Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/212 E. 2022/196 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/212 Esas
KARAR NO : 2022/196

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 24/10/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili birleştirme talepli dava dilekçesinde özetle; … için davalılardan … Müdürlüğü tarafından Rölöve – Restitüsyon – Restorasyon – Elektrik Tesisat Projeleri, Statik Rapor ve Proje Temini hizmeti için 2013 yılında açılan ihaleyi müvekkili … Şti. Almış, davalı … Müdürlüğü ile 01.08.2013 tarihinde götürü bedel Tip sözleşme imzalandığını,2013-2017 yılları arasında 4,5 yıl süren yapılan yoğun çalışma sonucu hazırlanan Rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri … Bölge Kurulu tarafından (… Bölge Kurulu) 30.10.2017 tarihinde onaylandığını, hazırlanan Rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerin onaylanması ile mevzuat gereği müvekkili şirket yetkilisi …’un bu projelerle ilgili eser müellifliğinin tescil edildiğini, davalı idarece restorasyon için ise uzun bir süre beklenildiğini, aradan geçen 4 yılı aşkın süreden sonra, … Camiinde 25.11.2021 tarihinde proje ile ilgili Restorasyon Uygulama çalışmalarına başlanıldığı, işin ihale kapsamında diğer davalı … A.Ş. tarafından üstlenildiği ve çalışmalara başlanıldığının öğrenildiğini, ancak yapının Mimari Mesleki Kontrollük Hizmetinin de (MUS), Rölöve ve restitüsyon proje müellifi olarak müvekkili tarafından yürütülmesinin yasal bir zorunluluk olmasına rağmen restorasyon işleminde Mesleki Kontrollük Hizmetinin müvekkile verilmediğini, Mimar Sinan’ın ustalık eseri olan ve … Dünya Kültürel Mirası Koruma Listesinde yer alan eserin projesi müvekkil tarafından büyük bir özen ve dikkatle hazırlanmış, çok kapsamlı özel teknik ve beceri gerektiren, multidisipliner içerikte hazırlanmış ulusal ve uluslararası yetkinlikte bir koruma proje çalışması olduğun, böyle dikkat ve özenle hazırlanan projenin uygulamasının da aynı ciddiyet ve özenle yapı restorasyon sürecine yansıtılması; yapım sürecinin anbean devamlı işin ehli, eser sahibi / proje müellifi tarafından izlenmesi, sürekli denetlenmesi ve yönlendirmesi ile olanaklı olduğunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, 22.03.2001 tarih ve 680 sayılı İlke kararı uyarınca da; uygulamanın müellif mimar tarafından denetlenmesi ve projeye uygun olarak yapılmasının sağlanması müellif mimara yüklenen yasal ve mesleki bir sorumluluk olduğunu, bu hakkın hiçbir şekilde müellif mimarın izni ve isteği dışında devredilemeyeceğini, yargı kararlarında uygulamanın müellif mimar tarafından denetiminin de yasal ve mesleki bir sorumluluk olduğu, uygulamanın kurul kararlarına uygun olması için gerekli mesleki denetim sorumluluğu, aynı şekilde serbest mesleki hizmet yetki ve koşulları taşıdığı mimarlar odasınca belirlenen müellif mimar tarafından üstlenilmesinin zorunluluk olduğunun açıkça vurgulandığını, ilgili Yasal Mevzuat gereği (5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu 680 sayılı İlke Kararı ve T.M.M.O.B. Mimarlar Odası Mesleki Hizmetler Yönetmeliği) yapının Mimari Mesleki Kontrolluk hizmetinin (M.U.S.) müvekkil tarafından yürütülmesi yasal bir hak ve zorunluluk olduğunu, açıklanan nedenlerle ncelikle … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile iş bu dava arasında bağlantı bulunması, davaların aynı sebepten doğması, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması; kısaca aralarında bağlantı olması sebebiyle (HMK m, 166/1 ve 166/4 gereği iş bu davanın … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini, müvekkilinin haklarına yönelik tecavüzünün tespiti ile men ve ref’ine, mesleki Kontrollük Hizmetinin müvekkile tevdi edilmemesi sebebiyle yoksun kaldığı gelir için HMK 107 gereği bu aşamada alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olmadığından, ilerde belirlendiğinde artırılmak kaydıyla ve ( FSEK m.68/1).gereği üç kat fazlasına hükmedilmek kaydıyla şimdilik 100,00- TL. Mesleki Kontrollük Hizmeti(MUS) bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini kaldırılması talebine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde Mahkememizin 2022/96 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, taraflarının dosyamız tarafları ile aynı dava konusuna ilişkin olduğu, aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Mahkememizin işbu dava dosyası ile yine Mahkememizin 2022/96 Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de göz önüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin işbu dava dosyası ile yine Mahkememizin 2022/96 Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla davaların BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasımızın bu şekilde kapatılarak yargılamanın yine Mahkememizin 2022/96 Esas sayılı dosyamız üzerinden yürütülmesine,
Dair tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren ESAS KARARLA birlikte 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/11/2022

Katip
¸

Hakim
¸