Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1411 E. 2020/490 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1411 Esas
KARAR NO : 2020/490

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/12/2014
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın müvekkili … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu oluşan kaza neticesinde müvekkili …’in yaralandığını, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin bu sebeple sorumluluğunun söz konusu olduğunu, kazaya karışan müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybı, efor kaybı ve gerek tedavi süresi gerekse tedaviden sonra oluşan tedavi ve bakım giderleri olduğunu, tedavi süresince %100 oranında işgöremez kabul edilmesi gerektiğini, bu süre için bakıcı giderinin de karşılanması gerektiğini, davadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline, müvekkilinin dava harç ve gderlerini karşılayacak maddi imaknı bulunmadığından adli yardım talebinin kabulüne, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 16/07/2014-2015 başlangıç ve bitiş tarihli … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının kaza tarihi itibariyle kişi başına 268.000,00 TL olduğunu, teminat limitlerini belirtmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, müvekkili şirkete yazı yazılarak söz konusu kaza nedeniyle davacıya veya diğer hak sahiplerine veya kurumlara yapılan ödemelerin sorularak poliçe limitinin belirlenmesi ve ödemelerin poliçe limitinden indirilmesi gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, kusur durumunun belirlenmesi için ATK’dan rapor alınmasını talep ettiklerini, poliçede sadece davacının maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödeme olup olmadığının sorulmasını ve varsa belirlenecek tazminattan indirilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin geçici maluliyetten kaynaklı tazminat, tedavi masrafları ve gelir kaybından sorumluluğunun kalmadığını, bakıcı giderinin de müvekkilinden talep edilemeyeceğini ancak aksi halde de davacı tarafından bakıcıya yapılan ödemeleri gösterir belgenin sunulması gerektiğini, davacının müterafik kusurunun nazara alınması gerektiğini, müvekkiline davadan önce usulüne uygun şekilde yapılmış bir başvuru olmadığından yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulabileceğini ve faizin de yasal faiz olacağını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle uğranıldığı iddia edilen bedensel zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedaviye ilişkin evraklar, davalı sigorta şirketi nezdinde bulunan poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş, SGK’dan davacıya kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, davacının kaza tarihi itibariyle sosyal ve ekonomik durumu ve emsal ücreti araştırılmış ve dosya davacının, kaza nedeniyle maluliyetinin oluşup oluşmadığı hususunda rapor tanzim edilmek üzere İstanbul ATK’ya gönderilmiştir. 08/06/2016 tarihli ATK raporunda; davacının 01/10/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1 aya kadar uzayabileceği, tespit edilmiştir. Davacı vekili maluliyet raporunda müvekkilinin mesleğinin şehirlerarası otobüs şoförlüğü olarak nazara alınması gerektiğinden bahisle itiraz etmiş ve Mahkememizce, ATK raporunda poliçe tarihi itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin nazara alınması gerekirken Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre tespit yapıldığı anlaşıldığından dosya yeniden ATK’ya gönderilmiş ve rapor alınmıştır.
20/05/2020 tarihli ATK raporunda özetle; “03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle mevcut belgelere göre; davacının 01/10/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri ve ekli cetvelleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği” tespit ve mütalaa edilmiştir. Davacı vekiline dava dilekçesi ile 1.000,00 TL olarak talep edilen maddi tazminatın hangi kalem için ne miktar talep edildiğini açıklamak üzere kesin süre verilmiş, davacı vekili bila tarihli dilekçesi ile; taleplerinin 950,00 TL geçici iş göremezlik zararı ve 50,00 TL bakıcı gideri olduğunu beyan etmiş olup talep edilen tazminat kalemleri yönünden hesaplama yapılmak üzere aktüerya bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Aktüerya bilirkişisi raporunda özetle; davacının sürekli iş göremezliğinin olmadığını, geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 1 ay olduğunu, SGK kayıtlarına göre kaza tarihindeki aylık ücretinin 891,03 TL olduğunu, dosyada davacının bakıcıya ihtiyaç duyduğunu gösterir bir belge bulunmadığını, bu nedenle bakıcı gideri zararı ile ilgili hesaplama yapılmadığını, SGK tarafından davacıya 1.606,50 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığını, kazanın meydana gelmesinde davacının ve dava dışı sürücünün %50’şer oranında kusurlu olduklarının kabulü halinde rücuya tabi ödeme miktarının 803,25 TL olduğunu, davacının 1 aylık geçici iş göremezlik zararının %50 kusur durumuna göre 445,52 TL olduğunu ve SGK tarafından yapılan ödeme nedeniyle talep edebileceği zararının kalmadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 01/10/2014 tarihinde, davalı nezdinde 16/07/2014-2015 tarihleri arasında geçerli trafik poliçesi ile sigortalı ve dava dışı sürücü tarafından sevk edilen … plakalı araç ile davacının kullanmakta olduğu … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, alınan ATK raporu ile sabit olduğu üzere davacının yaralanmasının sürekli maluliyetine neden olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin ise 1 ay olduğu, davalının KTK’nın 89 ve 91. maddeleri uyarınca davacının uğradığı doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, dava dilekçesi ile hangi sebeple ne kadar talep edildiği açıklanmaksızın üç başlık halinde; meslekte kazanma gücü kaybı nedeniyle tazminat, efor kaybı nedeniyle tazminat ve iyileşme süresi için bakıcı gideri tazminatı talep edildiği, her ne kadar davacı vekilince talep açıklama dilekçesinde taleplerinin 950,00 TL geçici iş göremezlik zararı ve 50,00 TL bakıcı gideri olduğu beyan edilmiş ise de, dava dilekçesi içeriğinde geçici iş göremezlik zararı talep edilmediği gibi sürekli iş göremezlik zararı ve bakıcı gideri zararı talep edildiğinden Mahkememizce 1.000,00 TL tazminatın 500,00 TL’sinin sürekli iş göremezlik zararı ve 500,00 TL’sinin bakıcı gideri zararı için talep edildiği kabul edilmiştir. Her ne kadar kazadaki kusur durumunun tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış ise de; Yargıtay 2018/6414 Esas ve 2020/4591 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Mahkememizce kusur derecesinin re’sen değerlendirilebileceği, kaza tespit tutanağında davacının, yerleşim birimleri dışındaki karayolunda zorunlu hallerde gerekli önlemleri almadan durduğu ve KTK’nın 59. maddesini ihlal ettiğinin, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün ise plakası tespit edilemeyen başka bir aracın kendisini sıkıştırması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek davacıya çarptığı ve KTK’nın 56/1-a maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiği, bu tespit karşısında Mahkememizce kusurun sigortalı araç sürücüsünü arkadan gelerek sıkıştıran plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü, sigortalı araç sürücüsü ve davacı arasında paylaştırılması gerektiği ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %50, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün % 30 ve davacının % 20 oranında kusurlu olduğu, davacının geçici iş göremezlik süresi içerisinde %100 malul sayılarak bakıcı ihtiyacı içerisinde olduğunun kabulü ile talep edebileceği tazminatın SGK kayıtlarına yansıyan resmi 1 aylık ücreti olan 891,03 TL’nin %30’una tekabül eden 267,30 TL olduğu ve SGK tarafından kazadan sonra davacıya 1.606,50 TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’den peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile kalan 26,70 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/10/2020

Katip
E-imza

Hakim
E-imza