Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/225 E. 2023/132 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/225 Esas
KARAR NO : 2023/132

DAVA : Fikir ve Sanat Eseri (Tecavüzün Meni İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/01/2011
KARAR TARİHİ : 07/12/2023

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 06/07/2023 tarih, 2021/3517 esas ve 2022/5586 karar sayılı bozma ilamı neticesinde mahkememizde görülmekte bulunan Fikir ve Sanat Eserinden Kaynaklanan Tecavüzün Ref’i ve Men’i davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin “…” ve “…” adlı romanların yazarı olduğunu, davalı …A.Ş’nin yapımcısı olduğu “…” adlı televizyon dizisinin fragman ve tanıtımlarının diğer davalıya ait televizyon kanalında yayınlanmaya başladığını, bu yayınlardan söz konusu dizi filmin konusunun müvekkiline ait romanlarla aynı olduğunun anlaşıldığını, konusu dışında dizinin kahramanlarının, yardımcı karakterlerinin ve olayların geçtiği yerlerin de romanla birebir benzerlik gösterdiğini, davalıların bu eylemlerini müvekkilinden izin almadan gerçekleştirdiklerini ve bu suretle müvekkilinin eser sahipliğinden kaynaklanan haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, davalıların tecavüz teşkil eden eylemlerinin men’ine ve ref’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili, davaya konu dizinin konusunun … tarihli “…” isimli sinema filminden alındığını, anılan sinema filminin senaristi ile müvekkili arasında senaryonun kullanılmasına dair sözleşme imzalandığını, dizinin konusu ve senaryosu ile davacıya ait kitapların konusunun farklı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Tic. AŞ vekili, müvekkili şirketin …logosu ile yayın yapan televizyon kanalının yayın hakkı sahibi olduğunu, sinema/dizi film türündeki birçok yapım gibi dava konusu “…” isimli eserin yapımına da herhangi bir katkısının bulunmadığını, dizinin bölümleri ve tanıtımlarının yayına hazır bir şekilde müvekkiline yapımcı firma tarafından teslim edildiğini, intihal ve izinsiz işleme iddialarının muhatabının doğrudan müvekkili şirket olmadığını, davacı yanın dizinin fragmanından hareketle dizi film ile edebi eseri arasında kurmaya çalıştığı bağlantı ve sırf konu benzerliğinden bahisle diğer davalı … müvekkiline yönelttiği intihal iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, intihal iddiası ve eserler arasındaki sıradan/tesadüfi benzerlik ayrımının yapılabilmesi için objektif ve nesnel sınırları iyi çizilmiş ayrıntılı bir araştırma yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin yayınlamakta olduğu dizinin tamamen özgün bir eser olduğunu, senarist, diyalog yazarları vs den oluşan birliğin/eser sahiplerinin hususiyetini taşıdığını, somut olayda sıradan tesadüfi bir benzerlik dışında esinlenme dahi mevzubahis değil iken intihal iddiasında bulunulmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2011/3 esas ve 2014/337 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16.02.2016 tarihli ve 2015/3958 E., 2016/1568 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 2018/168 esas ve 2020/389 karar sayılı kararı ile sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş, temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/3517 esas ve 2022/5586 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği işaret edilerek davanın reddine dair karar bozulmuş, mahkememizce bozmaya uyularak yargılama sonlandırılmıştır.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm delileri toplanmış davacı vekilince davacıya ait … ve … kitaplar dosyaya sunulmuş …’de yayınlanan … adlı dizinin Rtük kaydı dosyaya sunulmuş bilirkişi incelemeleri yaptırılmış ilk bozma ilamı öncesi ve sonrası bilirkişi heyetlerinden raporlar alınmıştır.
Dava, davacıya ait eser niteliğindeki romanların, davalıların yapımcısı ve yayıncısı oldukları televizyon dizisinde izinsiz biçimde aynen kullanıldığı iddiasıyla, davacının eser sahipliğinden kaynaklanan haklarına tecavüzün men’i ve ref’i istemine ilişkindir.
“…” adlı televizyon dizisinin “…”ın izinsiz işlenmesi suretiyle vücuda getirildiği, dizinin, romandan intihal olduğu iddia edilmektedir.
Davacı; davaya konu dizi senaryosunun, kendi romanından intihal suretiyle oluşturulduğunu iddia ederken, diziyi vücuda getiren yapımcı; senaryonun, “…” adlı sinema eserinin işlenmesi suretiyle meydana getirildiğini, “…’nın senaristinden yazılı sözleşme ile izin alındığını öne sürmüştür.
İlk bozma ilamı öncesi alınan bilirkişi heyet raporunda teknik bilirkişiler davacıya ait romanların (teması klişe olmakla birlikte) kurgusunun ve karakterlerinin hususiyet taşıdıklarını; romanın kurgusu ile davaya konu dizi filmin kurgusunun büyük ölçüde aynı olduğunu ve romandaki karakterlerin dizide de kullanıldığını; anılan dizide roman içeriğinin esinlenmeyi aşacak şekilde alıntılandığını saptamışlardır. Bu bilgiler ışığında davaya konu dizi filmin davacıya ait romanların izinsiz işlenmesi suretiyle yaratılarak yayınlandığı sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamında sunulan …romanı, CD’ler halinde … ve … filmleri, aynı şekilde fragmanı ve 5 bölümüyle … dizisi incelendiğinde, söz konusu romanlardan karakter, kurgu, tema hatta üslup gibi unsurlardan izinsiz olarak alıntılar yapıldığı, davacı yazarın muhayyilesinin ürünü olan bir kurgunun dizide belirgin şekilde göründüğü anlaşılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16.02.2016 tarihli ve 2015/3958 esas, 2016/1568 karar sayılı ilamı çerçevesinde rapor alınmış, tüm itirazları karşılar şekilde değerlendirmelerin yer aldığı raporun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
Bu doğrultuda ;
Alınan 28/01/2019 tarihli raporda bilirkişilerin, davacıya ait eserin ve davalı eserinin (…) hikaye bağlamında ana örgüleme/serim bakımından karşılaştırıldığında, davacı … davalı eserlerinin olay örgülenmesi/serim/akışının birbirinden farklı işlenmiş olduğu, her iki eserde de kapıcı kızı teması olmakla birlikte bir kapıcı kızının başından geçen olayların farklı gelişmekte, olay çatısının farklı kurulmakta olduğu, ne var ki, davalının … isimli eserinin ana hikayesine dramatik kuralları göz önünde bulundurarak bakıldığında bütününe olmamakla birlikte bazı bölümler için ve dizinin ana karakterinin özelliklerinde davacının eseri Yeşil Kiraz romanı ile benzerlikler olduğu, bu benzerliklerin dava konusu iki eser özelinde, esinlenme serbestisinin kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu itibarla kısmi intihal olduğu, hususlarında görüş bildirdikleri anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonucu mahkememizce alınan, Yargıtay tarafından benimsenen ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu düşünülen 28.01.2019 tarihli rapor gözetilerek, davacı romanlarından intihalin yapıldığı, dizinin bazı bölümleri ile ana karakteri özelinde davacı romanı ile benzerliklerinin bulunduğu, bu benzerliklerin esinlenme serbestisi kapsamında değerlendirilemeyeceği tespit edilmiş olup, davacının eser sahipliğinden kaynaklanan haklarına tecavüz edildiği ve tecavüzün refine ve menine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan davanın kabulü ile davaya konu … isimli dizide davacıya ait Yeşil Kiraz isimli romanından izinsiz alıntı yapılması nedeni ile vaki tecavüzün refine ve menine, dizinin bölümlerinin ve fragmanlarının TV kanallarından ve internet sitelerinden yayınının önlenmesine,
2-Tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile, Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 18,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 251,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 18,40 TL Başvuru Harcı, 18,40 TL Peşin/Nisbi Harç ve 9.931,60 TL yargılama masrafı olmak üzere toplam 9.968,40 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Fazla yatan gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/12/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸