Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1171 E. 2018/59 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1171 Esas
KARAR NO : 2018/59

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 24/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Bankanın … şubesi ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi, Kredi Çerçeve Sözleşmesi ve ek sözleşmelere müsteniden dava dışı borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, davalıların işbu kredi sözleşmesini borçlu ve müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, davalı borçluların borcun tamamından sorumlu olduklarını, dava dışı borçlu şirketin kredi koşullarına uymaması, ödemelerde temerrüde düşmesi sebebiyle 17/05/2013 tarihi itibariyle 6.760,59 TL nakit, 33.195,00 gayrinakit tutarlı olan borcun ödenmesi talebi ile … 17. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarname tebliğine rağmen borç ödenmediğinden … 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından 18/03/2013 tarihli ihtiyati haciz kararının alındığını, bu kararın … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalı ile 26/07/2013 tarihinde icra takibine konulduğunu, borçlulara ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı borçluların takibe konu asıl alacağa, faiz oranına, miktarına ve fer’ilerine 02/08/2013 tarihinde haksız olarak itiraz ettiklerini, davalıların itirazlarının yasa, usul ve içtihatlara aykırı olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; … Şti. ile davacı … Bankası A.Ş. … Şubesi arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesini müvekkilleri … ve …’in kefil sıfatı ile imzaladıklarının iddia edilmekte olduğunu, davacının … 27. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine ihtarnamede belirtilen talepleri doğrultusunda icra takibi başlattığını, müvekkillerine gönderilen ödeme emrinin 30.07.2013 tarihinde tebellüğ edildiğini, 02.08.2013 tarihinde borca, takibe ve ferilerine itiraz edildiğini, müvekkili …’in asıl borçlu olan … ortağı olduğunu, davacı bankadan kredi kullanmak zorunda kaldığını, davacı bankanın herhangi bir açıklama yapmadan kredi kullandırdığını söyleyerek müvekkilinin şahsi kefaleti için gerekli olan imzayı da attırdığını, müvekkilinin böyle bir kefillik niyetinin hiçbir zaman olmadığını, ayrıca kredi ve kefalet sözleşmesinin üzerinde kefaletin miktarının açıkça belirtilmemiş olmasının bir şekil noksanlığı olduğunu, sözleşmenin geçersiz sayılması gerektiğini, müvekkili …’in ise kocasının işlerinden habersiz bir ev kadını olduğunu, davaya konu kredi sözleşmesi imzalanırken kendisinin haberinin bile olmadığını, fakat esas sözleşmenin imzalanmasından 2 hafta kadar sonra bankaya çağırıldığını ve kendisine kefalet hukukuyla ilgili kanunumuzda yapılan yeni değişikliğe istinaden imza atmasının zorunlu olduğunun bildirildiğini, kendisi zorunlu olduğu düşüncesiyle böyle bir imza attığını, müvekkilinin çalışmayan bir ev kadını olduğunu, herhangi bir geliri olmadığını, kefil olduğu bu paranın nede olsa şirket veya kocası tarafından ödeneceğini düşündüğünü, borcun … Ayakkabı veya … tarafından zaten ödeneceğini düşündüğünü, müvekkili … açısından “hata ve işlem temelinin çökmesi” sebepleri ile ve ilgili kanun maddesi gereğince kefaletinin geçersiz sayılmasının gerektiğini, ayrıca ekonomik özgürlüğe, kişilik haklarına, ahlaka ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak fahiş oranda belirlenen ticari faiz oranının indirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, banka kredisi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalıların müşterek ve müteselsil kefil olduklarını, kredi taksitlerinin dava dışı borçlu tarafından süresi içerisinde ödenmemesi nedeniyle davalılara ihtarname gönderildiğini ve borcun buna rağmen ödenmemesi üzerine ihtiyati haciz kararı alınarak takip başlatıldığını, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini beyanla itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalılar vekili ise müvekkili … yönünden kefaletin şekil şartları nedeniyle, … yönünden ise hata nedeniyle geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı banka tarafından … Kapatılan 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı ihtiyati haciz kararı ile asıl alacak 23.862,09 TL, işlemiş faiz 2.175,82 TL, BSMV 108,79 TL, masraf 592,38 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 245,00 TL olmak üzere toplam 26.984,08 TL alacağın tahsili için davalılar ile dava dışı borçlu … Ltd. Şti. aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içerisinde davalılar vekili tarafından sunulan dilekçe ile böyle bir borcun olmadığından bahisle itiraz edildiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka kayıtları ile dosya kapsamı üzerine bankacı bilkirkişiye inceleme yaptırılarak davalıların takip tarihi itibariyle talep edilen tutarlarda davacıya borçlu olup olmadıkları hususunda rapor alınmıştır. Bilirkişi 23/10/2015 tarihli raporunda özetle; davacı bankanın … şubesi ile dava dışı asıl borçlu … Ayakkabı San. Tic. Ltd. Şti. arasında bila tarihli 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalanarak kredi kullandırılmaya başlandığını, davalıların da sözleşmeyi müştrerek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davacı bankanın ödemelerin aksamış olması nedeniyle davalı borçlu şirketten kat tarihi olan16/05/2013 tarihi itibariyle 6.760,59 TL nakit ve 33 adet çek karşılığı 33.390,00 TL gayrinakit alacaklı olduğunu, davacı banka tarafından gönderilen Noter ihtarnamesinde borcun ödenmesi için davalılara bir günlük süre verildiğini, bir günlük süre sonuna göre dava dışı borçlu ve davalı …’in 23/05/2013 tarihi itibariyle temerrüde düştüklerini, davalı …’e ihtarnamenin tebliğ edilemediğini, sözleşmede davalı … yönünden adres tespiti yapılmadığından bu davalı yönünden temerrüdün takip tarihi itibariyle gerçekleştiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı maddesine göre borçlunun temerrüde düşmesi halinde bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık %100 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizini ödeyeceğinin kabul edildiğini, davacı bankaca uygulanan en yüksek faiz oranının %36 olması ve bunun %100 fazlasının %72 olması nedeniyle banka talebiyle uyuştuğunu, takip tarihi itibariyle bankanın hamile süresinde ibraz edilen her bir çek yaprağı için ödeme yapmakla yükümlü olduğu tutarın 1.045,00 TL olduğunu, dava dışı borçlu elinde bulunan 20 adet çekin iade olmaması halinde 20.900,00 TL’nin banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesi gerektiğini beyanla her bir davalı yönünden ve her bir talep edilen alacak kalemi yönünden ayrı ayrı olmak üzere kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş akdi faiz ile temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş temerrğt faizi ile BSMV’yi hesaplamış ve uygulanabilecek faiz oranlarını tespit ve beyan etmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora temerrüt tarihinin yanlış hesaplandığı, ödenen çek bedelinin hesaba katılmaması nedeniyle alacak miktarının düşük hesaplandığından bahisle itiraz edilmesi üzerine bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi 10/06/2016 tarihli ek raporunda özetle; davacı bankanın davalı …’e çıkarılan tebligatın gönderildiği adresin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı adresi olduğu, tebligatın adres değişikliği nedeniyle bila tebliğ iade edilmesinin davalının temerrüdünü etkilemeyeceği hususundaki itirazının sözleşmede davalının adresinin belirtilmemiş olması sebebiyle takdiri Mahkememize ait olmak üzere ikili hesaplama yapmak suretiyle davacı tarafça takip tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak tutarlarını tespit ve beyan etmiştir. Ek bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili rapora yeniden itiraz etmiş ve Mahkememizce itirazlar doğrultusunda yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi … raporunda özetle; davalı ….’in sözleşmede kefil olduğu kendi el yazısı ile açık bir şekilde belirtmemesi nedeniyle kendisine karşı takip ve husumet yöneltilemeyeceğini beyanla davalı … yönünden icra takip tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak tutarını tespit etmiş, Mahkememizce raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla tahkikata son verilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı banka ile dava dışı … Ayakkabı San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 500.000,00 TL limitli, 04/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesini davalıların müşterek borçlu ve mütesesil kefil olarak imzaladıkları, davalı …’in kefaletin geçerlilik koşulları olan kefilin el yazısı ile müşterek ve müteselsil kefil olduğuna dair ibareyi, kefalet limitini, kefalet tarihini sözleşmeye kendi el yazısı ile yazmış olduğu ve eş rızası bulunduğundan kefaletin geçerli olduğu, davalı … yönünden ise el yazısı ile kefil olduğu tutarı belirtmemiş olduğundan kefaletin geçersiz olduğu, dava dışı borçlu şirketin kredi borcunu geri ödemede temerrüde düşmesi sebebiyle hesabın davacı bankaca kat edildiği ve bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz, Noter ihtarnamesinin tebliği ile gerçekleşen temerrüt tarihinden takip tarihine kadar ise temerrüt faizi talep edebileceği, yine dava dışı borçluda bulunan ve bankaya ibraz edilmemiş 9 adet çek için davacı tarafça ödenecek asgari tutarın da depo edilmesinin talep edilebileceği anlaşılmakla davalı … yönünden raporda tespit edilen miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulü ile itirazın raporda tespit edilen miktarlar yönünden iptaline, takibin devamına, alacağın likit ve itirazın haksız olması nedeniyle hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatının davalı tarafından davacıya ödenmesine, diğer davalı … yönünden ise davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı … yönünden talebin REDDİNE,
2-Davalı … yönünden talebin Kısmen kabulü ile; davalının … 27. İcra dairesinin … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın nakit asıl alacak 22.210,59 TL, gayrinakit alacak 9.405,00 TL, işlemiş faiz 1.226,62 TL, BSMV 61,33 TL, masraf 592,38 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 245,00 TL yönünden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden asıl alacağa işletilecek takip tarihinden itibaren %72 oranında fazili ve %5 oranında BSMV’si ile devamına,
3-Nakit Asıl alacak üzerinden hesaplanan 4.687,44 TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar ve ilam harcı 2.304,84 TL’nin davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 250,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.450,00 TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.305,00 TL’nin davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 4.048,91 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2018

Katip 221349

Hakim 125269
E-İmza