Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1377 E. 2021/702 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: … Esas
KARAR NO: 2021/702

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ: 20/11/2014

…. ASLIYE TICARET MAHKEMESİ’NİN … E.K. SAYILI 18/07/2019
TARİHLİ BİRLEŞTİRME KARARI İLE MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN DAVADA

BİRLEŞEN DAVA:Tazminat
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ:17/06/2019
KARAR TARİHİ:18/11/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 29/10/2014 tarihinde davalı araç sürücüsü … sevk ve idaresinde bulunan ve davalı işleten … adına kayıtlı olan … plakalı otomobil ile … ilinde Kule Kavşağı istikametinden … Caddesini takiben seyredip … … Kavşağına geldiğinde alkolün de etkisi ile sola virajlı yol uyarı levhalarına rağmen hızını azaltmamış olduğunu ve direksiyon hakimiyetini kaybederek refüj üzerindeki alt geçit havalandırma bacasına aracının sağ ön kısmı ile çarptığını ve bilinçli taksirle bu şekilde meydana gelen trafik kazası neticesinde aynı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilleri … … … kızı, müvekkilleri … ve …’nın kardeşi …’ın aynı gün vefat ettiğini, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.’de … poliçe numarası ile trafik zorunlu mali sorumluluk sigortalısı olduğunu, davalı araç sürücüsü …’ın alkolün etkisi ile sebep olduğu kazada asli ve tam kusurlu olup, davalı araç işleteni … ile davalı sigorta şirketinin meydana gelen hadise sonucu müvekkillerinin zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı … aleyhine … 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, kaza sonrasında davalı …’ın polisi ve 112’yi aramadığını, olay yerinden uzaklaşarak müteveffa …’i kaza mahallinde bıraktığını, müvekkilleri … ve … kızlarının desteğinden yoksun kaldığını ve cenaze giderlerini üstlenmek zorunda kaldıklarını, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilleri … ve … kızlarını kaybetmeleri, … ve … … ise kardeşlerini kaybetmeleri sebebi ile manevi zarara uğradıklarını belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile müvekkili … için 5.000,00-₺, müvekkili … için 5.000,00-₺ olmak üzere toplam 10.000,00-₺ destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 29/10/2014, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkillerine verilmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik müvekkilleri … ve …’in uğradığı 750,00-₺ cenaze defin giderlerinin davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 29/10/2014, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkillerine verilmesine, müvekkili … için 100.000,00-₺, müvekkili … için 100.000,00-₺, müvekkili … için 50.000,00-₺ ve müvekkili … için de 50.000,00-₺ olmak üzere toplam 300.000,00-₺ manevi tazminatın olay tarihi olan 29/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi dışındaki davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsili ile müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 31.01.2017 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; müvekkili … için 17.151,43-₺, müvekkili … için 18.297,39-₺ olmak üzere 35.448,82-₺ destekten yoksun kalma tazminatının, davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 29.10.2014; davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsili ile müvekkillerine verilmesine; Müvekkili … ve …’in uğradığı 750,00-₺ cenaze ve defin giderlerinin davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 29.10.2014; davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsili ile müvekkillerine verilmesine; Müvekkili … için 100.000,00-₺, müvekkili … için 100.000,00-₺, müvekkil … için 50.000,00-₺ ve nihayet müvekkili … için de 50.000,00-₺ olmak üzere toplam 300.000,00-₺ manevi tazminatın olay tarihi olan 29.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi dışındaki davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsili ile müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, ıslah ile arttırılan dava değeri yönünden harç ikmal edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkili şirkete … numaralı poliçeden dolayı müracaat edilerek ihbarda bulunulduğunu ve müvekkili şirket tarafından … numaralı hasar dosyası açıldığını, uğranılan zararın tespiti için aktüer hesabı yaptırıldığını ve hesaplanan 36.945,60-₺ bedelin 24/12/2014 tarihinde davacı tarafa ödendiğini, bu nedenle davacının destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebinin reddi gerektiğini, somut olayda hatır taşımacılığı söz konusu olabileceğinden mahkemece tespit edilecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini, hesaplanılan tazminat miktarının müvekkili şirketçe ödendiğini, yapılan ödeme ile müvekkili sigorta şirketinin davaya konu poliçeden doğan sorumluluğunun sona erdiğini belirterek tüm bu sebeplerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasının … ilinde vuku bulması, müvekkillerinin … ilinde ikamet etmesi ve tacir olmamaları nedeni ile davada yetkili ve görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri ile … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek görev ve yetki itirazında bulunduğu, diğer yandan müvekkili …’ın tutuklu olduğunu, dava dilekçesinin tebliğinin ailesinin ikameti olan adrese yapıldığını, davaya konu kazanın müvekkilinin alkollü olması sebebi ile değil, müteveffa …’in sürücü olan müvekkilinin koluna, direksiyona müdahalesi neticesinde gerçekleştiğini, bu sebeple müvekkilinin değil müteveffanın kusurlu olduğunu, kazanın gece 03:00 sırasında olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra olay yerinden kaçmadığını, 112’ye ulaşmak için en yakın petrol istasyonuna gittiğini, bu durumun ve aracı kendisinin kullanmadığını iddia etmesinin olayın şoku ile gerçekleştiğini, müteveffanın anne ve babasının genç insanlar olup bakıma muhtaç olmadıklarını, maddi desteğe ihtiyaçları bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.K. sayılı 18/07/2019 tarihli birleştirme kararı ile mahkememizin iş bu dava dosyası ile birleşen davanın davacısı … ve … vekili tarafından davalı …, … ve … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; 29/10/2014 tarihinde davalı araç sürücüsü … sevk ve idaresinde bulunan ve davalı işleten … adına kayıtlı olan … plakalı otomobil ile … ilinde Kule Kavşağı istikametinden … Caddesini takiben seyredip … … Kavşağına geldiğinde alkolün de etkisi ile sola virajlı yol uyarı levhalarına rağmen hızını azaltmamış olduğunu ve direksiyon hakimiyetini kaybederek refüj üzerindeki alt geçit havalandırma bacasına aracının sağ ön kısmı ile çarptığını ve bilinçli taksirle bu şekilde meydana gelen trafik kazası neticesinde aynı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilleri … ve …’in kızı, müvekkilleri … ve … … kardeşi …’ın aynı gün vefat ettiğini, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.’de … poliçe numarası ile trafik zorunlu mali sorumluluk sigortalısı olduğunu, davalı araç sürücüsü …’ın alkolün etkisi ile sebep olduğu kazada asli ve tam kusurlu olup, davalı araç işleteni … ile davalı sigorta şirketinin meydana gelen hadise sonucu müvekkillerinin zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı … aleyhine … 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, anılan davada …’ın cezalandırılmasına karar verildiğini ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, meydana gelen trafik kazası sebebi ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında tazminat davası açıldığını, hesap raporu doğrultusunda davanın ıslah edildiğini, ölenin son gelir durumuna göre tazminat belirlemesinin Yüksek Yargıtay’ın kararları gereği kamu düzeninden olduğundan 2019 yılı asgari ücret tarifesinin belirlenmesi ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında henüz karar verilmemiş olması sebebi ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile ve tespit olunduğunda arttırılmak üzere bu dava kapsamında şimdilik müvekkili … için 4.450,00-₺, müvekkili … için 4.450,00-₺ olmak üzere 10.000,00-₺ destekten yoksun kalma tazminatının, davalılar … ve … yönünden 29/12/2014, davalı sigorta şirketi yönünden …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsili ile müvekkillerine verilmesine ve dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 09/03/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; müvekkili … ve … için talep edilen destekten yoksun kalma tazminat tutarının 259.685,02-₺ arttırdıklarını belirterek neticeten … için 104.752,08-₺, müvekkili … için 199.381,76-₺ olmak üzere; toplam 304.133,84-₺ destekten yoksun kalma tazminatının, davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 29.10.2014; davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) 231.054,40-TL’lik kısmın tüm davalılardan, bakiye 73.079,44-TLnin sigorta şirketi haricindeki davalılardan birlikte müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsili ile müvekkillerine verilmesine; Müvekkili … ve …’in uğradığı 750,00 TL cenaze ve defin giderlerinin davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 29.10.2014; davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsili ile müvekkillerine verilmesine; … için 100.000,00 TL, … için 100.000,00 TL, … için 50.000,00 TL ve … için de 50.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsili ile müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, arttırılan dava değeri yönünden harç ikmal edilmiştir.
Birleşen davanın davalısı … Sigorta A.Ş. vekili birleşen davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin … plaka sayılı aracın … nolu poliçe ile 26/11/2013 tarihinden başlayarak 1 yıl süre ile zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortaladığını, anılan poliçe kapsamında sigortalının kusurunun mahsubu sonrasında müvekkilinin sorumluluğunun 213.054,40-₺ ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın dava ikamesinden önce arabulucuya başvurmaması nedeni ile davanın usulden reddi gerektiğini, kaza tarihinden itibaren 2 yıl geçmiş olması nedeni ile davanın zamanaşımına uğradığını, müterafik kusur ve hatır taşıması sebebi ile indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davanın davalısı … ve … vekili birleşen davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun md. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze defin gideri ve TBK md. 56 gereğince manevi tazminat talebine ilişkindir.
6102 sayılı TTK 1473 vd. maddeleri ile sorumluluk sigortaları Ticaret Kanunu kapsamına alınmıştır. TTK 4 maddesi (a) bendinde göre “Bu kanunda ön görülen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticarî dava sayılır.” düzenlemesi yer almakta olup, sigorta şirketine de husumet yöneltilmiş olduğundan mahkememizin görevli olması ve davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olup, davalı sigorta şirketinin adresinin mahkememiz yargı çevresi içerisinde kalması nedeni ile davalı … ve … vekilinin mahkememizin görev ve yetkisine ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu trafik kazasının meydana geldiği 03/08/2012 tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 72. maddesinde haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemi ile açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve her halde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir. Buna karşılık 2918 sayılı Kara yolları Trafik Kanunu’nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde kaza gününden başlayarak 10 yıl zamanaşımı süresi ön görülmüştür. Bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. maddenin 2. fıkrasında “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu taraf ayrımı yapmaksızın (davalı veya dava dışı 3. kişi) yapmış olduğu fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımı uygulanacağı ifade edilmiştir. Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında davaya konu kaza ölümlü trafik kazasıdır. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nun 66. maddesine göre ölümlü trafik kazasında zamanaşımı süresi 15 yıldır. Somut olayda dava ve birleşen dava tarihi itibari ile zamanaşımı süresi dolmadığından davalı sigorta şirketinin zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir.
Mahkememizce davaya konu trafik kazası ile ilgili … 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E.K. sayılı dosya sureti getirtilmiş, incelenmesinde; … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07/11/2014 tarih ve … nolu iddianamesi ile 29/10/2014 tarihinde şüpheli … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile yanında mağdurlar … ve … ile birlikte … ilinden …’ya arkadaşları olan, ölen …’ın yanına geldikleri, hep birlikte yemek ve eğlenmek için alkollü eğlence merkezine gittikleri, burada bir süre eğlendikleri, saat 03:30 sıralarında konakladıkları otele doğru şüphelinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken … Mah. … … Cad. üzerinde … Petrol civarına geldikleri sırada şüphelinin aracın hakimiyetini kaybederek yolun sağında bulunan dubalara çarpması ve aracın yan yatması sonucu kaza meydana geldiği, kaza sonucu aracın sağ ön koltuğunda oturan …’ın hayatını kaybettiği, arkada oturan mağdur Demet’in vücudunda kemik kırığı oluşacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, diğer mağdur …’ın da etkisi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, şüphelinin kaza sonrası saat 06:16’da alınan alkol raporunda 0.86 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda şüphelinin kaza sırasında 1.23 promil alkollü olacağı ve bu şekilde güvenli, emniyetli bir şekilde araç sevk ve idaresinin tıbben mümkün olmadığı yönünde rapor düzenlendiği, böylelikle alkollü vaziyette araç sevk eden şüphelinin kaza yapabileceğini bildiği halde araç kullanarak bilinçli taksirle …’ın ölümüne, mağdurların yaralanması sonucu üzerine atılı suçu işlediği belirtilerek TCK 85/2, 22/3 ve 53/6 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebi ile dava açılmış olduğu, yargılama aşamasında İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 02/03/2015 tarihli raporda sanık sürücü …’ın aslî kusurlu olduğu, müteveffa …’ın alkollü olan sanık idaresindeki araçta yolculuk yapmış olmakla kendi ölümünde alt düzeyde tali kusurlu olduğu, mağdur …’in ve …’nun alkollü olan sanık idaresindeki araçta yolculuk yapmış olmakla kendi yaralanmalarında alt düzeyde tali kusurlu olduklarının belirtildiği, yargılama sonucunda … 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E.K. sayılı kararı ile sanık …’ın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin raporuna göre meydana gelen kazada asli kusurlu, ölen ve mağdurların da tali kusurlu oldukları gerekçesi ile sanık …’ın taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan TCK 85/2 maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiş olduğu, karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 11/03/2019 tarih 2017/6961-2019/3348 E.K. sayılı ilamı ile kararın onanmasına karar verildiği, … 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E.K. Sayılı kararının 11/03/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, davacı tarafça dosyaya sunulan Ilgın Noterliği’nin 08466 12/11/2014 tarihli mirasçılık belgesinin incelenmesinde; davacı … ile davacı …’in müşterek çocukları olan …’ın 29/10/2014 tarihinde ölümü ile geriye mirasçıları olarak davacı … ile …’in kaldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce olay tarihi itibari ile tüm davacıların ve davalılar … ile …’ın mâli-sosyal durumlarının tespiti yönünde zabıta araştırması ve ilgili belediye başkanlığından kaza tarihi itibariyle cenaze defin gideri tutarının tespiti için araştırma yaptırılmıştır. … … Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’ndan davacıların murisi …’ın öğrencilik durumuna ilişkin bilgiler getirtilmiştir. … plaka sayılı aracın sigorta poliçesi, hasar dosyası, araç özet bilgileri getirtilmiş, incelenmesinde; aracın kaza tarihi itibari ile davalı … adına kayıtlı olduğu, kullanım amacının “Hususi” olduğu anlaşılmış olup, aracın kaza tarihi itibari ile zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Davacıların maddi tazminat talepleri hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 22/11/2016 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…A) Davalı Sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigdrtalanmış … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın, ASLİ ve %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, Davacıların yakını ve murisi müteveffa yolcu …”’ın, ALT DÜZEYDE TALİ ve %20 (yüzde yirmi) oranında KUSURLU bulunduğu kanaatine varıldığı, B) Davalıların 680 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre a)Davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 13.396,31 TL, b)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının -13.240,13 TL, c)Davacı anne ve babanın cenaze gideri zararının – 440,00 TL, olduğu, C) Davacıların bakiye maddi zararı bakiye poliçe limit içinde kalmakta olup, zorunlu trafik sigorta poliçesinin manevi tazminat taleplerini kapsamadığı, D) Taleple de bağlı kalınarak davalı sigorta şirketi bakımından temlerrüt tarihinin 20.11.2014 dava, diğer davalılar bakımından 29.10.2014 olay tarihi olacağı, E) Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 21/08/2017 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “…A)Yukarıdaki açıklamaların ışığında 22/11/2016 tarihli kök raporumuzun mutadı veçhile dava dosyasındaki tüm tespit, bilgi ve itirazların toplu olarak değerlendirilmesi sonunda, kazaya karışanların kural ihlalleri ve ihlallere karşılık gelen kanun maddeleri de belirtilerek çok açık ifadeyle düzenlenmiş olduğu, gözden kaçmış veya yanlış anlaşılmış bir husus bulunmadığı, 22/11/2016 tarihli raporda belirttiğimiz kusur oranlarını değiştirmeyi gerektirecek bir durumun mevcut olmadığı, buna göre ilk raporda belirlendiği gibi; a)Davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın asli ve %80 oranında kusurlu olduğu, b)Davacıların yakını ve murisi müteveffa yolcu …’ın alt düzeyde tali ve %20 oranında kusurlu bulunduğu kanaatine varıldığı, B)Taraf vekillerinin itirazı doğrultusunda değişiklik gerektirmeyen ilk raporda belirlendiği gibi davalıların %80 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; a)Davacı anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 13.396,31-₺, B)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 13.240,13-₺, c)Davacı anne ve babanın cenaze gideri zararının 440,00-₺ olduğu, C)Mahkemece olayda hatır taşımasının bulunduğunun ve hatır taşıması nedeniyle indirim oranının %20 olarak uygulanacağının kabulü halinde; ilk raporda belirlenen destek zararlarından %20 hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra kalan tutarlardan ödemelerin güncel tutarlarının tenzili sonucu; a)Davacı anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 5.728,81-₺, B)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 6.917,66-₺, c)Davacı anne ve babanın cenaze gideri zararının 352,00-₺ olacağı, D)Davacıların bakiye maddi zararı bakiye poliçe limit içinde kalmakta olup, zorunlu trafik sigorta poliçesinin manevi tazminat taleplerini kapsamadığı, E)Taleple de bağlı kalınarak davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinin 20/11/2014 dava, diğer davalılar bakımından 29/10/2014 olay tarihi olacağı, F)Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların bilirkişi ek raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 10/01/2018 tarihli bilirkişi heyeti 2. ek raporunun sonuç kısmında “…SONUÇ: Delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 29.10.2014 tarihinde meydana geleri trafik kazasında; A)Tarafların itirazı doğrultusunda değişiklik gerektirmeyen kök ve ek raporda belirlendiği gibi; a)Davalı Sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın, ASLİ ve “480 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, b)Davacıların yakını ve murisi müteveffa yolcu …’ın, ALT DÜZEYDE TALİ ve %20 (yüzde yirmi) oranında KUSURLU bulunduğu kanaatine varıldığı, B)Değişen asgari ücret artışları dikkate alırıarak iş bu raporda belirlendiği gibi davalıların %80 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; A)Davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 18.297,39 TL, b)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 17.151.443 TL, c)Davacı anne ve babanın cenaze gideri zararının – 440.00 TL, olduğu, C)Sayın Mahkemece olayda hatır taşımasının bulunduğunun ve hatır taşıması nedeniyle indirim oranının %20 olarak uygulanacağının kabulü halinde; yukarıda belirlenen destek zararlarından %20 hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra kaları tutarlardan ödemelerin güncel tutarlarının tenzili sonucu; a)Davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 9.215.33 TL, b)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 9.726,75 TL, c)Davacı anne ve babanın cenaze gideri zararının – 352,00 TL, olacağı, D)Davacıların bakiye maddi zararı bakiye poliçe limit içinde kalmakta olup, zorunlu trafik sigorta poliçesinin manevi tazminat taleplerini kapsamadığı, E)Taleple de bağlı kalınarak davalı sigorta şirketi bakımırıdarı temerrüt tarihinin 20.11.2014 dava, diğer davalılar bakımından 29.10.2014 olay tarihi olacağı, F)Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Yerleşik Yargıtay Uygulaması gereğince karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesabının yapılması gerekmekte olup, buna göre belirlenen tazminattan zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı sigorta tarafından yapılan ödeme miktarının güncellenerek mahsubu ile destekten yoksun kalma tazminat hesabı için bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan 22/11/2019 tarihli 3. ek raporun sonuç kısmında “…SONUÇ:Delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 29.10.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; A)Değişiklik gerektirmeyen kök ve ek raporlarda belirlendiği gibi; a)Davalı Sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın, ASLİ ve %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, b)Davacıların yakını ve murisi müteveffa yolcu …’ın, ALT DÜZEYDE TALİ ve %20 (yüzde yirmi) oranında KUSURLU bulunduğu kanaatine varıldığı, B)Değişen asgari ücret artışları dikkate alınarak iş bu raporda belirlendiği gibi davalıların %80 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; a)Davacı anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 23.639,24 TL, b)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 21.274,55 TL, c)Davacı anne ve babanın cenaze gideri zararının z 440,900 TL, olduğu, C)Sayın Mahkemece olayda hatır taşımasının bulunduğunun ve hatır taşıması nedeniyle indirim oranının %20 olarak uygulanacağının kabulü halinde; yukarıda belirlenen destek zararlarından %20 hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra kalan tutarlardan ödemelerin güncel tutarlarının tenzili sonucu, a)Davacı anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 12.774,34 TL, b)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 12.498,95 TL, c)Davacı anne ve babanın cenaze gideri zararının – 352,00 TL, olacağı, D)Davacıların bakiye maddi zararı bakiye poliçe limit içinde kalmakta olup, zorunlu trafik sigorta poliçesinin manevi tazminat taleplerini kapsamadığı, E)Taleple de bağlı kalınarak davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinin 20.11.2014 dava, diğer davalılar bakımından 29.10.2014 olay tarihi olacağı, F)Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi 3. ek raporunun tarihinin 22/11/2019 olması ve Covid-19 küresel salgını nedeni ile duruşmaların ertelenmesi sebebi ile; davanın ve birleşen davanın niteliği itibari ile Yerleşik Yargıtay Uygulaması gereğince karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesabının yapılması gerekmekte olup, buna göre belirlenen tazminattan zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı sigorta tarafından yapılan ödeme miktarının güncellenerek mahsubu ile destekten yoksun kalma tazminat hesabı için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan 24/10/2020 tarihli 4. ek raporun sonuç kısmında “…S O N U Ç: Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 29.10.2014 tarihinde meydana geleri trafik kazasında; A)Değişiklik gerektirmeyen kök ve ek raporlarda belirlendiği gibi; a)Davalı Sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın, ASLİ vc %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, b)Davacıların yakını ve murisi müteveffa yolcu …’ın, ALT DÜZEYDE TALİ ve %20 (yüzde yirmi) oranında KUSURLU bulunduğu kanaatine varıldığı, B)Değişen asgari ücret artışları dikkate alınarak iş bu raporda belirlendiği gibi davalıların %80 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; a)Davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 28.014 31 TL, b)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 24.544 ,82 TL, c)Davacı anne ve babanın cenaze gideri zararının – 440,00 TL, olduğu, C)Sayın Mahkemece olayda hatır taşımasının bulunduğunun ve hatır taşıması nedeniyle indirim oranının %20 olarak uygulanacağının kabulü halinde; yukarıda belirlenen destek zararlarından %20 hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra kalan tutarlardan ödemelerin güncel tutarlarının tenzili sonucu; a)Davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 15.920 83 TL, b)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 14,854,72 TL, c)Davacı anne ve babanın cenaze gideri zararının – 352,00 TL, olacağı, D)Davacıların bakiye maddi zararı bakiye poliçe limit içinde kalmakta olup, zorunlu trafik sigorta poliçesinin manevi tazminat taleplerini kapsamadığı, E)Taleple de bağlı kalınarak davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinin 20.11.2014 dava, diğer davalılar bakımından 29.10.2014 olay tarihi olacağı, F)Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Davaya ilişkin trafik kazasında davalı sürücü …’ın %100 oranında aslî kusurlu olduğu anlaşılmakla tam kusur oranına göre davacı … ve …’ın destekten yoksun kalma tazminat hesaplarının yapılması, bilahare sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin güncellenip mahsup edilmesi, hesaplanan tazminat miktarından müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi mahkemenin takdirinde olması nedeni ile indirim yapılmaması kaydı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan 30/12/2020 tarihli 5. ek raporun sonuç kısmında “…SONUÇ: Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 29.10.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; A)Değişiklik gerektirmeyen kök ve ek raporlarda belirlendiği gibi; a)Davalı Sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın, ASLİ ve “%80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, b)Davacıların yakını ve murisi müteveffa yolcu …’ın, ALT DÜZEYDE TALİ ve %20 (yüzde yirmi) oranında KUSURLU bulunduğu kanaatine varıldığı, B)Değişen asgari ücret artışları dikkate alınarak Sayın Mahkemenin ara kararı doğrultusunda %100 kusur durumuna göre iş bu raporda belirlendiği gibi …’ın geride kalan hak sahiplerinden; a)Davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 5 55.275,48 TL, b)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 5 45.655,80 TL, c)Davacı anne ve babanırı cenaze gideri zararının – 550,00 TL, olduğu, C)Hatır taşımasına ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, D)Davacıların bakiye maddi zararı bakiye poliçe limit içinde kalmakta olup, zorunlu trafik sigorta poliçesinin manevi tazminat taleplerini kapsamadığı, E)Taleple de bağlı kalmarak davalı sigorta şirketi bakımımdarnı temerrüt tarihinin 20.11.2014 dava, diğer davalılar bakımından 29.10.2014 olay tarihi olacağı, F)Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce içtihat değişikliğine gidilerek HMF 1931 tablosu yerine TRH 2010 tablosunun bakiye ömrün belirlenmesinde nazara alınması kabul edilmiş olduğundan TRH 2010 tablosuna göre davacıların destekten yoksun kalma tazminat hesabının yeniden yapılması hususunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan 26/05/2021 tarihli 6. ek raporun sonuç kısmında “…SONUÇ: Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 29.10.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; A)Değişiklik gerektirmeyen kök ve ek raporlarda belirlendiği gibi; a)Davalı Sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın, ASLİ ve 480 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, b)Davacıların yakını ve murisi müteveffa yolcu …’ın, ALT DÜZEYDE TALİ ve %20 (yüzde yirmi) oranında KUSURLU bulunduğu kanaatine varıldığı, B)2010 yaşam tablosu dikkate alınarak, Sayın Mahkemenin ara kararı doğrultusunda %100 kusur dutumuna göre iş bu raporda belirlendiği gibi …’ın geride kalan hak sahiplerinden; a)Davacı … …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 79.162,63 TL, b)Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının – 57.198,77 TL, c)Davacı anne ve babanın cenaze gideri zararının – 550,00 TL, olduğu, C)Hatır taşımasına ilişkirı takdirin Sayırı Mahkemeye ait bulunduğu, D)Davacıların bakiye maddi zararı bakiye poliçe limit içinde kalmakta olup, zorunlu trafik sigorta poliçesinin manevi tazminat taleplerini kapsamadığı, E)Taleple de bağlı kalınarak davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinin 20.11.2014 dava, diğer davalılar bakımımdarı 29.10.2014 olay tarihi olacağı, F)Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi sonucunda; 29/10/2014 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile yanında … ve … ile birlikte … ilinden …’ya arkadaşları olan, …’ın yanına geldikleri, hep birlikte alkollü eğlence merkezine gittikleri, burada bir süre kaldıkları ve birlikte aynı araçla ayrıldıkları, saat 03:30 sıralarında araç ile seyir halinde iken … Mah. … … Cad. üzerinde … Petrol civarına geldikleri sırada davalı …’ın aracın hakimiyetini kaybederek yolun sağında bulunan dubalara çarpması ve aracın yan yatması sonucu kaza meydana geldiği, kaza sonucu aracın sağ ön koltuğunda oturan …’ın hayatını kaybettiği, arkada oturan … ve …’nun ise yaralandığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 02/03/2015 tarihli raporda sanık sürücü …’ın aslî kusurlu olduğunun, müteveffa …’ın alkollü olan sanık idaresindeki araçta yolculuk yapmış olmakla kendi ölümünde alt düzeyde tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, … 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yukarıda açıklanan … E.K. sayılı ilamı ile …’ın taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olduğu, anılan kararın Yargıtay onaması ile 11/03/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacılar … ve … çocukları …’in ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK 53 maddesine dayalı olarak destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Destekten yoksunluk tazminatı ölenin çalışıp kazanabileceği süredeki kazancı tutarından davacılara ayırıp ileride yapabileceği yardımının tutarının peşin ve toptan ödetilmesinden ibarettir. (YİBK., 06/03/1978 tarih 3 sayılı karar) Destekten yoksunluk tazminatı ileriye yönelik faraziyelere ve varsayımlara dayanarak tespit ve hesaplanmaktadır. Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihatlarına ve uygulamalarına göre …’ın bu olay sebebi ile ölmeyip sağ kalmış olsaydı davacı baba … ve davacı anne …’e maddi yardım ve destekte bulunabileceği, onun ölümü nedeni ile davacıların onun desteğinden yoksun kaldığı kabul edilmiştir. Her ne kadar davacılar vekili 2014 yılı 11. ay itibari ile gıda mühendisliği yapan bir şahsın alabileceği ortalama maaşın-elde edeceği gelirin tazminat hesabında dikkate alınmasını talep etmiş ise de … … Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın cevabi yazısından davacıların murisi …’ın 31/08/2010 tarihinde Meslek Yüksek Okulunun Et ve Ürünleri Teknolojisi Programına kayıt yaptırmış ise de 2010-2011 öğretim yılı için kaydını yenilediği ancak bu dönemlerden sonra ders kaydını yapmadığı ve 29/10/2014 tarihinde vefatı ile birlikte kaydının silindiği anlaşılmakla, bu durumda müteveffa …’ın 4 yıldır devam etmediği söz konusu okulu bitireceğinin kabul edilemeyeceği ve buna göre davacı tarafça bildirilen emsal ücretlerin dikkate alınmasının mümkün olamayacağı kabul edilmiştir. Ayriyeten davalı sigorta şirketi tarafından iş bu kaza nedeni ile 24/12/2014 tarihinde anne …’e 21.274,40-₺ ve baba …’a 15.671,20-₺ ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Yapılan ödemeler dikkate alınmak sureti ile yasal asgari ücrete göre ve yerleşik yargıtay uygulamasına uygun şekilde düzenlenen yukarıda yazılı olan ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi 6. ek raporunda yer alan tespitlere göre davacı anne …’in destekten yoksun kalma sebebi ile bakiye maddi zararının 79.162,63-₺, davacı baba …’ın ise 57.198,77-₺ olduğu kabul edilmiştir. Diğer yandan Ilgın Belediye Başkanlığı’nın cevabi yazısından kaza tarihi itibari ile 1 kişinin cenaze defin giderinin 550,00-₺ olduğu kabul edilmiştir. Davalı sürücü … ile müteveffa …’ın arkadaş olmaları nedeni ile müteveffanın bedelsiz olarak araçta taşındığı, taşımanın bir ücret veya menfaat karşılığı olmadığı, dolayısı ile hatır taşıması olduğu, 6098 sayılı TBK 51 maddesi uyarınca zararın bir bölümünün zarar görenin üzerinde bırakılması gerektiği kabul edilerek hatır taşıması nedeni ile yüksek yargıtayın yerleşik uygulaması gereği %20 oranında indirim yapılmıştır. Diğer yandan davaya konu kazada davalı sürücü …’ın alkollü olduğu, müteveffa …’ın bu durumu bildiği, bu nedenle müterafik (bölüşük) kusurlu olduğu, 6098 sayılı TBK 52 uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği kabul edilerek tazminat tutarından yüksek yargıtayın yerleşik uygulaması gereği %20 oranında indirim yapılmıştır. 6098 sayılı TBK 49. ve 2918 sayılı KTK’nun 85 maddeleri uyarınca haksız fiili gerçekleştiren davalı sürücü … ve davalı araç mâliki …’ın kusur oranına göre gerçek zararın tamamından sorumlu oldukları kabul edilmiştir. Sigorta şirketinin zarardan sorumluluğu ise temerrüt tarihinden ve poliçe limiti ile sınırlı olup, sigorta şirketinin temerrüt tarihi 2918 sayılı yasanın 98 ve 99. maddelerine göre belirlenmelidir. Sigorta şirketi yönünden temerrüt ve faiz başlangıç tarihi asıl dava tarihi olan 20/11/2014, davalı araç mâliki … ve davalı sürücü … yönünden ise faiz başlangıç tarihi olay tarihi olan 29/10/2014 olup, neticeten asıl davada destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulüne, cenaze defin gideri talebinin kısmen kabulüne ve birleşen davada destekten yoksun kalma tazminat talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK 56/2 maddesi hükmüne göre hakim ölüm halinde ölenin yakınlarına manevi zarar adı altında bir paraya hükmedebilir. Müteveffa …’ın ölümü ile onun anne ve babası ile kardeşleri olan davacıların acı, elem ve üzüntü yaşadıkları mutlak olup, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları ile olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilerek tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-A)Asıl davada davacıların destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulüne,
Davacı … lehine 18.297,39-₺ maddi tazminatın, davacı … lehine 17.151,43-₺ maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … Sigorta A.Ş.’den (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, uygulanacak faizin davalı … ve … yönünden olay tarihi olan 29/10/2014 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 20/11/2014 tarihinden itibaren işletilmesine,
Asıl davada davacıların cenaze defin gideri talebinin kısmen kabulüne,
352,00-₺ cenaze defin giderinin yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … Sigorta A.Ş.’den (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara mütesaviyen ödenmesine, uygulanacak faizin davalı … ve … yönünden olay tarihi olan 29/10/2014 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 20/11/2014 tarihinden itibaren işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B)Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne,
Davacı … lehine 20.000,00-₺, davacı … lehine 20.000,00-₺, davacı … lehine 10.000,00-₺, davacı … lehine 10.000,00-₺ manevi tazminatın olay tarihi olan 29/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen maddi tazminat değeri üzerinden alınması gereken 2.445,55-₺ nispi harçtan peşin alınan 2.035,24-₺ harcın mahsubu ile bakiye 410,31-₺ nispi karar harcının davalılar …, …, … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen manevi tazminat değeri üzerinden alınması gereken 4.098,60-₺ nispi karar harcının davalılar …, …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 5.800,00-₺ bilirkişi ücreti, 730,50-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 6.530,50-₺ üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.860,88-₺ ile 2.064,24-₺ harç gideri olmak üzere toplam 3.925,12-₺ yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen destekten yoksun kalma tazminat değeri üzerinden davacı … vekili lehine hesaplanan 5.100,00-₺ nispi vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen destekten yoksun kalma tazminat değeri üzerinden davacı … vekili lehine hesaplanan 5.100,00-₺ nispi vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen cenaze defin gideri üzerinden davacılar … ve … vekili lehine takdir olunan 352,00-₺ nispi vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ve …’e verilmesine,
6-Takdiri indirim nedeni ile reddedilen cenaze defin gideri üzerinden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kabul edilen manevi tazminat değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … vekili lehine hesap ve takdir olunan 5.100,00-₺, davacı … vekili lehine hesap ve takdir olunan 5.100,00-₺, davacı … vekili lehine hesap ve takdir olunan 5.100,00-₺, davacı … vekili lehine hesap ve takdir olunan 5.100,00-₺ vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile belirtildiği şekilde davacılara verilmesine,
8-Reddedilen manevi tazminat değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar … ve … vekili lehine davacı … yönünden hesap ve takdir olunan 5.100,00-₺, … yönünden hesap ve takdir olunan 5.100,00-₺, … yönünden hesap ve takdir olunan 5.100,00-₺, … yönünden hesap ve takdir olunan 5.100,00-₺ vekalet ücretinin belirtildiği şekilde davacılardan alınıp davalılar … ve …’a verilmesine,
2-Birleşen davada davacıların destekten yoksun kalma tazminat talebinin kısmen kabulüne,
Davacı … lehine 32.366,72-₺ maddi tazminatın, davacı … lehine 19.455,78-₺ maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … Sigorta A.Ş.’den (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, uygulanacak faizin davalı … ve … yönünden olay tarihi olan 29/10/2014 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 20/11/2014 tarihinden itibaren işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 3.539,99-₺ nispi harçtan peşin alınan 44,40-₺ harcın mahsubu ile bakiye 3.495,59-₺ nispi karar harcının davalılar …, …, … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan başvuru ve peşin harç gideri olan 95,20-₺ yargılama giderinin davalılar …, …, … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat değeri üzerinden davacı … vekili lehine hesaplanan 5.100,00-₺ nispi vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat değeri üzerinden davacı … vekili lehine hesaplanan 5.100,00-₺ nispi vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
6-Reddedilen maddi tazminat değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tüm davalılar vekili lehine davacı … yönünden hesap ve takdir olunan 5.100,00-₺, … yönünden hesap ve takdir olunan 5.100,00-₺ vekalet ücretinin belirtildiği şekilde davacılardan alınıp tüm davalılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı-birleşen davanın davacısı vekili Av. … ile davalı-birleşen davanın davalıları … ve … vekili Av. …’nin yüzlerine karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/11/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza