Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/36 E. 2019/727 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/863 Esas
KARAR NO : 2019/705

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2016
KARAR TARİHİ : 04/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkilinin iradesi dışında, Şirketin … adresindeki şirket merkezindeki odasında masanın üzerinde çek yapraklarının çalındığını, bu çeklerden biri olan … nolu çek için 18. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından tedbir kararı aldıklarını, buna ilişkin olarak daha öncesinde Haziran ayında … Cumhuriyet Başsavcılığına hırsızlık nedeniyle suç duyurusunda bulunduklarını ve bunun üzerine … soruşturma dosyasının açıldığını ve soruşturmanın başlandığını, bu nedenlerle sonuç olarak çalınan doldurulmak suretiyle ibraz tehlikesi ve tahsil tehlikesi içersinde olduklarını, ayrıca imzanın davacı şirket Yetkilisi …’a ait olmadığını, davalı hakkında ve üçüncü kişiler hakkında ibraz edilmesi ihtimaline binaen … Bankası … Şubesi ‘ne ait Çek No: … Vergi No: … 22.09.2016 tarihli 93.000,-TL (tahrif edilmiş çek) bedelli … Tic. Ltd. Şti. şirket çeki hakkında ödemeden men kararı verilmesini, müvekkili şirket ile çekin üzerine yazan şirket … Ltd. Şti ile aralarında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, çekin meblağ kısmında, tarih kısmında, çiziklerin atıldığını ve müvekkiline ait olmayan parafların atıldığını, bu nedenlerden dolayı doldurulan veya doldurulacak olan 93.000-TL değerindeki çek bedeli nispetinde fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı şirkete/şirketlere borçlu olmadıklarının tespitini, çekin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli davalı/davalılar hakkında %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı taraflara bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davayı ve davacı iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava konusu çekin bizzat davacı tarafından keşide edildiğini ve davalı müvekkiline verildiğini sahtelik/çalıntı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafından davalı müvekkili şirkete 2015-2016 döneminde dava konusu çek de dahil olmak üzere bir çok çeklerin düzenlendiğini, çeklerin tamamı ibrazında/haricen ödendiğini davacı tarafından davalı müvekkiline aynı imza ile keşid edilen ve ibrazında/haricen ödenen … Şubesine ait … nolu 60.000,00-TL bedelli 10/10/2015 keşide tarihli, … nolu 40,000,00-TL bedelli 12/10/2015 keşide tarihli, … nolu 40.000,00-TL bedelli 15/10/2015 keşide tarihli, … nolu 35.000,00-TL bedelli 14/03/2016 keşide tarihli, … nolu 35.000,00-TL bedelli 07/03/2016 keşide tarihli, … nolu 93.000,00-TL bedelli 22/09/2016 keşide tarihli(dava konusu çek) altı adet çek ile imza incelemesini talep ettiklerini, davacının gerçek dışı sahtelik iddiası ile haksız davasının reddine, kararla birlikte tedbiren verilen ödeme yasağı kararının kaldırılmasına, davalı müvekkilinin haksız tedbir nedeniyle uğradığı zararın tazmini için davacı hakkında alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine ve takdir edilecek tazminatın davacı yanca yatıralan teminattan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası.
2-… 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyası.
3-… Şubesinin 22/09/2016 tarihli cevabi yazısı,Ticaret sicil kayıtları, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 06/09/2017 tarihli cevabi yazısı, … Bankası A.Ş … şubesine ait 06/10/2017 tarihli cevabi yazısı, … Bankası A.Ş … şubesine ait 13/10/2017 tarihli cevabi yazısı, … Bankası A.Ş … şubesine ait 13/10/2017 tarihli cevabi yazısı, … Bankası A.Ş … şubesine ait 13/10/2017 tarihli cevabi yazısı, … Bankası A.Ş Genel Müdürlü’ğe ait 16/10/2017 tarihli cevabi yazısı, imza sirküleri.
4-… Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Daire’sinin … nolu imza incelemesine dair raporu.
5-Mahkememizce atanan Grafolog bilirkişiler … ile … ve … tarafından sunulan bilirkişi raporu.
6-Mahkememizce atanan bilirkişi Mali Müşavir … tarafından sunulan mali bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili, dava dilekçesi ile dava konusu çekin çalındığı ve imzaların kendilerine ait olmadığından bahisle 93.000 TL tutarlı çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
Davanın; İİK 72. Maddesine göre icra takibinden önce açılan borç olmadığına, imza inkarına dayanan menfi tespit davası ve çek iptali talebinden ibarettir.
Davacı tarafça imza inkarında bulunulduğu için dosyanın … Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek davaya konu senedin altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespitine dair … nolu imza incelemesine dair raporu tanzim edilmiş ve rapor özetinde;”….inceleme konusu çekte …Tic. Ltd. Şti’ye atfen atılı imzanın; teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay bir imza olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’un eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği hususlarını bildiriren…”rapor mahkememize gönderilmiştir. Adli Tıp Kurumunun imza incelemesine dair raporu taraflara tebliğ edilmiş ve davalı vekilinin UYAP üzerinden gönderdiği 15/10/2018 tarihli dilekçesinde; İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun imza incelemesine dair raporuna karşı beyanlarını sunarak grafoloji dalıhnda uzman yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin imza incelemesine dair yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması talebinin mahkememizde görülen 16/10/2018 tarihli celsede gereği düşünülmüş ve 3 nolu ara kararıyla Grafolog bilirkişiler … ile … ve …’a dava konusu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda tüm kasa evrakları ile birlikte dosya tevdii edilmiş ve bilirkişi heyetince sunulan müşterek raporda özetle:”…belgelerin analizi sonucunda elde edilen bulgular ışığında inceleme konusu çek aslındaki keşideci … Tic. Ltd. Şti.’ne atfen atılı imzanın işlem gören … Bankası’nın …, … sayılı … Bankası’nın … sayılı …bank’ın … sayılı çeklerdeki dolum yazıları, … Bankası’nın … sayılı çek aslındaki hamili dışındaki dolum yazıları da dikkate alındığında …’un eli ürünü olduğunun kabulünün gerektiğine…”dair rapor tanzim edilmiş ve mahkememize sunulmuştur.
Sunulan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş ve ek rapor alınmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin 14/12/2018 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunarak rapor doğrultusunda davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizde dava dosyasının yargılamasının devam ettiği 16/10/2018 tarihli celsenin 5 nolu ara kararıyla imza incelemesine dair bilirkişilerden alınacak imza incelemesi raporunun mahiyetine göre tarafların ticari defterlerinde inceleme yapılıp yapılmayacağı hususunun bilahare değerlendirilmesine karar verilmiş, mahkememizin 22/01/2019 tarihli celsenin 2 nolu ara kararına binaen; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile dava konusu çek nedeniyle davalının davacıdan alacaklı olup olmadığı konusunda Mali Müşavir marifetiyle 15/02/2019 tarihinde saat 14:30’da mahkememiz kaleminde taraf vekilleri tarafından inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtların mahkememiz kaleminde hazır bulundurulmasına aksi halde ticari defter ve kayıtlara dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarı yapılmış ve dosya Mali Müşavir …a tevdi edilmiştir.
Mali bilirkişi raporunda özetle;”…Davacı ile davalı arasındaki menfi tespit davası ile ilgili olarak tarafların ticari defter ve belgeleri ile dava dosyası içerisinde yer alan bilgi ve belgelerin tarafınca incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda davalıya ait ait ticari defter ve belgeler inceleme günü ibraz edilmediğinden davalı şirket ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapma imkanının bulunmadığını, incelemenin yalnızca davacı firmaya ait ibraz edilen 2016 yılı yevmiye defter(e-defter) sayfa örnekleri üzerinden gerçekleştirildiğini, davacı firmaya ait 2016 yılı yevmiye defterinde yalnızca 01/02/2016 tarih ve 788 yevmiye nolu muhasebe kaydına rastlandığını, bu kayıtla davacı firmanın 01/02/2016 tarihinde aynı tarihli … nolu 80.000,00-TL tutarındaki çekin girişini yaparak karşılığında davalı firmaya 80.000,00-TL borçlandığını, davacı yanın ibraz ettiği 2016 yılı yevmiye defterinde davalı firmaya 31/12/2016 dönem sonu itibariyle 80.000,00-TL borçlu gözüktüğü..”kanaatine varılarak rapor tanzim edilmiştir. Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna karşı davalı vekilince beyan dilekçesi sunulmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190/1. maddesi; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” hükümlerine amirdir. Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. Buna göre, her ne kadar davacı davalı tarafa borçlu olmadığı iddiasında ise de, çek üzerindeki imzanın davacı tarafa ait olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, çek tarihi ve defter incelemesine göre davacının davalıya borçlu olduğu ve çekin davalı elinde bulunduğu anlaşılmakla, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı davasını ispat edememiş olmakla davanın reddine karar verilmiş ve borcun vadesi, dosya safahatı dikkate alınarak, davalı lehine İİK 72/4 maddesi gereği alacağın yüzde 20’si oranında tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı lehine, davacı hakkında 18.600,00-TL inkar tazminatının, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Ödeme yasağının kaldırılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 1.588,21-TL harçtan düşümü ile bakiye 1.543,81-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 10.190,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 100,00-TL posta masrafından ibaret toplam 1.600,00-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/09/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza