Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1521 E. 2018/206 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/276 Esas
KARAR NO : 2018/98

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/12/2013
KARAR TARİHİ : 06/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında 22 Haziran 2012 tarihli ”Tavuk Şoklama Ve Soğuk Hava Depoları Kira Sözleşmesi ” başlığını taşıyan bir ” Saklama Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili şirketin, yurt içi ve yurt dışındaki müşterileri ile çok yoğun ticari işlem hacmine sahip olduğunu, bu yoğunluk nedeni ile sözleşme konusu ürünlerin davalının deposuna giriş ve çıkışı işlemlerinde azami hız sağlanması yönünden, davanın taraflar arasında yerleşik olan uygulama doğrultusunda, depoya teslim sırasında aynı zamanda müvekkilinin temsilcisi sıfatı ile hareket edip araç takip sistemi takılı kamyonlar ile teslimi yapıldığı, ayrıca sevk irsaliyesi imzalandığını, sözleşmenin başlamasından itibaren koliler içinde binlerce kg tavuk eti ürünü teslimatı yapıldığı ve davalıya bunlara karşılık ödemeler yapıldığı ancak davacının mülkiyetinde bulunan ve davalı tarafından depolanan tavuk etinin 99.332 kg’lık bölümünün müşterilere sevk edilmesine rağmen 35.126kg’lık bölüm tavuk eti ürününün davalının elinde kaldığını ancak davalının bunu inkar ettiğini, bu miktar ürünü teslim almadığını bildirdiğini, davalıdan alacaklarının tam ve kesin olarak belli olmadığından belirsiz alacak davası olarak şimdilik 10.000,00-TL maddi tazminat ile 10.000,00-TL sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin uluslararası alanda ticari faaliyet yürüten bir firma olduğunu ve büyük bir ticari işlem hacmine sahip olduğunu, davacının sevk irsaliyesiz olarak mal teslim etmesinin Vergi Usul Kanunu’na aykırı olduğunu, davacının, davalının elinde 35.126 kg tavuk ürünü kaldığı iddiasının gerçeklik taşımadığını, davacı şirketin müvekkilinin deposundaki 134.428 kg. Tavuk etinin tümünü 2013 Eylül tarihine kadar çektiğini ve müvekkilinin deposunda davacının sadece 694 kg malı kaldığını, bu malın da son kullanma tarihinin üzerinden 1 yıl geçtiğinden imha edildiğinden bahisle belirsiz alacak davası olarak açılan iş bu davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2013/381-284 E.K. sayılı 11/12/2013 tarihli kararı ile “Uyuşmazlığın ”Tavuk Şoklama Ve Soğuk Hava Depoları Kira Sözleşmesi”nden kaynaklandığı, HMK 4 md. Uyarınca kira akitlerinden kaynaklı uyuşmazlıklara bakma görevinin sulh hukuk mahkemelerine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine” karar verilmiş olup, iş bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/3734 esas 2014/10972 karar sayılı 09/06/2014 tarihli kararı ile “…Taraflar arasındaki sözleşmenin başlığı “Tavuk Şoklama ve Soğuk Hava Depoları Kira Sözleşmesi” başlığını taşıyor ise de, sözleşmenin konusu davacının üretmiş olduğu taze ve şoklu piliç eti ve ürünlerinin davalıya ait soğuk hava depolarında şoklanması ve saklanmasıdır. Tüzel kişi tacirler arasında akdedilen sözleşme, içeriği ve taraflara yüklediği edimler itibariyle vedia sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlık ticari dava niteliğindedir. Bu itibarla, uyuşmazlığın çözümü mahkemenin görevinde olmasına rağmen sırf sözleşmenin başlığından hareketle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış davacı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA…” karar verilmiş olupx mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, taraflar arasında akdedilen 22/06/2012 tarihli ‘Tavuk Şoklama Ve Soğuk Hava Depoları Kira Sözleşmesi’ne dayalı olup sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 561 vd. maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmesi (Vedia Sözleşmesi) niteliğindedir. Anılan sözleşme 22.06.2012 tarihinde 6 ay geçerli olarak tanzim edilmiş, sözleşmenin 9.1 maddesi uyarınca taraflar “sözleşme süresinin bitiminde aksini yazılı olarak belirtmediği sürece, sözleşme bir dönem ( 6 ay ) daha uzatılmış sayılır” düzenlemesi yer almaktadır. Dava dosyası içerisinde tarafların aksini belirttikleri bir irade bulunmadığı için, sözleşmenin yürürlükte olduğu kabul edilmelidir. Sözleşmenin 3.1. maddesinde “Kiralayanın soğuk hava deposunda sözleşme çerçevesinde muhafaza edilecek ürünler kiracı tarafından “Gıda Maddeleri Nizamnamesi”ne uygun paketlenecek, teslim ederken ve teslim alırken paket sayısı dikkate alınacaktır. Mallar, Kiracı tarafından sevk irsaliyesi ile getirilecek, teslim alındığında sayım yapılacaktır. Malın iade edilişinde de aynı yöntem uygulanacaktır. Kiralayan, kiracıya malını sevk ederken veya iade ederken eksik teslim ederse aradaki farkı Kiracıya ödeyecektir. Sevk irsaliyesiz teslim edilen malların zayiinde Kiralayan mesul tutulmaz. Mal iadesinde, kiracı adma kiralayana ait soğuk hava deposundan mal teslim alacak olan kişilerin kiracı tarafından kendi adlarına düzenlenmiş yetki belgelerine haiz olmaları aranacaktır veya sözleşmenin imzalanması sırasında bu isimler Kiracı tarafından liste halinde kiralayana verilecektir.” Sözleşmenin 3.2. Maddesinde “Mallar imzalı kaşeli teslim fişi karşılığında depo sahibine teslim edilecek olup, teslimattan sonra malların kayıp, zayi ve hırsızlık sonucu Kiralayanın uğrayacağı zararlar depo sahibi tarafından nakten ve defaten karşılanacaktır.” Sözleşmenin 3.7. Maddesinde “Malın depodan sevkiyatında depodan yararlananın yazılı talimatı olmaksızın herhangi bir sevkiyat yapılmayacaktır. Hilafına hareket depo sahibinin sorumluluğudur. Depodan yararlanan şirketi temsile yetkili kişiler tarafından imzalanacaktır.” düzenlemelerinin yer aldığı görülmüştür.
Taraflarca dosyaya sunulan fatura irsaliye belgesi vs. deliller ve ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda özetle “Taraflar arasında akdedilen Tavuk Şoklama Ve Soğuk Hava Depoları Kira Sözleşmesinin 3.1. maddesinde, ürünler teslim edilirken ve alınırken paket sayısı dikkate alınacaktır denildiği, uygulamada olması gereken bir şekilde, ürün cinsi ve kg olarak teslimatların dikkate alındığı, sözleşmenin 3.1. maddesinde: “Mal iadesinde, kiracı adına kiralayana ait soğuk hava deposundan mal teslim alacak olan kişilerin kiracı tarafından kendi adlarına düzenlenmiş yetki belgelerine haiz olmaları aranacaktır veya sözleşmenin imzalanması sırasında bu isimler kiracı tarafından liste halinde kiralayana verilecektir.” denilmesine rağmen, davacı tarafın böyle bir listeyi veya yetki belgelerini davalıya vermediği, davalının da böyle bir liste ya da yetki belgesi olmadığı için teslimattan imtina etmediğinin anlaşıldığının belirtildiği, sözleşmenin 3.1. maddesinde: Mallar, kiracı tarafından sevk irsaliyesi ile getirilecek, teslim alındığında sayım yapılacaktır. Malın iade edilişinde de aynı yöntem uygulanacaktır. Sözleşmenin 3.2. maddesinde: “Mallar imzalı kaşeli teslim fişi karşılığında depo sahibine teslim edilecek olup, teslimattan sonra malların kayıp, zayi ve hırsızlık sonucu kiralayanın uğrayacağı zararlar depo sahibi tarafından nakten ve defaten karşılanacaktır.” denilmesine rağmen, her iki tarafın da teslimlerde, evrak üzerindeki teslim işaretlerinin tam ve eksiksiz olmasına dikkat etmediklerinin, sözleşmenin 3.7. maddesinde: “Malın depodan sevkiyatında depodan yararlananın yazılı talimatı olmaksızın herhangi bir sevkiyat yapılmayacaktır. Hilafına hareket depo sahibinin sorumluluğudur. Depodan yararlanan şirketi temsile yetkili kişiler tarafından imzalanacaktır.” denilmiş olmasına rağmen, özellikle ihtilaf oluşturan sevkiyatlarda davalı tarafın, karşı taraftan yazılı talimat almadan ürün iadesi (sevkiyatı) yapıldığının görüldüğünün belirtildiği, tarafların aralarındaki sözleşmeyi, tam olarak öngörüldüğü şekilde uygulamamalarına rağmen, sorun çıktığı ana kadar ticaretlerini devam ettirdiklerinin görüldüğü, buna göre, 31.08.2013 tarihinde davalının elinde 134.428 kg ürün bulunduğunun her iki tarafın da kabulünde olduğunun, davacmın ürünleri davalıya teslim etmediği yönünde bir ihtilaf bulunmadığının, 30/09/2013 tarihi itibari ile davacı yanın davalı yana herhangi bir borcunun bulunmadığının, tarafların 31.08.2013 tarihinde depoda kalan ürün miktarında mutabık olduklarının, davacı yanın tüm giriş ve çıkışlarının sevk irsaliyelerine bağlı bulunduğunun, asılları ile tevsik edilen davacıya ait davalı şirket deposuna yapılan ürün çıkışlarına ilişkin olarak düzenlenen sevk irsaliyeleri üzerinde yapılan incelemelerde davacı yanın 2013 yılı Eylül ayı içerisinde davalı şirket deposundan toplam 99.332 kg teslim aldığının, bu itibarla davacı yanın davalı yandan 35.093,96 kg ürün alacağının olduğunun, bu ürünün parasal değerinin 143.885,24-TL olduğunun tespit edildiği belirtilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporları denetime elverişli, gerekçeli ve kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiş olup, tüm dosya kapsamından taraflar arasında akdedilen Tavuk Şoklama Ve Soğuk Hava Depoları Kira Sözleşmesi olduğu, davacı tarafça davalıya teslim edilen ürünün 35.093,96 kg’lık kısmının davalı tarafça davacıya geri teslim edilmediği, kalan ürünün parasal değerinin 143.885,24-TL olduğu anlaşılmıştır. Dava, belirsiz alacak davası olarak 10.000,00-TL maddi tazminat ve 10.000,00-TL cezai şart talebi ile açılmış olup, davacı vekilinin 17/10/2017 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında cezai şart talebinden feragat ettiği, 138.281,25-TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmekle beyanı doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın kabulüne,
138.281,25-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının feragati nedeni ile cezai şart talebinin reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.445,99-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.703,55-TL’nin mahsubu ile kalan 6.742,44-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.200,00-TL bilirkişi ücreti, 346,00-TL tebligat masrafı ve 2.731,60-TL harç olmak üzere toplam 6.277,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 13.812,50-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.06/03/2018

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza