Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1100 E. 2019/1078 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1100 Esas
KARAR NO : 2019/1078

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 45.000,00 TL sermayeli olan ve … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numaralı davalı şirketin ortaklarından olduğunu, 10/11/2010 tarihinde şirkete ortak olduğunu, şirkete ortak olduğu 10/11/2010 tarihinden bu yana şirketin elde etmiş olduğu kardan kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi şirketin toplantılarına çağrılmadığını, şirketle ilgili hiçbir şekilde kendisine bilgi verilmediğini, fiili olarak şirketten dışlanmış durumda olduğunu, şirketin gelirleri-giderleri hakkında bir çok kez sözlü olarak talepte bulunmasına rağmen cevap ve bilgi verilmediğini, diğer ortaklar ve bilhassa şirket yetkilisi tarafından şirketin dışında tutulmakta olduğunu, şirket ana sözleşmesinin karın dağıtımı başlığını taşıyan 11. maddesinde elde edilen net kardan %5 ihtiyat akçesi ayrıldıkan sonra kalan karın ödenmiş sermaye üzerinden ortaklara dağıtılacağının belirtilmiş olduğunu, bu bağlamda kar payının ödenmesi için … 14. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarının gönderildiğini, ihtar davalı şirkete tebilğ edilmiş olmasına rağmen ihtara itiraz edilmediği gibi ihtarın gereklerinin de yerine getirilmediğini, bu nedenle 10/11/2010 tarihinden bu yana şirketin elde etmiş olduğu kardan TTK 608 ve şirket ana sözleşmesinin 11. maddesi gereği şirket payıo oranında pay talep etmesinin gerektiğini, belirtilen nedenlerle diğer şirket ortakları ile de arasının açılmış durumda olduğunu, davalı şirketin ortağı olarak devam etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davalı şirketten çıkmasına karar verilmesini talep ettiklerini beyanla müvekkilinin ortak olduğu 10/11/2010 tarihinden bu yana elde edilen kardan müvekkilinin payına düşen miktardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL’nin her yıl sonundan itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesine, TTK’nın 638. maddesi uyarınca müvekkilinin davalı şirketin ortaklığından çıkmasına, TTK’nın 641. maddesi uyarınca ayrılma akçesinden şimdilik 500,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesindeki iddia ve taleplerin doğru ve yerinde olmadığından bu iddia ve talepleri kabul etmediklerini, dava dilekçesinde davacının şirket ortağı olduğu 10/11/2010 tarihinden bu yana şirketin elde etmiş olduğu kardan kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi şirketin toplantılarını da çağrılmadığını, şirketle ilgili hiçbir şekilde kendisine bilgi verilmediğini, bu anlamda fili olarak şirketten dışlandığını, şirketin gelirleri- giderleri hakkında bir çok kez sözlü olarak talepte bulunmasına rağmen cevap ve bilgi verilmediğini, diğer ortaklar ve bilhassa şirket yetkilisi tarafından dışlandığını iddia etmekte olduğunu, davacınnın şirket ortağı olduğu tarihten bu yana kendisine kardan herhangi bir ödeme yapılmadığını belirttiğini ancak kendisi gibi şirketin diğer ortaklarına da herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının, şirketin bütün kararlarında ve karar defterindeki tutanaklar altında şirkete ilişkin işlemlerde bilgi ve imzasının bulunmakta olduğunu, davacının kendisine kar payının ödenmesi için … 14. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini, bu ihtarnameye itiraz edilmediği gibi ihtarın gereklerinin de yerine getirilmediğini belirttiğini, söz konusu ihtarnameye … 40.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile yanıt vermiş olduklarını, davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ettiğini ve bunu gerçekleştirirken de şirketle ilgili hiçbir karara katılmadığını, hiçbir işleme müdahil olamadığını ve bu anlamda kendisine hiçbir bilgi verilmediini belirttiğini, davacının şirketle ilgili bütün işlemlere katıldığını, karar defteri altında imzasının bulunmakta olduğunu, en son 28/04/2014 tarihinde iadeli taahhütlü olarak gönderilen davette de 15/05/2014 tarihinde şirket faaliyetlerine ilişkin genel gider hesaplarının deferlendirilmesine ilişkin olarak yapılacak genel kurula katılımı talep edilmiş olmasına rağmen söz konusu mektubun alınmayıp iade edildiğini beyanla davacının haksız davasının reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, limited şirket ortaklığından çıkarılma, çıkma akçesi ve kar payı alacağı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce davalı şirketin ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, tarafların delilleri toplanmış ve dosya talep edilen alacak kalemleri yönünden davalı şirketin kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; davalının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacının, davalı şirkete %28,33 payla ortak olduğunu, davalı şirketin 2010, 2011 ve 2013 yıllarında zarar, yalnızca 2012 yılında kar elde ettiğini, 31/12/2013 tarihi itibariyle ise özvarlığını tamamen kaybettiğini, tamamen eksiye düştüğünü, borca batık durumda olduğunu, davalı şirketin uzun süreden beri kar elde edememesi, kazanç ihtimalinin ortadan kalkmasının şirket ortaklığından çıkmak için haklı sebep teşkil edeceğini, ayrıca şirketin TTK’nın 633 ve 634. maddelerinin yollaması ile 376/2. maddesi gereği münfesih kabul edilmesi gerektiğini tespit ve beyan etmiştir. Tarafların itirazları doğrultusunda davalı şirkette çalışan öğretmenlere ilişkin kayıtlar ile davalı bünyesinde bulunan öğrencilere ilişkin kayıtlar getirtilerek bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti 05/03/2019 tarihli ek raporunda özetle; gelen kayıtlardaki öğrenci sayıları arasında tutarsızlık olduğunu, kök rapordaki tespitlerini tekrar ettiklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davalı şirketin 19/01/2010 tarihinde tescil edilerek kurulduğu, davacının, davalı şirkette pay sahibi olduğu, davalı şirketten çıkmasına, ayrılma akçesi ödenmesine ve şirketin kurulduğu 2010 yılından bu yana ödenmeyen kar payının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirketin ana sözleşmesinin karın tevzi başlıklı 11. maddesinde; şirketin safi kardan her sene evvela %5 ihtiyat akçesi ayrılacağı, kalan karın pay sahiplerine ödenmiş sermaye üzerinden payları nispetinde ödeneceğinin düzenlendiği, bu madde uyarınca davalı şirket tarafından kar payı dağıtılması için öncelikle kar elde edilmesinin gerektiği, alınan heyet raporlarında davalı şirketin kurulduğu tarihten itibaren 2012 yılı dışında zarar ettiği, kar elde edemediği ve halihazırda borca batık durumda olduğunun tespit edildiği, bu nedenle davacının kar payı talep edemeyeceği anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun 638/2. maddesinde, her ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceğinin düzenlendiği, her ne kadar davacı şirketten dışlandığını, kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini, toplantılara çağrılmadığını beyan ederek söz konusu gerekçelerle iş bu madde uyarınca ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; davalı tarafça sunulan yönetimle ilgili tüm kararlarda davacının imzasının olduğu, davacının davalı şirkete gönderdiği ihtarnameye cevaben dilediğinde şirkette inceleme yapabileceğinin, bilgi alabileceğinin bildirildiği, bu ihtarnameden sonra davacı tarafından şirkete gidilerek inceleme yapılmak istemesine rağmen engel olunduğuna dair bir delil sunulmadığı, şirketin zarar etmesinin tek başına ortaklıktan çıkmak için haklı neden teşkil etmeyeceği, davalı şirket tarafından hiçbir ortağa kar payı ödenmediği, bu nedenle davacının ortaklıktan çıkarılmasını gerektirir haklı sebeplerin oluşmadığı kanaatine varıldığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’den peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile kalan 19,20 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.27/11/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza