Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/26 E. 2022/138 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/26 Esas
KARAR NO : 2022/138

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilinin … A.Ş. ile birlikte “…” ve “…” markaları altında 1871 yılına dayanan geçmişiyle 140 yılı aşkın süredir baklavacılık işini devam ettirdiğini, müvekkilinin İstanbul da 43, Türkiye genelinde 84 şube ile hizmet verdiğini, müvekkilinin franchise vererek kendi markası ve ürünleriyle başka firmaların satış yapmasına olanak sağladığını, bu işletmelerin…” markasıyla satış yaptığını, müvekkilinin belirli işletmelerle franchise sözleşmesi yaparak “…” markasının kullanımı ile şirket merkezinden gönderilen ürünlerin satışının yapılması hususunda yetki verdiğini, taraflar arasında 01.06.2019 tarihli franchise sözleşmesi imzalandığını, buna aykırı davranılması durumunda sözleşmenin feshedileceğinin belirtildiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin tescilli tüm ticari marka, logo, sembol ve ismi ile ilgili tüm bilgilerin kullanımının davalıya devredildiğini, bir süre sonra yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve sözleşmeye aykırı davranan işletmeye ihtar ile cari borcun müvekkile ödenmesi, taraflar arasında akde dair mevcut eksikliklerin, ödeme düzensizliğinin giderilmesi, aksi halde sözleşmenin feshedileceği, hukuki yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini, ihtar edilen hususlara ilişkin aksiyon alınmadığını, davalının müvekkilinin “…” markasını ihtiva eden tabelaları ve ürünleri kullanmaya devam ettiğini, davalının bu davranışları neticesinde müvekkilinin sözleşmeyi tek taraflı haklı nedenle feshetme hakkı doğduğunu, ilgili mağazada dışarıdan turta ve özel pasta alımı ve satımı yapıldığının tespit edildiğini, davalı firmanın fiillerinin müvekkilinin markası ve konsept bütünlüğüne zarar verdiğinden SMK’dan doğan bir takım fiillerin önlenmesini talep etme hakkının doğduğunu, somut olayda davalının müvekkilinin markasını ihtiva eden tabelayı indirmediğinden ve ürünlerini kullanmaya devam ettiğinden müvekkilinin Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle itibarından haksız bir yarar elde edildiğini, markanın itibarına zarar veren fiillerin önlenmesini, müvekkilinin markasını ihtiva eden tabela ve ürünlerin kullanımının yasaklanmasını talep ettiklerini, ayrıca sözleşmenin 9. maddesinde sözleşmenin herhangi bir şekilde sona ermesinde uyulması zorunlu hükümler başlığı altında düzenlenen hükümlerin davalı tarafından yerine getirilmesi gerektiğini beyan ederek, açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir kararının kabulü ile 01.06.2019 tarihli Franchise Sözleşmesi’nin müvekkili tarafından haklı nedenle feshinin tespitini, müvekkil şirkete ait tabelaların kaldırılması, ürünlerin toplatılması ile müvekkile teslimini talep ve beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Davalıya usulünce yapılan tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunulmamış yargılamaya katılım olmamıştır.
Mahkememiz 02/02/2021 tarihli Tensip Zaptının 12. Maddesinde “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi açısından, bilirkişi olarak Marka Vekili … ile Gıda Mühendisi … ‘in seçilmesine, talep doğrultusunda; marka tecavüz iddiaları ve diğer talepler yönünden sunulan belgeler de dikkate alınarak gerekli incelemelerin yapılarak rapor alınmasına,” karar verilmiş olup ;
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla alınan talimat raporunda; davalıya ait iş yerinde yapılan incelemede ;”İşyeri Tabelalarında, menülerde, poşetlerde, bardak altlıklarında, çay bardaklarında, dükkan camlarında, peçeteliklerde, şekerler üzerinde, çatal/bıçak koyma kılıfında ,kartvizitlerde, el reklam broşürlerinde, ıslak mendillerde, araba kokularında, tabak altlarına konulan kağıtlarda, baklava ve pasta kutularında, baklava fiyatlarının yazılı olduğu ürünlerin önünde bulunan fiyat tablolarında, çalışan tişörtü üzerinde, pasta kutularında, baklava kutularında, lokum kutularında, motosikletlerin arka sepetleri üzerinde, duvarda ışıklı logo olarak, çay kazanı üzerinde, adisyon konulan deri kap üzerinde, dükkan girişindeki reklam bayrağı ” kullanımların tespit edildiği, feshin geçerli olduğunun kabulü halinde bu kullanımların markaya tecavüz teşkil edeceğinin değerlendirildiği anlaşılmıştır.
Yine sözleşmeye aykırılığa dayalı 18/05/2022 tarihli mali müşavir tarafından hazırlanan raporda özetle; Dava konusu uyuşmazlığın, franchise sözleşmesi kapsamında yapılması gereken ödemelerin yapılmaması nedeniyle sözleşmenin fesih koşullarının oluştuğunun tespitine yönelik olduğunu, davacının sözleşme kapsamında davalının yapması gerektiği ödemeleri yapmadığı ve kendisine ait olmayan bazı ürünlerin mağazalarda satıldığını ve bu sebeplerle sözleşmenin haklı nedenle feshinin gerektiğinden beyanla huzurdaki davayı açtığını, taraflar arasında 01.06.2019 tarihli franchise sözleşmesi imzalandığını, dava dilekçesinde davalıya çekildiği beyan edilen ihtarnamenin dosya kapsamında görülemediğini, Davacı … Anonim Şirketi’nin incelemeye ibraz edilen 2019-2021 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğunu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığını, sahibi lehine delil niteliğinde olduğunu, davacı kayıtlarında davalıya ait cari hesap hareketlerinin 120 Alıcılar hesabının alt kırılımı olan “120 40 0011 0122 … A.Ş” hesabında takip edildiğini, cari hesap hareketlerinin incelenmesinde ilk hareketin 12.03.2019 tarihinde başladığını, davacı tarafından kesilen faturalar ve davalı tarafından yapılan ödemeler neticesinde dava tarihi olan 28.01.2021 tarihi itibariyle davacı alacağının 28.574,77 TL olduğunun tespit edildiğini, davacı kayıtlarına göre cari hesap hareketlerinin dava tarihinden hemen önce davalı lehine bakiye verdiğini, cari hesap hareketlerinden görüleceği üzere, 18.01.2021 tarihinde davacı tarafından düzenlenen faturalar öncesinde davalının alacaklı olduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturalar sonrasında cari hesabın davacı lehine bakiye verdiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.11.1. maddesine göre bir önceki haftaya ait ödemelerin takip eden hafta pazartesi yapılması gerektiğini, aksi takdirde gecikme faizi işletilmesinin hüküm altına alındığını, bununla birlikte temerrüd halinin düzenlendiği 4.11.18. madde hükmüne göre ödemelerin 60 gün geciktirilmesinin temerrüde düşülmesi için öngörüldüğünü, dava tarihi itibariyle ödeme vadesinden itibaren 60 gün geçmediği ve bu durumda davalının cari hesap yükümlülükleri anlamında temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, dava tarihi sonrasında taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, 31.12.2021 tarihi itibariyle davacı alacağının 83.092,75 TL düzeyine ulaştığının görüldüğü yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri tespit edilmiştir.
Alınan 18/05/2022 Tarihli Raporunun Sonuç Kısmında; ”Davacı taraf ticari defterlerinin Davacı … Tic. A.Ş.’nin incelemeye ibraz edilen 2019-2021 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, incelenmesinde; 18.01.2021 tarihinde davacı tarafından düzenlenen faturalar öncesinde cari hesap kapsamında DAVALININ ALACAKLI OLDUĞU, davacı tarafından düzenlenen faturalar sonrasında cari hesabın davacı lehine bakiye verdiği, Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.11.1. Maddesine göre bir önceki haftaya ait ödemelerin takip eden hafta pazartesi yapılması gerektiği, aksi takdirde gecikme faizi işletilmesinin hüküm altına alındığı, bununla birlikte temerrüd halinin düzenlendiği 4.11.18. madde hükmüne göre ödemelerin 60 gün geciktirilmesinin temerrüde düşülmesi için öngörüldüğü, Dava tarihi itibariyle ödeme vadesinden itibaren 60 gün geçmediği ve bu durumda davalının cari hesap yükümlülükleri anlamında temerrüdünden bahsedilemeyeceği…” anlaşılmıştır.
Dava marka franchise sözleşmesinin haklı sebeple fesih olunduğunun tespiti ve markasal kullanımların önlenmesi talebine ilişkindir.
01.06.2019 Tarihli Sözleşmeden İlgili Maddeler:
Sözleşmenin 3.2. Maddesi; “BG, sözleşme süresince İŞLETMECİ tarafından siparişi verilen ürünleri ve konsepte ilişkin diğer ürünlerin temsilcisi ve tek tedarikçisi olarak bu ürünleri siparişten itibaren teminini sağlayacaktır.”
Sözleşmenin 4 .1 .maddesi : “Sürekli Franchise Ödemesi (Royalty) ve Reklam Katılım Payı: İşletmeci’nin her ay yazılı olarak …’ye bildirileceği satış raporunda gözüken aylık KDV hariç net satış tutarları üzerinden, %5 oranında sürekli franchise ödemesi, ayrıca Franchise’nin isteği ile yapılacak olan tüm hizmetler için franchise ödemesi hesaplanacak ve bu tutar İŞLETMECİ’ye her ay KDV eklenerek fatura edilecektir.”
Sözleşmenin 4.11.1. Maddesinde: “İşletmeci, her pazartesi bir önceki haftaya ait BG’den satın aldığı ürün, hammadde, ambalaj, ekipman, hizmet ve sarf malzemeleri bedellerini; İŞLETMECİ’nin anlaşmalı olduğu banka DBS(Direk Borçlandırma Sistemi) yoluyla …’ye ödeme yapacaktır.”
Sözleşmenin 4.11.8. Maddesinde: “işletmeci, ilgili ay içerisinde faturası kesilen ürün, hammadde, bakım ve hizmet giderlerine ilişkin ödemede bulunmaması durumunda, her bir faturayı, fatura tarihinden itibaren işlemek üzere aylık %4 oranındaki gecikme faiziyle birlikte, ödemek zorundadır. Ayrıca aylık ödenmesi gereken sürekli Franchise ödemesinin süresinde ödenmemesi durumunda da yine aylık %4 gecikme faiziyle birlikte …’ye ödemek zorundadır. Taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklarda, …’nin defter ve kayıtları münhasır delil olarak kabul edilecektir. Ürün ve hammadde alım bedellerinin veya sürekli Franchise ödemeleri ve reklam katılım payı ödemesinin üçten fazla olması ve/veya herhangi bir Ödemenin kısmen yada tamamen maksimum 60 gün süre içinde ödenmemesi şeklinde temerrüde düşülmesi halinde, gecikme faizi işlemek kaydıyla ifayı beklemek veya … tarafından belirlenecek süre sonuna dek gecikme faizi işlemek kaydıyla sözleşme tek taraflı olarak haklı nedenle fesih hakkı …’ye aittir.”
Sözleşmenin 7.3. Maddesinde: “mali ve sistem yürütme edim yükümlülüklerine aykırılık halinde …’nın sözleşmeyi tek taraflı olarak haklı nedenle fesh edebilme hakkının doğacağı”
Sözleşmenin 4.6.7 maddesine göre; “İşletmeci, …’nin mamulleri dışında hiçbir mamul, hammadde, ambalaj ve sarf malzemesi almayacak ve satmayacaktır. Mamul, hammadde, yarı mamul, ticari ürün, ambalaj ve sarf malzemesi almayacak ve satmayacaktır. Mamul, hammadde, yarı mamul, ticari ürün, ambalaj ve sarf malzemelerinin temini sadece … ve/veya …’nin bildireceği firmalar tarafından sağlanacaktır. Bunun dışında herhangi bir …’nin onaylamadığı ya da yönlendirmediği tedarikçiden mal alımı yapamaz. İşletmeci, işbu sözleşme gereği …’nin menüsünde tanımlı ürünlerin dışında başkaca ürünleri işyerinde satamaz. İşletmeci, işletme içinde sözleşme kapsamında …’nin belirlediği menüde tanımlı ürünlerin dışında herhangi bir ürünü satış ve/veya reklam ve sair amaçlı bulunduramaz ve ürettiremez.”
Sözleşmenin 9.7. Maddesinde: “işletmenin yükümlülüklerine aykırı davranması ve yazılı ihtara rağmen bu davranışları durdurmaması durumunda … tarafından sözleşmeyi tek taraflı olarak haklı nedenle feshedebileceği, uğradığı tüm zararı ve manevi tazminatı ve bunlara ek olarak cezai şartı işletmeciden talep edebileceği” Hükümlerini içerdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında; her ne kadar davacı davalının taraflar arasında imzalanan 01.02.2019 tarihli franchise sözleşmesine aykırı hareket ettiği iddiasıyla iş bu davayı açmış ve sözleşmenin haklı feshinin tespiti ile markasal kullanımların durdurulmasını talep etmiş ise de, davacı taraf ticari defterlerinin incelenmesinde; 18.01.2021 tarihinde davadan 3 gün öncesine kadar davacı tarafından düzenlenen faturalar öncesinde cari hesap kapsamında davalının alacaklı olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturalar sonrasında cari hesabın davacı lehine bakiye verdiği, davacının sözleşme sonrası da ticari ilişkisini kesintisiz sürdürdüğü dikkate alındığında açılan davanın iyi niyetli olmadığı dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, yine yerinde yapılan incelemede sözleşmeye aykırı bir kullanımın tespit edilemediği şu hale göre davacının sözleşmenin haklı sebeple feshine dayanak olarak gösterdiği sebeplerin doğmadığı sonucuna ulaşılmış olup davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olması sebebiyle bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸