Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1096 E. 2019/1071 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1096 Esas
KARAR NO : 2019/1071

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı şirket araçlarının bakım ve onarım işlerinin yapıldığını, yapılan işlerden kaynaklı olarak da davalı şirket adına fatura kesilerek ödenmeyen meblağların borcuna kaydedildiğini, davalı şirket adına yapılan iş karşılığı 97.864,66 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davalı tarafından müvekkili adına kesinlen … tarihli, … sıra nolu faturada belirtilen 332,76 TL, … tarihli, … sıra nolu faturada belirtilen 44,84 TL, … tarihli, … sıra nolu faturada belirtilen 177,00 TL ve … tarihli, … sıra nolu faturada belirtilen 313,54 TL’lik fiyat farkı faturaları ile beraber toplam 87.629,19 TL ödeme yapıldığını, kalan 10.235,47 TL’lik tutarın ise ödenmediğini, davalı hakkında fatura bedellerinden ödenmeyen 10.235,47 TL’lik kısım için … 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, ancak davalı şirketin vekili aracılığıyla müvekkili şirkete hiçbir borçlarının olmadığından bahisle yaptıkları itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı usulüne uygun tebligata rağmen süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, vekili aşamalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağına dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 32. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 10.235,47 TL asıl alacak, 106,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.341,47 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 18/04/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 25/04/2014 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. Talimat ile alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin ticari defterlerinin SGK tarafından yapılan incelemede olması sebebiyle incelenemediğini, incelemenin ticari defterlerine dayanak belgeler ile bilgisayar kayıtları üzerinde yapıldığını, davacının takip tarihine kadar davalı adına 168 adet toplam 103.397,79 TL bedelli fatura düzenlediğini, davalının buna karşılık 5 adet toplam 5.600,18 TL tutarında iade faturası düzenlediğini, bu iade faturaların borçtan mahsup edildiğini, davalının davacıya 97.797,61 TL ödeme yaptığını, iade faturaları ile ödeme toplamının 103.397,79 TL olduğunu ve davacının, davalıdan alacaklı olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Davacının ticari defterleri üzerinde Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, kendi defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan, 10.235,47 TL alacaklı olduğunu, tarafların kayıtları arasındaki farkın 100,00 TL’nin davacı tarafından düzenlenen 165,20 TL tutarlı faturanın davalı tarafından 155,20 TL olarak kaydedilmesinden, 10.234,69 TL’lik farkın ise davacı tarafından düzenlenen 6 adet faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda, kök raporundaki tespitlerini tekrar etmiştir. Bu kez tarafların ilgili dönemi kapsar BA-BS formları celp edilerek ek rapora yapılan itirazlar da değerlendirilmek üzere bilirkişiden ikinci kez ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ikinci ek raporunda özetle; davacı tarafından düzenlenen 6 adet faturanın davalının BA formunda yer almadığını, davacı tarafından fatura konusu hizmetlerin verildiğine dair belge olmadığını ve konunun uzmanlık alanı dışında olduğunu beyan etmiştir. Davacı vekiline delilleri arasında dayanmış olduğu yemin delili hatırlatılmış, davacı vekili davalı tarafa yemin teklif etmeyeceklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafından davalı hakkında cari hesaba dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacının kendi ticari defter kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibariyle 10.235,47 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinin incelenemediği ancak defterlere dayanak belgelerin incelenmesi neticesinde davalının takip tarihi itibariyle davacıya borçlu olmadığının tespit edildiği, aradaki farkın davacı tarafından düzenlenen 6 adet faturanın davalının kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, faturaların düzenlenmesinin tek başına alacağı ispat etmeyeceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması, bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olmasının gerektiği, bu nedenle her ne kadar usulüne uygun olarak tutulmuş davacı ticari defterlerinde alacak kayıtlı ise de, davalının kayıtları ile doğrulanamadığından lehine kesin delil teşkil etmediği, fatura konusu hizmetlerin verildiğini ispata yarar delil sunulmadığı ve son olarak davacı tarafından davalıya yemin teklif edilmediğinden alacağın ispat edilemediği kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin alınan 123,00 TL harçtan mahsubu ile kalan 78,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiriğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.27/11/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza