Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1019 E. 2019/1129 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1019 Esas
KARAR NO : 2019/1129

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketler ile birlikte kimi araştırma şirketlerine, kendilerine teslim edilen matbu anket formları üzerinden talep edilen anketleri yapmak suretiyle faaliyet gösterdiğini, davalı şirketler için uzun süredir talep üzerine belirlenen sahalarda anket yaptığını, davalı şirketlerin akraba olan …, …, … ve diğer şahıslar tarafından kurulup yönetilmekte ve aynı adreste faaliyet göstermekte olduklarını, müvekkilinin sahibi bulunduğu işyerinden davalı … adına anketler yapılmasının talep edildiğini, buna ilişkin mailleşmeler olduğunu, fakat iş bitiminde faturaların diğer davalı adına düzenlenmesinin talep edildiğini, bu nedenle de cari hesap ilişkisinin davalı … Şirketi adına kurulduğunu, davalılar arasında organik bağ olduğunu ve haklarında cari hesap bakiyesi nedeniyle … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların süresi içerisinde borca itiraz ettiklerini, alacağın sabit olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %202sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … Şirketinin müşterilerinden gelen talepler doğrultusunda istenen konularda araştırma yaparak anket oluşturduğunu ve bu bilgileri müşterilerine teslim ettiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının diğer davalı ile müvekkili arasında organik bağ kurmaya çalışarak müvekkilini de sorumlu tutmaya çalıştığını, var ise alacağın kesin deliller ile ispatının gerektiğini, diğer müvekkili … Şirketi için hangi işin yapıldığının, hangi anketlerin teslim edilip bedelinin ödenmediğinin açıklanmadığını, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişki neticesinde gerekli ödemelerin yapıldığını ve borç bulunmadığını beyanla her iki müvekkili yönünden davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesaba dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 9. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesiyle; davacı tarafından davalılar aleyhine 26.739,30 TL asıl alacak, 112,09 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.851,39 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara 07/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların 08/03/2013 tarihli dilekçeleri ile borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, takibin durduğu ve işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketlerin ticari sicil kayıtları celp edilmiş, tarafların ticari defterleri ile sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiştir. Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığını, davacının defterlerinde davalı … Şirketinden herhangi bir alacak kaydı olmadığını, aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, diğer davalı … Şirketi ile aralarında ticari ilişki olduğunu, bu şirket adına düzenlenen faturaların defterlerde kayıtlı ve takip tarihi itibariyle alacağın 26.739,32 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Mahkememizce atanan mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; davalı … Şirketinin incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını, incelenen ticari defterlerde davacı adına kayıtlı fatura olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Diğer davalı … Şirketinin ticari defterlerinin incelenmesi için … CBS Emanet Memurluğuna müzekkere yazılmış, gönderilen ticari defterler içerisinde 2013 yılı defterleri bulunmadığından inceleme yapılamamıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirilmesi neticesinde; davacının davalılardan cari hesap nedeniyle alacaklı olduğu iddiasında bulunarak ilamsız icra takibi başlattığı, bu alacağına dayanak olarak hesap hareketleri, faturalar ve irsaliyeler sunduğu, faturaların davalı … Şirketi adına düzenlendiği, davalı … Şirketi adına düzenlenmiş fatura olmadığı gibi davacının ve davalı şirketin ticari defterlerinde de herhangi alacak ve fatura kaydı bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafından, davalı şirketler arasında organik bağ olduğu, davalı … Şirketinin talebi nedeniyle faturaların diğer davalı adına düzenlendiği ve her iki şirketin de borçlu olduğu iddia edilmiş ise de, incelenen ticaret sicil kayıtlarına göre davalı … Şirketinin tasfiye halinde ve tasfiye memurunun … olduğu, davalı … Şirketinin ortaklarının ise farklı kişiler olduğu, davacı tarafından davalılar arasında organik bağ bulunduğuna dair bir delil sunulmadığı ve bu husus ispatlanamadığından davalı … Şirketi yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı … Şirketi yönünden yapılan değerlendirmede ise; düzenlenen faturaların tek başına alacağı ispat etmeyeceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şartı ile ticari defterlerin, ticari davalarda sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, her ne kadar davacının kendi ticari defterlerinde faturalar ve takipte talep edilen alacak kayıtlı ise de, davalının ticari defterleri incelenemediğinden bu kayıtların davacı lehine kesin delil teşkil etmeyeceği, alacağın miktarı itibariyle senetle ispat sınırının üzerinde olduğu ve fatura konusu hizmetlerin verildiğine dair bir delil sunulmamış olup alacağın varlığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, davalıların kötü niyet tazminatı talepleri, davacının takipte kötü niyetli olmadığı ancak alacağın varlığını ispatlayamadığı kanaati ile reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin Reddine,
3-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin alınan 324,40 TL harçtan mahsubu ile kalan 280,00 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.222,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/12/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza