Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/346 E. 2021/393 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/346 Esas
KARAR NO : 2021/393

DAVA : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; dava konusu müzik eserleri müzik eserlerinin söz yazarı ve bestecisi olan … tarafından müvekkil ile yapılan edisyon sözleşmesi kapsamında müvekkil şirkete devredildiğini, söz konusu eserlere ilişkin mali hakların müvekkiline ait olduğunu, yasal hakları müvekkile ait olan bu müzik eserlerinin, davalılar tarafından yapımcılığı ve yayımcılığı yapılan “…” ve “…” adlı yarışma programlarında izinsiz ve yasa ve hukuka aykırı bir şekilde birden fazla kere kullanıldığını, tespit edilen kullanımlarda davalıların müzik eserlerini yeni aranjmanlar yaparak icra ettirdiğini, bunu bir yarışma formatı içinde kullandığını, yarışma programının çekimi sırasında bu icraların adeta bir gösteri ya da konser gibi bir seyirci kitlesi önünde umumi bir mahalde temsil ettirdiğini, bunları yayınlanmak üzere filme alarak müzik eserlerini görüntü ile eşleştirerek senkronize ettiğini, senkronize ettiği bu eserleri izinsiz olarak kayıt edip çoğalttığını, izinsiz olarak işlediği ve temsil suretiyle faydalandığı eserleri ayrıca ülke çapında yayın yapan ve çok izlenen televizyon kanallarında, … adresinden yayın yapan internet kanalında ve dijital ortamda ticaret mevkiine koyduğunu, yayınlattığını ve yayınladığını, eserlerin izinsiz kullanımının halen … ve güncel eserlerin bir kısmı da … sayfasında devam ettiğini, davalının izinsiz ve hukuka aykırı şekilde yaptığı bu kullanımlarla müvekkiline ait mali hakları ihlal ettiğini, ihlal ettikleri mali haklar bağlamında müvekkile tazminat ödemeleri gerektiğini, davalı şirketin daha önce aynı programlarda ve aynı şekilde başka bir eser sahibinin daha eserlerini izinsiz olarak kullandığını, bu nedenle Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2014/18041 e. 2015/13001 k. sayılı ilamı ile davalının aleyhinde maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, huzurdaki olayda aynı yarışma programları ile ilgili verildiği bu yargıtay kararını emsal olarak dikkate alınması gerektiğini, davalıların izinsiz ve hukuka aykırı kullanımları nedeniyle FSEK 68 uyarınca 3 katı olarak talep edilen mali hak bedelinin fazlaya ilişkin hakları saklı tutulması istemiyle şimdilik 5.000 TL’nin ihlal tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini, davalıların izinsiz ve hukuka aykırı kullanımları nedeniyle 45.000 TL manevi tazminatın ihlal tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; HMK 114/1 (d) ve 114/1 (g) Maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirket ve diğer davalı … A.Ş. (“…”) aleyhine ikame ettiği işbu huzurdaki dava ile telif ve kullanım hakkının kendisine ait olduğunu iddia ettiği eserlerin, izin alınmaksızın “…” ve ve “…” isimli yarışma programlarında kullandığını belirterek, müvekkil şirket ve diğer davalıdan 5.000.-TL. maddi ve 45.000.-TL. manevi tazminat talep ettiğini, müvekkil şirketin dava dilekçesinde bahsi geçen yayınlarla doğrudan ya da dolaylı şekilde hiçbir ilgisi bulunmadığını, 112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca, “yayın lisansı münhasıran radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti sunmak amacıyla Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş anonim şirketlere verilir”. Hükmünü içerdiğini, davalı Şirket’in Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (“RTÜK”) nezdinde herhangi bir yayın lisansı bulunmadığını, dolayısıyla, herhangi bir yayın lisansı olmayan müvekkil şirketin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili maddeleri kapsamında bir eserin aslının ya da çoğaltılmış nüshalarının umuma iletilmesini sağlamaya vasıta olan, dava dilekçesinde adı geçen “…” logolu televizyon kanalı da dahil olmak üzere, herhangi bir televizyon kanalı bulunmadığını, RTÜK’ün internet sitesinde “Sektörü Oluşturan Kuruluşlar” başlığı altında yer alan medya hizmet sağlayıcı şirketlere ait listenin incelenmesi halinde de bu durumun kolaylıkla tespit ve tevsik edileceğini, davalının herhangi bir yayın kuruluşunun medya hizmet sağlayıcısı olmamakla birlikte; yine dava dilekçesinde yer alan “com” ve “com.tr” uzantılı alan adları da müvekkil şirkete ait olmadığını, öte yandan müvekkil şirket ile diğer davalı arasında dava konusu programlar nedeniyle akdedilmiş herhangi bir sözleşme de bulunmadığını, ilgili mevzuat kapsamında davaya sebep husumetin umuma iletimi gerçekleştiren medya kuruluşlarına yöneltilmesi gerektiği halde; davacı davasını yanlış hasıma (müvekkil şirkete) yöneltildiğini, ava konusu yayınlar sebebiyle müvekkil şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden dolayı, müvekkil şirket aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte olması halinde davacının gerek maddi gerekse manevi talepleri zamanaşımına uğramış olduğundan davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava Fsek kapsamında eser mali hak sahipliğine tecavüze dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı …Ş. Vekilinin husumete yönelik itirazlarının ele alınması yönünden bu davalıya yönelik açılan dava tefrik olunmak suretiyle iş bu esasa kaydolunmuştur.
6100 sayılı HMK 114 vd maddeleri dava şartlarına ilişkindir. Madde 114- (1)- ” d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.” hükmüne amirdir.
Yine Madde 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez. Hükümlerini içermektedir.
Davacı vekili dilekçeler teatisi aşamasında davalının husumet itirazına yönelik herhangi bir iddia ileri sürmemiş, ön inceleme duruşmasında bahse konu tecavüzleri gerçekleştiği dönem itibarı davalı …’un diğer davalı ile ortaklık ilişkisi bulunduğunu ileri sürmüş, buna ilişkin herhangi bir delil bildirmemiştir.
Tüm dosya kapsamı izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; davaya konu hak ihlalleri yönünden davalı …’un yayıncı kuruluş olmadığı gibi, RTÜK kayıtlarına göre de Yayın lisansına sahip olmadığı, ortaklık ilişkisine yönelik iddialar yönünden dosyaya delil sunulmadığı, bir an için ortaklık ilişkisinin varlığı kabul olunsa dahi davacının ” davalı …’un şirket ortağına dayalı sorumluluk iddiasında bulunduğu” dikkate alındığında TMK 50 madde kapsamında irdelenmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı, şirket ortaklarına doğrudan sorumluluk yöneltilemeyeceği anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-d gereği dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcı ve 59,30 TL başvurma harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸