Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/280 E. 2022/80 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/280 Esas
KARAR NO : 2022/80

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Şirketin Ekim 1988 yılında kurulan ve Türkiye’yi modern alışveriş kavramı ile tanıştıran, “…” markası adı altında ilk alışveriş merkezini kuran ve “…” markası ile dünya markalarını ve kaliteyi Türk Halkı ile buluşturan ilk adres olmasını sağlayan bir şirket olduğunu,, “…” markası ile faaliyetlerine devam eden davacı şirketin, …’ta yapılan ve 78 alışveriş merkezinin iştirak etmiş olduğu uluslararası alışveriş merkezleri fuarındaki yarışmasında; “…”, “…”, “…” ve “…” ödüllerine layık görülmüş olduğunu, Davacı şirketin, tüm bu faaliyetlerini Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde, usulünce tescilli marka ve tasarım tescilleri ile sürdürmekte olduğunu, 06.09.2013 tarihinden itibaren …. sınıfa giren hizmetlerde kullanılmak üzere … Numara ile Tescilli … markasının sahibi olup, “…” ibaresini ihtiva eden “Seri Markalar” yaratmak amacı ile de …, …, … ve …. sınıflara giren hizmetlerde kullanılmak üzere 19.12.2017 tarihinden itibaren olmak üzere … numaralı ”…” ibareli markanın sahibi olduğunu, davacı şirketin yapmış olduğu araştırmalar neticesinde davalı karşı tarafın, davacı şirketin hiçbir bilgisi ve muvafakati olmadan haksız ve kötü niyetli olarak 07.10.2020 tarihli ve … Numara ile …, …, … ve … sınıflara giren hizmetlerde kullanılmak üzere ”…” unsurlu markayı tescil ettirdiğimi, davalı şirkete ait … numara ile tescilli markasının SMK’nın 25. maddesi uyarınca hükümsüz kılınması için … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde … Esas sayılı davanın ikame olduğunu, davalı tarafın adına tescilli olan yukarıda tescil numarası bildirilen “…” markasının tescil edildiği şekilden farklı olarak bu defa, “…” ibaresinin çıkartılarak “…” olarak bina üzerine asılan afişlerde kullanıldığını, nitekim; “…” adlı arama motorunun web sitesinde yaptıkları araştırma neticesinde davalı karşı tarafın “…”, “…” ve “… adlı web sitelerinin sahibi olduğunu, bu web sitelerinden sadece … web sitesinin yapım aşamasında olduğunu, diğerlerinin ise faal olduğunu, sayfalara girildiğinde afişlerdeki kullanımın aynen büyük harfler ile “…” ibaresinin, hemen altında ise, yine, diğerine göre farklı yazı karakteri ile dizayn edilerek yazılmış “…” kelimesinin yerleştirildiği, ortasında ise hükümsüzlüğü için dava açtıkları … numara ile tescilli markasındaki 4 adet … harfinin birbirlerine bakacak şekilde birleştirildiği, ortasında kare şeklinin yer aldığı özel bir şeklin yerleştirildiğini, bu ibarenin farklı şekillerde diğer sosyal medya hesaplarında da kullanımlarının olduğunu, davalı tarafın bu şekildeki kullanımlarının hepsinin hem davacı şirket tescilli “…” unsurlu markalarına hem de kendi adına sahibi olduğunu, www…..com.tr adresi ile iltibas yaratacak şekilde ve bu haliyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yaratmakta olduğunu, davalının “…”, ”…”, “…” ve “…” şeklindeki web adreslerinin ve diğer sosyal medya hesaplarında kullanılan “…” ibaresinin davacı şirketin “www…..com.tr” web adresi ile birlikte davalının işbu dava konusu “…” ibaresini asıl unsur olarak ihtiva eden “…” ve “…” şeklindeki kullanımları ile davacı şirketin “…” asıl unsurlu markaları ile aynı veya benzer sektördeki hizmetleri ile iktibas ve iltibas suretiyle yaratılan marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabet durumunun tespitini, önlenmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, tedbir kararı verilmesini davalının iltibas ve iktibas yaratacak tüm kullanımlarının engellenmesini, her türlü ürün, basılı yayın, ambalaj, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıt, fatura ve sair her türlü ticari evrak üzerinde Türkiye’de ya da yurt dışında kullanılmasının önlenmesini, verilecek olan ihtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devam ettirilmesini, her türlü yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizde açılan davanın 6769 sayılı SMK ve 6102 sayılı TTK hükümleri uyarınca açılmış Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, giderilmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması talepli davadır.
Mahkememizin 2021/280 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, taraflarının dosyamız tarafları ile aynı dava konusunun yine Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, giderilmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin olduğu, aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizin iş bu dava dosyası ile yine Mahkememizin 2021/276 esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Dosyamızda görülen dava ile yine mahkememizin 2021/276 esas sayılı dosyasında görülen ve davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği bir birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu kanaatine varıldığından işbu dosyanın mahkememizin 2021/276 Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasımızın bu şekilde kapatılarak yargılamanın birleştirilen .. esas sayılı dosyamız üzerinden yürütülmesine,
3-Davacı vekilinin tedbir talebinin birleşen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren esas kararla birlikte 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸