Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1026 E. 2019/1058 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1026 Esas
KARAR NO : 2019/1058

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davalarının yapılan açık yargılamaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir ticari ilişki sırasında … Ltd. Şti.’den almış bulunduğu 25/02/2014 keşide tarihli, … tarafından … nolu hesaptan verilen, … nolu, 6.000,00 TL bedelli çeki yine bir ticari ilişki nedeni ile … Tic. Ltd. Şti’ye ciro ederek verdiğini, anılan bu çekin … Tic. Ltd. Şti’de iken çalındığını ve anılan şirket vekili tarafından … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müracaatla çek iptali davası açıldığını, bu mahkemece 04/11/2013 tarih ve … esas sayılı dosyada çek bedelinin %15’i oranında teminat karşılığı çekin ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verildiğini, çekin arkası incelendiğinde müvekkili şirketten sonraki cirantanın diğer davalı olan … Tic. Ltd. Şti. olduğunun görüldüğünü, bu davalı tarafından da bilahare diğer davalıya ciro edilerek verildiğini, davalı … Dış Tic. Ltd. Şti, tarafından bankaya ibraz edildiğini ve çekin arkasına ödeme yasağı nedeniyle işlem yapılamamıştır kaydının düşüldüğünü, davalı tarafından çekin … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile takibe konulduğunu, müvekkilinin davalılar ile herhangi bir ticari ilişkinisin olmadığını, davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla müvekkilinin davalılara borcu bulunmadığının tespitine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yaptığı satışlar sonucu müşterilerinden aldığı ve yetkili hamili olduğu aralarında dava konusu çekin de yer aldığı bir kısım çeklerinin kayıtlarında mevcut olmakla birlikte kasalarında mevcut olmadığını tespit ettiklerini, tüm aramalarına rağmen bulunamayan çekler için … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasından dava açılarak kaybolmuş olan çeklerin durumunun tespitini ve iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, anılan mahkemede kaybolan çeklerin iptali yönünde karar verilmesine karşın dava konusu … Şubesinin … hesabından 25/01/2014 tarihinde keşide edilen … çek nolu, 6.000,00 TL bedelli çekin davalı … Dış Tic. Ltd. Şti, tarafından … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe konulduğunun söz konusu çeki müvekkili firmaya veren …Ltd Şti isimli şirketin açtığı dava ile anlaşıldığından iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını beyanla müvekkili şirketin yetkili ve meşru hamili olduğu … Şubesinin … hesabından 25/01/2014 tarihinde keşide edilen, … çek nolu, 6.000,00 TL bedelli çekin müvekkili şirkete iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl ve birleşen davada davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava çek ve icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava ise çekin istirdadı talebine ilişkindir.
Mahkememizce, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … 2. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, asıl ve birleşen davada davalı … Dış Tic. Ltd. Şti, tarafından asıl davanın davacısı ile diğer davalısı …Tic. Ltd. Şti. ve dava dışı …Ltd. Şti. hakkında dava konusu 25/02/2014 keşide tarihli, …bankasına ait, … nolu, 6.000,00 TL bedelli çeke dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Talimat yolu ile birleşen davanın davacısının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, asıl davanın davacısı … Şirketi ile birleşen davanın davacısı …Şirketi arasındaki ticari ilişkinin 29/05/2013 tarihinde başladığını, 30/10/2013 tarihinde … Şirketinin kayıtlarında … Şirketinin borç bakiyesi 6.924,75 TL iken 02/11/2013 tarihinde yapılan 6.000,00 TL’lik ödeme ile borç bakiyesinin 924,75 TL’ye düştüğünü, aynı hesabın takip edildiği 120.01.05500 nolu hesabın ise 31/12/2013 tarihinde 18.258,28 TL borç bakiyesi verdiğini tespit ve beyan etmiştir. Asıl davada davalı … Şirketine ticari defterlerini sunmak üzere tebligat çıkarılmış ise de defterler sunulmadığından inceleme yapılmamış, bu kez birleşen davada davacı şirketin ticari defterlerinde asıl davada davalılar ile ticari ilişkisinin bulunup bulunmadığı, çekin hangi ticari ilişki kapsamında defterlere kaydedildiği hususunda daha önce talimat ile rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda özetle; asıl davanın davacısı … tarafından dava konusu çekin birleşen davanın davacısı … Şirketine 26/10/2013 tarihinde verildiğini, bu tarihte hesap bakiyesinin 656,67 TL kaldığını, bu tarihten 27/12/2013 tarihine kadar iki şirket arasındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, bu tarihte hesap bakiyesinin 18.258,28 TL olduğunu, davalılar ile arasında bir ticari ilişkinin kayıtlı olmadığını tespit ve beyan etmiştir. … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; dava konusu çek ile ilgili olarak yapılan soruşturmada alınan raporda çekte bulunan asıl davanın davalısı … Şirketine ait cirodaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği, asıl ve birleşen davanın davalısı … Şirketi yetkilisi hakkında yakalama kararı olduğu ve soruşturmanın devam ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; asıl ve birleşen davaya konu 25/02/2014 keşide tarihli, Türkiye …bankasına ait, … nolu, 6.000,00 TL bedelli çekin keşidesinin … Ltd. Şti., lehtarının asıl davada davacı … Şirketi olduğu, çekteki ilk cironun davacıya ait olduğu, bundan sonra ise asıl davada davalı … Şirketi ve her iki davada davalı … Şirketinin cirosunun bulunduğu, davalı … Şirketi tarafından bankaya ibraz edildiği, ödeme yasağı kararı olması sebebiyle ödeme yapılmadığı, bu kez davalı tarafından çekin icra takibine konu edildiği, asıl davada davacının davalılara borçlu olmadığını, çeki birleşen davanın davacısı … Şirketine verdiğini, onun elinde iken çalındığını iddia ederek menfi tespit talebinde bulunduğu, birleşen davada davacı … ise çekin kendisinden çalındığını iddia ederek istirdat talebinde bulunduğu, bu hususta … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çek iptali davası açtığı anlaşılmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 792/1 maddesi ile ” Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Birleşen davada davacı … Şirketinin incelenen ticari defterlerinde dava konusu çekin asıl davanın davacısı …şirketinden ticari ilişki kapsamında alındığı ve asıl ve birleşen davada davalılar … ve … İnşaat Şirketi ile arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığı tespit edilmiş olup aynı zamanda çekle ilgili hırsızlık soruşturmasının da devam ettiği, bu şekilde birleşen davanın davacısı …Şirketinin çekin yetkili hamili iken çekin kendisinden çalındığı kanaatine varılmıştır. İstirdat talebinin kabul edilmesi için diğer bir şart olan çekin davalı tarafından kötü niyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap edilmesi yönünden ise, davalı … Şirketi ile ilgili olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2018/586 Esas, 2019/77 Karar sayılı emsal kararında ” dosya kapsamı ve dosyaya yansıyan deliller üzerine UYAP’nda yapılan tespitler itibariyle, davalı taraf hakkında farklı hırsızlık suçlarına konu çok sayıda çeki elinde bulundurması nedeniyle başlatılan ceza soruşturmalarının ve ceza davasının henüz sonuçlanmadığı görülmüş ise de, davalının farklı çok sayıda olayda, hırsızlık yoluyla elden çıkan çekleri benzer cirantalardan ciro yoluyla devralıp, bir çoğunu son hamil olarak farklı kişiler/firmalar aleyhine icra takiplerine konu ettiği sabittir. Bu durumda bir tacir olarak basiretli davranması gereken davalının, keşidecileri ve lehdar-cirantaları farklı olan çok sayıda hırsızlık iddiasına konu çeki yeterli araştırmayı yapmadan iktisabında ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.” denilmek suretiyle davalının çeki iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun kabul edildiği anlaşılmakla birleşen davada istirdat talebinin tüm şartları oluşmuş olduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir. Asıl davada ise, dava konusu çekin davacı … Şirketi tarafından ticari ilişki kapsamında birleşen davanın davacısı … Şirketine verildiği ve davalılar ile arasında herhangi bir ticari ilişki olmaksızın çekin hırsızlık sonucu ele geçirildiği, bu nedenle davacının davalılara borçlu olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davanın kabulü ile davacının … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve bu takibe konu … Bankasına ait … nolu 6.000-TL bedelli çek yönünden davalılara borçlu olmadığnın tespitine,
2-Birleşen davanın kabulü ile … Bankasına ait … nolu 6.000-TL bedelli çekin davalı tarafından davacıya iadesine,
3-Asıl davada karar ve ilam harcı 455,93 TL’den peşin alınan 114,00 TL harcın mahsubu ile kalan 341,93 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Asıl davada davacı tarafından yapılan 311,85 TL posta ve tebligat masrafı, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.211,85 TL yargılama gideri ile 139,20 TL ilk harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen davada karar ve ilam harcı 409,86 TL’den peşin alınan 102,47 TL harcın mahsubu ile kalan 307,39 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Birleşen davada davacı tarafından yapılan 190,70 TL posta ve tebligat masrafı ile 131,67 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.20/11/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza