Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/31 E. 2023/61 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/31 Esas
KARAR NO : 2023/61

DAVA : İtirazın İptali (Fikir ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili … tarafından, … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte; takibe konu lisans bedeline, faize, tüm ferilerine ve yetkiye davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, bu itirazın hukuki dayanaktan yoksun ve usulsüz olduğunu, davalı şirketin müvekkili ile imzaladığı lisans sözleşmesi dolayısıyla ödemekle yükümlü olduğu mali hak bedellerini ödemediğini, müvekkili … ve diğer meslek birlikleri ile davalı şirket arasında Lisans Sözleşmesi ve Ek Sözleşme akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “Mali Şartlar” başlıklı 6. maddesinde; “Lisans Alanın, işbu sözleşmenin konusu olan ve EK-1 de (adres, yüzölçümü, müzik yayını başlangıç tarihi) belirtilen mahallerde yapılan müzik yayınlarında, … ve … koruması altındaki repertuarda yer alan müzik eserleri için, (her mahal yüzölçümüne karşılık gelen bedellerin toplanması suretiyle elde edilen), ödenecek 01.06.2014-31.12.2014 dönemine ilişkin toplam mali hak bedelinin 7.551,36 TL+KDV” olduğunu, sözleşmeye göre 01.01.2015 tarihinden itibaren sözleşmenin otomatik olarak yenilendiği her bir takvim yılı için ödenecek mali hak bedeli bir önceki yılın mali hak bedeli olan 7.551,36+KDV esas alınarak otomatik olarak, TÜİK tarafından belirlenen yıllık ortalama TÜFE+ÜFE/2 üzerinden belirlenir ve ilgili yılın en geç (3) üçüncü ayının ilk iş gününe kadar nakden meslek birliklerine ödeneceğini, Sözleşmede; “Ödemelerin gecikmesi halinde Lisans Alan, Türk Lirası için aylık 962,03 gecikme faizini …’a ödeyeceğini açıkça kabul, beyan ve taahhüt eder. Gecikme halinde belirtilen son ödeme günleri esas alınarak gecikme faizi işletilecektir.” hükümlerinin yer aldığını, sözleşmenin 8. Maddesinde; sözleşmenin 01.06.2014-31.12.2014- tarihleri arasındaki süreyi kapsadığını, taraflardan birinin, sözleşmenin sona erme tarihi olan 31.12.2014 tarihinden en geç 1 ay öncesinde sözleşmeyi sona erdirmek istediğini ifade eden bildirimi noter kanalı ile yazılı olarak karşı tarafa bildirmediği takdirde, sözleşmenin aynı şartlarla yenilendiğini, takip eden yıllar için de aynı şeklin geçerli olup yıldan yıla yenilerek devam edeceğini, bahsi geçen hükümler nedeniyle söz konusu sözleşmenin otomatik olarak yenilenmek suretiyle devam etmiş olduğunu, sözleşmenin mali hak bedellerinin revize edilmiş olduğunu ve borç konusu tutarın ödeme tarihinin kesin vade ile belirlenmiş olduğunu, davalı şirketin, borcun tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazının kötü niyetli olduğunu, davalı şirketin faize yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, sözleşmede belirtilen vadelerde belirtilen faiz oranı esas alınarak hesaplanan faize yapılan itirazın da iptalini talep ettiklerini, davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, takibe konu toplam 7.731,48 TL olan asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine ve yetkiye davalı şirket tarafından yapılan hukuki dayanaktan yoksun ve bütünüyle usulsüz itirazın iptalini, davalı şirket aleyhine 9620 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının taleplerine karşı zamanaşımı itirazında bulunduklarını, itirazın iptali davasının borçlu tarafından icra takibine yapılan itirazdan itibaren 1 yıl içinde açılması gerektiğini, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, takip tarihinin 26.02.2019, takibe itiraz tarihinin 12.03.2019, takibin durduğu tarihin 10.04.2019 olduğunu, itirazın iptali davasının açılabilmesi için hak düşürücü sürenin geçtiğini bu sebeple davanın süre bakımından reddinin gerektiğini, müvekkilinin faaliyetlerini yürüttüğü adresin … / … olduğunu, davacı yanın davasını yetkisiz mahkemede ikame ettiğini, yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiğini, müvekkilinin adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkili firmadan davacının alacağının olmaması nedeniyle haklı nedenle takibe itiraz edildiğini, kural olarak müvekkili firmanın ticari defterleri ve cari hesap kayıtlarının incelendiğinde, müvekkili firmanın davacıya borcu olmadığının görüleceğini, davacının iddia ettiği cari hesap ilişkisinin dayanağı olarak gösterilen faturalarda gösterilen hizmetin ifasını ispat etmek zorunda olduğunu, icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi gerektiğini, haksız olarak açılan davanın öncelikle hak düşürücü süre bakımından ve yetki bakımından usülden reddini, usulsüz tebligatın düzeltilmesini, davanın esastan reddini, davacı taraf aleyhine icra takip tutarının 620’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatın mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Dilekçeler teatisi tamamlanmış olmakla toplanan deliller ve belgeler kapsamında Mahkememizin 18/10/2022 tarihli duruşmasında “…Mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle takip tarihi itibariyle davacı yanın alacağının bulunup bulunmadığı, davacı tarafından sunulan faturaların sözleşmeye uygun olup olmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı, davacının alacağı var ise tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporu alınmasına…” karar verilmiş olup,
Alınan 29/12/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davacının tutulması zorunlu ticari defterlerinin, TTK hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış kapanış onaylarının, yasal süresinde yapıldığı, defterlerin sahipleri lehine takdiri delil niteliğine haiz olduğu, davalının, bilgilerin olduğu serverin çöktüğünü belirtmesi üzerine davalı defter ve belge incelemesi yapılamadığı, davaya ve icra takibine konu edilen faturanın sözleşme şartlarına uygun tutarda düzenlendiği ve davacı kayıtlarına işlendiği, icra takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan asıl alacak yönünden 6.253,84 TL, işlemiş faiz yönünden 1.510,91 TL olmak üzere toplamda 7.764,75 TL alacaklı olabileceği yönünde görüş ve kanaate ulaşıldığı anlaşılmıştır.
Dava, 2004 Sayılı İİK’nın 67. maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı müzik eserleri yayın sözleşmesi uyarınca mali hak bedelleri alacağına dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, hizmetin verilmediğini, davacıya borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davacı ile davalı arasında 28.10.2014 tarihli Lisans Sözleşmesi bulunduğu, Sözleşme’nin 8.maddesinde “Sözleşmenin 6 aylık olduğu, sürenin devamı boyunca her yılın sonuna en az 1 ay öncesine kadar sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa noter aracılığıyla bildirilmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden birer yıllık dönemler halinde uzayacağı”nın düzenlendiği, tarafların sözleşme maddeleri ile bağlı olduğu, sözleşmenin takibe konu edilen dönemlerde devam ettiğinin kabulünün gerektiği görülmüştür.
Davacının takipteki talebinin, sözleşmenin mali şartlar uyarınca ödenmeyen fatura bedellerinin tahsiline ilişkin olduğu, davacının sözleşme kapsamında oluşan ve davalı tarafından ödendiği de iddia edilmeyen bedellerin tahsilini talep etme hakkına sahip olduğu, davacının ticari defterlerinde takip tarihi itibarı ile davalıdan 6.253,84 TL alacaklı gözüktüğü, işlemiş faizin ise 1.510,91 TL olarak hesaplandığı, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, icra dosyasının tetkiki ile dava dosyası birlikte incelendiğinde davanın süresinde açıldığı, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve takibe konu borcun para borcu olması karşısında davanın yetkili mahkemede ikame edildiği, her ne kadar davalı “Hizmetin kendisine verilmediğini” iddia etmiş ise de; sözleşme’nin konusu davalıya yayın izni verilmesinden ibaret olup, ayrıca davacının ifa etmesi gereken bir hizmet bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(… Bölge Adliye Mahkemesi’nin 44. Hukuk Dairesi 2020/1115 Esas 2022/863 Karar Sayılı Kararı)
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, … 25. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 7.731,48 TL yönünden aynı şartlarda devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacak miktarı olan 6.253,84 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 528,14 TL karar harcından peşin alınan 132,04 harcın mahsubu ile bakiye kalan 396,10 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 132,04 TL peşin harç ve 1836,50 TL bilirkişi + posta masrafı olmak üzere toplam 2.049,24 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.731,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2023

Katip
¸

Hakim
¸