Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1483 E. 2019/508 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1483 Esas
KARAR NO : 2019/508

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2014
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin cam piyasasında hizmet verdiğini, şirket prensiplerinin ve sırları ile başarı skalasının gelişiminin etkilenmemesi ve ayrıca ortaya çıkıp menfaat sağlanmaması için çalışanlarına rekabet etmeme yasağı getirdiğini, rekabet etmeme yasağının taraflarca akdedilen iş sözleşmesinin içerisinde özel olarak düzenlediğini, davalının müvekkili şirkette şube yetkilisi olarak görev yaptığını, müvekkili şirkette çalıştığı süre içerisinde müvekkilinin müşterileri ile birebir ilişki içerisinde olmasının yanı sıra şirketin tüm sırlarıyla birlikte şirket politikasına da vakıf bir çalışan olduğunu, müvekkili ile davalı arasında rekabet etmeme yasağına ilişkin olarak 16/06/2012 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu bu sözleşmenin 17. maddesinde, davalının, iş akdinin son bulması halinde, iki yıl süre ile müvekkilinin hizmet verdiği illerde rekabet etmek maksadıyla aynı sektörde aynı veya yakın pozisyonda bir işle iştigal etmesi halinde, belirlenen tazminat tutarını ve müvekkili şirketin zararını ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, davalının, müvekkili şirketten 06/02/2014 tarihinde kendi rızası ile her türlü alacağını alarak ayrıldığını, akabinde aynı sektörde rakip firma olan … Ltd.Şti adlı şirkette, müvekkili şirkette çalıştığı pozisyonda işe başladığını, söz konusu şirkette müvekkilinin çalışma prensipleri ve iş sistemleri aynen adapte edilerek, müvekkilinin sırları ve iş geliştirme prensipleri ile çalıştığını, davalı, müvekkilinin müşteri listesine de sahip olduğundan bölgedeki müşterilerine de teklifler götürdüğünü, müvekkilinin müşterilerini ayartmaya çalıştığını, bu gelişmelerin neticesinde taraflarınca müvekkili şirketin daha fazla zarara uğramaması için işbu huzurdaki davayı açma zorunluluğu hasal olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 30.000,00 TL cezai şart bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı tarafından müvekkiline ödenmesine, ayrıca rakebet etmeme yasağına aykırı davarınışının menine, yapılacak yargılama neticesinde ortaya çıkacak müvekkili şirketin zararı ve mahrum kaldığı karına ilişkin şimdilik 500,00 TL tazminat taleplerinin kabulüne, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı işveren tarafından aleyhine açılan davanın yersiz ve dayanaksız olduğunu, davanın reddi gerektiğini, … ilinde oto cam sektöründe çalıştığı bir esnada davacı işveren yetkililerince … ilindeki şubelerinde yetkili kişi olarak çalışma teklifi üzerine önceki işyerinden karşılıklı rıza ile ayrıldığını ve davacı firmanın … ilindeki şubesinde, şube yetkilisi olarak 16/06/2012 tarihinde çalışmaya başladığını, uzunca bir süre çalışacağı vaat ve ümidiyle ailesini ve evini de …’ya taşıdığını, kısa bir süre sonra davacı firmanın … şubesi yetkilisinin işten ayrılışı sebebiyle bu defa … ilindeki şubenin başına geçmesinin istendiğini, bunun üzerine tekrardan evini ve ailesini … iline taşıyarak işin başına geçtiğini, aynı dönemlerde davacı şirketin genel müdürü olan fakat şu anda şirkette hiçbir bağı kalmayan … bey isimli genel müdürün kendisiyle çalışmama isteği üzerine karşılıklı olarak iş akdini feshettiklerini, … ilinde bir süre işsiz kaldığını, hem önceki dönemlere ait banka borçları, hem de geçindirmekle yükümlü olduğu eşi ve çocukları olduğunu, … ilinde daha önceden hiç yapmadığı ve yabancısı olduğu perol istasyonunda işe başladığını, fakat bu yerin de işlerinin iç açıcı olmaması ve zaren 5-6 yıllık oto cam sektöründe kendini yetiştirmessi ve devamında da bu alanda çalışma isteği doğrultusunda bu işten ayrılarak … ilinden tanıdığı oto cam sektöründe faaliyet gösteren ve şu anda da çalıştığı … Ltd.Şti nin işçi araması üzerine, bu işyerinde 03/07/2014 tarihinden günümüze kadar da sadece ve sadece mali işler ve muhasebe sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, pazarlamacı olarak çalışmadığını, dolayısı ile acentelerle irtibata geçmesi ve davacı firmayı kötüleyerek müşteri ayartma gibi çalışmaları olmadığını, asıl mağdur edilen kendisi iken mağdur edebiyatı yapılarak birşeyler talep edilmesini kabul etmediğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle tazminat, bu yükümlülüğe aykırılık nedeniyle oluştuğu iddia olunan zararın tazmini ve aykırılığın meni taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, davalının SGK sicil dosyası, dava dışı … ve Aksesuarları Ltd. Şti.’ndeki işyeri dosyası celp edilmiş, davacı tanığı talimat ile dinlenmiş, dosya bilirkişi heyetine tevdii edilerek davacının ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalının, davacı şirketten 06/02/2014 tarihinde ayrıldıktan sonra çeşitli işyerlerinde çalıştığını ve daha sonra 03/07/2014 tarihinde, dava dışı … ve Aksesuarları Ltd. Şti. isimli işyerinde çalışmaya başladığını, 2015 Aralık döneminde net maaşının 879,30 TL olduğunu, dava dışı işyeri tarafından dosyaya sunulan ve … 15. İcra Dairesine 25/12/2014 tarihinde gönderilen yazıda ise maaşının 891,76 TL olarak bildirildiğini, bu miktarlar güncel olmamakla birlikte talep edilen cezai şart bedelinin davalının iktisaden mahvına sebep olacak derecede yüksek olduğunu, davacının kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre 2014 yılında satışlarının toplamının 38.324.550,26 TL, 2015 yılında ise 42.830.675,95 TL olduğunu, rekabet etmeme yükümlülüğüne ilişkin sözleşmenin zaman ve yer bakımından geçerli olduğunu, davacının kar kaybı talebi ile ilgili mevcut dosya kapsamı itibariyle bir değerlendirme yapılamadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Rekabet Yasağının Koşulları başlıklı 444. maddesinde “Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.” hükmü ve rekabetin sınırlandırılmasına yönelik 445. maddesinde “Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. Hakim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.” hükmü yer almaktadır.
Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davalının, davacıya ait işyerinde 16/06/2012 tarihinden 06/02/2014 tarihine kadar çalıştığı, taraflar arasında imzalanan 16/06/2012 tarihli iş sözleşmesinin gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülüğü başlıklı maddesinde “Çalışan, çalıştığı süre boyunca ve işin sona ermesi veya işten çıkarma sebeplerinin ne olduğuna bakılmaksızın işin sona ermesinden sonra da 2 yıl boyunca işverenin faaliyet gösterdiği il sınırları içerisinde şirket ve onun külli ve cüzi haleflerinin işiyle doğrudan ve dolaylı rekabet etmeme yükümlülüğünü kabul eder.
Buradaki kullanımıyla “rekabet etmeme” terimi, çalışanın, şirketin şimdiki işi veya şirketin çalışma boyunca gerçek anlamda esaslı olarak iştigal edeceği diğer iş aktiviteleriyle önemli ölçüde benzer veya bunlarla rekabet halinde olan bir işe sahip olamayacağı, böyle bir işi idare edemeyeceği, işletemeyeceği, böyle bir işte danışman olarak hareket etmeyeceği veya böyle bir işte çalışmayacağı manasına gelecektir. Çalışan, işverenin işyerinde çalıştığı süre içinde veya işyerinden ayrıldıktan sonra 2 yıl süreyle işverenin faaliyet gösterdiği il sınırları içerisinde kendisine veya başkasına ait yeni işyerinde, işverenin müşterilerine ve işyerine ait bilgileri ve sırları kullanması suretiyle işverene zarar verecek bir faaliyet gösteremez, çalışamaz veya ortak olamaz, danışmanlık yapamaz, sır saklama yükümlülüğünü ihlal edemez…. Çalışan, rekabet yasağına uymaması ve/veya sır saklama yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde, işverenin ilk talebinde derhal, 30.000,00 TL tutarında cezayı işverene ödemekle yükümlüdür. İşverenin ceza miktarını aşan zararı tazmin talebi rekabet yasağına aykırı hareketin menini de talep etme hakkı mahfuzdur.” düzenlemesinin yer aldığı, davacı şirketin araç camı piyasasında iştigal ettiği, davalının 03/07/2014 tarihinde dava dışı … ve Aksesuarları Ltd. Şti. isimli şirkette çalışmaya başladığı, bu şirketin iştigal konusunun da araç camı piyasasında olduğu, her iki şirketin aynı alanda faaliyet gösterdikleri, davacının işçisi olan davalı ile mezkur yasal düzenleme çerçevesinde rekabet yasağı sözleşmesi yapma hakkı olduğu, yerleşik Yargıtay kararlarında da kabul edildiği üzere rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için süre, coğrafi alan ve işlerin türü bakımından sınırlamalar içermesi ve işçinin çalışma hürriyetini kısıtlar şekilde kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olmaması gerektiği, davaya konu rekabet yasağının, davacının faaliyet gösterdiği il sınırları içerisinde 2 yıl süre ile sınırlandırıldığı, davacının … ilinde faaliyette bulunduğu ve davalının çalıştığı dava dışı şirketin de … ilinde olduğu, bu şekilde davalının, davacı şirketten ayrıldığı tarih üzerinden 2 yıl geçmeden, davacının faaliyette bulunduğu ilde davacı ile aynı alanda faaliyette bulunan şirkette çalışmaya başlayarak, kelepçeleme niteliğinde olmayan, mevzuat ve içtihatlara uygun sınırlamalar içeren ve geçerli olan rekabet yasağı sözleşmesini ihlal ettiği, davacının söz konusu ihlal nedeniyle cezai şart talep etme hakkının doğduğu ve fakat talep edilen cezai şartın miktarı itibariyle davalının iktisaden mahvına sebep olacağı anlaşılmakla talep edilen cezai şart miktarından takdiren indirim yapılarak 10.000,00 TL cezai şart bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalının, rekabet etmeme yükümlülüğü olan 2 yıllık süre karar tarihi itibariyle dolmuş olduğundan bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kar kaybı talebinin ise, davalının, davacının sırlarını, müşteri portföyünü kullandığı ve bu sebeple davacının somut bir müşteri kaybına ve zarara uğradığı ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının haksız rekabet nedeniyle tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000 TL tazminatın 22/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının rekabet etmeme yasağının ihlalinin meni talebinin konusuz kalması sebebiyle bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının kar kaybı talebinin reddine,
4-Karar ve ilam harcı 683,10 TL’den peşin alınan 520,90 TL harcın mahsubu ile kalan 162,20 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 514,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.714,50 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 565,78 TL ile ilk harç 546,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.19/06/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza