Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1266 E. 2018/747 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1266 Esas
KARAR NO : 2018/747

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/10/2014
KARAR TARİHİ : 10/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, 21.7.2006 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili davacı şirketin 2005-2006 sezonunda oynanacak Türkiye 1. Süper Ligi müsabakaları için … Stadyumu saha içi reklam alma ve pazarlama haklarını 520.000.00 YTL bedel karşılığında … kulübünden satın aldığını, davalı şirketin … Müdürlüğü Spor Toto teşkilatına ait İddia oyunun işletim ve reklam işlemi üstlenen şirketi olduğunu, bahsi geçen İDDİA oyununun Türkiye Profesyonel 1. Süper Ligi müsabakaları boyunca … Stadyumunun kale direklerini sağında ve solunda olmak üzere her biri 6 x 2,5 m. ebatlarında halı tabiredilen 4 adet sabit reklam ile 80.000 USD bedel karşılığında tanıtılması hususunda müvekili şirket ile davalı şirketin sözlü anlaşma yaptıklarını, dava konusu reklamın, … Stadyumunda oynanan toplam 17 lig müsabakalarının tamamında yapıldığını, bu müsabakaların bir kısmının müsabaka boyunca canlı olarak, diğerlerinin de özet görüntüler olarak yayıncı kuruluş … kanalında yayınlandığını, ayrıca 17 maçın tamamına ait özet görüntüler de diğer ulusal televizyon kanallarının tümünde yayınlanmak suretiyle on milyonlarca kişi tarafından defalarca izlendiğini, müvekkili şirketin 80.000 USD reklam ücreti alacağın ödenmesini davalıdan sözlü olarak talep ettiğini, davalı tarafın, yazılı reklam sözleşmesi bulunmadığından bahisle ücret ödemeyeceklerini bildirdiklerini, davalı şirketin haksız bir tutum içinde olduğunu, müvekkili şirket anılan stadyumun reklam haklarını … Kulubünden 520.000 Ytl ücret ödeyerek satın aldığını, bu kadar yüksek miktarda ücret ödeyen müvekkili şirketin stadyumun en kıymetli alanını, anlaşmalı olmaksızın davalı şirketin reklamı için ayırmasının düşünülemiyeceğini, davalı şirket tarafından …. Stadyumunda yaptırılan benzer bir reklam için 200.000 USD ödendiğini, kıyaslandığında müvekkiline ödemesi gereken miktar oldukça düşük bir miktar olduğunu, bu itibarla 80.000 USD reklam bedelinin müvekkiline derhal ödemesi gerekirken ödemediğini, bu nedenlerle şimdilik 50.000,000 Ytl reklam ücreti alacağının davalı şirketten dava tarihinden itibaren yasal faizi ve yargılama giderleri ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği 20.10.2006 tarihli cevap dilekçesinde özetle, müvekkili davalı şirketin, dava dilekçesinde belirtildiği üzere … Müdürlüğü Spor Toto Teştikalıtının Başbayisi sıfatıyla İDDİA oyununun operasyonundan sorumlu olduğunu, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile şirketi davalının arasında 2. Ekim 2003 tarihinde akdedilmiş olan sözleşmenin 5. maddesi gereği, şirketlerinin oyunların tanıtımı ve hasılatın artmasını sağlamak üzere, her türlü reklam, tanıtım ve benzeri faaliyetlerin yapılması, pazarlama desteğinin verilmesi ve bunlara ilişkin tüm giderlerin karşılanmasından sorumlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirket Türkiye Profesyonel 1. Süper Ligi Futbol maçları başta olmak üzere tüm Futbol müsabakalarında sözleşme ile kendisine verilmiş bu haklar kapsamında faliyet göstermekte olduğunu, davacı tarafın iddia ettiğinin aksine müvekkili şirkete verilen hak ve yükümlülüklerin muhatap firmalarla, yazılı sözleşmeler akdedilmek suretiyle gerçekleştirilmekte olduğunu, zira büyük maddi tutarlardan bahsedilen ciddi bir sektörde, böyle bir işin sözlü anlaşmalar çerçevesinde yapılacağını düşünmenin basiretli bir tacir açısından ihtimal dışı olduğunu, müvekkili şirketin haksız menfaat doğduğu iddia edilse de bu tek taraflı bir itham olup tarafların herhangibir yükümlülük altına sokmadığını, müvekkili şirketin Türkiye Çapında ün yapmış tüm sporsverlerce yeterince tanınan ve bilinen bir şirket olduğunu, müvekili şirketin bahsi geçen reklamlardan haberdar olmamasının mümkün olmadığının iddia edildiğini, ancak yine davalı müvekkil şirketi’in piyasa payının büyüklüğü gözardı edildiğini, hiçbir şirketin bir sene boyunca herhangibir maddi bedel almadan ve yazılı bir sözleşme ile kendisini garanti altına almadan yazılı veya sözlü sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğinin aşikar olduğunu, sonuç itibari ile taraflar arasında kurulmuş ve ifa gerektiren herhangi bir ticari ilişki olmadığını, dolayısıyla hiçbir alacak borç taahhuk etmediğini, davacının yersiz, tek taraflı ve haksız iddialarından oluşan işbu davanın tüm ferileri ile birlikte reddi gerektiğini talep etmiştir.
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celb ile incelenmiş ve taraf tanıkları dinlenmiştir. Dinlenen tanıklar, Reklam ve Tanıtım Sözleşmesinin kurulduğunu ifade etmemişlerdir. Bu nedenle davacı, davalı ile aralarında Reklam ve Tanıtım Sözleşmesinin kurulduğunu ispatlayamamıştır. Yargıtay 15.HK. Dariseninin 2003/5319-4921 sayılı ve 22.10.2003 günlü kararı bu doğrultudadır.
Mahkememizce yapılan yargılamada, davacı vekili 25.03.2008 günlü duruşmada, yemin teklif etme hakkını kullanarak ispatlayacaklarını beyan etmiş ve davalı yana yemin davetiyesi tebliğ için gerekli masrafı depo etmesi için 20 günlük kesin süre verilmiş ve müeyeddiyesi hatırlatılmış olmasına rağmen,davacı gerekli masrafları yatırmayarak yemin teklif etme hakkından vazgeçmiş olduğu mahkememizce benimsenmiştir. Artık bu aşamadan sonra ve hakkın düşmesinden sonra HMUK 350 madde hükümlerine göre yemin son delil olup,yemin teklif eden bu teklifinden tek yanlı olarak dönemeyeceği gibi yerleşik yargıtay uygulamalarına göre, yemin teklifinden sonra başkaca delillinde toplanamayacağı anlaşılmakla, davacının davalı ile aralarında reklam yapılmasına ilişkin eser sözleşmesini yaptıklarını ispatlayamadığı….” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı vekilince temyiz edilmiş, temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 13.10.2009 tarih ve 2008/6863 Esas, 2009/5294 Karar sayılı kararı ile “Eksik inceleme sonucu davanın reddi doğru olmadığı gibi dava, akdî ilişkinin kanıtlanamamış olması sebebiyle ön koşul gerçekleşmediğinden reddedilmiş olup, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesine göre davalı lehine maktu vekalet ücreti tayini gerekirken bu miktarı aşan nisbi avukatlık ücretine hükmedilmesi de hatalı bulunduğundan itirazların kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına ” karar verilmiş, davalı tarafından yapılan karar düzeltme talebi reddedilmiş olmakla dosya yeniden esasa alınmış yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya bilirkişilere tevdi edilerek alınan 09.05.2012 raporda özetle “…1.808.700,00 TL bedelinde reklam yapıldığının sabit olduğu, davalı yararının gerçekleştiği, Yargıtay bozma kararı çerçevesinde caiz olan vekaletnamesiz iş görme hükümleri uygulanacağından bu hüküm uyarınca iş gören, yapılan işin umulan sonucun meydana getirmesi veya ortadan kalkmış dahi olsa halin icabının haklı gösterdiği zaruri ve faydalı masrafları isteyebileceği, eğer sözleşme olarak yapılsa idi ücret verilmesi gereken hallerde ücrette istenebileceğini, davacının talebinin içinde hem yapılan masraf, hemde alınması gereken ücret miktarının olduğunu, bu çerçevede davalı yararına 1.808.700,00 TL bedelinde reklam yapıldığının sabit olduğu, ayrıca davacının 80.000 USD istediği, ancak şimdilik 50.000,00 TL için dava açıldığından talebin uygun olduğu ” yönünde raporlarını mahkemeye ibraz etmişlerdir.
Davacı vekili 05.06.2012 tarihli oturumda ıslah dilekçesi ile dava alacağının 74.065,00 TL artırarak talebinin 124.065,00 TL ye çıkarttığını beyan etmiş, buna dair ıslah harcını mahkeme veznesine yatırmıştır. Rapora itirazlar cevaplandırılmak suretiyle dosya bilirkişilere tevdi edilmiş ve mahkemeye ibraz edilen 28.05.2013 havale tarihli raporlarında özetle “…iddia markasının 2006 senesi içerisinde … Sahasında yer aldığı açık hava (pano ve halı) yerlerinin gerçek değerlerinin çalışmasının bulunabildiğini, sonuç olarak halı reklamıın sezonluk sahada yer alma değerinin 40.000 USD, kale arkası panoları için sezonluk 20.000 USD’den satıldığının, ayrıca Televizyon, Maç, Reklam saniye fiyatına göre hesaplandığından maç sırası kale arkası panolarının televizyonda görülme değerinin 34.000USD, halı reklamlarının görülme değerlerinin ise 573.160USD olarak hesaplandığını, bu vesile ile 2006 yılında toplam 60.000 USD’ye satın alınabilecek bu halı ve panoların hem televizyondaki görüntülerinden elde edilen toplam 607.200 USD değerindeki yer hemde 2006-2012 arası oluşan enflasyondan bugün 80.000 USD değerinde olduğuna dair ” görüşlerini bildirmişlerdir.
Yerel mahkemece; davanın kısmen kabulüne, toplam 93.095,00 TL’den 50.000,00TL’ nin dava tarihinden, 43.095,00 TL’nin ıslah tarihi olan 05.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine şeklinde karar verilmiş olup, iş bu karar Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2013/7039-2014/4208 E.K. sayılı bozma ilamı ile “… Davacı dava dilekçesinde açıkça 4 adet sabit reklamın her iki kalenin sağına ve soluna yerleştirilmek suretiyle iddia oyununun reklamının yapıldığını ileri sürdüğü halde bilirkişi kurulunca kale arkası panolar için de reklam bedeli tayin edilmesi doğru olmadığı gibi hükmüne uyulan bozma ilâmında işin bedelinin yapıldığı tarih itibari ile mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gereğine değinildiği ve taraflar arasında yazılı sözleşme mevcut olmadığı, iş bedelinin yabancı para üzerinden ödeneceğinin kararlaştırıldığı kanıtlanamadığı halde bedelin TL olarak belirlenmesi yerine Amerikan Doları üzerinden hesap yapılması doğru olmamış, yeniden tayin edilecek bilirkişi kurulundan sadece her 2 kalenin sağına ve soluna yerleştirilen reklamlar nedeniyle talebe hak kazanılan reklam bedelinin yayının yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre Türk Lirası üzerinden belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacı talebi aşılmak suretiyle ve uyulan bozma ilâmına aykırı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. …temyiz eden davalı yararına Bozulmasına” karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya bilirkişilere tevdi edilerek alınan 28/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı yan 05/04/2016 günü mahkeme salonunda yapılan incelemeye katılmadığı ticari defterlerini sunmadığı, davalı yanın incelenen 2005-2006 yıllarına ait ticari defterlerinde davacı ile ilgili herhangi bir hesap hareketine rastlanılmadığı, tüm reklam ve uygulamaların toplamı; 9.200USD+2.250USD=11.450-USD olarak tespit edildiği, … küme düşmekten son anda kurtulan düşük izleyicili bir takım olduğu göz önüne alınarak % 25 iskonto yapılması piyasa şartlarına göre uygun olduğu ve sürekli yapılan bir uygulama olduğu bu iskonto uygulandığında; 9.393,75 USD bir rakam ortaya çıkmakta olduğunu, söz konusu reklam iki kale tarafına uygulandığından 8.587,50 USDx2=17.175-USD olduğu, belirlenen rakamı teyit veya revize etmek için davacı … Ltd. Şti’nin aynı sezonda birinci ikinci ve üçüncü konumda yaptığı Le coq sportif, İstikbal ve Vestel firmalarıyla ilgili reklam faturalarının incelenmesi gerekeceği, aksi halde yukarıda tespit edilen rakamın doğru ve uygun olacağı belirtilmiştir.
Rapora itirazlar cevaplandırılmak suretiyle dosya bilirkişilere tevdi edilmiş ve mahkemeye ibraz edilen 22/02/2018 tarihli bilirkişi raporu özetle; … sahasının her iki kale yanındaki alanlarında 2 şer adet olmak üzere toplamda 4 adet branda remlamı bulunduğunu, 2006-2007 sezonunda yapılan sözleşmede Denizlispor’un dahil olduğu 8 anadolu kulübünün …, …, …, …, …, …, … ve … sahasındaki tüm maçları kapsamakta olduğunu, reklam aynı olarak kale yanında ikinci konum ve üçüncü konum kullanılmak üzere 2 adet 3 boyutlu halı üretimi ve reklamını kapsamakta olduğunu ve bahse geçen 8 anadolu takımı için 2006/2007 sezonu için 175.000-USD olarak anlaşma yapıldığını, bu rakam 23.01.2018 tarihli Merkez Bankası alış kuru 1 Dolar 3.80-TL üzerinden hesaplandığında 665.000-TL olarak belirlendiğini, bu rakam 8’e bölündüğünde kulüp başına 83.125-TL tutar ortaya çıktığını, yapılan reklam malzemesi branda üzerine baskı tekniği ile yapıldığından bu rakamdan 3 boyutlu halı üretim maliyeti olan 12.500USDx3.80-TL=47.500-TL’nin çıkartılarak hesaplanan 83.125-47.500=35.625-TL’ye, 2 adet branda reklam üretim maliyetinin ilave edilmesi gerekmekte olduğunu ve böylece 2 adet 6×2.5m. Branda baskı maliyeti olan 2x200USDx3.80-TL=1.520-TL’nin eklenerek 35.625-TL+1.520-TL=37.145-TL olarak belirlendiğini, Denizlispor-Malatyaspor maçında branda reklam uygulanmadığı için toplam rakamın 17’de 1’i nin çıkarılacağını, 37.145-TL-2.185=34.960-TL bulunduğunu söz konusu reklam diğer kale tarafına da uygulandığı için 34.960-TLx2=69.920-TL hesaplanıp toplam rakamın 69.920-TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabında; davacı şirketin 10.01.2014 tarihinde TTK Geçici 7. Maddesine göre resen ticaret sicininden silindiği belirtilmiştir. Daha sonra davacı vekili tarafından; davacı şirketin yeniden ihyasına ilişkin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/311 E- 2015/708 K sayılı karar örneğini sunulduğu ve bu kararın 15.12.2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Toplanan deliller, celp olunan belge ve bilgiler, usul ve yasaya, dosyadaki belge ve bilgilere uygun, davalı itirazları yerinde bulunmayan, haklı gerekçelere dayanan, karar vermeye yeterli olduğu kabul ve taktir olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında reklam yapılmasına ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte davacı tarafından ibraz edilen fotoğraflar ve televizyondaki görüntü kayıtları ile reklam işlerinin yapıldığı, yapılan işin iş sahibinin (davalının ) yararına olduğu, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre bedelin iş sahibinden istenebileceğinden ve işin yapıldığı reklam hizmetinin yerine getirildiği, tüm reklam ve uygulamaların toplam 69.920,00 TL değerinde olduğu bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, davacının davalıdan 69.920,00 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne ilişkin takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurma gereği hasıl olmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Toplam 69.920,00 TL’den; 50.000,00 TL’nin dava tarihinden, 19.920,00 TL’nin ıslah tarihi olan 05/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 4.776,24-TL ilam harcından peşin alınan 1.775-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.001,24-TL bakiye harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 8.041,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 6.305,95-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 2.944,80-TL bozmadan önceki masraflar, 2.900-TL bilirkişi ücreti 210-TL posta masrafı olmak üzere toplam 6.054,80-TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 3.412,34-TL davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı olarak 100-TL posta masrafı, 318-TL bozma öncesi masraf olmak üzere toplam 418-TL yargılama masraflarından kabul ve ret durumuna göre 418-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiye kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19.07.2018

Katip … Hakim …
e-imza e-imza