Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/296 E. 2022/134 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/296 Esas
KARAR NO : 2022/134

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkiline ait TPMK nezdinde tescilli “…” ana unsurlu markanın seri olarak tescil edildiğini, …, …, …, …, … ve … tescil numaralı ve “…” ana unsurlu seri markaları bulunduğunu, müvekkilinin eskiye dayalı olarak da söz konusu markaların gerçek hak sahibi olduğunu, markaları piyasada etkin olarak tanıttığını ve ticari itibara kavuşturduğunu, davalının eylemlerinin haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilinin markadan doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu, aynı zamanda söz konusu eylemlerin Türk Ticaret Kanunu uyarınca da haksız rekabet oluşturduğunu, davalı … A.Ş.’nin (…) Basiretli tacir gibi hareket etmediğini, tescil için yaptığı başvuruların reddedilmesine rağmen itiraza konu markalarının müvekkili ile aynı emtia ve sınıfta kullanmaya devam ederek kötü niyetli hareket ettiğini, hukuka aykırı davranarak davacının ticari olarak zararına sebep olduğunu, TPMK nezdinde davalı adına tescilli olan…(… ), … (…), …(…) ve … (…) başvuru numaralı markalar bulunduğunu, söz konusu bu markalara müvekkilinin TPMK nezdinde itiraz ettiğini ve markaların tescil taleplerinin reddedildiğini, davalıya ait …ve … tescil numaralı başvuruları kısmi red kararı sonrasında tescil edildiğini, davacı markalarının tescilli olduğu emtia ve sınıflarda ve tanındığını ve faal olarak bulunduğu sektörde de hala kullanıldığını, söz konusu dosyada, “…” ibaresinin davalıya ait web sitesinde kullanıldığını, bu kullanımın hem “…” ibareli ürünlerin müvekkilinin onay ve izni olmadan satılmasının hem de davacıya ait markaların davalıya ait internet sitesinde ayniyet oluşturacak şekilde kullanılması sebebiyle olduğunu, davalının internet sitesi üzerinde sattığı “…” ibareli ürünlerdeki ibarelerin davacıya ait bir markaymış izlenimi oluşturduğunu ve bu husus da davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğunu beyan ederek müvekkilinin markalarına haksız ve hukuka aykırı olarak tecavüz eylemlerine devam eden davalıya ait marka başvuruları hakkında …, …, …ve …başvuru numaralı markaları açısından hüküm kesinleşinceye kadar 3. kişilere devrinin engellenmesi amacına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkiline ait TPMK nezdinde tescilli “…” ibareli seri markalarına vaki tecavüzünün tespitine, meni’ne ve ref’ine karar verilmesini, davalı tarafından gerçekleştirilen haksız rekabetin tespitine, men’ine ve ref’ine karar verilmesini, davalı aleyhine verilecek kararın masrafları davalıca karşılanmak suretiyle Türkiye çapında yayın yapan tirajı yüksek 3 gazeteden birinde ilan yoluyla yayınlanmasına karar verilmesini beyan ve talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının huzurdaki dava kapsamında marka tecavüzü ve haksız rekabet yarattığını iddia ettiği kullanımlar da müvekkil şirkete ait olmadığını, söz konusu … internet sitesinin müvekkilimiz adına kayıtlı olmadığı gibi, içerik sağlayıcısı da müvekkili olmadığını, bu kapsamda müvekkilinin huzurdaki davada taraf sıfatı bulunmadığını ve davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle başkaca hususların incelenmesine gerek kalmaksızın reddi gerektiğini, husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili …, 14 Temmuz 2017’de kurulduğunu, … üzerinden ürün tedarik ve dağıtımının yapılması, herhangi bir gerçek kişi veya tüzel kişinin … üzerinden her tür ürün ve hizmeti satabileceği hizmetlerin sağlanması, üçüncü kişilere pazarlama, ticari satış hizmetleri ve operasyon desteği sağlanması ve benzeri alanlarda faaliyet gösterdiğini, her ne kadar davacı … internet sitesi üzerinde yer alan linklerin tecavüz teşkil ettiğini ve bu tecavüz teşkil eden fiilleri icra eden kişinin müvekkilimiz olduğunu iddia etmekteyse de, açılan dava yönünden pasif husumetlerinin bulunmadığını, dava dilekçesi, ekleri ve davacı yanca atıf yapılan … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş. sayılı dosyası kapsamında alman bilirkişi raporu incelendiğinde, … adresinde yer alan bazı ürünlere yer verildiğinin görüldüğünü, ki yanlış bir tespitle bu adresler … ile ilişkilendirildiğini, bu anlamda, gerek davacı yanın gerekse de davacı yönlendirmesi ile bilirkişilerin websitelerinin sahibi konusunda bir karışıklığa düştüğünün aşikar olduğunu, öne çıkan diğer bir önemli husus ise, davacının söz konusu ürünlerin satışını tevsik edecek bir adet numune ürün bile sunamadığı, iddia olunan sözde satışlar ile müvekkilimizi ilişkilendirir hiçbir delil ileri süremediğini, davacının iddialarını tevsik ettiğini öne sürdüğü ve tecavüz teşkil eden fiiller olarak belirttiği tek delil olan … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş. sayılı dosyası kapsamında tanzim edilen 16.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda … internet sitesi üzerinde belirtilen linklerde “…” ibareli markalara yer verildiği tespit edilmiş; Ancak bu kullanımın başka bir deyişle internet sitesinin kime ait olduğu tespit edilmediğini, bu açıdan, söz konusu bilirkişi raporunda yalnızca linklerin ekran görüntülerine yer verilmiş olup, tespit karan veren mahkemenin talimatlarını karşılayan bir nitelikte olmadığı gibi, eksik değerlendirme ve inceleme içerdiğinden herhangi bir hükme esas alınması da mümkün olmadığını, uyuşmazlık bakımından … Bilişim davacı sıfatını haiz olması nedeniyle iddialarını ispat etmekle yükümlü olduğunu, bu kapsamda, … Bilişim’in dava konusu kullanımların müvekkil şirkete ait olduğunu ispatla yükümlü olduğunu belirtmiş davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Marka tescil kayıtları celp olunmuş olup, mahkememizin… diş dosyası dosya içerine alınmıştır.
Diş dosyasına sunulan 16/03/2021 tarihli bilişim raporu incelendiğinde ;Karşı tarafa ait aşağıdaki WEB sayfalarında “…” ibaresinin;








Linklerinin yer aldığı WEB sayfalarında “…” ibaresinin kullanıldığı tespit ve değerlendirmelerinde bulunulduğu, site sahiplik bilgilerine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
14/04/2022 tarihli celsede dosyanın bir marka, bir bilişim uzmanı bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle tespit raporundaki değerlendirmeler de göz önünde bulundurularak bahse konu sitenin sahiplik bilgileri tespit olunarak davalının husumete yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve davacıya ait marka tescilleri ve tescilli olunan sınıflar davalıya ait markaya ilişkin kayıtlar ve SMK 155 maddesi gözetilerek dava konusu kullanımların, markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği hususlarında bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, davalı vekilince sunulan itiraz dilekçesinde bu durum usul ekonomisine aykırılık teşkil ettiğini, dosyanın bilişim uzmanı bilirkişiye tevdii ile dava konusu … alan adının sahipliğine ilişkin yapılacak inceleme sonucunda davanın husumet yokluğundan reddedileceğini, bu açıdan marka bilirkişisinin bu hususta gereksiz mesai harcamasına da gerek kalmayacağını, dosyanın bu aşamada yalnızca bilişim uzmanı bilirkişiye tevdi ve dava konusu … alan adın sahibinin davalı şirket olmadığının tespitinin öncelikle gerçekleştirilmesi gerektiğini, … alan adı içeriğinin incelendiğinde de … internet sitesinin kayıtlı sahibi, içerik ya da yer sağlayıcısının davalı şirket olmadığını, davacının marka tecavüzü ve haksız rekabet yarattığını iddia ettiği kullanımların yer aldığı … alan adının davalı şirket adına kayıtlı olmadığını, içerik sağlayıcısının da davalı şirket olmadığını, söz konusu kullanımların incelendiğinde bunların Türkiye’de ticari etki doğurmaya muktedir olmadığını, Türkiye’de ki tüketicileri hedeflemediği ve bu kapsamda marka tecavüzü ve haksız rekabet şartlarının oluşmadığının görüldüğünü, davasını ispatla mükellef davacı tarafından dosyaya sunulmuş bir (1) adet ürün dahi bulunmadığını, internetteki bir kullanımın ticari etki yaratıp yaratmadığının tespiti için uluslararası hukukta “Hedefleme” kriterinin kullanıldığını, davacı tarafın iddialarını dayandırdığı delil tespiti sürecinde alınmış bilirkişi raporu ekinde satışı yapılan ürünlerin tümünün yanında “…” ve “unavailable / mevcut değil” ibarelerine yer verildiğini, bu kapsamda söz konusu ürünlerin Türkiye’de ki bir tüketicinin satın almasının mümkün olmadığını ve ürünlerin Türkiye’ye gönderiminin olmadığının açık olduğunu beyan ederek 15.09.2022 tarihli celsede verilen ara karara itiraz ederek, dosyanın yalnızca bilişim uzmanı bilirkişiye tevdii ile öncelikle dava konusu … alan adının sahibinin davalı şirket olmadığının tespitini, akabinde de davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ve talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalının itirazları haklı görülmekle husumete yönelik itirazın değerlendirilebilmesi yönünden; Dosyanın Bilişim Uzmanı Bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup;
Bilişim uzmanı bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 06/06/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı taraftan tespit için sunulan ilgili internet web sitesinin “…” Alan Adı (Domain) URL adresinde güncel olarak açık ve faaliyette olduğunu, internet sitesinin içeriklerinin ilk açılışta İngilizce içeriklerden oluştuğunu, yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda internet sitesinin içeriklerinde “…” ibareli ürünlerin yayınlandığının tespit edildiğini, davacı tarafça değişik iş dosyasında tespit için sunulan “…” isimli internet sitesine ait sayfasındaki bahsi geçen “…” ibareli ürünün güncel olarak“…” linkinde yayında olduğunu, konumun “Türkiye” olarak seçili olduğunda ürünün güncel durumunda “…” ibaresinin çıktığını ve satışa kapalı ürün olduğunu, değişik iş raporunda ilgili ürünün tespit görseli incelendiğinde ise değişik iş raporu tarihinde ürün durumunun “…” ibresinin gözüktüğünü ve ürünün satışa kapalı olduğunun görüldüğünü, davacı tarafça değişik iş dosyasında tespit için sunulan “…” isimli internet sitesine ait sayfasındaki bahsi geçen “…” ibareli ürünün güncel olarak “…” sayfa linkinde yayında olduğunu, konumun “Türkiye” olarak seçili olduğunda ürünün güncel durumunda “…” ibaresinin çıktığını ve satışa kapalı ürün olduğunu, “değişik iş raporunda ilgili ürünün tespit görseli incelendiğinde ise değişik iş raporu tarihinde ürün durumunun “…” ibresinin gözüktüğünü ve ürünün satışa kapalı olduğunun görüldüğünü, davacı tarafça değişik iş dosyasında tespit için sunulan “…” isimli internet sitesine ait sayfasındaki bahsi geçen “…” ibareli ürünün güncel olarak “…” sayfa linkinde yayında olduğunu, konumun “Türkiye” olarak seçili olduğunda ürünün güncel durumunda “…” ibaresinin çıktığını ve satışa kapalı ürün olduğunu, değişik iş raporunda ilgili ürünün tespit görseli incelendiğinde ise değişik iş raporu tarihinde ürün durumunun “…” ibaresinin gözüktüğünü ve ürünün satışa kapalı olduğunun görüldüğünü, davacı tarafça değişik iş dosyasında tespit için sunulan “…” isimli internet sitesine ait sayfasındaki bahsi geçen “…” ibareli ürünün güncel olarak “…” sayfa linkinde yayında olduğunu, konumun “Türkiye” olarak seçili olduğunda ürünün güncel durumunda “…” ibaresinin çıktığını ve satışa kapalı ürün olduğunu, değişik iş raporunda ilgili ürünün tespit görseli incelendiğinde ise değişik iş raporu tarihinde ürün durumunun “…” ibaresinin gözüktüğünü ve ürünün satışa kapalı olduğunun görüldüğünü, davacı tarafça değişik iş dosyasında tespit için sunulan “…” isimli internet sitesine ait sayfasındaki bahsi geçen “…” ibareli ürünün güncel olarak “…” sayfa linkinde yayında olduğunu, konumun “Türkiye” olarak seçili olduğunda ürünün güncel durumunda “…” ibaresinin çıktığını ve satışa kapalı ürün olduğunu, değişik iş raporunda ilgili ürünün tespit görseli incelendiğinde ise değişik iş raporu tarihinde ürün durumunun “…” ibaresinin gözüktüğünü ve ürünün satışa kapalı olduğunun görüldüğünü, karşı tarafa ait olduğu belirtilen bahsi geçen ‘…” alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 01-11-1994 tarihinin kayıt olunduğunu, alan adı sahibinin “…” isimli firma adına kayıtlı olduğuna dair bilgilerin gözüktüğünü, sadece alan adının sahipliğinden yola çıkılarak internet sitelerinin gerek alan adı gerçek sahiplerine gerek internet sitesi gerçek içerik ve hizmet sağlayıcılarına erişmenin bazen mümkün olamadığını, davaya konu bahsi geçen “…” alan adının … (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde alan adının sahibinin “…” isimli firma bilgilerinin gözüktüğünü, ilgili internet sitesinin içerik ve hizmet sağlayıcısı hakkında site içi yapılan detaylı incelemelerde davaya konu internet sitesinin “… Şirketleri” sayfasında ve “Kullanım Koşulları” sayfasında içerik / hizmet sağlayıcısının Grup Şirketleri bulunan “…” firması olduğunu, davalının davaya konu “…” internet sitesi ile bağlantısı olan ve Türkiye pazarında yayında bulunan “…” isimli internet sitesinin Türkiye’deki resmi sorumlusu olduğunu, davaya konu “…” internet sitesi ile davalının Türkiye’deki resmi sorumlusu olduğunu, “…” isimli internet sitesinin gerek arayüzü ile birebir aynı olduğunu, gerekse veri tabanlarının dahi ortak kullanımların olduğunun tespit edildiğini, tüm bu tespitlerle de her iki internet sitesi arasında ticari organik bağ bulunduğunu, davalının davaya konu “….” internet sitesi ile bağlantısı olan ve Türkiye pazarında yayında bulunan “…” isimli internet sitesinin Türkiye’deki resmi sorumlusu olduğu “…” isimli internet sitesine bağlı bulunan “…” sayfasında açıkça belirtildiğini, davaya konu bahsi geçen “…” internet sitesi ile davalının Türkiye’deki resmi sorumlusu olduğunu, “….tr” isimli internet sitesinin gerek arayüzü ile birebir aynı olduğunu, aynı anda davaya konu ‘…” isimli internet sitesinde açtığı yeni hesabın aktif olduğunu ve hesabın üyelik bilgileri ile her iki siteye de giriş yapılabilindiği, üyelik bilgilerine ait tüm detayları davaya konu ‘…” isimli internet sitesinde de aynı şekilde gözüktüğünü, veri tabanlarının aynı anda ortak kullanımların olduğunu, davalının Türkiye’deki resmi sorumlusu olduğu tespiti yapılan ‘…” isimli internet sitesinin en alt bölümünde “…” olarak açıkça belirtildiğini ve davaya konu ‘…” isimli internet sitesinde de en alt bölümünde “…” aynı şekilde açıkça belirtildiğini, yani her iki internet sitesinin içerik ve hizmet sağlayıcısının “….” olarak açıkça belirtilmiş olduğu”….Davacı tarafından dosyada belirtilen ve bahsi geçen “…” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 01-11-1994 tarihinin kayıt olunduğu ve alan adı sahibinin “…” isimli firma adına kayıtlı olduğu, İlgili internet sitesinin içerik saylayıcısı tespiti için detaylıca incelendiğinde firma ünvanının “….” olarak, açık adresinin …” olarak belirtildiği ve web sitesi içerisinde “…” ibareli ürünlerin yayınlandığı, Davalı taraf olan “…” ile davaya konu bahsi geçen “…” internet sitesi ile bir bağlantısı olup olmadığı hakkında yapılan araştırmalar sonucunda; davalının davaya konu “…” internet sitesi ile bağlantısı olduğu tespit edilen ve Türkiye pazarında yayında bulunan “…” isimli internet sitesinin Türkiye’deki resmi sorumlusu olduğu, yapılan detaylı teknik incelemelerde davaya konu “…” internet sitesi ile davalının Türkiye’deki resmi sorumlusu olduğu “…” isimli internet sitesinin gerek arayüzü ile birebir aynı olduğu, gerekse veri tabanlarının dahi ortak kullanımların olduğu, tespit edildiği, tüm bu tespitlerle de her iki internet sitesi arasında ticari organik bağ bulunduğu ve davalının Türkiye’deki resmi sorumlusu olduğu “…” internet sitesi ile davaya konu “…” internet sitesinin içerik/hizmet sağlayıcısının “….” isimli aynı firma olduğu…” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği anlaşılmıştır.
İş bu dava markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti durdurulması önlenmesi ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi raporundaki değerlendirmeler dikkate alındığında tespit dosyasında paylaşımların yapıldığı web sitesinin içerik ve hizmet sağlayıcısının dava dışı “…” olduğu, davalıya ait paylaşımlar olmadığı, her ne kadar alınan raporda “davalının davaya konu “…” internet sitesi ile bağlantısı olan ve Türkiye pazarında yayında bulunan “…” isimli internet sitesinin Türkiye’deki resmi sorumlusu olduğunu, davaya konu “…” internet sitesi ile davalının Türkiye’deki resmi sorumlusu olduğunu, “…” isimli internet sitesinin gerek arayüzü ile birebir aynı olduğunu, gerekse veri tabanlarının dahi ortak kullanımların olduğunun tespit edildiğini, tüm bu tespitlerle de her iki internet sitesi arasında ticari organik bağ bulunduğu” değerlendirmelerinde bulunulmuş ise de ayrı bir tüzel kişiliğe sahip davalının dava dışı yurt dışı firmasının iş ve eylemlerinden doğrudan sorumluluğunun kabul edilemeyeceği gibi davaya konu kullanımların da davalı tarafından gerçekleşmediği (davalının mal tedariki, satış, piyasaya sunmaya aracılık gibi bir eylem iddiası ve bunu ispata yarar delil sunulmadığı) dikkate alındığında davalının açılan dava yönünden hasım sıfatının bulunmadığı, DAVACI TARAFÇA HMK 124 KAPSAMINDA HERHANGİ BİR TALEP İLETİLMEDİĞİ DE DİKKATE ALINDIĞINDA davalının husumet itirazlarının yerinde olduğuna kanaat getirilmiş davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HUSUMETTEN REDDİNE,
2-Peşin alınan harçtan alınması gerekli harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 90,08 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinde karar tarihindeki AAÜT gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸