Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/184 E. 2023/42 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/184 Esas
KARAR NO :2023/42

DAVA:Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/08/2023
KARAR TARİHİ:15/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 17/08/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin ağırlıklı olarak gıda ve turizm sektöründe faaliyet gösteren şirketlere mimarlık, kurumsal kimlik ve marka tasarım danışmanlığı verdiğini, bugüne değin sayısız restoran, cafe ve otel projeleri gerçekleştirdiğini, mimarlık ve kurumsal kimlik danışmanlığı hizmeti veren bir şirket olduğunu, Müvekkili Şirket ile davalı taraf arasındaki ticari ilişki, davalı tarafından müvekkili Şirket yetkilileri ile 2021 yılının Kasım ayında iletişime geçilmesiyle başladığını, Davalı tarafın müvekkili Şirket yetkililerine başvurmasının sebebi olan kafe dükkân projesi (… Kafe – Dükkân Projesi) için müvekkili şirket yetkililerince davalı tarafa yine 2021 yılının Kasım ayında bir Teklif sunulduğunu, Davalı tarafın Teklif’te önerilen ücretlerde indirim yapılmasını talep etmesi üzerine müvekkili Şirket yetkililerince iyi niyetli bir şekilde revize bir Teklif daha sunulduğunu ve tarafların karşılıklı mutabakatı üzerine müvekkili Şirket tarafından … Mahallesi, … Sokak, No: 8 …/İstanbul adresinde bulunan ve kafe – dükkân olarak tasarlanacak taşınmaza (Taşınmaz) ilişkin çalışmalara başlandığını, Tarafların anlaşması üzerine müvekkili Şirket yetkilileri 09.12.2021 tarihinde davalı taraftan 7.000,00 USD ön ödeme alındığını, nitekim Sözleşme’nin “Avans Bedeli” başlıklı 6.1.3. maddesinde de tarafların Sözleşme’nin akdedilmesinden önce bir araya gelerek ortak mutabakatları doğrultusunda işe başlandığı ve bu kapsamda davalının müvekkili Şirket’e 7.000,00 USD’nin avans bedeli olarak ödediğini ve avans bedelinin iş bedelinden mahsup edileceğinin belirtildiğini, tarafların karşılıklı mutabakatı doğrultusunda müvekkili Şirket tarafından Taşınmaz’a ilişkin çalışmalara başlandığını, 31.12.2021 tarihinde davalı tarafa konsept sunumu yapıldığını ve yerleşim planı alternatiflerinin de sunulduğunu, ancak davalı tarafın Haziran 2022 ve Temmuz 2022 kontrolörlük ödemelerini ve uygulama çizimleri teslimi sonrası yapması gereken ödemeyi yapmadığını, ayrıca müvekkili şirket işi aksatmadan tüm sorumluluklarını yerine getirdiği halde, davalı tarafın yıpratıcı, memnuniyetsiz, iş bilmezlikten kaynaklı suçlayıcı, üstten bakan üslubuna maruz kaldığını, Müvekkili şirket tarafından 12.07.2022 tarihli WhatsApp yazışmalarında gecikmiş ödemelerin talep edildiğini, davalı tarafından ödeme konusunda sıkıntı yaşandığına dair yanıt geldiğini fakat davalı tarafından 20.07.2022 tarihinde … firmasından (… Anonim Şirketi) 49.943,63 TL ürün satın aldığını, kalan ödemelerini yapmamasına rağmen tüm mekân tasarımlarını uyguladığını, tüm kurumsal kimlik tasarımları ve ambalajları, önceden paylaştıkları sunumlar üzerinden kopyalanıp basıldığını, taraflar arasında akdedilen Sözleşme uyarınca davalı tarafça ödenmeyen bedellerin tahsiline ilişkin taraflarınca İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na … Numaralı dosyası ile arabuluculuk başvurusu yapıldığını, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını belirterek davalarının kabulü ile, 6.000 USD ve 6.000 USD’ye fiili ödeme tarihine kadar kamu bankalarınca dolar cinsinden yabancı para mevduata işleyecek en yüksek oranda geçmiş gün faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, alacakları için borçlunun borcunu karşılayabilecek derece de taşınır, taşınmaz malları ve 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise mahkemece takdir edilecek olan teminatın yatırılması karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, müvekkili Şirket’e ait eser niteliğini haiz eserlerinin davalı tarafından haksız ve izinsiz kullanımının refi ve meni talepleri doğrultusunda, ihtiyati tedbir kararıyla bu kullanımların hüküm verilinceye kadar engellenmesine, kullanılan tüm eserlerin kullanımının engellenmesine, kaldırılmasına ve tecavüzün durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 31/08/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Somut uyuşmazlığın, taraflar arasındaki Sözleşme kapsamında, davacının edimlerine sağlandığı iddia edilen telif koruması değil, varlığı ve müvekkili tarafından ödenmediği iddia edilen bir parasal alacağa ilişkin olduğunu, ikrar anlamına gelmemek üzere Sözleşme kapsamında davacının yerine getirdiği edimlerin telif korumasından yararlanıyor olsa dahi Sözleşme ile bu edimlerin kullanım hakkının, müvekkiline devredildiği için 05.12.1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında bir tecavüz söz konusu olmadığını, bu nedenle uyuşmazlıkta görevli mahkeme belirlenirken FSEK m.76 değil TTK m.5 hükmünün uygulanması gerektiğini, açıklanan gerekçelerle huzurda görülmekte olan davada mahkemenin görevsiz olması nedeniyle ve 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.114 hükmü kapsamında, görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmak üzere davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, görülmekte olan davada telif hakkı ihlali iddiasına ilişkin dava şartı olan arabuluculuk süreci işletilmeden dava açıldığını, uzun yıllara dayanan, sağlık ve lezzet odaklı beslenme deneyimlerini, kişiye özel şekilde müşterileri ile paylaşmak isteyen müvekkilinin kurucusu ve tek ortağı …’ın, 2018 yılından beri “…” adlı işletmesi ile ev yemekleri ve tatlı gibi çeşitli ürünleri müşterileri ile buluşturduğunu, …’ın, söz konusu faaliyetlerini kurumsal bir zeminde yürütmek için müvekkil şirketi kurduğunu, müvekkilinin, geniş ve saygın bir müşteri kitlesine sahip olduğunu, müvekkilinin, ticari faaliyetlerini bir kafe-dükkan konseptiyle yürütmek için bir iş yeri açma sürecine girdiğini ve bu süreçte iş yerinin iç mimari tasarımı, marka kimlik çalışması, uygulama kontrolörlüğü ve danışmanlık hizmetleri için davacı 22.02.2022 tarihinde Sözleşme imzaladığını, Sözleşme öncesi yazışmalardan da anlaşılacağı üzere tarafların çalışmaya başladığını, müvekkili tarafından 09.12.2022 tarihinde 7.000,00 Amerikan doları + KDV tutarından avans ödemesi yapıldığını, bu ödemenin yapıldığı ve iş bedelinden mahsup edileceği Sözleşme’nin “6.3.” hükmünde belirtildiğini, Sözleşme’nin imzalanmasından sonra 02.04.2022 tarihinde 9.000,00 Amerikan doları tutarında bir ara ödeme daha yapıldığını, Sözleşme’nin “6.4.” hükmüne göre 9.000,00 Amerikan doları tutarındaki ödemenin, üç boyutlu (3D) görseller tam ve eksiksiz teslim edildikten sonra bir hafta içinde yapılması gerekirken, müvekkilinin tüm iyi niyetiyle 3D görseller eksik ve hatalı iken söz konusu ödemeyi gerçekleştirdiğini, müvekkilinin Sözleşme kapsamındaki işlerin, program dâhilinde tamamlanmasının ardından 16.06.2022 tarihinde iş yerinin açılmasını planladığını, ancak müvekkilinin, davacının Sözleşme’deki edimlerini geç yerine getirmesi veya gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle açılışının üç kere ertelendiğini, bu durumun müvekkili bakımından ciddi maddi ve manevi zarara yol açtığını, tüketiciler nezdinde itibarına zarar verdiğini, bu kapsamda dava dilekçesinde iddia edilenin aksine davacının özen yükümlülüğüne aykırı şekilde, edimlerini geç yerine getirdiğini veya hiç yerine getirmediğini belirterek davanın, görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle, görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmak üzere dava şartı yokluğundan reddine, FSEK kapsamındaki iddia ve taleplere ilişkin dava şartı arabuluculuk sürecinin anlaşamamayla sonuçlandığına ilişkin son tutanağın sunulmaması nedeniyle, bu talepleri içerir anlaşamamaya ilişkin son tutanağın sunulması için davacıya bir hafta kesin süre verilmesine, bu eksikliğin giderilememesinin ardından davanın, anılan talepler yönünden dava şartı yokluğundan reddine, göreve ilişkin itirazlarının kabul edilmemesi, ancak FSEK kapsamındaki iddialara ilişkin dava şartı arabuluculuk süreci işletilmemesi nedeniyle bu talepler yönünden davanın, dava şartı yokluğundan reddedilmesine karar verilmesi durumunda, kalan talepler bakımından, davanın, görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle, görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmak üzere dava şartı yokluğundan reddine, davanın esasa ilişkin tüm talepler yönünde reddine, koşulları oluşmayan ihtiyati tedbire ilişkin talep ile koşulları oluşmayan ve yargılama hukukuna değil takip hukukuna ilişkin bir müessese olan ihtiyati hacze ilişkin talebin reddine, dava şartı arabuluculuk ücreti de dâhil olmak üzere yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 114. maddesi hükmünde, dava şartları düzenlenmiş olup 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması”ndan açık bir şekilde bahsedilmiştir.
Taraflar arasındaki dava ve uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince ödenmeyen bedelin tahsili ile davacı tarafça meydana getirildiği iddia edilen eserlerin kullanımının engellenmesine ilişkindir. Tarafların dava ve cevap dilekçesi incelendiğinde taraflar arasındaki sözleşmenin bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, davanın ise sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı, her iki tarafın ticari şirket olduğu ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olduğu; taraflar arasında gerek FSEK gerekse SMK kapsamında değerlendirilmesi gereken bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Açıklanan sebeplerle;
1-Görev yönünden dava şartı eksikliği nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20.Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesini mütaekip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren esas kararla birlikte 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 13/09/2023

Katip …
(E-İMZALI)

Hakim …
(E-İMZALI)