, olayda sürücünün tam kusurlu olduğunu savcılık soruşturmasının … CBS … soruşturma numarası ile devam ettiğini, müvekkilin hazır beton sektöründe … mah. … yolu caddesi, bu kaza sebebiyle sağ ayak başparmaağının yanındaki parmağı kesildiğini, 3 kez ameliyat olduğunu fakat halen iyileşemediğini, aşağındaki şişliğin devam ettiğini, yapmış olduğu iş sebebiyle devamlı ayakta durup beton pompasını kumanda etmesi gerekmekte iken ayakta duramadığını, dolayısıyla 18 aydır yaptığı bu işi yapma olasılığının çok düşük olduğunu, yaklaşık 5 aydır çalışamadığını raporlu olduğunu müvekkilin birkaç kez de … Hastanesinde tetkik yaptırdığını, bu sebeple her iki kurumdan tüm tıbbi belgelerin celsini talep ettiklerini, bu kaza sebebiyle iyileşmesi olanaksız sakatlanmalara maruz kaldığını, bir nebze uğramış olduğu manevi zararların telafisi için 25.000,00 TL manevi tazminatın yine müvekkilin sakatlanması ile oluşan maddi zarar namı ile hayatta kazanma gücünü kaybetmesi sakatlanmadan doğan zarar ve sasatlık oranı ortaya çıkana kadar tamamen çalışamadığı dönemlerdeki mevcut zarar çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplar toplamı olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiğini, müvekkilin uğradığı manevi zarar manı ile 25.000,00 TL nin 02/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalıdan tahsiline, müvekkilin maddi zarar namı ile şimdilik 1.000,00 TL nin (hayatta kazanma gücünü kaybetmesi, satlanmadan doğan zarar ve sasatlık oranı ortaya çıkana kadar tamamen çalışamadığı dönemlerdeki mevcut zarar, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar toplamı olmak üzere oluşan zarar) 02/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, dava harç, masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Mahkememizin yetkisiz olduğunu olayın meydana geldiği yerin müvekkilin ikametgahı istanbul Adliyesi yargı sınırları içinde olmadığını, bu nedenle yetkili mahkemeenin Küçükcemece Mahkemesi olduğunu, aracın sigortalı olması nedeniyle davacının maddi zararlarının sorumlusu müvekkil olmadığını, davacının buhusustaki muhatabının sigorta şirketi olup bu bedelden müvekkilin sorumlu tutulmasının düşünülemeyeceğini, davacının bu yöndeki talebinin yersiz olduğunu, aracın kayden müvekkil adına kayıtlı olup aracın gerçek sabihi ve işleteni dolayısıyla … olduğunu, bu hususun mahkemelerde de dile getirildiğini mahkeme dosyalarının bildirileceğini, bu nedenle müvekkilin işleten sıfatıyla herhangi bir sorumluluğu söz konusu olmadığını, edilen miktara bakıldığında bu talebin davacı açısından zenginleşme aracı olarak kullanılmak istendiğinin açıkca ortaya çıkacağını, talep edilen miktarın fahiş olup hakkaniyet ve somut olaya uygun olmadığını, davalının bu bedeli ödemesinin mümkün olmadığını, kazanın nasıl meydana geldiğinin önem arz ettiğini, davacının kazayı yapan şoföre bu davayı yönetlmediğini, bu hususun da kabul edilebilir olmadığını, olayın nasıl meydana geldiğinin açıklığa kavuşması gerektiğini, müvekkilin harhangi bir kusuru olmadığını, davacının bildireceği delillere karşı delil sunma ve ön inceleme aşamasında delilleri tamamlama hakkının saklı olduğunu, tüm bu nedenlerle davacının davasının reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 20/06/2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Yargılamaya konu davada davacı … müvekkil şirkete Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … in maliki ve işleteni bulunduğu … plakalı araçta yolcu olarak bulunmakta iken 02/07/2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı kaza sonucunda yaralanması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL maddi (… sigorta A.Ş haricindeki) diğer davalıdan 25.000 TL manevi tazminat talep edildiğini, dava ticaret mahkemesinde açılmış ise de davacı ve müvekkil şirketin sigorta koruması verdiği sigortalısı gerçek kişi olduğunu davanın ticari hiçbir yönü bulunmadığını bu nedenle yargılamaya konu davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmayıp görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, diğer davalı …’e ait … plakalı … Minibüs … Marka araçın … nolu zorumlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesi ile 25/11/2012-25/11/2013 tarihleri arasında müvekkil şirket tarafından sigortalanmış olduğunu bu poliçeden dolayı müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere ölüm, sakatlık bedeni zararlarda şahıs başına 225.000 TL kaza başına 2.250.000 TL azami limitle sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmenin davanın tamamını kabul anlamında olmadığını, yargılamaya konu dava öncesinde davacı tarafından müvekkil şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığı gibi davacının talebinden bu dava ile haberdar olduğunu, diğer davalı tarafından müvekkil şirkete ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın kaza tarihiyle gerçek işleteminin dava dışın … olduğunun ileri sürüldüğünü, bilindiği üzere kaza sonucu 3. Kişinin ölümü veya yaralanması gerçekleştiği takdirde sigortacı poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için öncelikle sigorta teminatı kapsamında bir zararın varlığı tespit olunmalı, daha sonra da sigorta teminatı kapsamında kalan tazminat miktarının konusunda uzman bilirkişilerce hesap ettirildikten sonra karar verilmesi gerektiğini, öncelikle davalı sgortalı tarafından müvekkil şirkete ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın kaza tarahiyle gerçek işleteninin dava dışı … olduğu ileri sürülmüş olmakla kaza tarihinde … plakalı aracın gerçek işleteninin kim olduğunun tespitine, müvekkil şirketin sorumluluğunun yaptırılacak olan Adli Tıp kurumu raporu ve bilirkişi incelemesi sonucuna göre olabileceğine, müvekkil şirketin temerrüdü olmadığından davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinin reddine, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden faiz, masraf ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarına, haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İhbar olunan … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle SGK tarafından davacıya ödenen meblağ için müvekkile rücu edilmiş ve hakkında icra takibi yapıldığını, müvekkilin gerçekleşen takip sonrasında borcu ödediğini, dava dosyasının ve delilleri tamamının tarafına tebliğine kadar tüm dava ve delil sunma hakkını saklı kalmasına dava ihbar edilen konumda olduğundan hakkında hüküm tesis edilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Kaza tarihi itibari ile davacı …’nın ve davalı …’in mâli-sosyal durumlarının tespiti yönünde araştırma yapılmıştır. İhbar olunan … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın araç özet bilgileri getirtilmiş, incelenmesinde; kullanım amacının “Ticari” olduğu, aracın davalı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu … plaka sayılı aracın kaza dönemini kapsayan sigorta poliçeleri getirtilmiş, incelenmesinde; aracın 25/11/2012-25/11/2013 tarihleri arasında davalı …Ş.’ye Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, maddi tazminatlar yönünden teminat altına alındığı, sigorta şirketinin kaza tarihi itibarıyla poliçe kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, dava konusu kazaya ilişkin … 1. Sulh Ceza Mahkemesi … sayılı dosyası celp edilmiş olup; bilirkişilerce aldırılan kusur raporunda, Sanık …’in asli derecede tamamen kusurlu bulunduğu yönünde rapor sunulduğu görülmüştür.
Meydana gelen dava konusu trafik kazasında malüliyet durumunun tespit edilerek rapor hazırlanması için dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu İstanbul İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 29/12/2014 tarihli raporda; 02/07/2013 tarihinde meydana gelen kazada davacı …’nın maluliyet oranının %2,1 olduğu ve iyileşeme süresinin 6 ay olduğu tespit edilmiştir.
Meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur durumu, davacının davalılardan tazminat talebinde bulunup bulanamayacağı, bulunabilecekse miktarı, alacağın sigorta poliçe kapsamında olup olmadığı tespit edilerek rapor hazırlanması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/09/2015 tarihli raporda; 02/07/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacı minibüs yolcusu …’nın tali ikinci derecede ve %25 oranında kusurlu olduğunu, minibüs sürücüsünün ise asli birinci derecede ve %75 oranında kusurlu olduğunu, davalı tarafın %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine ait %2,1 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 13.072,81-TL olduğunu, davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limiti aşmadığı, davalı … şirketinin 24.12.2013 dava tarihinden önce temürrüde düştüğü belirlenememiş olup sigorta şirketi dışındaki davalı bakımından temerrüt tarihinin 02/07/2013 olay tarihi olacağının sonuç ve kanaatini bildirmişlerdir. Tarafların rapora itirazları doğrultusunda ek rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişilerce mahkememize sunulan 21/12/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; 28/09/2015 tarihli raporda belirlendiği gibi raporda herhangi bir değişiklik yapılmadığı yönünde kanaatini bildirmişlerdir. Tarafların rapora itirazları doğrultusunda ek rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişilerce mahkememize sunulan 14/10/2016 tarihli raporlarında özetle: 02/07/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … şirketine trafik sigortalı davalı minibüsün dava ihbar edilen sürücüsü …’in asli derecede ve tam %100 kusurlu bulunduğu, davacı …’nın kusursuz olduğu, davalı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının 8.405,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının oluştuğu, sürekli sakatlık tazminatı olarak ise 11.934,00-TL olarak hesaplandığı, her iki maddi tazminat toplamı 20.339,00-TL olduğu, davacının maddi zararının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi limitini aşmadığını, dosyada sigorta şirketine başvuru belgesi bulunmadığından davalı … şirketinin 24/12/2013 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup sigorta şirketi dışındaki davalı bakımından temerrüt tarihinin 02/07/2013 olay tarihi olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden dosyaya sunduğu 19/10/2016 tarihli dilekçesi ile talepleri olan maddi tazminat taleplerine dair dava değerini 19.339,00 TL arttırmak (ıslah etmek) suretiyle 20.339,00-TL maddi, 25.000,00-TL manevi tazminat (sigorta şirketi dışındaki davalılardan) olmak üzere toplam 45.339,00-TL tazminatın 02.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, dava masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep eden ıslah dilekçesi göndermiş, harcını ikmal etmiş, ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Tarafların rapora itirazları doğrultusunda ek rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişilerce mahkememize sunulan 11/05/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; 02/07/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … şirketine trafik sigortalı davalı minibüsünün dava ihbar edilen sürücüsü …’in asli derecede ve tam %100 kusurlu bulunduğu, davacı …’nın kusursuz olduğu, davalı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının 8.405,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının oluştuğu, sürekli sakatlık tazminatı olarak ise 12.800-TL olarak hesaplandığı, her iki maddi tazminat toplamı 21.205,00 TL olduğu, davacının maddi zararının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi limitini aşmadığını, dosyada sigorta şirketine başvuru belgesi bulunmadığından davalı … şirketinin 24/12/2013 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup sigorta şirketi dışındaki davalı bakımından temerrüt tarihinin 02/07/2013 olay tarihi olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Dosyaya sunulan raporlarda belirtilen kusur durumundaki çelişkinin giderilmesi amacıyla meydana gelen dava konusu trafik kazasında kusur durumunun tespit edilerek rapor hazırlanması için dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu İstanbul İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 16/10/2018 tarihli raporda; 02/07/2013 tarihinde meydana gelen kazada davacı yolcu …’nın kusursuz olduğu ve davalı sürücü …’in %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce Sosyal Güvenlik Kurumu’na davacıya 04/07/2013 tarihinde meydan gelen kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, müzekkere cevabında davacıya dava konusu kaza nedeniyle 02/07/2013 tarihinde 6.433,17-TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı belirtilmiştir. Dosyaya sunulan nihai kusur durumu raporu ve SGK tarafından davacıya yapılan ödeme de dikkate alınarak ek rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişilerce mahkememize sunulan 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: 02/07/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalıların %100 kusur oranınaki sorumluluk durumuna göre davacı …’nın geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 1.971,64-TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %2,1 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 16.613,61-TL olmak üzere toplam 18.585,25-TL olduğunu, davacının maddi zararları zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limit içinde kalmakta olup manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olmadığı, davalı … şirketinin 24/12/2013 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenmemiş olup sigorta şirketi dışındaki davalı bakımından temerrüt tarihinin 02/07/2013 olay tarihi olacağı, dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporu oluşa uygun, denetime elverişli, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 02/07/2013 günü davalı …’in maliki olduğu ihbar olunan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı minübüsü ile Yeni Çevre Yolu Düzenlee Yolunuı takiben … istikametinden … istikametine seyri sırasında olay mahali … yol ayrımına geldiğinde sevk ev idare hatasıyla idaresindeki aracın sol ön kısmıyla yol ayrımındaki kaldırıma çarpıp orta refüj üzerinde bulunan elektrik direğine çarpması neticesinde davacı …’nın da bulunduğu birden fazla kişinin yaralanması ve maddi hasarla sonuçlanan trafik kazası meydana geldiğini, dosyada birden fazla rapor alındığını ve en son Adli Tıp Kurumu İstanbul İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 16/10/2018 tarihli raporda; 02/07/2013 tarihinde meydana gelen kazada davacı yolcu …’nın kusursuz olduğu ve davalı sürücü …’in %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş, SGK tarafından davacıya yapılan ödeme de dikkate alınarak ek rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişilerce mahkememize sunulan 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: davacı …’nın geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 1.971,64-TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %2,1 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 16.613,61-TL olmak üzere toplam 18.585,25-TL olduğunu, davacının maddi zararları Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesindeki limit içinde kalmakta olup manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olmadığı, davalı … şirketinin 24/12/2013 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenmemiş olup sigorta şirketi dışındaki davalı bakımından temerrüt tarihinin 02/07/2013 olay tarihi olacağı, dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Hüküm kurmaya elverişli kabul edilen bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi zararının 18.585,25-TL olduğu hesaplanmıştır. Davacı vekili 19/10/2016 tarihli talep arttırım dilekçesinde bu miktarlar üzerinden maddi tazminat talebini ıslah etmiştir. 6098 sayılı TBK 49. ve 2918 sayılı KTK’nun 85 maddeleri uyarınca haksız fiili gerçekleştiren davalı araç maliki …’in ve ayrıca hesaplanan tazminatının davalı … Sigortanın Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi limiti dahilinde olması nedeniyle … Sigorta A.Ş.’nin kusur oranına göre zararın tamamından sorumlu oldukları kabul edilmiştir. Sigorta şirketinin zarardan sorumluluğu ise dava tarihinden ve poliçe limiti ile sınırlı olup, sigorta şirketinin temerrüt tarihleri 2918 sayılı yasanın 98 ve 99. maddelerine göre belirlenmelidir. Sigorta şirketi yönünden somut olayda temerrüt ve faiz başlangıç tarihinin 24/12/2013 dava tarihi olduğu anlaşılmıştır. Davalı araç mâliki … yönünden ise faiz başlangıç tarihi olay tarihi olan 02/07/2013 tarihi olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda … plaka sayılı aracın kullanım amacının “ticari” olması fakat davacı vekili tarafından yasal faiz talep edilmiş olması nedeniyle taleple bağlı kalınarak yasal faiz oranı işletilerek davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminatın amacı, çekilen acıları yeterince dindirme, yaşama yeniden bağlamak yolu ile ruhsal dengeyi sağlamaktır. Bu nedenle manevi tazminat olarak takdir edilecek paranın tutarı, bu amacın gerçekleşmesini sağlamaya yönelik olmalıdır( Yargıtay 15. H.D. 24/12/1975 Tarih, 4356 E, 5124 K.)
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi başkanlığının 20.01.2011 tarih ve 2010/19713 esas ve 2011/489 karar sayılı ilamına göre “….Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.” denilmektedir.
Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinde; “(1)Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Mahkememizce manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, tarafların ekonomik koşulları, sosyal konumları, olayın oluş ve işleniş şekli, olayın oluşumunda tarafların kusur durumu dikkate alınarak; meydana gelen kazada davacının %2,1 oranında malul kalacak şekilde yaralandığı ve tedavi gördüğü, olay nedeniyle duyduğu elem ve üzüntü de nazara alınarak bir tarafın zenginleşmeyecek, diğer tarafın da fakirleşmeyecek oranda takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 04/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1- Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜNE,
-18.585,25-TL maddi tazminatın; yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) alınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, uygulanacak faizin davalı … yönünden olay tarihi olan 04/07/2013 tarihinden, davalı …Ş yönünden dava tarihi olan 24/12/2013 tarihinden itibaren işletilmesine,
2)-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
-10.000,00 TL manevi tazminatın; olay tarihi olan 04/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 1.952,65-TL nispi harçtan peşin alınan 155,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.796,85-TL nispi karar harcının davalılardan (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak ve 1.269,56-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.710,00-TL bilirkişi ücreti, 924,75-TL Adli Tıp gideri 552,00-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.186,75-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.019,18-TL ile 180,15-TL harç gideri olmak üzere toplam 2.199,33-TL yargılama giderinin davalılardan (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sınırlı ve 1.429,94-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … şirketi tarafından yapılan 1.080,00-TL bilirkişi ücreti ve 120,00-TL tebligat posta gideri üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 443,43-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … şirketine verilmesine, kalan kısmın davalı … şirketi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 1.110,00-TL bilirkişi ücreti ve 30,00-TL tebligat posta gideri üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 421,25-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … şirketine verilmesine, kalan kısmın davalı … şirketi üzerinde bırakılmasına,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan toplam 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin (davalı … şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
9-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden davalılar vekilleri lehine hesaplanan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen ödenmesine,
10-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalı … vekili lehine hesaplanan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e ödenmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı davalı … vekili yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/09/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza