Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1176 E. 2019/200 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1176 Esas
KARAR NO : 2019/200

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun … Bağkur numaralı emekli sigortalısı … 04/09/1999 tarihinde vefat ettiği halde vefatından sonraki dönem olan 04/09/1999-01/11/2004 dönemi arasındaki aylıklarının bankamatik ile çekilmeye devam edildiğini ve kurumunun toplam 10.185,67 TL zarara uğradığını, sigortalı …’un ölümünden sonra yıllarca maaşının ödenmeye devam edilmesi sebebiyle davalı bankaya 12/09/2007 tarih ve 36438 sayılı yazı ile bankamatik kartının hangi tarihte ve kime verildiği, bankamatiğin kullanım süresinin ne zaman bittiği, bu kartın yenilenip yenilenmediği hususlarının sorulduğunu, bankanın 28/09/2007 tarih ve 909 sayılı cevabi yazısında, 04/09/2007 tarihinde otomatik olarak hesap açıldığını, 22/09/1997 tarihinde kart verilerek müşteriye teslim edildiğini, debit kartlarının süresiz olduğunu ve kartın yenilenmesiyle ilgili herhangi bir işlem yapılmadığının belirtildiğini, davalı bankanın taraflar arasında imzalanan 27/09/1984 tarihli protokolde gelir ve aylık sahiplerine ATM kartı verilmesi konusunda herhangi bir hüküm bulunmamasına rağmen, aksine protokolde ödemelerin bizzat emekli sigortalının kendisine yapılacağı veya onu temsil edenlere kimlik tespitinden sonra yapılacağı kararlaştırılmış olmasına rağmen protokol hükümlerine aykırı davranarak kurumdan habersiz olarak sigortalı …’a süresiz ATM kartı verdiğini, 15/12/2000 tarihinde günün koşullarına göre protokolün yenilendiğini ve bu protokol ile de ATM kartının geçerliliğinin 1 yıl ile sınırlandırıldığını, davalı bankanın protokolün gereklerine aykırı davrandığını, üzerine düşen denetim vazifesini yerine getirmediğini, ölenin maaşının yıllarca ATM kartı ile çekilmesine sebebiyet verdiğini, emsal olarak sunulan … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/89 esas, 2006/215 karar sayılı ilamında, yersiz olarak ATM’den çekilen 18.743,48 TL kurum zararının davalı bankadan tahsiline karar verildiğini ve mahkeme kararının Yargıtay 11.H.D’nin 12/11/2007 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiğini, kurum zararının tahsili için ölen sigortalının hak sahibine karşı Ankara 9. İş Mahkemesi’nin 2009/995 esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığını, bu davanın derdest olduğunu beyanla kurum zararı olan toplam 8.178,60 TL’nın her bir maaşın ödeme tarihinden itibaren işleyen ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu maaş ödemesinin, müvekkili Bankanın Genel Müdürlüğü ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı arasında akdedilen maaş ödeme protokolü kapsamında yapıldığını, davacı tarafın dava dilekçesinde, 04/09/1999 tarihinden 01/11/2004 tarihine kadar müteveffa …’a yapılan maaş ödemelerini müvekkili bankadan talep ettiğini, işbu davanın 31/05/2011 tarihinde açıldığını, davacı tarafın dava tarihinden 10 yıl öncesine kadar olan ödemelerle ilgili talepte bulunabileceğini, 04/09/1999 dan 31/05/2001 tarihine kadar olan döneme ilişkin talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığından söz konusu döneme ilişkin taleplerin zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde, müvekkili banka ile SGK arasında imzalanan 27/09/1984 tarihli protokolü esas göstererek talepte bulunduğunu, 31/05/2001 tarihinden itibaren istenecek alacaklar için bu protokolün uygulanma imkanının olmadığını, müvekkili banka ile davacı kurum arasında yapılan protokol gereğince SGK maaşlarının müvekkili banka tarafından ödendiğini, ilgili protokol gereğince hak sahiplerinin maaşlarının, müvekkili bankada açılacak bankomat hesaplarına, SGK tarafından yatırılacağını, söz konusu maaş hesabına, SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılırsa hesapta para olacak ve hak sahibine ödeme yapılacağını, müvekkili bankanın burada sadece para ödemede aracı kurum olduğunu, SGK’nın talimatı olmaksızın ödeme yapmadığını, ayrıca dava dilekçesine ekli ekstrelerde 25/10/2002 tarihine kadar olan hesap hareketlerinin görünmekte olduğunu, davacının talep ettiği 01/11/2004 tarihine kadar olan hesap hareketlerinin incelenmesi için tüm ekstrelerinin celbinin gerektiğini, ayrıca müvekkili bankanın sorumluluğu …’un ölümünü öğrendiği tarihten itibaren başlayacağından, SGK kayıtları da incelenerek …’un yaşayıp yaşamadığının SGK tarafından araştırılıp araştırılmadığının ve müvekkili bankaya bu hususta bildirim yapılıp yapılmadığının tespitinin gerektiğini, bu sebeple öncelikle ölü kişiye her ay maaş yatıran davacının kurum maaş ödemesi yaparken üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, gerekli araştırmayı yapmadığını, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine hesap sahibi …’un sağ ya da ölü olup olmadığını araştırma yükümlüğünün davacı kuruma ait olduğunu beyanla davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vefat eden sigortalının vefatından sonra yapılan emekli maaşı ödemeleri nedeniyle oluşan zararın rücuan tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve yapılan yargılama neticesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, SGK emeklisi olan dava dışı …’un vefatından sonra emekli maaşının bankamatik kartı ile çekilmeye devam edilmiş olması nedeniyle oluşan zarardan davalı bankanın sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise davacının, davalıdan ne miktar zarar talep edebileceği noktasında toplandığı, taraflar arasında imzalanan 27/09/1984 ve 15/12/2000 tarihli protokoller gereği davalı bankaya sigortalının hayatta olmadığına dair inceleme ve araştırma yükümlülüğünün getirildiği, davalı bankanın söz konusu yükümlülüğe aykırı davrandığı ve bu nedenle davacının oluşan zararından sorumlu olduğu kanaatine varılmakla bilirkişi raporu ile 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde kaldığı tespit edilen 8.718,60 TL’nin talep doğrultusunda her bir maaşın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, Mahkememiz kararının davalı tarafın vaki temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/15010 Esas, 2014/4187 Karar sayılı ve 05/03/2014 tarihli ilamı ile “Dava, davacı Kurum’dan emekli aylığı almaktayken ölen …’un ölümünden sonra da hesabına yatan paraların çekilmiş olması nedeniyle uğranılan zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, ATM kartı ile yapılan ödemelerde tarafların kusurlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.
Davacı Kurum’dan emekli aylığı almakta iken 04.09.1999 tarihinde ölen …’un ölümünden sonra da 01.11.2004 tarihine kadar hesabına yatırılan aylıkların çekildiği anlaşılmış olup, davacı haksız olarak çekilen miktarlardan dolayı akdedilen protokolle üstlendiği yükümlülüğü yerine getirmeyen davalı bankanın sorumlu olduğunu iddia ederek, uğradığı zararın davalı bankadan tazminini istemiştir.
Taraflar arasında davacı Kurum’dan gelir ve aylık almakta olanlara banka şubeleri tarafından yapılacak ödemelerle ilgili olarak 27.09.1984 ve 15.12.2000 tarihli protokoller akdedilmiştir. Mahkemece, yukarıda da özetlendiği şekilde davalı bankanın ödemelerle ilgili olarak anılan protokollerde belirtilen hususlara riayet etmediği, bu nedenle oluşan Kurum zararından dolayı davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Oysa, taraflar arasında yapılan 27.09.1984 tarihli ilk protokolde her ne kadar ATM kartı kullanılarak ödeme yapılması hususunda bir düzenleme yer almamış ise de, anılan protokolün ödemeler başlıklı 6’ncı maddesi “ödemelerin, bizzat emekli sigortalının kendisine veya onu temsil eden kayyum veya vekiline, bankanın cari usulüne göre kimlik tespitinden sonra yapılacağı”, yine 7’nci maddesi “kayyum veya vekile yapılacak ödemelerde asıl hak sahibinin sağ olduğuna dair, yılda iki kez Mayıs ve Kasım aylarında muhtarlık ilmuhaberinin isteneceği” hükümlerini haiz olup, anılan açık hükümler karşısında davacı tarafından davalı bankanın ödeme şekline ilişkin olarak icazetinin bulunup bulunmadığı, bu ödeme türünü benimseyip benimsemediği, benimsemişse buna yönelik olarak kanıtların nelerden ibaret olduğunun mahkemece denetime elverişli bir şekilde tartışılmaması doğru görülmediği gibi davacının birinci protokol süresi içinde ATM kartı ile yapılan ödemelerden sonra emeklisi hesabına ödenmek üzere para yatırmasının davacı yönünden yalnızca müterafik kusur olarak değerlendirileceğinin dahi nazara alınmaması doğru bulunmamıştır.
Öte yandan, taraflar arasındaki 15.12.2000 tarihli protokolün işleyişi başlıklı 4.13’ncü maddesinde “gelir ve aylık sahiplerine süresiz ATM kartı (Bank kart) verilmesinde Bankanın yetkili olduğu, ancak, Bankanın ATM kartı ile geçerliğini bir yılla sınırlandıracağı ve bir yıllık süre sonunda gelir ve aylık sahibinin bizzat bankaya gelmesi sağlanarak yaşadığının tespiti halinde Bank kart süresi bir yıl süre ile uzatılabileceği” açıkça öngörülmüş olup, davalı Banka tarafından anılan bu yükümlüğünün yerine getirildiği savunulmadığı gibi, esasen bu yükümlüğünün yerine getirilmediği hususu mahkemenin de kabulündedir.
Yukarıda da belirtildiği üzere, sigortalı 04.09.1999 tarihinde ölmüş olmasına rağmen davacı Kurum tarafından 01.11.2004 tarihine kadar ölen sigortalının hesabına maaş gönderilmiş, sigortalının ölümüne ilişkin olarak davalı bankaya davacı tarafından herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır. Bu durumda mahkemece ölen sigortalının maaş hesabından haksız olarak ödemelerin yapıldığı davaya konu 04.09.1999-01.11.2004 tarihleri arasındaki dönemde davacı Kurum’un emekli aylığı alanlara ilişkin olarak kendi mevzuatı ve çalışma sistemi gereği belli dönemlerde yoklama yapma, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden bilgi alma yönünde bir sorumluluğunun olup olmadığının araştırılması, bu yönde bir sorumluluğunun bulunduğunun ve somut olayda bunun ihmal edildiğinin tespiti halinde davacının davalı ile akdettiği protokol hükümlerine dayanarak kendisinin mevzuattan ve çalışma sisteminden kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldıramayacağı da göz önüne alınarak, somut olayda mahkemece, zamanaşımı süresinin dolmadığı kabul edilen alacak miktarı yönünden davacı kurumun müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti, var ise kusur oranlarının belirlenmesi ile buna göre davalının sorumluluğu hakkında bir karar verilmesi gerekirken davalının savunmasında bu hususu belirtmiş olmasına ve bilirkişi raporuna bu yönde yapmış olduğu itirazlara rağmen anılan hususlar üzerinde durulmayarak eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay ilamı taraflara tebliğ edilmiş, bozmaya karşı beyanları alınmış, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, bozma ilamı doğrultusunda taraflarca dosyaya sunulan belgeler kapsamında dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; bozma ilamı doğrultusunda, taraflar arasında imzalanan protokoller uyarınca, emeklinin sağ olup olmadığı hususunda araştırma yükümlülüğünün davalı bankaya ait olduğunu, davacı kurumun T.C. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri ile yaptığı KPS (kimlik paylaşım sistemi) anlaşması 21/01/2011 tarihinden itibaren geçerli olduğundan, davacı kurumun vefat eden emeklilinin kimlik tespiti hususunda bu sistemden 04/09/1999-01/11/2004 tarihleri arasında bilgi edinme imkanının olmadığını, protokollerde davacı kuruma, yoklama yapma ve bilgi alma sorumluluğu yüklenmediğinden ATM kartı ile yapılan ödemelerde müterafik kusurunun olmadığını mütalaa etmiştir. Tarafların rapora itirazları, bozma ilamı, bozmadan sonra dosyaya celp edilen belgeler doğrultusunda dosya başka bir bankacı bilirkişiye tevdii edilerek yeniden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü altına bulunduğunu, usulsüz ve haksız olarak para çekilmesine engel olabilecek caydırıcı güvenlik tedbirlerinin alınmasında yeterli dikkat ve özeni göstermediğini, özellikle taraflar arasında düzenlenen 15/12/2000 tarihli protokolün 4.7.maddesi uyarınca yoklama belgesi almamış olması, 4.13. maddesine göre ATM kartlarının kullanım süresini 1 yıl ile sınırlandırmamış olması nedeniyle müterafik kusurlu ve sorumlu olduğunu, davacı kurumun Yoklama Yönetmeliği’nin 12. maddesini ihlal etmiş olması nedeniyle, bu yönetmelik olmasa dahi Nüfus Müdürlüğü ile arasında online sistemi kurup emekli aylığı ödenenlerin son durumların takip etmemesi ve bankadan alınan hizmetin niteliğinin sondajlama usulü ile bile olsa hiç denetlememiş olması gibi nedenlerle müterafik kusurlu olduğunu, sonuç olarak takdiri mahkememize ait olmak üzere tarafların %50 oranında kusurlu olduklarını, davacının talep edebileceği zarar miktarının 4.359,30 TL olduğunu beyan etmiştir. Rapordan sonra dosyaya sunulan protokoller ile tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda; kök rapordan sonra sunulan 07/09/1988 ve 12/0772004 tarihli protokollerin değerlendirilmesi neticesinde; davalı bankanın 07/09/1998 tarihli protokolün 5/3 maddesi ile 12/07/2004 tarihli protokolün 16/3 maddesi uyarınca yılda iki kez emekliden vukuatlı nüfus kayıt örneği almamış ve 12/07/2004 tarihli protokolün 19. maddesi uyarınca bankamatik kartının kullanım süresini 1 yıl ile sınırlandırmamış olması nedeniyle %50 kusurlu olduğunu, davacı kurumun ise kök raporda değerlendirildiği şekilde, Yoklama Yönetmeliği’nin 12. maddesi uyarınca Nüfus Müdürlüğüne zamanında müteveffaya aylık bağlandığı bildiriminde bulunmaması, maaş ödediği hak sahiplerinin güncel olarak sağ olup olmadıklarını denetlemeye yarayan Nüfus Müdürlüğü ile arasında online sistemi kurmamış olması, maaş ödeme hizmetini sondajlama yöntemi ile de olsa denetlememiş olması, çok uzun süre maaş ödemesine sessiz kalması gibi faktörler bir arada değerlendirildiğinde %50 kusurlu olduğunu tespit ve beyan etmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; müteveffa …’un 04/09/1999 tarihinde vefatından 01/11/2004 tarihine kadar davalı tarafından yapılan emekli maaş ödemeleri neticesinde davacı kurumun zarara uğramasında davalı bankanın; taraflar arasında akdedilen 27/09/1984, 15/12/2000, 07/09/1998 ve 12/07/2004 tarihli protokoller ile benzer şekilde, maaş ödemelerinin bizzat emekli sigortalının kendisine veya onu temsil eden kayyum veya vekiline bankanın cari usulüne göre kimlik tespitinden sonra yapılacağı, gelir ve aylıkları veli, vasi, kayyum veya vekiline ödenen emekli, dul, yetimlerin gelir ve aylık alma koşullarının devam edip etmediğinin saptanması amacıyla banka tarafından yoklama belgesi-vukuatlı nüfus kayıt örneği alınacağı, bankanın süresiz ATM kartı verebileceği ancak verilen kartların geçerliliğini 1 yıl süre ile sınırlandıracağı ve 1 yılın sonunda gelir ve aylık sahiplerinin kimlik tespiti suretiyle yaşadığının tespiti halinde bankamatik kartının süresinin 1 yıl süre ile uzatabileceğine dair hükümler uyarınca, anılan yükümlülükleri gereğince işlem yapmayarak, davacı kurumun ise; bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, Yoklama Yönetmeliği uyarınca müteveffaya emekli maaşı bağlandığını Nüfus Müdürlüğüne bildirmemiş olması, davalı banka tarafından verilen hizmeti denetlememiş ve emeklisinin sağ olup olmadığını takip etmemiş olması sebebiyle zararın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile toplam 4.360,68 TL’nin her bir maaşın ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 4.360,68 TL alacağın 51,65 TL’sine 01.06.2001 tarihinden, 51,61 TL’sine 01.07.2001 tarihinden, 52,78 TL’sine 01.08.2001 tarihinden, 54,23 TL’sine 01.09.2001 tarihinden, 57,25 TL’sine 01.10.2001 tarihinden, 60,57 TL’sine 01.11.2001 tarihinden, 62,99 TL’sine 01.12.2001 tarihinden, 64,91 TL’sine 01.01.2002 tarihinden, 68,20 TL’sine 01.02.2002 tarihinden, 69,37 TL’sine 01.03.2002 tarihinden, 70,17 TL’sine 01.04.2002 tarihinden, 71,58 TL’sine 01.05.2002 tarihinden, 71,99 TL’sine 01.06.2002 tarihinden, 72,41 TL’sine 01.07.2002 tarihinden, 73,38 TL’sine 01.08.2002 tarihinden, 74,93 TL’sine 01.09.2002 tarihinden, 77,45 TL’sine 01.10.2002 tarihinden, 79,91 TL’sine 01.11.2002 tarihinden, 82,14 TL’sine 01.12.2002 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.01.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.02.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.03.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.04.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.05.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.06.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.07.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.08.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.09.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.10.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.11.2003 tarihinden, 132,14 TL’sine 01.12.2003 tarihinden, 145,06 TL’sine 01.01.2004 tarihinden, 145,06 TL’sine 01.02.2004 tarihinden,145,06 TL’sine 01.03.2004 tarihinden,145,06 TL’sine 01.04.2004 tarihinden, 145,06 TL’sine 01.05.2004 tarihinden, 145,06 TL’sine 01.06.2004 tarihinden, 159,28 TL’sine 01.07.2004 tarihinden, 159,28 TL’sine 01.08.2004 tarihinden, 159,28 TL’sine 01.09.2004 tarihinden, 159,28 TL’sine 01.10.2004 tarihinde itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 297,87 TL’nin daha önce tahsil edilen 595,60 TL harçtan mahsubu ile kalan 297,73 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, (bu hususta müzekkere yazılmasına)
3-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 533,00 TL yargılama gideri ile bozma sonrası yapılan 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 120,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.953,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 976,50 TL ile ilk harç TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 148,90 TL temyiz karar harcı, 119,00 TL temyiz yoluna başvurma harcı ve 143,75 TL posta ve tebligat masrafından oluşan toplam 411,65 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 205,82 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay Temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.20/03/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza