Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1511 E. 2019/806 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/194 Esas
KARAR NO : 2019/874

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/02/2017
KARAR TARİHİ : 09/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/08/2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı kamyonetin kusurlu olarak yaya konumunda olan müvekkiline çarpması neticesinde meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, davalı … şirketinin … numaralı poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinde oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, 03/10/1956 doğumlu müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle yaralandığını ve malul olduğunu, bu kaza sonrasında müvekkilinin … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davalı … şirketinden maluliyetine ilişkin eksik ödeme aldığını, tedavi süresince oluşan %100 iş göremezlik dönemi ve bakıcı giderine ilişkin ödeme almadığını, kaza tespit tutanağında görüleceği üzere müvekkiline herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğini, müvekkilinin uğradığı tüm bedeni zararların poliçe teminatı kapsamında olduğunu beyanla sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı giderinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, öncelikle 6100 sayılı yasanın 107. maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava şartının yerine getirilmemesi sebebi ile davanın usul yönünden reddinin gerektiğini, davacı vekilinin maluliyet tazminatı talebi ile müvekkili şirkete başvuru yaptığını ve başvuru neticesinde davacı yanın sürekli iş göremezlik tazminatının ödendiğini, öte yandan işbu davanın konusunun bakıcı giderine ilişkin olduğunu, bakıcı talebi için müvekkili şirkete yapılan bir başvuru bulunmadığını, kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 13/11/2014-2015 tarihleri arasında geçerli trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıya %100 kusur durumuna göre %8 maluliyeti nazara alınarak 15.705,00 TL ödeme yapıldığını, davacıya yapılan ödemenin denetlenmesinde ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiğini, davacının bakıma muhtaç olup olmadığının tespiti için ayrıca rapor alınması gerektiğini, bakıma muhtaç olduğunun tespiti halinde dahi somut olayın özelliklerinin dikkate alınması gerektiğini, kazaya karışan aracın ticari araç olmaması nedeniyle avans faizi talep edilemeyeceğini, tazminata hükmedilmesi halinde faiz başlangıç tarihinin ancak rapor tarihi olabileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklandığı iddia olunan bedensel zararların tazmini talebine ilişkindir.
Davacı vekili 17/04/2019 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan ederek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMKnun 314.maddesinde ” Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” ve 315.maddesinde ” Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir” denilmekte olup, davacı vekili davalı ile uzlaşma sağlandığını, davalı ile dava dışında sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsil edildiğini beyan ettiğinden, tarafların sulh olmaları nedeniyle HMKnun 314 ve 315. maddeleri uyarınca davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin beyanları doğrultusunda, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’den peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 13,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi. 09/10/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza