Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/22 E. 2022/137 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/22 Esas
KARAR NO : 2022/137

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilinin … A.Ş. ile birlikte “…” ve “…” markaları altında 1871 yılına dayanan geçmişiyle 140 yılı aşkın süredir baklavacılık işini devam ettirdiğini, müvekkilinin …’da 43, Türkiye genelinde 84 şube ile hizmet verdiğini, müvekkilinin franchise vererek kendi markası ve ürünleriyle başka firmaların satış yapmasına olanak sağladığını, bu işletmelerin …” markasıyla satış yaptığını, Müvekkilinin – belirli işletmelerle – franchise sözleşmesi yaparak “…” markasının kullanımı ile şirket merkezinden gönderilen ürünlerin satışının yapılması hususunda yetki verdiğini, taraflar arasında 13.07.2020 tarihli franchise sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede yükümlülüklerin belirlendiğini, buna aykırı davranılması durumunda sözleşmenin feshedileceğinin belirtildiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin tescilli tüm ticari marka, logo, sembol ve ismi ile ilgili tüm bilgilerin kullanımının davalıya devredildiğini, bir süre sonra yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve sözleşmeye aykırı davranan işletmeye ihtar ile cari borcun müvekkile ödenmesi, taraflar arasında akde dair mevcut eksikliklerin, ödeme düzensizliğinin giderilmesi, aksi halde sözleşmenin feshedileceği, hukuki yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini, ihtar edilen hususlara ilişkin aksiyon alınmadığını, davalının müvekkilinin “…” markasını ihtiva eden tabelaları ve ürünleri kullanmaya devam ettiğini, davalının bu davranışları neticesinde müvekkilinin sözleşmeyi tek taraflı haklı nedenle feshetme hakkı doğduğunu, ilgili mağazada dışarıdan turta ve özel pasta alımı ve satımı yapıldığının tespit edildiğini, davalı firmanın fiillerinin müvekkilinin markası ve konsept bütünlüğüne zarar verdiğinden SMK’dan doğan bir takım fiillerin önlenmesini talep etme hakkının doğduğunu, somut olayda davalının müvekkilinin markasını ihtiva eden tabelayı indirmediğinden ve ürünlerini kullanmaya devam ettiğinden müvekkilinin Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle itibarından haksız bir yarar elde edildiğini, markanın itibarına zarar veren fiillerin önlenmesini, müvekkilinin markasını ihtiva eden tabela ve yasaklanmasını talep ettiklerini, ayrıca sözleşmenin 9. maddesinde sözleşmenin herhangi bir şekilde sona ermesinde uyulması zorunlu hükümler başlığı altında düzenlenen hükümlerin davalı tarafından yerine getirilmesi gerektiğini beyan ederek ihtiyati tedbir kararının kabulü ile, 15.07.2020 tarihli Franchise Sözleşmesi’nin müvekkili tarafından haklı nedenle feshinin tespitini, müvekkil şirkete ait tabelaların kaldırılması, ürünlerin toplatılması ile müvekkile teslimini talep ettiklerini beyan etmişlerdir.
Davalıya usulünce yapılan tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunulmamış yargılamaya, davalı vekili dosyaya vekalet sunmuştur.
Mahkememiz 02/02/2021 tarihli Tensip Zaptının 12. Maddesinde “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi açısından, bilirkişi olarak Marka Vekili … ile Gıda Mühendisi … ‘in seçilmesine, talep doğrultusunda; marka tecavüz iddiaları ve diğer talepler yönünden sunulan belgeler de dikkate alınarak gerekli incelemelerin yapılarak rapor alınmasına,” karar verilmiş olup ;
Alınan 27/03/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı adına … numara ile 29. 30. 35. ve 43. sınıflarda tescilli “f…”, … numara ile … sınıfta tescilli ”…” …, … numara ile …. sınıfta tescilli “…” marka tescillerinin bulunduğunu, dosya kapsamından davacının markayı tatlı sektöründe kullandığını, davalı tarafa ait iş yerine gidilerek tescilli markanın kullanılıp kullanılmadığına ilişkin yapılan tespitte, “…” ibaresinin aynı alanda olduğunu, davalının “franchise alan” olduğunun görüldüğünü, her iki tarafın da markayı aynı alan ve aynı sektörde kullandığını, davalı tarafın iş yeri tabelalarında, iş yerinin içinde ve dışında asılı posterlerde, tatlı, kuruyemiş, şıra, şerbet, reçel, bitki çayı, lokum, kestane şekeri, draje ile işyerindeki tüm ürünlerde “…” ibaresinin kullanıldığının tespit edildiğini, taraflar arasında yapılmış olan franchise sözleşmesi kapsamında söz konusu materyallerin davacı tarafın ekipmanları olduğunu, davalı firma tarafından kullanıldığını, ayrıca davalı tarafın iş yerinde satışa sunulan ürünlerin davacının ürünleri olduğunu, davalının iş yeri tabelalarında, posterlerde, ürünlerde kullanılan “…” ibaresinin davacı tarafın tescilli “…” markası ile aynı olduğunun tespit edildiğini, davalının iş yerinde kullandığı ”…” ibaresinin davacı tarafın tescilli “…” markası ile iltibas yarattığını, her iki tarafın hizmet verdiği kitlenin özel bir tüketici grubu ya da uzmanlık/ihtisas sahibi bir tüketici grubu olmadığını, bu sebeple ortalama tüketici kitlesinin dikkate alınması gerektiğini, markaların aynı sınıfta kullanıldığını, Davalı Tarafın “…” adresindeki işyerinde tabelalarında, işyerinin içinde ve dışında asılı posterlerde, menüde satılan ürünlerde “…” ibaresinin kullanıldığı, Taraflar arasında yapılmış olan franchise sözleşmesi kapsamında davalının işyerinde kullandığı tabela, poster materyallerin ve satışa sunulan ürünlerin Davacı tarafın ekipmanları ve ürünleri olduğu, Aleyhine Tespit istenenin işyerinde kullanılan “…” ibaresinin davacının tarafın tescilli “..” markasıyla birebir aynı olduğu bu sebeple iltibas yarattığı…” sonuç ve kanaatine ulaştıklarını beyan etmişlerdir.
Davacı vekilinin 21/04/2021 tarihli bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesinde özetle; Davalı işletmenin, müvekkilinin adına tescilli olan ‘…’ markasını ihtiva eden tabelaları ve ürünleri kullanmaya devam ettiğini, raporda satışa sunulan tüm ürünlerin müvekkiline ait olduğu tespitlerine itiraz ettiklerini, davalı işletmede bulunan tüm ürünlerin müvekkiline ait olmadığının raporda sunulan ürün görsellerinden anlaşıldığını beyan ederek davalı işletmede “…” markası dışında ürün satıldığının ve bu durumun Franchise Sözleşmesinin 4.9. maddesine aykırı olduğunun tespiti ile rapora yapmış oldukları itirazlar ve sunmuş oldukları beyanların kabulünü talep ettikleri anlaşılmıştır.
Yine davacının eksik ödeme iddialarının değerlendirilmesi yönünden dosyanın Mali Müşavir Bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup; Mahkememiz 24/02/2022 tarihli bilirkişi teslim tutanağı ile dosya Mali Müşavir …’e tevdi edilmiş olup; alınan 18/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu uyuşmazlığın, franchise sözleşmesi kapsamında yapılması gereken ödemelerin yapılmaması nedeniyle sözleşmenin fesih koşullarının oluştuğunun tespitine yönelik olduğunu, davacının sözleşme kapsamında davalının yapması gerektiği ödemeleri yapmadığını ve kendisine ait olmayan bazı ürünlerin mağazalarda satıldığını ve bu sebeplerle sözleşmenin haklı nedenle feshinin gerektiğinden beyanla huzurdaki davayı açtığını, taraflar arasında 15.07.2020 tarihli franchise sözleşmesi imzalandığını, dava dilekçesinde davalıya çekildiği beyan edilen ihtarnamenin dosya kapsamında görülemediği, davacı taraftan talep edilmesine rağmen incelemede bilirkişiliğe sunulmadığını, davacının incelemeye ibraz edilen 2020-2021 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğunu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış olduklarını, sahibi lehine delil niteliğinde olduğunu, davacı kayıtlarında davalıya ait cari hesap hareketlerinin 120 Alıcılar hesabının alt kırılımı olan “… A.Ş.” hesabında takip edildiğini, cari hesap hareketlerinin 2020 yılında 163 satır ve 2021 yılında 440 satır olması nedeniyle tüm cari hesap hareketlerinin rapor içeriğine alınmayarak işbu raporun eki olarak sunulduğunu, cari hesap hareketlerinin incelenmesinde ilk hareketin 03.07.2020 tarihinde başladığını, takibinde davacı tarafından kesilen faturalar ve davalı tarafından yapılan ödemeler neticesinde dava tarihi olan 28.01.2021 tarihi itibariyle davacı alacağının 98.872,46 TL olduğunun tespit edildiğini, davacı kayıtlarına göre, davalı tarafından 11.08.2020 tarihinde ÇEK ile yapılan ödeme ile cari hesap bakiyesinin tasfiye edildiğini, takibinde davacı tarafından düzenlenen faturalarla 25.08.2020 tarihinde cari hesap bakiyesinin davacı lehine bakiye verdiğini, bu tarihten sonra dava tarihine kadar davalı tarafından başkaca bir ödeme yapılmadığının tespit edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.14.1. maddesine göre bir önceki haftaya ait ödemelerin takip eden hafta pazartesi yapılması gerektiğini, aksi takdirde gecikme faizi işletilmesinin hüküm altına alındığını, bununla birlikte temerrüd halinin düzenlendiği 4.14.8. madde hükmüne göre ödemelerin 60 gün geciktirilmesinin temerrüde düşülmesi için öngörüldüğünü, dava tarihi itibariyle; 25.08.2020 tarihinden sonra davalı tarafından ödeme yapılmadığının dikkate alındığında, ödeme vadesinden itibaren 60 gün geçtiğini ve bu durumda davalının cari hesap yükümlülükleri anlamında temerrüde düştüğünün söylenebileceğini, dava tarihi sonrasında taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, 31.12.2021 tarihi itibariyle davacı alacağının 283.287,53 TL düzeyine ulaştığının görüldüğü, Dava tarihi itibariyle;25.08.2020 tarihinden sonra davalı tarafından ödeme yapılmadığı dikkate alındığında, ödeme vadesinden itibaren 60 gün geçtiği ve bu durumda davalının cari hesap yükümlülükleri anlamında temerrüde düştüğünün söylenebileceği…” yönünde görüş ve kanaat bildirildiği analaşılmıştır.
Dava marka franchise sözleşmesinin haklı sebeple fesih olunduğunun tespiti ve markasal kullanımların önlenmesi talebine ilişkindir.
01.06.2019 Tarihli Sözleşmeden İlgili Maddeler:
Sözleşmenin 3.2. Maddesi; “…, sözleşme süresince İŞLETMECİ tarafından siparişi verilen ürünleri ve konsepte ilişkin diğer ürünlerin temsilcisi ve tek tedarikçisi olarak bu ürünleri siparişten itibaren teminini sağlayacaktır.”
Sözleşmenin 4.1. Maddesinde: “Sürekli Franchise Ödemesi (Royalty) ve Reklam Katılım Payı: İşletmeci’nin her ay yazılı olarak …’ye bildirileceği satış raporunda gözüken aylık KDV hariç net satış tutarları üzerinden, %5 oranında sürekli franchise ödemesi, ayrıca Franchise’nin isteği ile yapılacak olan tüm hizmetler için franchise ödemesi hesaplanacak ve bu tutar İŞLETMECİ’ye her ay KDV eklenerek fatura edilecektir.”
Sözleşmenin 4.11.1. Maddesinde: “İşletmeci, her pazartesi bir önceki haftaya ait …’den satın aldığı ürün, hammadde, ambalaj, ekipman, hizmet ve sarf malzemeleri bedellerini; İŞLETMECİ’nin anlaşmalı olduğu banka DBS(Direk Borçlandırma Sistemi) yoluyla …’ye ödeme yapacaktır.”
Sözleşmenin 4.11.8. Maddesinde: “işletmeci, ilgili ay içerisinde faturası kesilen ürün, hammadde, bakım ve hizmet giderlerine ilişkin ödemede bulunmaması durumunda, her bir faturayı, fatura tarihinden itibaren işlemek üzere aylık %4 oranındaki gecikme faiziyle birlikte, ödemek zorundadır. Ayrıca aylık ödenmesi gereken sürekli Franchise ödemesinin süresinde ödenmemesi durumunda da yine aylık %4 gecikme faiziyle birlikte …’ye ödemek zorundadır. Taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklarda, …’nin defter ve kayıtları münhasır delil olarak kabul edilecektir. Ürün ve hammadde alım bedellerinin veya sürekli Franchise ödemeleri ve reklam katılım payı ödemesinin üçten fazla olması ve/veya herhangi bir Ödemenin kısmen yada tamamen maksimum 60 gün süre içinde ödenmemesi şeklinde temerrüde düşülmesi halinde, gecikme faizi işlemek kaydıyla ifayı beklemek veya … tarafından belirlenecek süre sonuna dek gecikme faizi işlemek kaydıyla sözleşme tek taraflı olarak haklı nedenle fesih hakkı …’ye aittir.”
Sözleşmenin 7.3. Maddesinde: “mali ve sistem yürütme edim yükümlülüklerine aykırılık halinde …’nın sözleşmeyi tek taraflı olarak haklı nedenle fesh edebilme hakkının doğacağı”
Sözleşmenin 4.6.7 Maddesine göre; “İşletmeci, …’nin mamulleri dışında hiçbir mamul, hammadde, ambalaj ve sarf malzemesi almayacak ve satmayacaktır. Mamul, hammadde, yarı mamul, ticari ürün, ambalaj ve sarf malzemesi almayacak ve satmayacaktır. Mamul, hammadde, yarı mamul, ticari ürün, ambalaj ve sarf malzemelerinin temini sadece … ve/veya …’nin bildireceği firmalar tarafından sağlanacaktır. Bunun dışında herhangi bir …’nin onaylamadığı ya da yönlendirmediği tedarikçiden mal alımı yapamaz. İşletmeci, işbu sözleşme gereği …’nin menüsünde tanımlı ürünlerin dışında başkaca ürünleri işyerinde satamaz. İşletmeci, işletme içinde sözleşme kapsamında …’nin belirlediği menüde tanımlı ürünlerin dışında herhangi bir ürünü satış ve/veya reklam ve sair amaçlı bulunduramaz ve ürettiremez.”
Sözleşmenin 9.7. Maddesinde: “İşletmenin yükümlülüklerine aykırı davranması ve yazılı ihtara rağmen bu davranışları durdurmaması durumunda … tarafından sözleşmeyi tek taraflı olarak haklı nedenle feshedebileceği, uğradığı tüm zararı ve manevi tazminatı ve bunlara ek olarak cezai şartı işletmeciden talep edebileceği” hükümlerini içerdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında; her ne kadar davacı davalının taraflar arasında imzalanan 15/07/2020 tarihli franchise sözleşmesine aykırı hareket ettiği iddiasıyla iş bu davayı açmış ve sözleşmenin haklı feshinin tespiti ile markasal kullanımların durdurulmasını talep etmiş ise de, ön tespit raporunda davalının davacıya ait franchise konu markaları kullandığı ve dava sonrası da kullanımların sürdüğü, davacı taraf ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının alacaklı olduğu, davalının mütemerrüt durumu düştüğü anlaşılmış ise de izahı yapılan sözleşmenin 9.7. Maddesi gereği davacı tarafça çekilmiş herhangi bir ihtar bulunmadığı gibi davacının sözleşme sonrası da ticari ilişkisini kesintisiz sürdürdüğü dikkate alındığında açılan davanın iyi niyetli olmadığı dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, yine yerinde yapılan incelemede sözleşmeye aykırı bir kullanımın tespit edilemediği şu hale göre davacının sözleşmenin haklı sebeple feshine dayanak olarak gösterdiği sebeplerin doğmadığı sonucuna ulaşılmış olup davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olması sebebiyle bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸