Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/241 E. 2018/279 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/241 Esas
KARAR NO : 2018/279

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili aşamalarda tekrarladığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin bayiliğini yaptığını, davalının keşide etmiş olduğu … 40. Noterliğinin … Yevmiye nolu … tarihli ihtarnamede müvekkili firmanın, taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokol gereği aylık 35 ton satış taahhüdünde bulunduğu, davalıdan yaptığı … alımının azaldığı, bu durumunda müvekkilinin sattığı …’yi davalı haricinde bir kaynaktan temin edildiği belirtilerek sözleşmeye aykırı fiillere son vermesinin istendiği, sözleşmeye dayalı talep haklarının kullanılacağının müvekkili firma yetkilileri hakkında da suç duyurusunda bulunacağının ihbar edildiğini, davalı tarafından sözü edilen 03.09.2005 tarihli ek protokolün davalı firma tarafından müvekkiline verilmiş olan faiz kredisi nedeniyle düzenlendiğini müvekkilinin bu krediyi ödediğinden ek protokolün hükmünü yitirmiş olduğunu, müvekkili tarafından … Noterliğinden davalıya keşide edilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, bu fesih ile müvekkilinin teminat olarak vermiş olduğu …bank … Şubesi … tarih 50.000,00.- TL ve 30.04.2007 tarih 10.000,00-TL bedelli toplam 60.000,00-TL teminat mektuplarının davalı tarafından nakde çevrildiğini, davalıya gönderilen ihtarname ile teminat mektuplarının iadesinin istenildiğini, davalı tarafın cevabi ihtarnamesi ile müvekkilinin başka firmadan … bayiliği aldığını ve bu şekilde satışa devam ettiği iddiasında bulunduğunu, bu yüzden taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğini ihtar edildiğini, müvekkilinin haklı sebepler göstererek sözleşmeyi daha önce fesih ettiğini beyanla neticeten; teminat mektuplarının paraya çevrilmesi nedeni ile 60.000,00-TL alacak ile 10.000,00-TL manevi tazminatın 26.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası avans faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili aşamalarda tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında Tüplü … Bayilik sözleşmesinin mevcut olduğunu, ayrıca tarafların 03.09.2005 tarihinde Ek Protokol imzalamış olup bu protokolle sözleşme süresinde davacının aylık 35 ton … almayı taahhüt ettiğini, bu protokolün faizsiz kredi kullanımı veya başka bir şarta bağlı olmadan bayilik sözleşmesi yürürlükte olduğu sürece geçerli olduğunu, müvekkilinin davacının bayiliği kurulduğu sırada o bölge içinde bir bayiliğinin daha bulunduğunu, bayilik sözleşmesinin, davacı tarafın kusurları sebebiyle süresinden önce sona erdiğini, davacının sözleşmenin süresinden önce sona ermesine sebep olduğunu bu yüzden sözleşmenin 21.4 bendi gereğince sözleşme süresince alması gereken 2100 ton … den Ağustos 2005 tarihinde aldığı … düşüldüğünde bakiye 1.039,576 ton olan … tutarının karşılığı 2.527.905,77-TL’nin tazminat olarak müvekiline ödemesi gerektiğini, sözleşmenin 22.2 maddesi gereği fesih tarihindeki 31 ton … nin Anadepo satış fiyatı ile çarpımı olan 49.600,31.-TL yi cezai şart olarak ödemesi gerektiğini, ancak bu tutarları müvekkiline ödemediğini, müvekkili sözleşme gereği hakkı olan tazminata mahsuben davacının vermiş olduğu 2 adet teminat mektubunu nakde çevirerek müvekkilinin hesabına irat etmiş olduğunu beyanla müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/326-53 E.K. sayılı birleştirme kararı ile mahkememizin iş bu davası ile birleştirilen davanın davacısı … Tic. A.Ş. tarafından davalı … Tic. Ltd. Şti. ile … aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; 28.07.2005 tarihli tüplü bayilik anlaşması ve genel şartnamesi gereğince davalı şirketin müvekkili şirketin tüplü bayiliğini üstlendiğini, diğer davalının da sözleşmenin 23.4 maddesi ile bayiinin sözleşmeden doğmuş, doğabilecek tüm yükümlülükleri için 50.000,00-USD’ye kadar bayi ile birlikte müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, davalı şirket tarafından 60.000,00 TL sine kadar olmak üzere 2 adet 2 teminat mektubu verildiğini, davalı şirketin sözleşmeden sonra 03.09.2005 tarihli ek protokol ile müvekkilinden aylık 35 top … almayı taahhüt ettiğini, ancak taahhüdüne uymadığını ve … alımını azalttığını, bu nedenle kendisine … 40. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı uyarı ihtarının gönderildiğini, davalının bu gereği yerine getirmediği gibi … Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesini fesh ettiğini bildirdiğini, müvekkilinin ise … 40. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi ile davalının bayilik sözleşmesine ve ek protokole aykırı davranması neticesi bayilik sözleşmesinin haklı nedenle fesh ederek, bayi hesaplarının kat edildiğini, gönderilen fesih ihtarında 2.527.905,77-TL tazminat ve 49.600,31 TL ceza-i şart ile birlikte davalılar nezdinde bulunan 1320 adet 2 kg. ve 706 adet 12 kg. lık tüpleri, 36 adet 24 kg lık tüpleri , 21 adet 48 kg lık tüpleri veya bedellerini 15 gün içinde müvekkiline iade etmesinin bildirildiğini, davalıların tüpleri müvekkiline teslim etmesine rağmen tazminat ve ceza-i şart ödemediklerini belirterek 10.000,00-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 10/04/2009 tarihinden itibaren Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz oranı işletilmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalılar vekili aşamalardaki beyanında birleşen davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/537-652 E.K. sayılı birleştirme kararı ile mahkememizin iş bu davası ile birleştirilen davanın davacısı … Tic. A.Ş. tarafından davalı … Tic. Ltd. Şti. ile … aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … dağıtım firması olduğunu, davalı … Ltd. Şti.’nin taraflar arasında akdedilen 28/07/2005 tarihli tüplü bayilik anlaşması ve genel şartnamesi gereğince … bölgesinde müvekkili şirketin tüplü bayiliğini üstlendiğini, davalı …’nün sözleşmenin 23.4 maddesi ile bayiinin bu sözleşmeden doğmuş, doğabilecek tüm yükümlülükleri için 50.000,00-USD’ye kadar bayii ile birlikte müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, sözleşme uyarınca müvekkiline toplam 60.000,00-TL’ye kadar olmak üzere 2 teminat mektubu verildiğini, bayiilik sözleşmesinin 19 maddesi gereğince 5 yıl süreli yapılmış olduğunu, davalı şirketin bayilik ilişkisinin kurulmasından sonra 03/09/2015 tarihinde imzaladığı ek protokol ile müvekkilinden aylık 35 ton … almayı taahhüt ettiğini, davalının bu taahhüdüne uymayarak zaman içerisinde … alımını azaltması üzerine ihtarname ile uyarıda bulunulduğunu, davalının ihtarname gereğini yerine getirmediği gibi … Noterliği’nin … tarih … yevmiyeli ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesini feshettiğini bildirdiğini, müvekkilinin de … 40 Noterliği’nin … tarih … yevmiyeli cevabi ihtarnamesi ile davalının bayilik sözleşmesine ve ek protokole aykırı davranması neticesi bayilik sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, bayi hesaplarını kat ettiğini, bu nedenlerle davalının sözleşmenin süresinden önce sona ermesine neden olduğundan sözleşmenin 21.4 bendi gereği sözleşme süresi boyunca alması gereken 2100 ton …’den 2005 yılı Ağustos ayı dahil olmak üzere bu tarihe kadar aldığı 1.060,424 ton … düşüldüğünde bakiye 1.039,576 ton … tutarı olan 2.527.905,77-TL’nin tazminat olarak müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, sözleşmenin 22.2 maddesi gereği fesih tarihindeki 31 ton …’nin ana depo satış fiyatı ile çarpımı olan 49.600,31-TL’yi ceza-i şart olarak ödemesi gerektiğini, ihtara rağmen tazminat ve ceza-i şartın ödenmediğini, müvekkilinin davalıların sözleşmeye aykırı davranışından dolayı toplam 60.000,00-TL tutarındaki teminat mektuplarını nakde çevirerek alacağına mahsup ettiğini, davalının KDV dahil bakiye 2.517.506,08-TL müvekkiline ödeme yapması gerektiğini belirterek 10.000,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 10/04/2009 tarihinden itibaren Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalılar vekili aşamalardaki beyanında birleşen davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce taraflar arasında akdedilen sözleşme, ek protokol incelenmiş, tarafların borç dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, yargılama sonucunda mahkememizin 2009/320-2012/136 E.K. sayılı 19/07/2012 tarihli kararı ile “…Her ne kadar sözleşmede belli bir alım miktarı taahhüdünde bulunulmuş ise de, sözleşmenin imzalanmasından itibaren davacı tarafından sürekli asgari alım taahhüdünün altında alım yapılmış olup , asıl dosyadaki davalı birleşen dosyadaki davacı …… A.Ş tarafından bu süreç içinde asgari alım miktarının altında alım yapılması ileri sürülerek davacı tarafa herhangi bir ihbar , ihtarname gönderilmediği gibi bu zamana kadar sözleşmede bu nedenle fesh edilmediğinden, asıl davadaki davacı şirket tarafından bu alım taahhüdüne uyulmamasının önemli olmadığına ilişkin bir güven oluşmuş olup aradan uzun süre geçtikten sonra bu konuda talepte bulunulması M.K. Madde 2 ye aykırı olduğu gibi,sözleşmede şekil şartına bağlı olmadığından sözlü olarak değiştirilmesi de mümkün olacağından , sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren asgari alım taahhüdüne uyulmamış olup, asıl davadaki davalı birleşen dosyadaki davacı tarafından da bu konuda bu zamana kadar herhangi bir talepte bulunulmamış olduğundan, sözleşme tarihinden sonra geçen süre içinde taraflar arasında zımni olarak sözleşme değişikliğinin yapıldığı kabul edilebilir. Zira davalı tarafından bu konuda herhangi bir talepte bulunulmaması, onun sözleşme değişikliği konusunda zımni rızasının olduğunu göstermekte olup , sözleşmenin feshinde davalı taraf haklı ise de, sözleşmenin feshinde asıl davadaki davacının kusurlu olmadığı anlaşıldığından, dolayısı ile sözleşmenin feshi nedeni ile meydana gelecek sonuçlara da katlanması beklenemeyeceğinden, …bank … şubesinden gelen yazı cevabına göre toplam 60.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının 26.03.2009 tarihinde davalı … Tic.A.Ş tarafından nakde çevrildiği bildirildiğinden, teminat mektuplarının nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte asıl davadaki davalıdan tahsiline , davacının şartlar oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine , Birleşen dava yönünden ise, sözleşmenin feshinde asıl davadaki davacı birleşen davadaki davalı … Ltd.Şti. kusurlu olmadığından ve sözleşmenin feshi nedeni ile meydana gelecek sonuçlara da katlanması beklenemeyeceğinden , ayrıca birleşen dosyadaki davacının kar mahrumiyet zararı da ispatlanamadığından bu şirket yönünden davanın reddi ile diğer davalı … ise sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olup, sözleşmede kefalet limiti belirtilmediği gibi asıl borçlu sözleşmenin feshinde sorumlu olmadığından bu davalı hakkındaki davanın reddine…” gerekçesi ile “Asıl davanın KISMEN KABULÜNE, 60.000,00 TL nin teminat mektubunun nakte çevrildiği tarih olan 26.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Tic. A.Ş den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…Mahkememiz dosyası ile birleşen İst. 15 ATM nin 2009/326 esas 2009/53 karar sayılı dosyasındaki davanın REDDİNE” karar verilmiş olup, kararın davalı-birleşen davanın davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/361-16568 E.K. sayılı 24/10/2013 tarihli kararı ile “Davalı … A.Ş. ile davacı … Ltd. Şti. arasında 28.07.2005 tarih ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi bulunduğu 03.09.2005 tarihli taahhütname ile asgari alım taahhüdünde bulunulduğu ve diğer davacı … ‘ün kefalet verdiği çekişmesizdir. Ayrıca bayi … Ltd. Şti.’nin asgari alım taahhüdünü yerine getirmediğinde de uyuşmazlık yoktur. 25.02.2009 tarihli ihtar ile davalı … A.Ş. bayi … Ltd. Şti.’ni asgari alım konusunda uyarmış ve edimini yerine getirmesini istemiş olup, mahkemenin akdin asgari alıma yönelik hükmünün kısmen değiştirildiğine ilişkin tespiti bu nedenle yerinde değildir. Bu durumda mahkemece, akdin bayi tarafından ihlal edildiği anlaşıldığından davalı … A.Ş.’nin birleşen davasındaki talepleri irdelenerek sözleşme hükümleri dikkate alınıp, alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ve akdin yorumunda hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı-birleşen davacı … AŞ. Yararına BOZULMASINA” karar verilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen yargıtay bozma ilamına uyulmuştur. Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapılmış olup, 22/08/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle “Asıl dava yönünden; birleşen davada davacının cezai şart taleplerinin kabul edilmesi halinde 02/09/2005 tarih … seri numaralı 50.000,00-TL ve 03/04/2007 tarih … seri numaralı 10.000,00-TL olmak üzere …bank … Şubesi tarafından davalı lehine düzenlenmiş ve davalı birleşen davanın davacısı şirket tarafından 26/03/2009 tarihinde nakde çevrilen 60.000,00-TL’lik teminat mektupları bedelinin bu tutarlardan düşülmesi gerektiği, cezai şart taleplerinin reddedilmesi halinde 60.000,00-TL toplam tutarlı teminat mektubu bedellerinin asıl davada davacı şirkete iadesinin gerektiği, teminat mektubunun davalı tarafından tahsil tarihi olan 26/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez bankası avans faizleri ile birlikte davalı taraftan tahsili talebi hakkında takdirin mahkemeye ait olduğu, birleşen dava yönünden; birleşen davanın davalısının ek protokolde öngörülmüş olan asgari alım tutarında alım yapmamış olduğu ve birleşen davanın davacısı tarafındansözleşmenin feshinin bu yönde haklı olacağı kabul edildiğinde 21.4 hükmünde öngörülmüş cezanın talep edilmesinin sözleşmeye uygun olduğu, bu durumda birleşen davanın davcısı tarafından talep edilebilecek olan ceza tutarının 2.592.794,64-TL olacağı, birleşen davada davalı şirketin … Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı fesih ihbarı ile sözleşmeyi haklı sebeplerle feshetmesinin geçerli bir nedene dayanmadığı, dolayısı ile birleşen davada davacı şirketin sözleşmenin 22.2 bendi gereği hesaplanan 49.600,31-TL cezai şart taleplerinin yerinde olduğu, davacı şirketin dava konusu taleplerinin kabulü halinde davalı aleyhine temerrüt başlangıç tarihinin 10/04/2009 olduğu, davacı şirketin cezai şart taleplerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi halinde öncelikle asıl davada tespit edilen davacı şirket tarafından 26/03/2009 tarihinde nakde çevrilen 60.000,00-TL teminat mektupları bedelinin bu tutarlardan düşülmesi gerektiği, birleşen dava davacının haklılığına kanaat getirilmesi halinde davacı şirketin 10.000,00-TL’lik asıl alacak talebi için dava tarihine kadar işleyen temerrüt faizinin 1.210,76-TL olduğu, birleşen davada davalı …’nün 28/07/2005 tarihli sözleşmenin 23.4 maddesi gereğince davalı (bayii)nin sözleşmeden doğmuş ve doğabilecek tüm yükümlülükleri için 50.000,00-USD’ye kadar davalıya kefil olduğu ve onun da bu miktara kadar müteselsilen sorumlu olacağı” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraflarca kök rapora verilen itirazlar neticesinde bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 08/05/2017 tarihli ek raporun sonuç kısmında özetle “Teminat mektubunun iadesi hakkında birleşen davada davacının cezai şart taleplerinin kabul edilmesi halinde 02/09/2005 tarih … seri numaralı 50.000,00-TL ve 30/04/2017 tarih 9919304-467816-6-1-1 seri numaralı 10.000,00-TL olmak üzere akbank Beypazarı şubesi tarafından davalı birleşen davanın davacısı lehine düzenlenmiş ve davalı birleşen davanın davacısı şirket tarafından 26/03/2009 tarihinde nakde çevrilen 60.000,00-TL’lik teminat mektupları bedelinin bu tutarlardan düşülmesi gerektiği, cezai şart taleplerinin reddedilmesi halinde 60.000,00-TL toplam tutarlı teminat mektubu bedellerinin asıl davanın davacısına iadesinin gerektiği, temerrüt faizi hakkında teminat mektubunun davalı tarafından tahsil tarihi olan 26/03/2009 tarihinde nitibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası avans faizleri ile birlikte davalı taraftan tahsili talebine ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu, birleşen dava yönünden ek raporda kar mahrumiyetine yönelik izahı yapıldığı üzere 1 ton tüplü … satışından 912,00-TL brüt satış karı elde edildiği, önceki 45 aylık ortalamalara göre aylık ortalama 24,25 ton mal satışı gerçekleştiği, 22.116,00-TL aylık brüt satış karı elde edildiği, net kara ulaşmak için faaliyet karlılığı oranı uygulandığı ve davacının mali tablolarından bu oranın %21 olarak dikkate alındığı, 4.644,00-TL net aylık karın hesaplandığı, sözleşmenin feshyi ile bitim tarihi arasında 16 aylık bir sürenin olduğu, toplam 353.856,00-TL brüt kar kaybı, 74.304,00-TL net kar kaybı hesaplandığı, birleşen dava davacısının yeni bir bayilik vermek için makul sürenin 3 ay olarak değerlendirildiği, buna göre makul süre tespitiyle talep edilebilecek net kar kaybının 13.933,00-TL olduğu, temerrüt faizi talebi hakkında davacı şirketin dava dilekçesindeki 10.000,00-TL’lik asıl alacak talebi için dava tarihine kadar işleyen temerrüt faizinin 1.210,76-TL oloduğu, kefalet sözleşmesi hakkında birleşen davada davalı …’nün 28/07/2005 tarihli sözleşme gereğince davalı bayiinin sözleşmeden doğmuş ve doğabilecek tüm yükümlülükleri için 50.000,00-USD’ye kadar davalıya kefil olduğu ve onun da bu miktara kadar müteselsilen sorumlu olacağı, birleşen davanın kabulü halinde kk raporda hesaplanan tutarların fahiş olduğu, birleşen dava davalısının ekonomik mahvına, iflasına neden olabileceği sebepleriyle tenkis talebi hakkında ek raporda tespit edilen kar mahrumiyeti ve cezai şart talebinin fahiş olmadığı ancak sözleşme gereğince hesaplanan tutarın kar mahrumiyeti olarak talep edilemeyeceği, talebin kabulü halinde ise tazminat hükmüne göre hesaplandığından fahişlik ve tenkis talebinin kabulünün mahkeme takdirinde olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Asıl davada talep davacı … Ltd. Şti. ile davalı ….. A.Ş. arasında akdedilen ve davalı …’nün müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu bayilik sözleşmesinin feshi nedeni ile sözleşmenin teminatı olarak verilen banka teminat mektup bedellerinin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, birleşen davalarda talep anılan sözleşmenin feshi nedeni ile sözleşme uyarınca tazminat ve ceza-i şart talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin temelini ve muhtevasını davacı … Ltd. Şti. ve davalı … A.Ş. arasında akdedilen ve davacı …’nün de müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı 23/07/2005 tarihli sözleşme ve 03/09/2005 tarihli ek protokol oluşturmaktadır. 23/07/2005 tarihli “Yüklü Bayiilik Anlaşması Ve Genel Şartnamesi” başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 2. maddesinin “Anlaşmanın konusu Habaş’ın marka ve rengini taşıyan kaplarda satışa sunulan ve bu anlaşmada kısaca “…” diye anılan likit petrol gazının resmî mercilerce çıkarılmış ve çıkartılacak kanun, kararname, yönetmelik, tebliğ, bildiri ve emirlere uymak şartı ile tanıtılması, müşteriye satılması, bununla ilgili servis hizmetlerinin yapılması ile …’nin kullanılması için gerekli her türlü gaz aletlerinin, … tesislerinin ve bunlarla birlikte satılması mutat emtia, malzeme ile … tarafından satılmakta ve satılacak olan her türlü emtianın iş bu anlaşma şartlarına göre bayii tarafından satışı ve dağıtımıdır.” şeklinde düzenlendiği, “Sözleşmenin Süresi Ve Yürürlük Tarihi” başlıklı 19. maddesinin “Sözleşme süresi tanzim tarihinden itibaren 5 yıldır…” şeklinde düzenlendiği, “Sözleşmenin Feshi” başlıklı 21. maddesinin 21.4. bendinin “Bayiinin kusurundan dolayı sözleşme … tarafından fesih edilmişse; 5 yıllık sürenin sonuna kadar geçecek süre içerisinde bayiinin almayı taahhüt ettiği …’den aldığı … miktarı düşüldükten sonra eksik kalan kısım bayiiye en son verilen 1 ton …’nin satış fiyatı ile çarpılmak sureti ile hesaplanan miktar bayii tarafından …’a nakten ve defaaten ödenecektir.” şeklinde düzenlendiği, sözleşmenin “Ceza-i Şart” başlıklı 22. maddesinin 22.2. bendinin “Bayii mücbir sebepler dışında süresinden önce bayiilik sözleşmesini tek taraflı olarak feshederse ticareti terkederse ve/veya sözleşmenin 5. maddesindeki hükümlere aykırı davranırsa sözleşmede münderiç diğer tazminat ve ceza-i şartların haricinde bayii sözleşmenin fesih tarihindeki 31 ton …’nin ana depo satış fiyatı kadar bedeli ceza-i şart olarak …’a ödemeyi peşinen kabul, beyan ve taahhüt etmiştir.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Davalı ….. A.Ş.’nin davacılar… Ltd. Şti. ve …’ye keşide ettiği … 40. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile anılan sözleşme ile kararlaştırılan … alım miktarının azaldığı, alınması taahhüt edilen …’nin harici kaynaklardan temin edildiği sonucunun doğduğu ve sözleşmeye aykırı eylemlere son verilerek … alınmasının sözleşmenin nizam tarihi olan 28/07/2010 tarihine kadar devam edilmesinin bildirildiği, ihtarnamenin muhatabına 02/03/2009 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacılar … Ltd. Şti. ve …’nün davalı … A.Ş.’ye keşide ettiği … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı cevabî ihtarnamesi ile 25/02/2009 tarihli ihtarnamede sözü edilen ek protokolün kredi karşılığında imzalanmış olduğu, bu kredilerin de çok önceden ödendiği, … pazarı dikkate alındığında belirtilen taahhüdün yerine getirilmesinin mümkün olmadığı, taahhütnamede belirtilen miktarın altında kalan satışlara uzun yıllar boyunca herhangi bir itirazlarının olmadığı, bu şekilde iddialar nedeni ile taraflar arasındaki güven temelinin çöktüğü ve şirket için haklı fesih nedeni olduğu belirtilerek ihtarnamenin tebliğ tarihi itibari ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğinin ihtar edildiği, bu ihtarnamenin muhatabına 26/03/2009 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı ….. A.Ş.’nin davacılar … Ltd. Şti. ve …’ye keşide ettiği … 40. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … 40. Noterliği vasıtası ile uyarı ihtarı gönderilmesine rağmen … alımına başlamadığı, başka bir firmada yasaya aykırı olarak bayilik aldığının görüldüğü belirtilerek sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğinin, hesapların kat edildiğini, sözleşme gereği hak kazanılan tazminatlara mahsuben verilen teminatların nakte çevrilerek hesapa irat kaydedildiğini, sözleşmenin 21.1, 21.4 gereği tazminat ödemesinin ve 22. maddesi gereği ceza-i şart ödemesinin ihtar edildiği, bu ihtarnamenin muhatabına 10/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Fesih sürekli sözleşme ilişkisini sona erdirmeye ve ortadan kaldırmaya yönelik olan bozucu yenilik doğuran bir hakkın kullanılması ile gerçekleşen etkileri ileriye dönük bir hakkın kullanılmasıdır. Fesih halinde, sözleşmenin belirli bir yürürlük süresi bulunsa dahi hukukî ilişki sürenin tamamlanması beklenmeden sona ermektedir. Fesih beyanı muhataba ulaştığı andan itibaren geçerli olmaktadır. Fesih hakkının kullanılmasının bir şarta tabî tutulması mümkün olmadığı gibi kullanıldıktan sonra doğuracağı yüküm ve sonuçlardan vazgeçilememekte yani kullanılan hak geri alınamamaktadır. Şu halde akit feshedildikten sonra bile fesihten önce meydana gelmiş olan bütün alacak hakları ve borçlar geçerliliklerini koruyacaklardır. Somut olayda taraflar arasında akdedilen sözleşme yukarıda kronolojik olarak açıklandığı üzere davacılar … Ltd. Şti. ve … tarafından keşide edilen … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedilmiştir. Feshe bağlı hüküm ve sonuçlar ihtarnamenin muhatabına tebliğ tarihi olan 26/03/2009 tarihinden itibaren geçerlidir. Hâl böyle iken davalı … A.Ş. keşide ettiği … 40. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fesih bildiriminde bulunmuştur. 07/04/2009 tarihi itibari ile devam eden geçerli sözleşme ilişkisi olmadığından … A.Ş.’nin sözleşmeyi fesih bildirimi sözleşmenin feshe bağlı hüküm ve sonuçlarına etkili değildir. Bu durumda … A.Ş. ancak sözleşmenin kendisi tarafından feshi halinde talep edebileceği tazminatın düzenlendiği 21.4. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunamaz. Ancak sözleşmenin bayii tarafından feshi halinde talep edebileceği ceza-i şartın düzenlendiği 22.2. maddesine dayalı olarak ceza-i şart talebinde bulunabilir. … A.Ş. birleşen her iki davada da hem sözleşmenin 21.4. maddesine dayalı tazminat talebinde hem de sözleşmenin 22.2. maddesine dayalı olarak ceza-i şart talebinde bulunarak toplam değerden sözleşme uyarınca verilen 60.000,00-TL teminat mektubu bedelinin mahsubunun yapıldığını belirterek kısmî taleplerde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşmenin 22.2 maddesine dayalı olarak ceza-i şart 49.600,31-TL olarak hesaplanmıştır. Sözleşme uyarınca davacı tarafça davalı ….. A.Ş.’ye verilen …bank … Şubesi 02.09.2005 tarih 50.000,00-TL ve 30.04.2007 tarih 10.000,00-TL bedelli toplam 60.000,00-TL teminat mektuplarının …bank … Şubesi’nin cevabi yazısında 26/03/2009 tarihinde davalı ….. A.Ş. tarafından nakte çevrildiği anlaşılmıştır. … A.Ş. lehine hesaplanan 49.600,31-TL ceza-i şartın 60.000,00-TL teminat mektubu bedelinden mahsubuna karar verilerek kalan 10.399,69-TL yönünden asıl davanın kısmen kabulüne, … A.Ş. lehine kabul edilen 49.600,31-TL yönünden İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/537-652 E.K. sayılı birleştirme kararı ile birleşen davanın kısmen kabulüne, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/326-53 E.K. sayılı birleştirme kararı ile birleşen davanın ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Davacılar … Ltd. Şti. ve …’nün talebine konu manevi tazminat sözleşmenin fesih tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58 maddesinde düzenlenmiş olup, somut olayda yasal koşullar gerçekleşmediğinden manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A)1-Davacının teminat mektubu bedelinin iadesine ilişkin alacak talebinin kısmen kabulüne, 10.399,69-TL alacağın teminat mektubunun nakde çevrilme tarihi olan 26/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 845,00-TL nisbi karar harcından peşin alınan 710,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 134,60-TL nisbi karar harcının davalı ….. A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 801,70-TL bozmadan önceki masraf (bilirkişi ücreti, tebligat posta gideri), 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 378,00-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.979,70-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 442,68-TL ile 728,50-TL ilk harç gideri toplamı olan 1.171,18-TL yargılama giderinin davalı ….. A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı …… A.Ş. tarafından yapılan 710,00-TL bozmadan önceki masraf (bilirkişi ücreti, tebligat posta gideri), 800,00-TL bilirkişi ücreti, 312,00-TL tebligat posta gideri olomak üzere toplam 1.822,00-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.551,31-TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı …… A.Ş.’ye verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca teminat mektubu bedeline ilişkin alacak talebinin kabul edilen miktarı üzerinden davacılar vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalı ….. A.Ş.’den tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca teminat mektubu bedeline ilişkin alacak talebinin reddedilen miktarı üzerinden davalı …… A.Ş. vekili lehine hesaplanan 6.906,03-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı …… A.Ş.’ye verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden davalı …… A.Ş. vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı ….. A.Ş’ye verilmesine,
B) İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/537-652 E.K. sayılı birleştirme kararı ile iş bu dava ile birleşen davanın kısmen kabulüne, davacı lehine hesaplanan 49.600,31-TL cezai şartın davacı tarafından nakde çevrilen asıl dava konusu teminat mektubu bedelinden mahsubuna, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 3.388,20-TL nisbi karar harcından peşin alınan 853,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 2,534,32-TL karar harcının birleşen davanın davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı ….. A.Ş. tarafından yapılan 889,88-TL (peşin nisbi harç) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ….. A.Ş’ye verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 5.806,03-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ….. A.Ş.’ye verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalılar vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacı ….. A.Ş.’den tahsili ile davalılara verilmesine,
C) İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/326-53 E.K. sayılı birleştirme kararı ile iş bu dava ile birleşen davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 135,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı ….. A.Ş.’ye iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalılar vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacı ….. A.Ş.’den tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı-birleşen davaların davalısı vekili ile davalı-birleşen davaların davacısı … A.Ş. vekillerinin yüzlerine karşı hükmün tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza