Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/193 E. 2018/665 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/193 Esas
KARAR NO : 2018/665

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/06/2014
KARAR TARİHİ : 19/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılamaları
sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 12/06/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle : Davacı müvekkil yolcu konumunda içinde bulunduğu … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu 11/10/2008 tarihinde meydana gelen kazada sakat kaldığını, olayla ilgili olarak … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından verilen kararda … plaka sayılı aracın sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğuna karar verildiğini, davalı … şirketi kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın … numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğunu, KTK hükümleri gereğince davacının uğradığı maddi zarardan sorumlu olan davalı … şirketine davacının uğradığı zararın tazmini talebi ile başvurulduğunu, bu başvuru neticesinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 05/02/2013 tarihli özürlü sağlık kurulu raporunda müvekkilin sakatlık oranının % 25 olduğunun ifade edildiğini, bu rapor ve müvekkilin sağlık durumuna ilişkin diğer tüm belgelerin davalı … şirketine gönderildiğini, ancak davalı … şirketinin 27/09/2013 tarihli yazısında sağlık kurulu raporunda özür oranı bildirilmiş arazlar ile trafik kazası arasında illiyet bağı bulunmadığını ve tüm rapor, epikriz, hastane kayıtlarının gönderilmesini aksi halde dosyanın reddedileceğini ifade ettiğini, sigorta şirketine tüm rapor ve belgelerine hasar dosyasında bulunduğu hususu ısrarla belirtilmiş olmasına rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını, bu tavrında başvuruyu sürüncemede bırakmak gayesinde olduğu anlaşıldığını, bu sebeple davacının sakatlık durumunun da tespiti ve uğradığı zararın tazmini amacıyla iş bu dava açıldığını, ev kadını olan davacının geçirdiği trafik kazası sonucunda oluşan sakatlığı hayatını eskisi gibi sürdürmesine engel teşkil ettiğini, bu sebeplerle trafik kazası sonucunda sakat kalan davacının sakatlık durumunun tespiti ile, uğradığı maddi zararın HMK 107 gereğince artırılmak üzere bilirkişi marifeti ile belirlenmesine, şimdilik 100-TL ile belirlenecek tazminat miktarının KTK hükümleri gereğince davalı … şirketine başvuru yapıldığı tarihten 8 gün sonrasından itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalı taraftan tahsiline, avukatlık ücreti, yargılama gideri, harç ve sair giderlerin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekilinin 10/07/2014 tarihli cevap dilekçesi özetle: dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, kazanın 11/10/2008 tarihinde meydana gelip uzamış ceza zamanaşımı 5 yıl olup huzurdaki dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra ikame edildiğini, tarafına davacı delilleri tebliğ edilmediğini, … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde … poliçe numaralı 02/07/2008-02/07/2009 vade tarihleri olmak üzere karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı şirket ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde maddi zarardan sorumluluğu poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceğini, söz konusu kaza nedeniyle davacının dava öncesi yaptığı başvuru sonucu … numaralı hasar dosyası açılmış olup gerekli incelemeler yapıldığını, özürlü sağlık kurulu raporunda özür oranının % 10 sebebinin de hipertansiyon olduğunun ifade edildiğini, kaza ile raporda ifade edilen hipertansiyon arasında nedensellik bulunmadığını, sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil şirket harhangi bir tazminat ödemek durumunda kaldığı takdirde, araç maliki ve sürücüsü …’a rücu imkanı doğabileceğini, rücu imkanının ortaya çıkması halinde müvekkil açısından hak kaybının oluşmaması için davanın araç maliki, sigortalı ve araç sürücüsü …’a ihbarını talep ettiklerini, bu sebeplerle zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddine, esasa geçilmesi halinde ise haksız hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Adli Tıp Kurumunun 24/10/2016 tarihli raporu özetle: … kızı 10/01/1952 doğumlu …’nın 11/10/2008 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu düzenlenmiş 1 adet tıbbi belgelerde başta 3 cmlik skalp kesisi dışında yaralanma tanımlanmadığını, kişiye 2014 yılında bilateral gonartroz tanısı ile sağ diz protezi uygulanmış olduğu, dikkate alındığında kişinin mevcut arızası ile 11/10/2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasının illiyetinin kurulamadığı cihetle maluliyet oranı tayini yapılmadığı, kazaya bağlı yaralanma nedeniyle iyileşme süresinin 3 hafta olduğu oy birliği ile karar verildiği bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 24/10/2016 tarihinde alınan Adli Tıp Kurumu raporuna 10/12/2016 tarihli itiraz dilekçesi özetle: müvekkile … Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi tarafından % 25 oranında vücut ponksiyon kaybı olduğu yönünde heyet raporu bulunduğunu, müvekkil yanın mevcut rahatsızlıklarının sebebinin 11/10/2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası olduğunu, rapordaki aleyhe olan hususların kabul etmediklerini, söz konusu raporun kanuna ve hakkaniyete tamamen aykırı olduğunu, bilirkişi raporu tazmin eden heyetin tüm bu hususları değerlendirmeden verilen bu oranı kabul edebilmelerinin mümkün olmadığını, bu nedenle itirazları karşılar nitelikte yeniden bir bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, dosyanın … Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Kuruluna gönderilerek illiyet bağı hususunda tekrar rapor alınmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı vekilinin itirazları değerlendirilmek üzere dosyanın tekrar Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi ile alınan 18/01/2018 tarihli raporda özetle: …’nın 11/10/2008 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu düzenlenmiş tıbbi raporunda 1 tıbbi belgelerde başta 3 cmlik skalp kesisi dışında yaralanma tanımlanmadığını, kişiye 2014 yılında bilateral gonartroz tanısı ile sağ diz protezi uygulanmış olduğunu, dikkate alındığında kişinin mevcut arızası ile 11/10/2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası arasında illiyetinin kurulamadığı cihetle maluliyet oranı tayini yapılmadığı, kazaya bağlı yaralanma nedeniyle iyileşme süresinin 3 hafta olduğu oy birliği ile karar verildiği bildirilmiştir. Davacı vekilinin rapora itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacının yolcu konumunda içinde bulunduğu … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu 11/10/2008 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde sakat kaldığı ve bu sakatlığı ev kadını olan davacının hayatını eskisi gibi sürdürmesine engel teşkil etmekte olup eskisine göre daha fazla efor sarfetmesi gerektiğinden sakatlık durumunun tespiti ve uğradığı zararın tazminini talep ettiği anlaşılmıştır. Borçlar Kanunu’nun 6098 sayılı kanunun 46. Maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Söz konusu zarar ile haksız fiil arasında illiyet bağı olması gerekmektedir. Mahkememizce toplanan deliller celp olunan bilgi ve belgeler ve karar vermeye yeterli olduğu taktir olunan ATK raporlarına göre; kişinin mevcut arızası ile 11/10/2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası arasında illiyet bağının kurulamadığı anlaşılmış olduğundan, haksız fiilin şartlarının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davacının taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği peşin alınan 25,20-TL’yi 35,90-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 10,70-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürülükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza