Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1175 E. 2019/256 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1175 Esas
KARAR NO : 2019/256

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket sigortalısı “… A.Ş.’ye bağlı çalışan bütün firmalara ait … adresinde bulunan “…” inşaatının, 07/07/2011/2015 tarihleri arasında %7,5 reasüransla müvekkili şirket nezdinde … nolu İnşaat … Poliçesi ile sigortalı olduğunu, açık adresi belirtilen inşaata 16/09/2013 tarihinde hırsızlık amacıyla girildiğini ve meydana gelen zarar sonucu sigortalı tarafından müvekkili şirkete yapılan müracaata istinaden 5684 sayılı Kanunun 22. maddesi uyarınca hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, müvekkili şirketin, yaptırılan eksper incelemesi neticesinde işbu haksız fiil nedeniyle meydana gelen zararın reasürans oranına göre 2.078,00 TL tutarındaki hasarı sigorta poliçesi çerçevesinde sigortalıya 12/12/2013 tarihinde ödediğini, hasarın ödenmesi ile sözleşme şartlarına ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi hükmüne göre müvekkili şirketin, sigortalısının yerine halef olduğunu ve sigortalının zararına sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakların müvekkili şirkete intikal ettiğini, sigortalının, davalı …. A.Ş ile sahanın tüm güvenliğinin sağlanması kapsamında güvenlik sözleşmesinin bulunduğunu, bu durumda, davalı şirketin yaşanan hırsızlık olayından doğrudan doğruya sorumlu olduğunun sözleşme ile davalı şirket tarafından kabul, beyan ve taahhüt edildiğini, bu durumda gerek sözleşme gerek mevzuat ve gerekse yardımcı hukuk kaynaklarından hareketle müvekkili şirketin ödemiş olduğu tutarın tazmin yükümlüsünün davalı şirket olduğunun izahtan vareste olduğunu beyanla fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 2.078,00 TL tazminatın davalıdan 12/12/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket sigortalısı “… A.Ş.’ye bağlı çalışan bütün firmalara ait … adresinde bulunan “…” inşaatının, 07/07/2011/2015 tarihleri arasında %7,5 reasüransla müvekkili şirket nezdinde … nolu İ/şaat … Poliçesi ile sigortalı olduğunu, açık adresi belirtilen inşaata 06/09/2013-11/10/2013 tarihleri arasında defalarca hırsızlık amacıyla girildiğini ve meydana gelen zarar sonucu sigortalı tarafından müvekkili şirkete yapılan müracaata istinaden 5684 sayılı Kanunun 22. maddesi uyarınca hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, müvekkili şirketin, yaptırılan eksper incelemesi neticesinde işbu haksız fiil nedeniyle meydana gelen zararın reasürans oranına göre 2.733,00 TL tutarındaki hasarı sigorta poliçesi çerçevesinde sigortalıya 18/02/2014 tarihinde ödediğini, hasarın ödenmesi ile sözleşme şartlarına ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi hükmüne göre müvekkili şirketin, sigortalısının yerine halef olduğunu ve sigortalının zararına sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakların müvekkili şirkete intikal ettiğini, sigortalının, davalı … Hizmetleri A.Ş ile sahanın tüm güvenliğinin sağlanması kapsamında güvenlik sözleşmesinin bulunduğunu, bu durumda, davalı şirketin yaşanan hırsızlık olayından doğrudan doğruya sorumlu olduğunun sözleşme ile davalı şirket tarafından kabul, beyan ve taahhüt edildiğini, bu durumda gerek sözleşme gerek mevzuat ve gerekse yardımcı hukuk kaynaklarından hareketle müvekkili şirketin ödemiş olduğu tutarın tazmin yükümlüsünün davalı şirket olduğunun izahtan vareste olduğunu beyanla fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 2.733,00 TL tazminatın davalıdan 18/02/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu çalındığı iddia edilen bir kısım metalin, davalı müvekkili şirkete zimmetlenmediğini, … Şantiyesi’nden çalındığı idida edilen malzemenin kablo olduğunu ve o dönemde şantiye halinde olunduğundan, farklı şirketlerin iş yaptığının anlaşıldığını, şantiyede bulunan çeşitli firmaların şantiyeye koyduklarını iddia ettikleri malzemenin güvenliği ile ilgili bir özel güvenlik sözleşmeleri yok iken, kendi sahip çıkmaları gereken malzemelerin korunmasını müvekkili şirketten beklemelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu sebeple, mallarının çalındığını iddia eden şirketlerden, müvekkili şirket ile aralarında özel güvenlik sözleşmesi yapılıp yapılmadığının sorulması ve bu konunun araştırılması gerektiğini, ayrıca çalındığı iddia edilen malların faturasının olup olmadığının da araştırılması gerektiğini, genel hükümler uyarınca da, adam çalıştıranın sorumluluğu da dikkate alınarak, bu kişileri çalıştıranların sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin bu olaylardan dolayı hiçbir sorumluluğunun olmadığını beyanla davanın usul ve esas yönünden reddine, davanın bildercekleri sigorta şirketine ihbarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu çalındığı iddia edilen bir kısım metalin, davalı müvekkili şirkete zimmetlenmediğini, … Şantiyesi’nden çalındığı idida edilen malzemenin kablo olduğunu ve o dönemde şantiye halinde olunduğundan, farklı şirketlerin iş yaptığının anlaşıldığını, şantiyede bulunan çeşitli firmaların şantiyeye koyduklarını iddia ettikleri malzemenin güvenliği ile ilgili bir özel güvenlik sözleşmeleri yok iken, kendi sahip çıkmaları gereken malzemelerin korunmasını müvekkili şirketten beklemelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu sebeple, mallarının çalındığını iddia eden şirketlerden, müvekkili şirket ile aralarında özel güvenlik sözleşmesi yapılıp yapılmadığının sorulması ve bu konunun araştırılması gerektiğini, genel hükümler uyarınca da, adam çalıştıranın sorumluluğu da dikkate alınarak, bu kişileri çalıştıranların sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin bu olaylardan dolayı hiçbir sorumluluğunun olmadığını beyanla davanın usul ve esas yönünden reddine, davanın bildercekleri sigorta şirketine ihbarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi hasebiyle sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen bedelin zararın meydana gelmesinden sorumlu olduğu iddia olunandan tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyası ile davacı nezdinde açılan hasar dosyaları celp edilerek dosya olayın meydana geliş şekli ile davacının sigortalısının uğradığı zararın tespiti yönünden bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; dava dışı sigortalı … A.Ş.’nin incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, dava dışı şirketin ticari defterlerinde dava konusu hırsızlık olayına ilişkin olarak kaydedilmiş bir gelir olmadığını, dava dışı sigortalı Torunlar şirketine bağlı çalışan bütün firmalar için … ilçesi, … 2. Mahallesi adresinde bulunan inşaat alanına yönelik olarak 07/07/2011-07/07/2014 tarihleri arasında geçerli inşaat all risk sigorta poliçesi akdedildiğini, poliçenin 9 ayrı sigorta şirketinin muhtelif oranlarda katılımı ile düzenlendiğini, davacının hisse oranının %7,5 olduğunu, sigortalı inşaat alanında 14/09/2013 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde muhtelif türde toplam 38.750 metre kablonun çalındığı, davacı tarafından görevlendirilen eksper tarafından düzenlenen rapor ile davacının sorumlu olduğu belirlenen 2.078,00 TL’nin dava dışı sigortalının taşeronu olan … firmasına 12/12/2013 tarihinde ödenmiş olduğunu, ödenen miktarın çalınan emtinanın birim fiyatlarının piyasa rayiç değerlerine uygun ve kabul edilebilir olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Raporda birleşen dava yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması sebebiyle heyetten ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; sigorta eksperi tarafından düzenlenen rapora göre sigortalı inşaat alanında 06/08/2013-11/10/2013 tarihleri arasında 6 ayrı hırsızlık olayının gerçekleşmiş olduğunu, tespit edilen zarardan davacı hissesine düşen 2.773,00 TL’nin 18/02/2014 tarihinde sigortalıya ödendiğini ve ödenen bedelin piyasa rayiç bedellerine uygun olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Raporlar taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; dava dışı … A.Ş. ile davalı arasında imzalanan 15/09/2012 tarihli özel güvenlik hizmetleri sözleşmesi ile … ilçesi, … köyü, 858 ada, 1 ve 2 nolu parseller üzerinde yapılacak olan …projesi inşaatı adresinde yer alan AVM, konut ve ofis şantiyesinin güvenlik hizmetinin davalı tarafından üstlenildiği, sözleşmenin 4. maddesinde hangi alanların ve hususların sözleşmesinin kapsamında olduğunun belirlendiği, buna göre tesiste bulunan her türlü emtia, araç ve ekipmanların güvenliğinin sağlanmasının da sözleşme kapsamına dahil olduğu, davalının sunacağı hizmetin şartları ile sorumluluklarını düzenleyen 8. maddesinde haftanın 7 günü 24 saat hizmet vereceğinin, hizmetin ifası sırasında çalışanlarının hizmete aykırı fiillerinin yol açtığı zararlardan doğrudan doğruya sorumlu olduğunun kabul edildiği, davacı ve diğer sekiz sigorta şirketi tarafından söz konusu inşaat alanının 08/10/2012-07/07/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere inşaat all risk sigorta poliçesi ile sigortalandığı, sigorta ettirenin dava dışı … şirketi olduğu, hırsızlık olayının teminat kapsamında olduğu, davacının, asıl davaya konu hırsızlık olayı nedeniyle meydana gelen zarar kapsamında dava dışı … şirketinin muvafakati ile dava dışı … şirketine 12/12/2013 tarihinde, birleşen davaya konu hırsızlık olayı nedeniyle ise dava dışı … şirketine 18/02/2014 tarihinde ödeme yaptığı ve TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olmakla bu davalar ile ödediği bedeli inşaat alanının güvenlik hizmetini üstlenen davalıdan rücuan talep ettiği, dava dışı sigortalı ile davalı arasında imzalanan sözleşme ve şantiye talimatnamesi ile davalının inşaat alanını her türlü hırsızlık olayına karşı 7 gün 24 saat korumakla yükümlü olduğu, dolayısıyla meydana gelen zarardan doğrudan yerine getirdiği kusurlu hizmet nedeniyle sorumlu olduğu, bilirkişi kök ve ek raporunda davacının yaptığı ödemelerin çalınan emtianın piyasa rayiç değerine uygun olduğu tespit edilmekle her iki davanın kabulüne, kabul edilen tazminatlara ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davada davanın KABULÜ ile 2.078,00 TL tazminatın 12/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen davanın KABULÜ ile 2.733,00 TL tazminatın 18/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Asıl davada karar ve ilam harcı 141,94 TL’den peşin alınan 35,50 TL harcın mahsubu ile kalan 106,44 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Asıl davada davacı tarafından yapılan 1.350,00 TL bilirkişi ücreti, 169,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.519,00 TL yargılama gideri ile ilk harç 60,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.078,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen davada karar ve ilam harcı 186,69 TL’den peşin alınan 46,70 TL harcın mahsubu ile kalan 139,99 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Birleşen davada davacı tarafından yapılan 470,00 TL bilirkişi ücreti, 27,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 497,00 TL yargılama gideri ile ilk harç 71,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar verildi.03/04/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza