Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1033 E. 2019/314 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1033 Esas
KARAR NO : 2019/314

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 17/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılama sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/07/2008 günü saat 19:30 sıralarında yakının düğünü için …’dan … iline gelen müvekkilinin düğün salonunun bulunduğu yerin adresi olan … sayılı ışıkların bulunduğu yerden yeşil ışık kendisine yandığı için karşıya geçemk isterken aniden plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir motorsikletin kendisine çarpması neticesinde ağır şeklide yaralandığını, daha sonra olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldığını, meydana gelen kaza sonrasında müvekkilinin %24 oranında vücut fonksiyonlarını kaybettiğinini belirlenmesi üzerine Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi uyarınca … tarafından müvekkilinin talebi üzerine toplam 33.106,00 TL ödeme yapıldığını, her ne kadar müvekkilinin vücut fonksiyonlarındaki kayıp %24 oranında tespit edilmiş ise de bu oranın gerçekte çok daha yüksek olduğunu, müvekkili için yapılmış olunan 33.106,00 TL tutarındaki ödeme miktarının oldukça düşük olduğunu, 13/07/1953 doğumlu müvekkilinin kaza tarihinde pazarcılık işiyle iştigal ederek geçimini sağmaya çalıştığını, aylık kazancının ortalama 1.200,00 – 1.500,00 TL olduğunu, bu hususta emsal ücret araştırması yapılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin trafik kazasının vücudu üzerinde meydana getirdiği olumsuz etkilerden dolayı efor kaybı ve ayrıca kazadan sonra çalışamamasından dolayı gelir kaybına uğradığını, bunun yanısıra bundan sonra yapacağı işleri başkalarına nazaran çok daha fazla zaman ve emek harcayarak yapmak zorunda kalacağını beyanla fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nın 107. maddesi uyarnıca toplanacak delillere göre ödenen tazminat miktarı müvekkilinin mağduriyetini gidermediğinden ve ayrıca müvekkilin vücut fonksiyonlarında meydana gelen kaybın daha fazla olması nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davaya başvurulduğu tarihten itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacının mağduriyetinin müvekkilinin ödediği miktarın çok üzerinde olduğunu, eksik ödeme yapılmasının haksız olduğunu iddia ettiğini, asla kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkilinin sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 93. maddesi ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik) Genel Şartlarının A.1. maddesi gereğince kaza tarihinde geçerli olan 2008 yılına ait Trafik Sigortası teminat limiti olan 125.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının maruz kaldığı trafik kazası sebebiyle %24 oranında sürekli sakat kaldığını, ancak davacının maluliyetinin çok daha yüksek olduğu iddiası ile dava açıldığını, talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkili tarafından davacıya 19/10/2012 tarihinde 33.106,00 TL ödeme yapıldığını, buna karşılık davacı tarafından 15/10/2012 tarihli ibranamenin imzalandığını, davacının kendi sunmuş olduğu maluliyet raporuna göre ödeme yapılmış olması ve başkaca bir alacağının kalmadığına dair ibranemeyi imzalamış olması sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde talep edilen tazminatın davalıya başvuru tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte tahsilinin istendiğini, müvekkilinin kuruluş amacı gözetildiğinde tacir sıfatı bulunmadığı gibi, faaliyeti ticari iş sayılmayacağından, talep konusu haksız fiilden kaynaklı olup müvekkili haksız fiil faili konumunda olmadığı gibi istem yargılama ile neticelendirilecek bir alacak olduğundan muaccel ve likit alacak sayılamayacağından “temerrüt faizi” talebinin yerinde olmadığını, dava öncesinde tazminat ödemesini gerçekleştiren müvekkilinin herhangi bir temerrüdü söz konusu olmadığı gibi, davanın açılmasına sebebiyet verilmemiş olduğundan faiz talebi ve faizin başlangıç tarihi ile ilgili taleplerin reddinin gerektiğini beyanla davanın reddi ile avukatlık ücreti dahil her türlü yargılama giderinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle uğranıldığı iddia olunan bedensel zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedaviye ilişkin evraklar, davalı nezdinde açılan hasar dosyası, … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş, savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış, davacıya kaza nedeniyle iş göremezlik ödeneği ödenip ödenmediği hususu SGK’dan sorulmuş ve davacı … ATK’ya sevk edilerek maluliyeti yönünden rapor alınmıştır. 01/07/2015 tarihli ATK raporunda; davacının kaza nedeniyle meslekte kazanma gücünü %19 oranında kaybetmiş olduğu ve tıbbi iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 ay olduğu tespit ve mütalaa edilmiştir. Rapora karşı sunulan beyanlar doğrultusunda dosya bu kez … ATK 3. İhtisas Dairesine gönderilerek rapor alınmıştır. 09/04/2018 tarihli ATK raporunda özetle; davacının kaza nedeniyle %23 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren dokuz aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin ATK Genel Kurulundan maluliyet hususunda rapor alınması talebi itiraz ettiği hususların raporda değerlendirilmiş olması sebebiyle reddedilerek dosya talep edilen tazminatlar ve kazanın meydana geliş şekli yönünden rapor tanzim edilmek üzere kusur ve aktüerya bilirkişisine tevdii edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; plakası belli olmayan motorsiklet sürücüsünün yönetimindeki motorsiklet ile yerleşim yerinde seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını ve …’daki trafik ışıklarını dikkate almadığı, kendisine hitaben yanan kırmızı trafik ışığına rağmen kavşağa girdiği ve yeşil trafik ışığında geçiş yapan yaya davacıya tedbirsizce çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, davacının kendisine yanan yeşil ışıkta geçiş yaptığı, PMF 1931 tablosunun kullanılması ve asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması neticesinde davacının uğramış olduğu sürekli iş göremezlik zararının 31.855,08 TL olduğu, 9 aylık iyileşme süresinde oluşan zararının ise 4.700,57 TL olduğu tespit edilmiştir. SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin ve itirazların değerlendirilmesi yönünden aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınmıştır. Mahkememizce kök ve ek rapor denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacı vekili 19/03/2019 tarihli dilekçesi ile belirsiz alacak olarak bildirdiği talebini 100,00 TL sürekli iş göremezlik ve 4.580,57 TL geçici iş göremezlik tazminatı olarak açıklamış ve eksik harcını ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 19/07/2008 tarihinde davacının yaya olarak karıştığı trafik kazasında plakası tespit edilemeyen bir motorsikletin çarpması neticesinde yaralandığı, alınan ATK raporu ile yaralanmasının %23 oranında sürekli maluliyetine sebep olduğunun ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olduğunun tespit edildiği, … CBS tarafından kaza ile ilgili başlatılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kazaya sebep olan motorsiklet ve sürücüsü tespit edilemediğinden davalının Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca davacının uğramış olduğu zarardan sorumlu olduğu, her ne kadar davadan önce yapılan başvuru neticesinde davalı tarafından ödeme yapılmış ve davacı tarafından da ibraname imzalanmış ise de Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi uyarınca ibraname tarihi olan 15/10/2012 tarihinden itibaren iki yıl içerisinde dava açılmış olduğu ve davacının bu dava ile ibranamenin geçersizliğini de iddia ettiği kabul edilerek, dava dilekçesi ile talep edilen sürekli ve geçici iş göremezlik zararı yönünden değerlendirme yapılması gerektiğinden ve davalının zamanaşımı itirazının, trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinde zamanaşımı süresinin 2 yıl olması, ancak kazanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması halinde ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı, dava konusu kazayı meydana getiren fiilin niteliği itibariyle tabi olduğu kaza tarihinde yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesindeki taksirle bir kişinin yaralanmasına sebep olma suçunun zamanaşımı süresi mezkur kanunun 66. maddesine göre 8 yıl olması ve davanın bu süre içerisinde açılmış olması sebebiyle reddedilmiş olup alınan aktüerya raporunda davacının sürekli iş göremezlik zararının 31.855,08 TL, geçici iş göremezlik zararının ise 4.580,57 TL olduğu tespit edilmiş olduğundan ve davadan önce yapılan ödeme nedeniyle davacının karşılanmayan sürekli iş göremezlik zararı kalmadığından bu talebinin reddine, geçici iş göremezlik zararının ek rapor ve talep açıklama dilekçesi doğrultusunda kabulü ile 4.580,57 TL tazminatın dava tarihinden itibaren aracın motorsiklet olması sebebiyle işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin KABULÜ ile 4.580,57 TL tazminatın 13/03/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 312,89 TL’den peşin alınan 61,20 TL harcın mahsubu ile kalan 251,69 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 693,50 TL ATK raporu, 312,90 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.506,40 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.456,27 TL ile ilk harç 86,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 100,0 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.17/04/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza