Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/389 E. 2022/197 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2022/197

DAVA : Endüstriyel Tasarım Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti (Maddi / Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 08/12/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti (Maddi / Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilinin tekstil sanayisinde yıllardan beri tasarım ve satış faaliyetinde bulunduğunu, Türkiye’de ilk kez kendisi tarafından üretilen düğme detaylı elbise tasarımını 12/04/2021 tarihinde ilk kez kendisine ait … adlı instagram satış sayfasında ve 19/06/2021 tarihinde yine kendisine ait … kullanıcı adlı instagram satış sayfasında kamuya sunduğunu, tasarımın tescil edilmemiş olsa da mevzuatımıza göre tescilsiz tasarımların gerek 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, gerek 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve gerekse Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabet hükümlerine göre koruma altında bulunduğunu, tasarımın taklitlerinin davalı tarafça üretim ve satışının gerçekleştirilmek sureti ile tasarım hakkına tecavüze ve haksız rekabete sebebiyet verdiğini, Mahkememiz nezdindeki … D.İş dosyası kapsamında bilirkişi marifeti ile tespit edildiğini, davalıya ait @… adlı instagram sayfasında … koduyla ve …/ adresli davalıya ait web sitesi nezdindeki satış sayfasında, … ürün kodu ile 5 farklı renkte (lila, indigo, siyah, vizon, somon renklerinde) satışının gerçekleştirildiğini beyan ve iddia ederek taklit ürünlerin başta davalının iş yerlerinde, diğer mağazalarında üretim ve satışının durdurulmasına, görüldüğü yerde toplatılmasına ve satışının yapıldığı internet sitelerine erişimin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalıların tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde taleplerini arttırmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 16.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde taleplerini arttırmak üzere şimdilik 100 TL İtibar Tazminatının delil tespitinin yapıldığı 16.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 20.000 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 16.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, delil tespit masraflarının yargılama giderinin hesabında dikkate alınmasına, davalı aleyhine verilecek Mahkeme kararının masrafı davalılara ait olmak üzere kamuya duyurulması için ülke çapındaki tirajı yüksek olan gazetelerden birer tanesinde yayınlanmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Huzurdaki davanın mesnetsiz ve haksız olduğunu, müvekkili … ın hasım sıfatının bulunmadığını, dava konusu ürünün ne mutlak yenilik ne de ayırt edici özelliğe sahip olmadığını, davacı adına tescil dahi edilmeyen bu tasarımın harcıalem olduğunu, tasarımın davacı tarafından ilk kez kamuya sunulmadığını ve ilk kez kendisi tarafından da üretilmediğini, dava konusu ürünün davacının kamuya sunduğu 12/04/2021 tarih ve 19/06/2021 tarihinden önce 02/10/2018, 16/12/2018 ve 25/12/2018 tarihlerinden başka bir internet sitesinde yayınlanarak zaten satışa sunulduğunu, dolayısı ile zaten var olan tasarımın aynı veya ufak farklılık içeren bir replikasının yeni tasarım olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının dava konusu tasarımın korunması istemine esas teşkil edecek bir hakkının bulunmadığını, hakkı olmayan davacının huzurdaki davayı ikame etmek ehliyetinin de bulunmadığını, itiraza uğramış delil tespiti dosyasının ise müstakar içtihatlar dahilinde huzurdaki esas yönünden yapılan yargılamada delil olarak kullanılamayacağını, tasarımın mutlak yenilik olmayıp ayırt edici özelliğe sahip olmadığını ve harcıalem şekilde geçmişten bu yana piyasada genel olarak kullanıldığını, tasarımı ilk üreten ve kamuya ilk sunanın davacı olmadığını, davacının kamuya sunduğu 12/04/2021 tarih ve 19/06/2021 tarihlerinden önce… internet erişim adresli Sosyal Ağ Sağlayıcı hesapta 02/10/2018, 16/12/2018 ve 25/12/2018 tarihlerinde yayınlanarak satışa sunulduğunu, tasarımın zaten var olan bir tasarımın ufak değişikliklerle replikası olduğundan bahisle, davacının taleplerinin haksız olduğunu, kendisince tasarımın seri üretiminin yapılmadığını ve üçüncü taraf tedarikçi ürününün satışını gerçekleştirdiğini beyan ve iddia ederek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Davalı …’in haksız husumet itirazının reddinin gerektiğini, tasarım hakkına tecavüz eyleminin davalı … Şirketi’nin ticari faaliyeti çerçevesinde yapıldığını, diğer davalı …’in davalı şirketin müdürü olarak haksız fiili bizzat gerçekleştiren kişi olduğunu, davalı firmaya ait ticaret sicil gazetesinin dosyaya sunulduğunu, tasarım hakkına tecavüz eyleminin aynı zamanda haksız fiil olduğunu, haksız fiilden şirket ile birlikte şirket müdürü olan davalının, müvekkiline karşı müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin maddi zararlarının tespit edilebilmesi için, bilirkişilerce uygulamada benimsenen seri üretim esaslarına göre davalının üretim miktarının ve karlılığının belirlenmesinin gerektiğini, davalıya ait ticari defter ve kayıtlara ulaşılarak kar oranı belirlenemediğinden varsayımsal olarak bir maddi tazminat belirlenmesinin mümkün olmadığını, davalının eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı iddiasının hukuki dayanağının olmadığını, konunun uzmanları tarafından yapılacak inceleme sonucunda maddi zararın belli olacağını, davalının bu yöndeki afaki iddialarının reddinin gerektiğini, dava konusu tasarımın ilk defa müvekkilince sadece sosyal medya üzerinden değil diğer suretlerde de satışa sunulduğunu, eldeki davanın konusunun tasarım hakkına tecavüz olması nedeniyle müvekkilinin tasarımlarının yenlik ve ayırt ediciliğinin tartışılmasının mümkün olmadığını, davalıca açılmış bir hükümsüzlük davası bulunmaksızın eldeki tazminat davasında müvekkilinin tasarımının yenilik ve ayırt ediciliğinin incelenmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin tasarımının kendine has özellikleri bulunan yeni ve ayırt edici bir tasarım olduğunu, ilk defa müvekkili tasarından üretilerek kamuya arz edildiğini, müvekkilinin Türkiye’de ilk kez kendisi tarafından üretilerek kamuya sunulmuş olan düğme detaylı elbise tasarımının, 12.04.2021 tarihinde ilk kez müvekkiline ait … adlı instagram satış sayfasında ve 19.06.2021 tarihinde yine müvekkiline ait … kullanıcı adlı instagram satış sayfasında kamuya sunulduğunu, davalı tarafın dilekçesinde sunmuş olduğu ve benzerliğini öne sürdüğü kıyafet ile müvekkiline ait tasarımı arasında davalının iddia ettiği gibi bir benzerlikliğin bulunmadığını, birbirinden farklı tasarımlar olduğunu, davalı firmadan satın alınarak temin edilen taklit ürün örneği ile müvekkiline ait orijinal ürün örneğinin Mahkememizin 2021/229 D.İş sayılı delil dosyası ile davalı firmanın iş yerinde ve @… adlı instagram sayfasında, https://… adlı internet satış sayfası üzerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda davalıya ait instagram ve internet satış sayfalarında satışı yapılan ürünler ile müvekkiline ait tasarımın benzer olarak algılandıklarının tespit edildiğini, müvekkiline ait ürün ile davalı tarafın üretim ve satışını gerçekleştirmekte olduğu taklit ürün görsellerinin karşılaştırıldığında aynıya yakın benzer olduğunu, davalının hazır giyim sektöründe faaliyet gösterdiğini, seri üretim yapıldığının kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, davalı tarafın dilekçesinde davaya konu ürünü üretmediğini, tedarikçiden alıp satışını yaptığını bu nedenle tasarım hakkı ihlalini bilmediğini iddia etmekte ise de davalının bir tacir olduğunu, basiretli bir tacir gibi hareket etmekle yükümlü olduğunu, bu nedenle müvekkilinin tasarım hakkına ihlal gerçekleştirdiğinden haberdar olmamasının beklenemeyeceğini, davalı tarafça taklit ürünlerin satışının yapıldığının sabit olması nedeniyle tasarım hakkına tecavüzün gerçekleştiğini, davalının tazminat sorumluluğunun bulunduğunu beyan ederek davanın kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekilinin ikinci cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Bir hakkın ihlal edildiğini öne süren kişinin, öncelikle o hakkın varlığını ve kendisinin gerçek hak sahibi olduğunu ispatlamasının gerektiğini, davacı tarafın hakkın varlığını ve gerçek hak sahibi olduğunu ispatlayamadığını, çelişkili beyanlarda bulunduğunu, huzurdaki davada tescilsiz olan ürünün ilk defa davacı tarafından sunulmadığını, bilakis daha önce başka bir firma tarafından tasarlanarak satışa sunulduğunu, davacı tarafın üzerindeki ispat yükünü yerine getiremediğini ve taraf sıfatını ortaya koyamadığını, gerçek kişi müvekkilinin huzurdaki davada müvekkili şirket ile birlikte davalı olarak gösterilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası niteliğinde açılmayacağını, bu durumun davacının ikrar niteliğindeki beyanı ile ortada olduğunu, davacının gelirini bilemeyeceğinden ise bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın üretim miktarının ve karlılığının bilinmesi gerektiğini iddia etmişse de bu dair tespiti davacı tarafın bizzat kendisinin yaptığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın dava konusu ürünü ilk kez hangi tarihte kamuya sunduğuna ilişkin iddialarının tamamen çelişkili olduğunu, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesinde sunmadığı delillerinin sonradan sunulmasına muvafakatinin bulunmadığını, bir tasarım hakkı iddiasına dayanarak tazminat talebinde bulunan davacının hak sahipliğinin ve taraf sıfatının incelenmesinin davanın konusu olduğunu, öncelikle davacının hak sahipliğinin ve taraf sıfatının bulunup bulunmadığının saptanmasının zorunlu olduğunu, davacının başka bir tasarımın aynısını veya küçük farklılık içeren versiyonunu başka bir deyişle yeni ve ayırt edici niteliği bulunmayan tasarımın yeni tasarım olarak değerlendirilmeyeceğini, davacının yaptığı karşılaştırmaların davanın haksız olduğunu sübut ettiğini, davacının 3. kişiye ait tasarım ile kendi tasarımı olduğunu iddia ettiği ürünü karşılaştırıp farklılıklar aramasının hukuken hiçbir sonuç doğurmadığını ve davacıya bu tasarıma dayalı bir hak bahşetmediğini, dosyaya ibraz ettikleri bu tasarımların davacının tasarım hakkına sahip olmadığını ve huzurdaki davada taraf sıfatının bulunmadığının somut kanıtlarla ortaya koyduğunu, müvekkilinin iştigal alanının ve ticari faaliyetinin seri üretime dayalı olmadığını, ilgili davaya taklit ürünün min. 2500 adet üretilmiş olduğunun bilirkişice tespit edildiğini, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtların ve ekte sunmuş oldukları faturaların incelenmesi neticesinde böyle bir üretimin yapılmadığını, müvekkilinin kamuya mal olmuş ürüne dair pazar araştırması yapma yükümlülüğünün bulunmadığını, huzurdaki davayı ihbar ettirecek tek bir sebep olmadığını, davacının tasarımın korunması istemine esas teşkil edecek bir hakkı bulunmadığını, taraf sıfatı bulunmayan davacının müvekkillerinden talep edebileceği bir zarar tazmininin mümkün olmadığını, davacının tamamen haksız ve kötü niyetli davasının reddinin gerektiğini beyan ederek davanın reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, … 2. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş dosyası dosya içerisine alınmıştır.
Dosya incelenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş olup; Bilirkişi tarafından 19/09/2022 tarihinde kök rapor tanzim edilmiştir.
Alınan 19/09/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; … 2. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Bilirkişi Raporundan alınan davacıya (…) ait … instagram hesabında 12 Nisan 2021 ve 19 Haziran 2021 tarihinde paylaşılan tescilsiz tasarım görseli ile davalıya ait @… instagram hesabında ve … internet sitesinde paylaşılan tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıkların bulunmadığını, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, … 2. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Bilirkişi Raporundan alınan davacıya (…) ait @… instagram hesabında 12 Nisan 2021 tarihinde paylaşılan tescilsiz tasarım görseli ile davalı vekilinin dosyaya sunduğu (…, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi) 2 Ekim 2018, 16 Aralık 2018 ve 25 Aralık 2018 tarihli sosyal medya paylaşımındaki tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarını, davacı tarafından 12/04/2021 tarihinde kamuya sunulduğu belirtilen ürünün ayırt edilemeyecek kadar benzerinin, başkası 2 Ekim 2018, 16 Aralık 2018 ve 25 Aralık 2018 tarihli sosyal medya paylaşımında kamuya sunulduğu belirlendiğinden, davacının ürünün “yenilik” özelliğine sahip olmadığını, dolayısıyla SMK anlamında “tasarım” olarak kabul edilemeyeceğini ve davacıya hukuki bir yetki vermediğini, her ne kadar davalı, davacıyla ayırt edilemeyecek kadar benzer ürünleri kullanmışsa da davacının tasarım hakkı olmadığından bu ürünlerin davalı tarafça kullanımlarının davacının tasarım haklarına tecavüz teşkil etmediği yönünde görüş ve kanaate ulaştıklarını belirtmişlerdir.
İş bu dava tescilsiz tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti durdurulması önlenmesi ortdan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir.
Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, BAŞVURU TARİHİNDEN VEYA RÜÇHAN TALEBİ VARSA RÜÇHAN TARİHİNDEN ÖNCEKİ ON İKİ AY İÇİNDE tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez.
Madde 77- (1)Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a)55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, … başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b)Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c)Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise…. Madde 79- (1)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup, tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. 2)Tasarım sahibinin ağır ihmali veya kötüniyetli hareket etmesinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez: a)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce tasarımın sağladığı haklara tecavüz nedeniyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar. b)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. (3)İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir. (4)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur.
Rapordaki tespitlerde; … 2. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi … D.İş Bilirkişi Raporundan alınan davacıya (…) ait …instagram hesabında 12 Nisan 2021 tarihinde paylaşılan tescilsiz tasarım görseli ile davalı vekilinin dosyaya sunduğu (…, … Şirketi) 2 Ekim 2018, 16 Aralık 2018 ve 25 Aralık 2018 tarihli sosyal medya paylaşımındaki tasarım karşılaştırmasında tasarımların uzun kollu elbise niteliğinde olduğu, Tasarımların boy, oran ve kumaş özellikleri benzer olduğu karşılaştırılan tasarımlar da; üst beden dar kalıp halinde çalışıldığı, Kollar dar kol formunda ve aynı boyda olduğu, davacı tarafa ait tasarımda; yarım balıkçı yaka çalışılmış davalı taraflara ait dosyaya sunulan tasarımlarda ise yaka kullanılmadığı, davacı tarafa ait tasarımda etek kısmı; dar etek formunda iken davalı taraflara ait dosyaya sunulan tasarımlar da etekler evaze (etek ucuna doğru genişleyen) formunda olduğu, davacı tasarımında ön bedende yakadan etek ucuna dikey pat üzerinde belirli aralıklar ile taşlı düğme kullanıldığı, davalı taraflara ait dosyaya sunulan tasarımlar da ise yaka da göğüs üzerinden bel kısmına doğru ‘V’ görünüm oluşacak şekilde bedende pat üzerinden etek ucuna doğru düğme kullanıldığı, tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edileceği tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edileceği tescilsiz tasarım sahibinin tasarımı kamuya sunduğu tarihten önce kamuya sunulmamış olmasını aradığı, davaya konu olan davacı tasarımının kamuya sunulma tarihi, davacı tarafından 12/04/2021 olarak beyan edildiği, Şu halde bu tarihten önce söz konusu ürünün aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin piyasaya sunulmamış olması gerekmekte iken; tespitlerde belirtildiği üzere 2 Ekim 2018, 16 Aralık 2018 ve 25 Aralık 2018 tarihli sosyal medya paylaşımındaki tasarımların; davacının tasarım olarak tanımladığı ürünlerle benzer olarak algılandığı, dolayısıyla davacıdan çok daha önce ayırt edilemeyecek kadar benzer tasarımların kamuya sunulmuş olması; davacının ürünün “yenilik” özelliğine sahip olmadığını, dolayısıyla SMK anlamında “tasarım” olarak kabul edilemeyeceği ve davacıya hukuki bir yetki vermediği, bu sebeple her ne kadar davalı, davacıyla ayırt edilemeyecek kadar benzer ürünleri kullanmışsa da, ürünlerin harcı alem özelliklere sahip olduğu, dolayısıyla davalı kullanımlarının davacının tasarım haklarına tecavüz teşkil etmediği tespit ve değerlendirmelerinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi heyet raporları ve izahı yapılan mevzuat kapsamında kapsamında değerlendirildiğinde; davalı … yönünden şirket yöneticisi olması hasebiyle husumet itirazlarının yerinde olmadığı, her ne kadar davacı davaya konu tasarımlar tescilli olmasa da hak sahibi olduğunu iddia etmek suretiyle iş bu davayı açmış ise de alınan raporda da tespit olunduğu üzere dava konusu tasarımların mevzuat kapsamın tescilsiz tasarım korunma şartlarını taşımadığı, harcı alem nitelikteki kullanımların haksız rekabet olarak kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının sübut bulmayan tecavüz ve haksız rekabete dayalı davalarının ve buna dayalı açılan maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açmış olduğu tasarım tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminat davalarının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcının peşin yatırılan harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 279,64 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-a)Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan tasarım tecavüzü ve haksız rekabet talepleri yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
b)Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
c)Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep olması halinde taraflara İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸