Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/133 E. 2018/1159 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/133 Esas
KARAR NO : 2018/1159

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/04/2013
KARAR TARİHİ : 22/11/2018

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyesi ve denetçi sıfatları ile kanunların ve şirket ana sözleşmesinin kendilerine yükledikleri görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmeyerek müvekkili … A.Ş.’nin büyük ölçüde zarara uğramasına sebebiyet veren davalılardan fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000,00-YTL zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası’nca ilan edilen reeskont faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkili şirkete verilmesine, alacaklarının tahsil kabiliyetinin sağlanabilmesi için öncelikle davalılardan menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerden olan hak ve alacakları üzerine dava sonuna kadar ihtiyati haciz konulmasına ve bu mümkün olmadığı takdirde ihtiyati haciz zımmında ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
06/02/2008 tarihli temlik sözleşmesi uyarınca dava konusu alacak …’na devir ve temlik edilmiştir.
… vekili 20/03/2008 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 97.859.496,47-TL olarak ıslah etmiş ve bu zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili 03/04/2008 tarihinde dosyaya sunmuş olduğu bilâ tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içerisinde açılmadığını, 09/06/2005 tarihinde … tarafından … A.Ş.’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin devralındığını, davacının talep ettiği pay defterleri, yönetim kurulu karar defterleri vb. evrakın davacıya tesliminin yapılmasının mümkün olmadığını, 18/06/2005 tarihinde … yetkililerince tüm bilgi ve belgleere el konularak tüm evrakın … binasına nakledildiğini, davaya konu şirketin zarara uğradığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, şirket yönetiminin 2005 yılı Haziran ayından itibaren yeni yönetim ve denetim kurulu idaresinde olmasından bahisle 2005-2006 yıllarında şirketi borçlandıran işlemler yeni yönetim kurulunun tasarrufu olup bu sebeple eski yönetim ve denetim kurulunun sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddini, ihtiyati tedbire yer olmaması sebebi ile talebin uygulanmamasını talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 09/06/2005 tarihinde … tarafından … A.Ş.’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin devralındığını, süresinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, mezkur olayda bir kast veya ihmalin olmadığını, yalnızca fiili imkansızlığın olduğunu, şirket yönetiminin 2005 yılı Haziran ayından itibaren yeni yönetim ve denetim kurulu idaresinde olmasından bahisle 2005-2006 yıllarında şirketi borçlandıran işlemler yeni yönetim kurulunun tasarrufu olup bu sebeple eski yönetim ve denetim kurulunun sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddini, ihtiyati tedbire yer olmaması sebebi ile talebin uygulanmamasını talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 09/06/2005 tarihinde … tarafından … A.Ş.’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin devralındığını, süresinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, mezkur olayda bir kast veya ihmalin olmadığını, yalnızca fiili imkansızlığın olduğunu, şirket yönetiminin 2005 yılı Haziran ayından itibaren yeni yönetim ve denetim kurulu idaresinde olmasından bahisle 2005-2006 yıllarında şirketi borçlandıran işlemler yeni yönetim kurulunun tasarrufu olup bu sebeple eski yönetim ve denetim kurulunun sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddini, ihtiyati tedbire yer olmaması sebebi ile talebin uygulanmamasını talep etmiştir.
Davalı … 20/03/2008 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; 09/06/2005 tarihinde … tarafından …A.Ş.’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin devralındığını, mezkur olayda bir kast veya ihmalin olmadığını, yalnızca fiili imkansızlığın olduğunu, şirketin dava konusu 7.538.108,53-YTL borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine, ihtiyati tedbire yer olmaması sebebi ile talebin uygulanmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalı eski yöneticiler ve denetçilerin davacı şirketi zarara uğrattıkları iddiasına dayalı sorumluluk davasıdır. Dava konusu olay 6762 sayılı Ticaret Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde meydana gelip sonuçlarını doğurduğundan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 2/a maddesi uyarınca sorumluluğun belirlenmesi ve davanın çözümünde 6762 sayılı Ticaret Kanunu hükümleri dikkate alınmış olup, bu kanunun 320. maddesi gereğince yönetim kurulu üyelerinin şirket işlerinde gösterecekleri dikkat ve basiret hakkında 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 528/2 maddesi hükmü uygulanır. BK 528/2 uyarınca da şirket işlerini ücret ile idare eden ortak vekil gibi sorumludur. 6762 sayılı TK’nun 336/5 maddesi hükmünde kanunun ve esas sözleşmenin kendilerine yüklediği diğer görevleri kasten veya ihmal ile yerine getirmeyen yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olacakları düzenlenmiştir. Denetçilerin sorumluluğuna dair ise 353/3, 354 ve 369 maddeleri çerçevesinde denetçilerin 3 aydan fazla ara vermemek üzere sık sık ve ansızın vezneyi teftişi, yıl sonunda genel kurula rapor vermeleri, işlerini görürken öğrendikleri yolsuzluk ve noksanlıkları veya kanuna ya da esas sözleşmeye aykırı fiili yönetim kurulu veya genel kurula bildirmeleri, denetçilerin görevlerini hiç veya gereği gibi yapmamalarından doğan zararlardan dolayı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsilen sorumlu tutulacakları hükümleri yer almıştır.
Mahkememizce, taraflarca sunulan deliller incelenmiş ve temlik eden şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 31/03/2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “…Dosya mevcudu ve …A.Ş.’nin 2006 yılı ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede rapor içerisinde ayrıntılı olarak irdelendiği çerçevede dava konusu tutarlardan üretim hesabında raporlanan tutarların finansal yönden zarar olarak kabul edilebilecek bölümünün 27.577.624,92-TL ile sınırlı bulunduğu; tazmini talep edilen diğer tutar olan ve dava dışı … firmasından 2003 yılı öncesinden 2006 yıl sonuna kadar tahsil edilmediği anlaşılan 4.619.201,47-TL’nin akıbeti belli olmamakla birlikte en azından şüpheli alacak karşılığı ayrılarak … A.Ş. dönem zararlarına yansıtılması gerektiği, her iki tutar toplamı olan 27.577.624,92+4.619.201,47=32.196.826,39-TL’lik zarardan davalıların sorumlu bulundukları ve davacı tarafça tazmininin talep edilebileceği mahkemece benimsenmesi halinde davalılardan müflis …’in iflas tarihi olan 17/10/2007 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesapladığımız işlemiş faiz tutarının 89.795.692,72-TL ve toplam alacak tutarının 121.992.519,11-TL olduğu, diğer davalılar yönünden ise dava tarihi olan 25/04/2013 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesapladığımız işlemiş faiz tutarının 124.143.311,21-TL ve toplam alacak tutarının da 156.350.137,60-TL olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının irdelenerek değerlendirilmesi için ek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 28/11/2014 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…Kök raporda sunulan tespit ve değerlendirmelerde öz itibari ile bir değişikliğin söz konusu olmadığı, kök rapor aşamasında dosyaya sunulu ve bazı bölümleri güçlükle okunan denetçi raporundaki tespitlerden hareket edilmiş bu kez davacı vekilinin itiraz dilekçesi ekinde yer alan çizelgeden hareketle asıl zarar tutarları ve tarihleri arasındaki farklılığın giderildiği, buna göre dava konusu tutarlardan üretim hesabında raporlanan tutarların finansal yönden zarar olarak kabul edilebilecek bölümünün 27.577.424,19-TL ile sınırlı bulunduğu, tazmini talep edilen diğer tutar olan 4.619.201,47-TL’nin akıbeti belli olmamakla birlikte en azından şüpheli alacak karşılığı ayrılarak … A.Ş. dönem zararlarına yansıtılması gerektiği, her iki tutar toplamı olan 32.196.625,66-TL’lik zarardan davalıların soruml u bulundukları ve davacı tarafça tazmininin talep edilebileceğinin mahkemece benimsenmesi halinde davalılardan müflis …’in iflas tarihi olan 17/10/2007 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 88.808.511,37-TL ve toplam alacak tutarının 121.005.137,03-TL olduğu, diğer davalılar yönünden ise dava tarihi olan 25/04/2013 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 123.155.915,73-TL ve toplam alacak tutarının da 155.352.541,39-TL olduğu, davacı dilekçesi ekinde sunulan faiz hesaplaması ile yukarıda mahkemenin takdirlerine sunulan hesaplamalar arasındaki farkın davacı tarafça sunulan hesaplamalarda yılın 360 gün olarak esas alınmasından kaynaklandığı, mahkemece davacı tarafça 360 gün üzerinden yapılan faiz hesaplamasının benimsenmesi halinde ve asıl alacak tutarında bir farklılık olmamak üzere davalılardan müflis …’in iflas tarihi olan 17/10/2007 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 90.041.962,91-TL ve toplam alacak tutarının 122.238.588,57-TL olacağı, diğer davalılar yönünden ise dava tarihi olan 25/04/2013 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 124.866.414,55-TL ve toplam alacak tutarının da 157.063.040,21-TL olacağı” yönünde görüş bildirilmiştir. Davacının ek rapora itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 06/07/2015 tarihli bilirkişi 2. ek raporunun sonuç kısmında “…Önceki raporda sunulan tespit ve değerlendirmelerde öz itibari ile bir değişikliğin söz konusu olmadığı, buna göre dava konusu tutarlardan üretim hesabında raporlanan tutarların finansal yönden zarara olarak kabul edilebilecek bölümünün 27.577.424,19-TL ile sınırlı bulunduğu, tazmini talep edilen diğer tutar olan 4.619.201,47-TL’nin akıbeti belli olmamakla birlikte en azından şüpheli alacak karşılığı ayrılarak … a.Ş. Dönem zararlarına yansıtılması gerektiği, her iki tutar toplamı olan 32.196.625,66-TL’lik zarardan davalıların sorumlu bulundukları ve davacı tarafça tazmininin talep edilebileceği hususu ile 365 gün üzerinden faiz hesaplanmasının mahkemece benimsenmesi halinde davalılardan müflis …’in iflas tarihi olan 17/10/2007 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 88.808.511,37-TL ve toplam alacak tutarının 121.005.137,03-TL olduğu, diğer davalılar yönünden ise dava tarihi olan 25/04/2013 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 123.1545.915,73-TL ve toplam alacak tutarının da 155.352.541,39-TL olduğu, daha önce raporda 360 gün üzerinden yapılan faiz hesaplamasının mahkemece benimsenmesi halinde ve asıl alacak tutarında bir farklılık olmamak üzere davalılardan müflis …’in iflas tarihi olan 17/10/2007 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 90.041.962,91-TL ve toplam alacak tutarının 122.238.588,57-TL olacağı, diğer davalılar yönünden ise dava tarihi olan 25/04/2013 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 124.866.414,55-TL ve toplam alacak tutarının da 157.063.040,21-TL olacağı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi kök ve 2 ek raporda da davalıların sorumluluğu ve kusurlu olup olmadıkları değerlendirilmediğinden, dava konusu da nazara alınarak davalıların sorumlu veya kusurlu olup olmadıkları irdelenerek varsa sorumluluk miktarları konusunda ek rapor alınmıştır. 21/06/2018 tarihli bilirkişi 3. ek raporunun sonuç kısmında “…Yönetim kurulu üyeleri arasında TTK 557 maddesine göre farklılaştırılmış teselsül esasına göre kusur oranları bazında ayrıştırmanın dava konusu zarar iddialarının ilgili bulunduğu yıllar dikkate alındığında olanaklı bulunmadığı ancak davalılardan …’in hakim ortak olarak tek başına şirketin iradesini belirlediği ve tüm işlemleri yaptığı kabulünden hareketle kusurun esas itibariyle büyük oranda ona ait olduğu sonucuna ulaşılabileceği, diğer yandan davalıların yönetim kurulu üyesi ve denetçi olarak görev yaptıkları yıllar ve dava tarihi dikkate alındığında ise davalıların tespit edilen zarar miktarından müteselsilen sorumlu oldukları sonucuna ulaşılacağı, dava dışı şirketin uğradığı zarar miktarının önceki raporlarda üretim hesabında raporlanan tutarların finansal yönden zarar olarak kabul edilebilecek bölümü 27.577.424,19-TL ile şüpheli alacak zararı 4.619.201,47-TL olmak üzere 32.196.625,66-TL düzeyinde hesaplandığı, davalıların kusur ve sorumlulukları ile ilgili olarak yer verilen açıklamalar çerçevesinde kusur oranları mahkemenin takdirinde olmak üzere ve davalıların söz konusu zarardan müteselsilen sorumlu bulunduklarının mahkemece benimsenmesi halinde yıllık 360 gün üzerinden yapılan faiz hesaplamasına göre davalılardan müflis …’in iflas tarihi olan 17/10/2007 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 90.041.962,91-TL ve toplam sorumluluk tutarının 122.238.588,57-TL olacağı, diğer davalılar yönünden ise dava tarihi olan 17/01/2008 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 92.392.316,59-TL ve toplam sorumluluk tutarının da 124.588.942,25-TL olacağı, mahkemece faiz hesaplamasında yıllık 365 günün esas alınması gerektiğinin benimsenmesi halinde ise davalılardan müflis …’in iflas tarihi olan 17/10/2007 itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 88.808.511,37-TL ve toplam sorumluluk tutarının 121.005.137,03-TL olacağı, diğer davalılar yönünden ise dava tarihi 17/01/2008 tarihi itibari ile ve TCMB değişen avans faiz oranları üzerinden hesaplanan işlemiş faiz tutarının 91.126.668,42-TL ve toplam sorumluluk tutarının da 123.323.294,08-TL olacağı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; …’nin 09/06/2005 tarih ve 225 sayılı kararı ile … End. A.Ş.’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin 5020 sayılı kanun ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15/7-a maddesi gereğince fon alacaklıların tahsili bakımından yarar görülmesi nedeni ile fon tarafından devralındığı, davacı … A.Ş.’de davalı … ve …’nın 17/09/2003-14/06/2005 döneminde yönetim kurulu üyesi davalı … ve …’in 17/09/2003-14/06/2005 döneminde denetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı, yukarıda özetlenen ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda … A.Ş.’nin uğradığı zarar miktarının “Üretim hesabında raporlanan tutarların finansal yönden zarar olarak kabul edilebilecek bölümünün 27.577.424,19-TL ile şüpheli alacak zararı 4.619.201,47-TL olmak üzere 32.196.625,66-TL olarak hesaplandığı, anılan tutarın dava tarihine kadar işlemiş faizinin 124.866.414,55-TL olarak hesaplandığı görülmüştür. Diğer yandan … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/120-2007/381 E.K. sayılı kararı ile davalı …’in 17/10/2007 tarihi itibari ile iflâsına karar verildiği, tasfiye işlemlerinin … Tasfiye Dairesi Başkanlığı’nın 2008/1 sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, davacı tarafından dava konusu alacak ile ilgili olarak iflas masasına kayıt talebinde bulunulduğu, alacağın “ihtilaflı imtiyazlı alacak” olarak kaydına karar verildiği, bu durumda davalı … yönünden davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü, yukarıda yazılı 32.196.625,66-TL zararın iflas tarihine kadar işlemiş faizinin 90.041.962,91-TL olarak hesaplandığı görülmekle tüm bu sebeplerden dolayı davanın kısmen kabulü ile ispat edilemeyen fazlaya ilişkin talebin ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile 32.196.625,66-TL asıl alacak ve asıl alacağa davalı müflis …’in iflas tarihi olan 17/10/2017 tarihine kadar işlemiş 90.041.962,91-TL faiz tutarının iflas tasfiye işlemleri … Tasfiye Dairesi Başkanlığı’nın 2008/1 sayılı dosyasında yürütülen müflis …’in iflas masasına kayıt ve kabulüne,
Tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile 32.196.625,66-TL asıl alacak ve asıl alacağa dava tarihi olan 25/04/2013 tarihine kadar işlemiş 124.866.414,55-TL faiz tutarının asıl alacağa dava tarihi olan 25/04/2013 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalı …, … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.199.351,50-TL nispi karar harcından peşin alınan 94,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.199.257,00-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 4.500,00-TL bilirkişi ücreti, 650,00-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 5.150,00-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.694,39-TL ile 94,50-TL harç gideri olmak üzere toplam 1.788,89-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 387.166,26-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
6-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi gereğince ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/12/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza