Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/38 E. 2022/112 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/38 Esas
KARAR NO : 2022/112

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememiz işbu dosyası ve İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 19/02/2021 tarih 2021/35 Esas ve 2021/83 sayılı kararı ile Mahkememiz işbu esasından devam etmek üzere birleştirilmesine karar verilmiş olup, Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince Mahkememize sunulan dava dilekçesi ile birleşen İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/35 Esas sayılı dosyasında sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketlerin çatı şirketi olan…, ’nin Temmuz 1994’de kurulmuş, 1997 yılında hisseleri halka arz edilmiş ve 2001 yılında cirosu 1 milyar doları aşmış, günümüzde çevrimiçi perakendecilik, bulut bilgisayar, dijital dağıtımcılık, web-hizmetleri, yapay zeka, tüketici elektroniği ve eğlence sektöründe dünya lideri olan, çok uluslu bir şirket olduğu; bugün itibariyle dünyada ve ülkemizde alanlarında en çok tercih edilen ürün ve hizmetleri tüketicilere ulaştıran 40’dan fazla alt şirkete sahip olduğu; bunlardan bazılarının …, …, …, …,…, …, …şirketleri olduğu; …’un … (E-kitap okuyucu), …, … markalı ürünler ve …, …, …, …, …, … markalı hizmetleri tüketicilere sunduğu; bu ürün ve hizmetler Türkiye’de ve dünya genelindeki tüketiciler tarafından büyük ilgi gördüğü; …’un …’in düzenlediği “…” sıralamasında, tüm dünyanın en değerli 2. markası olduğu; aynı listede…’ın 1. sırada, …’ın ise 3. Sırada olduğu; …’ıın Türkiye’deki perakendecilik faaliyetlerini yürüten …ŞİRKETİ’nin … Ticaret Odası nezdinde 14.07.2017 tarihinde kaydedilmiş olduğu; şirketin tek ortağının …’un Avrupa faaliyetlerini yürüten alt şirketi … şirketi olduğu; … ile ilgili faaliyetlerin … Türkiye pazarına uzun süredir yatırım yapıldığı; Davacı şirketlerin ana faaliyet alanlarından biri de teknoloji ve yazılım olduğu; bu hizmetlerin “…” markası altında 2002’de kurulan “…” platformu kapsamında sunulduğu; “…”nin dünya çapındaki 175’ten fazla veri merkezi ile bilişim hizmetleri sunduğu; Davacı şirketlerin, “…” markalarını ilk olarak 2007 yılında EUIPO’da tescil ettirdikleri; EUIPO ve WIPO’ya üye pek çok ülkenin ulusal ofisleri nezdinde pek çok ülkede … markaları için 500’den fazla marka tescilinin sahibi oldukları; 1995 yılında … alan adını, 2008 yılında … alan adını, 2013 yılında … alan adını; 2014 yılında … alan adını tescil ettirmiş oldukları; …’nin tanınmış firmaların bulut ve sunucularının altyapı ögelerini desteklediği; bunların arasında …, …, Twitter’ın olduğu yine bir Türk oyun şirketi olan …’in, …’nun da 2014’ten beri verilerini …’ye taşıdığı; Ülkemizdeki tanınmışlığı neticesinde 4 Aralık 2015 yılında … ofisinin açıldığı; …/tr sitesinden Türkçe olarak hizmet verilmeye başlandığı; … markalarının ve hizmetlerinin ülkemizde tanınmış olduğu; … ve …’nin yapmış olduğu ortak çalışma sayesinde Türkiye’de bulut teknolojileriyle ilgili her yıl 1200 kişinin sertifikalandırılması ve bu kişilere iş imkanı sunulmasının planlandığı; … markasının her tür tüketici tarafından tanınmış bir marka olduğu; bu durumun “…” için dünyanın en geniş arama motorlarından biri olan Google üzerinde yapılan aramada yaklaşık 206.000.000 sonuca ulaşılması ve yapılan aramada ilk sırada davacının resmi web sitesine ulaşılmasıyla açıkça görülebileceği; … markalarının Facebook’da 683.514, Twitter’de ise 1.8 milyon takipçiye sahip olduğu; bu hesapların 2009 yılında kurulduğu; … markasının 09, 38, 40 nice sınıflarında tanınmış olduğu; davacıların … markalarının gerçek hak sahibi oldukları; Davacıların iş ortağı olan ve daha evvel de …” markasını tescil ettirmeye kalkan davalının bu kez “…” markası ve alan adlarını kötü niyetle kendi adına tescil ettirdiği; Söz konusu kötü niyetli ve haksız fiiller gerçekleştirilirken davalı ve eşi Sayın …’in davacıların iş ortağı konumunda olduğu; davalı ve eşinin sahibi oldukları “…” adlı şirket adına … Satıcı Hesabı açarak davacıya ait … alan adlı site altında faaliyet göstermeye başladıkları; Davalıya ve eşi Sayın …’e ait Linkedin hesaplarında da açıkça … isimli şirket adıyla müvekkil web sitesi … üzerinden satış yaptıklarının belirtildiği; ilgili bilgilerin taraf hesaplarından davacılar tarafından davalıya 20 Kasım 2018 tarihinde gönderilen ihtarname sonucu kaldırıldığı; ilgili bilgileri destekler görseller yer almakla birlikte Sayın Mahkemece atanacak teknik bilirkişi tarafından ilgili hesapların arşiv kayıtlarına ulaşılarak ilgili kayıtların dosya kapsamına delil olarak sunulmasını talep ettikleri; Davalının sahibi olduğu “…” adlı … satıcı hesabının açılması sırasında her satıcı gibi “…Çözümleri Sözleşmesi” imzalandığı; ilgili sözleşme kapsamında “…önceden bizden yazılı izin almaksızın adlarını, markalarımızı veya logolarımızı ticari marka kullanım talimatlarında belirtilmeyen herhangi bir şekilde (tanıtım materyallerinde kullanım da dâhil olmak üzere) kullanmanız yasaktır” hükmüne amir olduğu; ilgili madde uyarınca davalı tarafça müvekkil markalarının bilindiği ve haksız ve hukuka aykırı bir kullanımda bulunulmayacağını beyan, kabul ve taahhüt edildiği; 2014 yılından beri davacı …’in 2014 yılından beri çalışanı olan … tarafından imzalanan yeminli beyanda; …’in 30.08.2018’de bahsi geçen sözleşmeyi imzalayarak …’daki sanal mağazasını açtığını açıkladığı; davalının davacının dünya çapında tanınmış … markasını da kendi adına tescil ettirmeye kalktığı; davalı ve eşi …’in davacının web sitesi altında 3. kişilere satış yapmaya devam ederken davalının eşi… üzerinden davacının dünyaca ünlü tanınmış “…” markasını birebir içerir “…” markasının 35 ve 36. sınıflarda tescili için 14.06.2018 tarihinde TÜRKPATENT nezdinde tamamen kötü niyetli marka başvurusu yapıldığı; başvurunun davacının itirazı neticesinde tümden reddedildiği;itirazı neticesinde tümden reddedildiği; Davalının gerek davacı ile imzaladığı sözleşmeyi gerekse basiretli tacir olmanın tüm gerekliliklerini hiçe sayarak kotu niyetli eylemlerine devam ettiği; davacının tek ve gerçek hak sahibi olduğu “…” markasını, birebir davacı tarafından sunulan hizmetleri kapsar şekilde 42. sınıfta … sayı ile tescil ettirdiği; Yine davalının davacılara ait dünyaca tanınmış özgün ‘…” markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlamak amacıyla davacıların markalarının birebir kopyasından ibaret olan “…” ibaresini esas unsur olarak içeren … ve … alan adlarını da kötü niyetli şekilde tescil ettirdiği; Davacıların iş ortağı olan davalının davacının “…” markasını aynen kopyalayıp yine davacının … ibaresinin kısaltması olarak kullandığı “…” ibaresini veya tanımlayıcı “…” ibaresini ekleyerek mezkur “…” haksız ve kötüniyetli alan adı tescillerini elde ettiği; Davalının … markaları üzerindeki kullanımlarının ile şair her türlü ticari faaliyetinin. marka ve alan adı haklarının gerçek sahibi olan müvekkil aleyhinde SMK 6/9, 6/3, 6/4, 6/2 ve 6/6 ve ilgili sair hükümler uyarınca tecavüz ve haksız rekabete yol açtığı tespit edilerek … markalarına ilişkin hukuka aykırı ve kötü niyetli kullanımı aleyhinde, hükmün kesinleşmesine kadar kullanılmaya devam edilmeleri halinde ortaya çıkabilecek telafisi imkânsız zararlar gözetilerek; davalının … markalarını tek başına yahut tali unsurlar ile birlikte işletmekte olduğu iş yerinde veya sair herhangi bir fiziki yahut online mecrada kullanmasının, bu markala aşiyan ürünlerin/hizmetleri üretmesinin, ürettirmesinin, sağlamasının, elde bulundurmasının, satmasının, satışa arz etmesinin, depolamasının, ithal ya da ihraç etmesinin, internet üzerinde ve sair mecralarda tanıtmasının ve bu amaçlarla kullanmasının tedbiren durdurulmasına ve önlenmesine, ilgili ürünler, hizmetler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her turlu ticari evraka ve malzemeye el konulmasına, el konulanların toplanmasına ve dava sonunda verilecek hükmün kesinleşmesine kadar emin bir yerde tedbiren muhafaza altına alınmasına, davalıya ait … ve … uzantılı alan adlarına erişimin tedbiren engellenmesine; davalının TÜRKPATENT nezdindeki, … sayılı kötü niyetli “…” marka tescilinin işbu dava sonunda verilecek esas hükmün kesinleştiği tarihe kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik tedbiren karar verilmesini ve verilecek ihtiyati tedbir kararının dava sonunda verilecek esas hüküm kesinleşene kadar devamına karar verilmesini; davalının … markaları üzerindeki kullanımlarının ile sair her türlü ticari faaliyetinin, marka ve alan adı haklarının gerçek sahibi olan müvekkil aleyhinde SMK 6/9, 6/3, 6/4, 6/2 ve 6/6 ve ilgili sair hükümler uyarınca, tecavüz ve haksız rekabete yol açtığı tespit edilerek ve gözetilerek; markasının hükümsüzlüğüne ve Türk Patent ve Marka Kurumu sicilinden terkinine; davalıya ait … uzantılı alan adının iptal edilerek alan adı sicilinden terkinine; davalıya ait … uzantılı alan adına erişimin kalıcı olarak engellenmesine; davalının … markasını tek başına yahut tali unsurlar ile birlikte işletmekte olduğu iş yerinde veya sair herhangi bir fiziki yahut online mecrada kullanmasının, bu markaları taşıyan ürünlerin üretmesinin, ürettirmesinin, sağlamasının, elde bulundurmasının, satmasının, satışa arz etmesinin, depolamasının, ithal ya da ihraç etmesinin, internet üzerinde ve sair mecralarda tanıtmasının ve bu amaçlarla kullanmasının durdurulmasına ve önlenmesine, ilgili materyallere konulmasına, el konulanların esasa ilişkin hükmün kesinleşmesini müteakip imha edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile birleşen İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/35 Esas sayılı dosyasında sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacıların dava dilekçelerinde, davalıya karşı açtıkları ve kaybettikleri hükümsüzlük davasından ve davalının davacılara karşı daha önce tarihli açtığı tecavüzün ref’i davasından, sayın mahkemeyi haberdar etmedikleri; Davalının “…” markasını tescil ettirdiği; davacıların … 4. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … E. ile Hükümsüzlük ve YDİK kararı iptali isteminde bulundukları; yapılan yargılama neticesinde davanın RED edildiği; davalının “…” markasının tescilli hak sahibi olduğu; davacıların kaybettikleri ve red edilen hükümsüzlük davası ortada iken bunu sayın mahkemenize bildirmedikleri; yine davacılara karşı daha önce tarihli açtığı İstanbul … 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … E. no.lu, Tecavüzün Refi istemli davayı da sayın mahkemeye bildirmediklerini, davacıların hükümsüzlük davasında, kendisi ve …ortakları adına dava açılamaması için mahkemeden tedbir talebinde bulundukları; ilgili tedbir talebinin, hükümsüzlük davasının davacıları olmayan iş ortakları bakımından red edildiği; hem davacı tarafın hem davalının istinaf talebiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/694 K 2020/877 E. Kararıyla konulan tüm bu tedbirlerin hukuksuz olduğuna hükmedildiği ve tedbirlerin kaldırıldığı; Mahkememizden istedikleri tedbir kararlarını daha önce hükümsüzlük davasında da talep ettikleri; yargılama süresince tedbir kararları verilmiş ve yargılama sonunda hem istinaf hem de ilk derece mahkeme kararında tüm tedbirlerin kaldırıldığını beyan etmeyerek ayniyle tedbir talebinde bulundukları, bu yaptıklarının kötü niyetle tarafına ait markayı halen kullanma gayreti içinde olduklarının göstergesi olduğu, davacıların markanın hükümsüzlük davasında 3. kişiye devir edilemez tedbiri talebinde bulundukları bu tedbir talebinin mahkemece önce kabul edildiği; daha sonra bu tedbirin de kaldırıldığı; davalının User Intelligence terimini kullanmasına rağmen davacıların User Interface terimini kullandığını beyan ettikleri; bilirkişi raporları ile bu terimi kullanmadığının ortaya çıktığı; kaldı ki, … isminin davacıların tescilli bir terimi dahi olmadığı; davalının kullandığı “…” teriminin bile kendilerine ait olduklarını iddia ettikleri; alfabede yan yana gelebilen her türlü harfin hak sahibi olabilecekleri iddialarına kadar mesnetsiz ve delilsiz iddialarda bulunduklarını, tüm bu iddiaların mesnetsiz ve delilsiz olduğu, hem mahkemece, hem bilirkişilerce, hem de istinaf mahkemesince tespit edildiği ve davaların RED edildiği; … teriminin bile kendilerine ait olduklarını beyan etmişler, böyle olmadığı tespit edildiği; … harflerinin yan yana gelmesinin kendilerinin eseri olduğunu iddia ettikleri; ancak yapılan beyanlarda davacıların şirketlerinin kurulmalarından önce bile a,w,s harflerinden oluşan şirketlerin olduğunun ortaya çıktığı; Uluslararası Paris Sözleşmesi’nden kaynaklı rüçhan haklarını kullanmadıklarının hükümsüzlük dava dosyasında ortaya çıktığı; süreleri içerisinde tescil başvurularını yapmayarak, rüçhan haklarını kullanmayarak, kullanmadıkları hakları davalıya karşı kullanmaya çalışmalarının ne kadar hukuksuz olduğu, hükümsüzlük dava dosyasında beyan edildiği ve davanın RED edildiği; Türk Patent kurumunca, bilirkişilerce, Bölge Adliye Mahkemesince ve mahkeme hakimince, tanınmış bir marka olmadıklarının tespit edildiği; davalının hem kendilerinin temsilcisi hem de ortağı, kurucusu, işletmecisi, çalışanı olmadığı bir şirketle ilişikli gösterilmeye çalışıldığı; kendileriyle ve ilgili şirketle hiç bir ticari bağının olmadığının raporlarla ve delillerle sabit olduğu, Talebinin markasının davacılar tarafından kullanılmasının önüne geçmek olduğu; davacılara karşı bir ticari kazanç elde etmek maksadında olmadığı; davacıların markasına yönelik kullanımlarını sonlandırmasıyla hiçbir maddi kazanç/tazminat elde etmeyeceği halde mesnetsiz iddialarına son vermelerinin gerektiği; markasını nasıl kullanılacağının kendi tasarrufunda olduğu; Bahsi geçen davalarda davalının kötü niyetinin ispatlanamadığı; istenen tedbir kararlarının hukuka uygun olmadığı ve ivedilikle kaldırılması gerektiği; Hükümsüzlük iddiaları ve davasının reddedildiği; tescilin onaylandığı; Bölge Adliye Mahkemesinin davacıların gerçek ve önceye dayalı hak sahipliği olmadığını tespit ettiği; davacıların … markasını tescilsiz olarak kullandıkları, işbu davadan evvel (07/01/2020) tarihli açtığı … 2.FSHHM …E. Sayılı davanın ve İstanbul l. FSHHM 2021/35 E. ve … 2. FSHHM … E. Sayılı davaların konularının ve içeriklerinin aynı olduğu; bu davaların birleştirilmesi ya da işbu davanın esastan reddedilmesinin gerektiği ifade edilerek davacı tarafın daha önce açmış olduğu markanın hükümsüzlüğü iddiasın ilişkin davanın reddi hakkında verilmiş bir yargı kararı mevcut iken, markanın hükümsüzlüğüne ait taleplerin reddi; İstanbul 1. FSHHM 2021/35 E. sayılı davası ve … 2. FSHHM … E. sayılı davası ile, taraflarının ve dava konusu uyuşmazlığının aynı olduğu, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın, diğer davayı etkileyecek olması nedeniyle, HMK 166/1 maddesi gereğince her iki davanın, daha önce tarihli açmış olduğu … 2. FSHHM … E. Sayılı dava ile
birleştirilmesi; davanın esasının kapatılarak, yargılamanın …2. FSHHM 20… E. Sayılı davası ile birleştirilmesi; birleştirilmesi hususunun kabul edilmemesi halinde ise, zaten yargılanmış ve hüküm tesis edilmiş iş bu dava konusunun ve davanın esastan reddi; tedbir kararlarının yargılama sonu beklenmeden kaldırılması talep edilmiştir.
Uyuşmazlık marka hükümsüzlük, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti durdurulması önlenmesi ortadan kaldırılması talepli asıl dava ve markaya tecavüzün mevcut olmadığının tespiti istemli birleşen davadan olluşmaktadır.
Dosyada dilekçeler teatisi tamamlanmış, sunulan deliller ve belgeler incelenmiş olup Mahkememiz 04/11/2021 tarihli duruşmasında “..Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir akademisyen marka vekili, bir akademisyen bilişim uzmanı bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle davacıların gereçek hak sahipliği, tanınmışlık ve kötü niyetli tescil ve diğer iddialara dayalı, hükümsüzlük talepleri tek tek irdelenerek mevzuat kapsamında hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı, davalı kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, SMK md. 155 ve dosyaya sunulan mütalaalar ile diğer mahkemelerce alınmış olan raporlardaki değerlendirmeler de irdelenerek farklı kanaatlere ulaşılması halinde bu hususlar ayrıca gerekçelendirilmek sureti ile (asıl ve birleşen dosyalar yönünden ayrı başlıklar halinde değerlendirme yapılmak sureti ile) bilirkişi raporu alınmasına…” karar verilmiş alınan Bilirkişi Raporunda özetle Mahkememiz 2021/38 E. sayılı dava dosyası açısından; ” Davacıların … ibaresi üzerinde davalının … sayılı … markasını tescilinden
ve … ve … alan adı kayıtlarından önce SMK m.6/3 uyarınca hak sahibi oldukları; davacıların “…” ibaresi üzerinde davalıya ait … no.lu …. markasının başvuru tarihinden ve awsui.com alan adının tescilinden önce markasal kullanım yolu ile öncelik hakkına ulaştıkları; gerek dünyada gerekse ülkemizde gerçekleştirdikleri bu önceye dayalı markasal kullanımlar sayesinde SMK m.6/3 uyarınca gerçek hak sahibi sıfatını taşıdıkları; davalıya ait … no.lu markanın SMK m.6/3 uyarınca hükümsüz kılınabileceği; … ve … alan adlarının davalı adına kaydedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu; Davacıların … ibaresi üzerinde, davalının … sayılı … markasını tescilinden ve … ve … alan adı kayıtlarından önce SMK m.6/6 uyarınca hak sahibi oldukları; davalıya ait … no.lu markanın SMK m.6/6 uyarınca hükümsüz kılınabileceği; Davacılara ait … ibaresinin, davalının başvuru tarihinden önce SMK m.6/4 anlamında … sınıftaki ürünlerde tanınmış marka statüsüne sahip olmasının, davalının… no.lu … markası açısından bir hükümsüzlük gerekçesi teşkil ettiği; Davalının fiilleri ile davacılara ait AWS markasının SMK m.6/4 uyarınca tanınmış marka statüsü taşıması olgusu bir arada değerlendirildiğinde davalının … markasından haksız şekilde istifade etme amacı güttüğü; davalının iş ortağı olduğu imajını çizdiği tanınmış bir markadan haberdar olmadığının düşünülemeyeceği; davalıya ait … sayılı … markasının SMK m.6/9 uyarınca hükümsüz kılınabileceği; Davalı aleyhine SMK m.6/2 kapsamında hükümsüzlük yaptırımının uygulanması şartlarının somut olayda oluşmadığı; Davalının sonradan ve kötüniyetle … sınıfta tescil ettirdiği … sayılı … markasını, davacıların SMK m.7 kapsamında açmış oldukları marka hakkına tecavüz davasında SMK m.155 uyarınca bir savunma gerekçesi olarak ileri sürmesinin mümkün olamayacağı; Davalının … sınıfta tescil ettirdiği … sayılı … markasının kötüniyetle tescil edilmiş bir marka olduğu da düşünüldüğünden bu markanın kullanılmasının SMK m.7 kapsamında davacılar açısından marka hakkı ihlali mahiyeti taşıyacağı; Davalının davacılara kıyasen sonradan kendi adına kaydettiği … ve … alan adlarına yönelik kullanımlarının da SMK m.7 çerçevesinde hak ihlali teşkil ettiği; Davalının kendi adına kaydettiği … ve … alan adlarına yönelik kullanımlarının, davacılara ait … markasıyla TTK m.55/1/a/4 uyarınca karıştırılma ihtimali yarattığı; aynı çerçevede davalının kötüniyetle tescil ettirdiği …sayılı … markasının TTK m.55/1/a/4 kapsamında haksız rekabete yol açtığı sonuçlarına ulaşıldığı, Birleşen İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/35 E. sayılı dava dosyası açısından; SMK m.6/3 ve m.6/6 uyarınca davacılar …, INC. ve ….’nin … markasının önceye dayalı ve gerçek hak sahibi konumunda olduğu; Davacılara ait … markasının SMK m.6/4 uyarınca tanınmış marka statüsünde olduğu; Davalının gerçek hak sahipleri karşısında SMK m.7 ve m.29’dan kaynaklanan iddialarda bulunamayacağı ve kötüniyetle tescil ettirdiği düşünülen markasına dayanarak davacıların … ibaresini tescilsiz marka ve alan adlarında asli unsur olarak kullanmalarınıengelleyemeyeceği; Davacıların … markasına yönelik meşru kullanımlarının, davalı tarafından kötüniyetle tescil edildiği düşünülen … sayılı … markasını, kötüniyetle yapıldığı düşünülen … no.lu …marka başvurusunu, kötüniyetle yapıldığı düşünülen … ve … alan adı tescillerini SMK m.7, m.29, m.154 ve TTK m.55/1/a/4 kapsamında ihlal etmediği neticesine varıldığı görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Davacı vekilince 20/04/2022 tarihinde ve davalı asil tarafından 13/05/2022 tarihinde sulh olduklarına dair beyan dilekçeleri sundukları anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 19/04/2022 tarihli sulh protokolü incelenmiş, taraf vekillerinin ilgili protokolü imzaladıkları, anlaşma sağladıkları görülmüştür.
Sulh 6100 sayılı HMK’nın 313 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde tarafların dava konusu hususunda sulh oldukları, sulh sözleşmesi kapsamında hüküm tesisi talebinde bulundukları, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşılmakla taraflar arasındaki sulh sözleşmesi dikkate alınarak yargılama giderleri taraflar üzerinde bırakılarak ve vekalet ücreti takdir olunmaksızın aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Tarafların sulh olduğu anlaşılmakla, sulh kapsamında
-Asıl dava yönünden; Davacıların … nolu ”…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve … alan adları yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla bu talepler yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
-Davalının ”…” ibareli kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, … isimli alan adının iptaline,
-Birleşen dava yönünden davanın KABULÜ ile, davacıların ”…” ibareli markasal kullanımlarının davalıya ait marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ETMEDİĞİNİN TESPİTİNE,
2-Birleşen dosya üzerinden tedbir kapsamında yatırılan 150.000,00 TL teminatın talep halinde davacılara iadesine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Tarafların yapmış oldukları masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN (1 FSHHM’nin 2021/35 Esas sayılı dosyası) DAVA YÖNÜNDEN;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Tarafların yapmış oldukları masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸