Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/70 E. 2023/44 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/70 Esas
KARAR NO : 2023/44

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/03/2023
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkili şirketin Çin’in önde gelen ve ürettiği teknolojik ürünler ile dünya çapında milyonlarca kullanıcı tarafından ürünleri kullanılan “…” markasının sahibi olduğunu, Dünya’nın en büyük teknoloji firmaları arasında yer aldığını, Türkiye’de kendi sektörünün en önde gelen firmaları arasında yer aldığı gibi dünya genelinde birçok farklı ülkede de ürünlerini tüketicilerle buluşturduğunu, müvekkilinin “…” markası dışında Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde korunan 200’den fazla tescilli markasının bulunduğunu, davalı tarafın müvekkiline ait “…” markasını meşru bağlantısı, sözleşmesi ve hukuka uygun amacı olmaksızın izinsiz ve tecavüz teşkil eder şekilde kullandığını, davalı şirketin “…” ibareli taklit ürünlerin satışını gerçekleştirdiğini, davalının bu eylemleriyle taklit ürün satışına sürekli olarak devam ettiğini, bu suretle tüketiciyi de yanılttığını beyan ederek; davalı tarafından yapılan, müvekkilin marka hakkına yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, ref’ine ve devam edenler yönünden men’ine, tecavüz sebebiyle oluşan maddi zararlara ilişkin 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı aleyhine verilen kararın masrafı davalıdan karşılanarak bir tirajı yüksek gazetede ilanına, davalının da ürünlerin orijinal olduğuna yönelik bir iddiası bulunmaması nedeniyle bu ürünlere ilişkin olarak uğrayabilecekleri bir zarar söz konusu olmadığından, yargılama süreleri ve teminat tutarının bu süreçte değer kaybedecek olması da göz önüne alınarak, müvekkili tarafından sunulan 10.000,00 TL nakdi teminatın iadesine ve 6100 sayılı HMK 397/2. maddesi uyarınca yasal süre içerisinde işbu dava açıldığından tedbirin teminatsız şekilde devamına, işbu dosyanın eki niteliğindeki Mahkememizin 2023/9 D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan, yeddiemin masrafları da dahil olmak üzere tüm giderler ve işbu davada oluşacak yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İşbu dava; Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Ref’i, Men’e ilişkin manevi tazminat talepli davadır.
Dosyaya sunulan 14/06/2023 tarihli dilekçe incelenmiş olup, tarafların sulh oldukları, anlaşma sağladıkları görülmüştür.
Sulh 6100 sayılı HMK’nın 313 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
Sulh, 6100 sayılı HMK’nın 313 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 313/1. maddesine göre sulh; “Görülmekte olan bir davada, taraflar arasındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dahil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” Aynı Kanunun 314. maddesine ise; sulhun hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği hükme bağlanmıştır. Yine anılan Kanunun 315. maddesi gereğince sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki netice doğurur. Mahkeme dışı sulh ise, borçlar hukukunun konusu olduğundan düzenleme dışı bırakılmıştır. Madde gerekçesinde, taraflardan birinin, mahkeme dışı sulh sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmeye uygun mahkemece bir karar verilmesi gerektiği yolundaki iddia ve talebinin, diğer tarafın kabulüne bağlı olduğu belirtilmiştir. Mahkeme taraflar sulha göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre karar verir. (Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2021/6752 Esas ve 2022/7024 Karar sayılı kararı.)
Yine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2022/7764 Esas 2022/9438 Karar sayılı kararında; “… Sulh, bir sözleşme olarak mahkeme dışında da yapılabilir; buna, mahkeme dışı sulh denir. HMK’da mahkeme dışı sulh düzenlenmemiştir. …HMK’nın “Sulhun etkisi” başlığı altında düzenlenen 315. maddesinde ise ; “Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hallerinde sulhun iptali istenebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır…” belirlemesinde bulunmuştur.
“…Sulh görülmekte olan bir davada taraflar arasındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdiren bir sözleşmedir. Dosyada, her iki taraf sulh sözleşmesine göre karar verilmesini talep etmediğinden HMK’nın 315/1.fıkrası gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, her iki tarafça yapılan yargılama giderlerinin beyanları doğrultusunda kendi üzerilerinde bırakılmasına ve taraflar lehlerine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, davacı vekili istinaf başvurusundan feragat ettiğini beyan etmiş ise de tarafların sulh olduğu, buna ilişkin protokolün dosyaya ibraz edildiği anlaşıldığından davacının istinaf başvurusu hakkında inceleme yapılmasına ve karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (İSTANBUL BAM 17. HD 2021/1210 Esas-2022/1093 Karar)”
Somut hadisede; davacı ve davalı vekillerinin mahkemeye sundukları dilekçeler ile sulh protokolü sebebi ile ve sulh sözleşmesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ettikleri açıkça anlaşılmaktadır. Ayrıca 19/09/2023 tarihli duruşmada da yine taraf vekilleri ve davalı asil sulh protokolü çerçevesinde karar verilmesini talep etmiştir. Gelinen aşamada HMK’nın 315. maddesinin emredici hükmü gereğince sulh sözleşmesi gereğince karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından da sulh sözleşmesindeki iradeleri ile talepleri olmadığı gözetilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda ayrıntısı ve gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Taraflar arasında düzenlenen (Uyap kayıtlarına 14/06/2023 tarihinde giren) sulh protokolü çerçevesinde davanın KABULÜNE,
Bu doğrultuda;
“1-İŞYERİ/DAVALI; … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyasına istinaden, ‘…” adresinde el konulan, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …Esas sayılı dosya yargılamasına konu olan, … ibareli tüm ürünlerin kesinlikle taklit olduğunu, ŞİRKET/DAVACI’nın izni olmaksızın üretildiği ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında ŞİRKET/DAVACI’nın marka hakkına tecavüz teşkil ettiklerini gayri kabili rücu kabul ve beyan etmiştir.
2-TARAFLAR, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi… D.İş sayılı dosyasına istinaden, ‘…” adresinde el konulan, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosya yargılamasına konu olan, … ibareli tüm ürünlerin, imhaya ilişkin tüm masraflar İŞYERİ/DAVALI’ya ait olmak üzere, ŞİRKET/DAVACI’nın bildireceği imha ve geri dönüşüm merkezinde imha edilmesi hususunda anlaşma sağlamışlardır. İŞYERİ/DAVALI bu maddede sayılan tüm hususları hür iradesiyle gayri kabili rücu kabul etmiştir.
3-İŞYERİ/DAVALI, işbu sözleşmenin imzalanması ile birlikte ŞİRKET/DAVACI’ya tazminat vermiştir. İŞYERİ/DAVALI ödediği bu tazminatla ilgili olarak her türlü talep, başvuru, şikâyet ve dava açma haklarından gayri kabili rücu feragat etmiştir.
4-TARAFLAR, işbu sözleşmenin imzalanmasının ardından, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …Esas sayılı dosyasına ayrı ayrı dilekçe sunarak, ilgili dosyada sulh olduklarını bildirecek ve işbu sulh protokolündeki maddeler doğrultusunda hüküm kurulmasını, masraflarının tümü İŞYERİ/DAVALI’ya ait olmak üzere işbu protokolün 2. Maddesinde belirtilen dava konusu ürünlerin imhasına karar verilmesini talep edeceklerdir. İŞYERİ/DAVALI Mahkemenin belirleyeceği duruşmalara bizzat katılmayı, katılmaması halinde ise yokluğunda karar verilmesine muvafakat ettiğini kabul ve taahhüt eder.
5-TARAFLAR, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … ve … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyaları kapsamında birbirlerinden herhangi bir yargılama gideri, vekalet ücreti talepleri olmadığını kabul ve beyan ederler.
6-İŞYERİ/DAVALI, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … ve … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyalarına istinaden, “…” adresinde el konulan ürünlerin imhası yönünde hüküm kurulmaması ve/veya ürünlerin Mahkeme/İcra Müdürlüğü tarafından kendisine iadesine karar verilmesi halinde, söz konusu ürünlerin ŞİRKET/DAVACI’nın kendisine bildireceği imha ve geri dönüşüm merkezinde tüm imha masrafları İŞYERİ/DAVALI tarafından karşılanmak üzere imha edilmesine muvafakat ettiğini, bu hususta gerektiği takdirde Mahkemeler, icra müdürlükleri ve tüm kurumlara yazılı olarak beyanda bulunmayı, söz konusu ürünleri imha edilmek üzere doğrudan DAVACI/İŞYERİ’nin bildireceği imha geri dönüşüm merkezine teslim edeceğini kabul ve taahhüt eder.
7-İŞYERİ/DAVALI, bu sözleşmeyi ve bu sözleşmedeki bilgileri ŞİRKET/DAVACI’nın yazılı iznini almaksızın, üçüncü kişi ve kuruluşlara açıklamamayı ve belgeleri vermemeyi kesinlikle kabul ve taahhüt etmiştir.
8-İŞYERİ/DAVALI işbu sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren bundan böyle taklit ŞİRKET marka aksesuarları/parçaları, ŞİRKET/DAVACI’nın yan kuruluşları veya iştiraklerine ait olan her türlü IP HAKLARI’na tecavüz eden veya haksız rekabete sebebiyet veren, hiçbir ürün veya hizmeti üretmeyeceğini, ürettirmeyeceğini, ithal etmeyeceğini, satmayacağını, satış için teklifte bulunmayacağını, pazarlamayacağını veya kedisine ait veya işleteceği veya ilerde sahip olacağı işyerinde veya işyerlerinde, depolarında, mağazalarında kesinlikle bulundurmayacağını veya herhangi bir şekilde bedelli veya bedelsiz ticaretini yapmayacağını süresiz olarak gayri kabili rücu kabul ve taahhüt etmiştir. İŞYERİ/DAVALI resmi yazı veya gayri resmi çalıştırdığı tüm elemanlarının bu taahhüde aykırı işlem ve eylemlerinden de sorumludur.
9-İŞYERİ/DAVALI’nın işbu sözleşmede kabul ettiği taahhütlerinden herhangi birine aykırı davranması veya yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi veya süresinde yerine getirmemesi hallerinde, her bir ihlal için ayrı ayrı ŞİRKET/DAVACI’ya 20.000 EURO’yi ve ayrıca ihlal aynı zamanda IP haklarına tecavüz teşkil ediyorsa IP HAKLARI’na tecavüz ettiği her ürünün orijinal değerleri toplamı kadar cezai şartı itiraz etmeksizin ŞİRKET/DAVACI’nın ilk yazılı talebinde nakit ve peşin olarak derhal ŞİRKET/DAVACI’ya ödemeyi ve bu cezai şartın fahiş olmadığını gayri kabili rücu olarak kabul ve taahhüt eder. Bu ödemeler, işbu sözleşmenin ihlali veya ŞİRKET/DAVACI’nın IP HAKLARI’nın başkaca ihlalleri için ŞİRKET/DAVALI dava açmaya karar verdiği takdirde ilgili mahkemenin hükmedeceği zararlara ilavedir. ŞİRKET/DAVACI, İŞYERİ/DAVALI’nın işbu sözleşmede kabul ettiği taahhütlerinden herhangi birine aykırı davranması veya yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi veya süresinde yerine getirmemesi hallerinde her türlü ceza ve hukuk davası açma haklarını saklı tutar.
10-İşbu sözleşmeden doğan damga vergisi, harç vs. her türlü bedel İŞYERİ/DAVALI tarafından karşılanacaktır.
11-İşbu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra daireleri yetkili olacaktır.”
şeklindeki Sulh Protokolü’nün tüm hükümlerinin aynen onaylanmasına ve hükümlerin Mahkeme hükmü olarak icrasına,
2-Taraflar arasında düzenlenen ve Uyap kayıtlarına göre 14/06/2023 tarihinde dosyaya giren Sulh Protokolü’nün hükmün ayrılmaz bir parçası sayılmasına,
3-Peşin alınması gereken harcın yatırıldığı anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Talep olmadığından davacı vekili lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸