Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1073 E. 2019/675 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1073 Esas
KARAR NO : 2019/675

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2019
KARAR TARİHİ : 17/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu davalı şirkete sigortalı bulunan … plakalı aracın, 09/01/2014 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, olayın …, … cadde ışıkları önünde meydana geldiğini, müvekkili ışıklarda sağ şeritte beklerken, … plakalı aracın yeşil ışık yanmadan sol taraftan gelerek müvekkilinin aracına çarptığını ve aracı kaldırım ile direk arasına sıkıştırarak kazaya sebep olduğunu, müvekkilinin kazada bir kusuru olmadığını, kazadan sonra durumu davalı sigorta şirketine ihbar ettiğini, sigorta şirketi tarafından hasar tespiti yaptırılarak aracın pert olduğunun bildirildiğini, buna rağmen hasarın çok altında bir rakam teklif edildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … plakalı aracı 12/09/2013-2014 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortaladığını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, bu nedenle öncelikle ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusurun tespiti yönünde rapor alınmasını talep ettiklerini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, varsa sorumluluğunun kendisine gerekli belgelerle yapılacak ihbardan itibaren 8 iş günü sonra başladığını, davacıya, belirlenen rakamın teklif edildiğini ancak davacının kabul etmediğini, bu nedenle müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını, reeskont faizi talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle araç hasar bedelinin karşı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davalı nezdinde bulunan … plakalı aracın poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, dosya, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu ve davacının aracında meydana gelen hasarın tespiti yönünden rapor düzenlenmek üzere teknik bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Heyet raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde, davalıya sigortalı araç sürücüsünün, kavşağa en az 30 metre kala sinyal vererek ve arka araç trafiğini kontrol ettikten sonra sığınma cebine girmek için sol şeride geçmesi gerekirken kavşak içerisinde sinyal vermeden ve arka araç trafiğini kontrol etmeden sola dönüş yapması nedeniyle KTK’nın 53/b, 56/a ve 84/f maddeleri uyarınca %50 oranında, davacının, yerleşim yeri içerisinde kurallara aykırı davranarak seyrettiği kavşağa yaklaşırken trafik işaretlerine uyacak şekilde kontrollü araç kullanmayarak, aracının hızını teknik özelliklerine ve kavşak içinde bulunan trafiğe uydurmayarak KTK’nın 51,52/a-b maddeleri uyarınca %50 oranında kusurlu olduğunu, ekspertiz raporunda aracın kaza tarihinde 35.599 km’de olduğu, piyasa değerinin 53.000,00 TL, hasarlı haliyle değerinin 25.000,00 TL olacağı belirtilmesine rağmen pert işlemine tabi tutulduğunu, ancak trafik sicil kaydının bu şekilde değiştirildiğine veya aracın hurdaya ayrıldığına dair bir tespit olmadığını, bu nedenle davacının aracında oluşan hasar bedelinin 21.562,76 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, tarafların itirazları nazara alınarak dosya, ATK trafik İhtisas Dairesine kusur yönünden rapor düzenlenmek üzere gönderilmiştir. 10/03/2017 tarihli ATK raporunda özetle; kazada davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli ve %65 oranında, davacının ise tali ve %35 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Her iki rapor arasında çelişki oluşturulan 3 kişilik teknik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Heyet raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün %65 oranında, davacının ise %35 oranında kusurlu olduğunu tespit etmiştir. Raporda, hasar bedeli yönünden değerlendirme yapılmadığından heyetten bu yönde ek rapor alınmıştır. Heyet ek raporunda; davacının aracında ekspertiz raporuna göre hasar toplamının 18.273,53 TL olarak belirlendiğini, %36 oranında tedarik iskontosu uygulandığını ancak iskontoyu kabul eden tedarikçi kabul belgesi sunulmadığını, bu nedenle bu bedellere itibar edilmediğini, aracın piyasa değeri ile ilgili bir belge de sunulmadığını buna göre hasar miktarının 18.273,53 TL + KDV olduğunu, buna göre davalının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğunun 14.015,79 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, mahkememizce kök ve ek rapor denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacı vekili 23/12/2015 tarihli dilekçesi ile talebini ek rapor doğrultusunda ıslah ederek eksik harcını ikmal etmiştir, davalı vekili ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacının maliki olduğu … plakalı araç ile davalı nezdinde 12/09/2013-2014 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç arasında, 09/01/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait aracın hasara uğradığı, kazanın meydana gelmesinde alınan ATK ve 3 kişilik teknik heyet raporuna göre, davalıya sigortalı araç sürücüsünün KTK’nın 52/a-b, 53/a, 84/f maddeleri uyarınca asli ve %65 oranında, davacının ise %35 oranında kusurlu olduğu, davalı sigortalı şirketinin, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile 3. kişi konumunda olan davacıya verdiği doğrudan zararlardan KTK’nın 91. maddesi gereği poliçe limiti ile sorumlu olduğu, araçta meydana gelen hasar miktarından sigortalı araç sürücüsünün kusuruna göre belirlenen bedelin 14.015,79 TL olduğu anlaşılmakla her ne kadar dava dilekçesi ile 10.000,00 TL talep edilmiş ve ıslahla arttırılan 4.015,79 TL yönünden davalı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, KTK’nın 109. maddesi uyarınca trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinde zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu ancak kazanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması halinde ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı, dava konusu kazayı meydana getiren fiilin niteliği itibariyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu’nun 180. maddesinde düzenlenen taksirle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun zamanaşımı süresinin mezkur kanunun 66. maddesine göre 8 yıl olduğu, ıslahın bu süre içerisinde yapıldığı ve zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından itiraz reddedilerek ıslah ve dava dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne, tazminatın 10.000,00 TL’lik kısmına talep gibi temerrüt tarihinden 4.015,79 TL’lik kısmına ise ıslah tarihinden, sigortalı aracın ticari olması sebebiyle talep gibi reeskont faizi işletilmesi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın kabulü ile 14.015,79 TL nin 10.000 TL sine 22/04/2014, 4.015,79 TL sine 25/05/2019 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 957,41 TL’den peşin alınan 239,40 TL harcın mahsubu ile kalan 718,01 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 231,55 TL posta ve tebligat masrafı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.231,55 TL yargılama gideri ile 3.256,75 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/07/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza