Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/150 E. 2022/151 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/150 Esas
KARAR NO : 2022/151

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin … markasının Müşterilere özel olarak verilecek broşür çekimleri için 2020 yılında anlaştığını, müvekkilinin bu çekimden 300,00.USD ücret aldığını, ancak özel broşürlerde kullanılması gereken müvekkilinin fotoğraflarının davalı – şirket mağazalarına ait billboardlarda, sosyal mecralarında, internet sitelerinde, kataloglarında bulunduğunun tespit edildiğini, yapılan şifahi görüşmelerde izinsiz kullanımın durdurulmasının ve haksız kullanım bedellerinin ödenmesinin istendiğini, ancak davalının görüntüleri kaldırmadığını, davacı bilahare, ….Ltd.Şti. ile müvekkilinin bir anlaşması olmadığını, çalışanı olmadığını, anlaşmada imzası olmadığını, fotoğraf ve videolara dair bir imzasının da olmadığını, fotoğraf çekimini yapan fotoğrafçının yetkilileri uyardığını, kullanıma izin verildiğinin davalı tarafça ispat edilmesi gerektiğini belirtmiş belirsiz olmak üzere şimdilik 1000,00 USD’nin haksız kullanımın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesini; yargılama ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı kişinin dava dilekçesinde Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numarası yerine vergi kimlik numarasının yazmasından ve isminden yabancı bir gerçek kişi olduğunu anladıklarını, bu nedenle Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul hukuku Hakkındaki Kanun’un 48. Maddesi Hükmü uyarınca teminat yatırmak zorunda olduğunu, dava şartı olduğunu, şartın yerine getirilmemesi halinde davanın usulden reddine HMK madde 88 uyarınca karar verilmesini talep ettiklerini, davacının iddia ettiği alacağının bir sözleşme ilişkisinden kaynaklandığından bahsettiğini peki nasıl olur da böyle bir ilişkide kişi iddia ettiği alacağın ne kadar olduğunu bilemeyeceğini, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığını bu yöne de itirazlarını sunduklarını, davacı taraf dava dilekçesindeki iddialarında; dava dilekçesinin daha birinci paragrafında … markasının müşterilere özel olarak verilecek broşür çekimleri için 2020 yılında anlaştığını ve müvekkilinin bu çekimden fotoğraflarının sadece katalogda kullanımı için 300 USD ücret alındığını ileriye sürdüğünü, yani davacı tarafın ücretini aldığını ikrar ettiğini, müvekkili şirketin davacı şahsın fotoğraf çekimleri için …TİC. LTD.ŞTİ. ünvanlı firma ile anlaştığını ve fotoğraf çekimlerinin yapılması üzerine ilgili firmanun müvekkili şirkete 16.000,00 TL + KDV tutarı olan 18.880,00 TL bedelli, 23/09/2020 tarihli … Fatura numaralı fatura keşide ettiğini, ve müvekkili şirket tarafından 17/09/2020 tarihinde 8.000,00 TL ve 12/10/2020 tarihinde 10.880,00 TL ödemek suretiyle ödemesinin tamamını yaptığını, davacı şirkete ve modele hiçbir borcu kalmadığını, … TİC. LTD.ŞTİ. isimli şirketin dahili davalı olarak davaya katılması için bu şirkete dahili dava dilekçesi gönderilmesini talep ettiklerini, Müvekkili şirketin anlaşma gereklerine uygun olarak ödemesini yaptığını ve hiçbir borcu kalmadığını, davacı olan model 300 USD aldığını kabul ettiğini ancak daha çok alacaklı olduğunu iddia ediyor ise daha çok alacaklı olduğunu kendisi yazılı delille ispat etmek ve bunun yanında da sadece katalog çekimi için anlaşıp başka mecralarda anlaşmadığını kendisi ıspat etmek zorunda olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle davacı tarafından usule ve dava şartlarına ilişkin eksiklikler yerine getirilmez ise davanın usulden reddini, usulü eksiklikler yerine getirilerek davanın esasına girilmiş olması halinde ise davanın haksız ve kötü niyetli olması, davacı tarafın ödeme aldığını ikrarda bulunmuş olması, iddialarının yasal dayanağının olmaması, davacının iddialarının mesnetsiz olması, müvekkil şirketten haksız olarak kazanç elde edilmeye çalışılması gibi sebepleriyle davacının davasının reddi ile; tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalının da kabulünde olduğu üzere müvekkilinin yabancı bir model olduğunu, gerek HMK gerekse Borçlar Kanunumuz uyarınca müvekkilinin alacağını yabancı para üzerinde talep etmesini engelleyecek herhangi bir yasa hükmü bulunmadığını, işbu sebeple davalının müvekkilinin alacağını yabancı para üzerinden talep etmesinin mümkün olmadığı yönündeki iddialarının yersiz olduğunu, davalının müvekkilinin fotoğraf ve videolarının herhangi bir izin almadan kullanmış olması sebebiyle hesaplanacak alacak miktarı bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, davalı vekili her ne kadar alacağın varlığını müvekkilinin ispat etmesi gerektiğini belirtmişse de müvekkili tarafından resimlerinin web sitesinde kullanılması konusunda onay verildiğini ve bunun karşılığında 300,00 USD ücret alındığını, davalı vekilinin cevap dilekçesinde fotoğraf çekimleri için …TİC. LTD. ŞTİ. İle anlaşıldığı ve bu şirkete 16.000,00 TL + KDV ücret ödendiği belirtilmişse de müvekkilinin bu sözleşmede herhangi bir imzası bulunmadığı, bu şirketin çalışanı olmadığı gibi müvekkilinin fotoğraf ve videolarının kullanılmasına yönetik vermiş olduğu muvafakatnamesi de bulunmadığını, kaldı ki fotoğraf çekimlerini gerçekleştirilen ve tanık olarak beyan etmiş oldukları, … fotoğraf çekimleri esnasında davalı şirketin video ve diğer fotoğraf talepleri karşısında çekim esnasında bulunan yetkilileri uyardığını, davalı şirketin çalışanlarının ise çekimlere devam edilmesini talep ettiğini, davalı şirket tarafından müvekkilinin fotoğraflarının davalı şirketin mağazalarına ait bilboardlarda, sosyal mecralarında, internet sitelerinde, kataloglarında kullanılmasına izin vetildiğinin ispat edilmesi gerektiğini, davalı tarafın müvekkilinden resimlerinin / videolarının bu mecralarda kullanılması yönünde herhangi bir izin / onay almadığını, bu mecralarda kullanım içinde herhangi bir ücret ödemesi yapmadığını, işbu sebeple davalının bu kullanımı haksız kullanım teşkil etmekte ve bu mecralarda müvekkilinin resim / videolarının kullanımı için ayrıca bir ücretlendirme yapılması gerektiğini, müvekkilinin davalı şirket tarafından bu işlemleri yapan çalışanını yapmış olduğu hatalı işlemler sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini öğrendiğini, açıklanan nedenlerle alacağı belirsiz olmak üzere şimdilik 1000,00 USD’nin haksız kullanımın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesini; yargılama ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar tarafından ikinci cevap dilekçesi sunulmamış ve dilekçeler teatisi tamamlanmıştır. Mahkememiz 19/10/2021 tarihli duruşmasında “…Davacının tanık dinletme talebinin kabulü ile, davacı tanığı adına duruşma gün saatini bildirir davetiye gönderilmesine..” karar verilmiş ve davacı tanığı …’a tebligat çıkartılarak davet edilmiş olup Mahkememiz 09/12/2021 tarihli duruşmasında tanık …; “…Ben aynı zamanda ihbar olunan … şirket yetkilisiyim, şirketim ajans çekimlerinde değişik firmalar ile birlikte çalışmaktadır, dava konusu çekimi de davalı ile anlaşmak sureti ile bizim firmamız gerçekleştirmiştir, bahse konu çekim işine ilişkin olarak karşı tarafa ben 16.000,00 TL+ KDV olarak fatura kestim, ancak bu kesilen faturanın içerisinde davacı mankene ödenmesi gereken miktar 300 dolar olarak anlaşılmıştı, bu 300 dolar yapılan çekimlerin sadece internet/instagram kullanımlarına ilişkindir, bunun farklı mecralarda kullanılması halinde ekstra telif ücretinin ödenmesi gerekeceğini davalı şirkete özellikle belirttim, tüm mecralardaki kullanım ücretlerinin 1500 dolarlara kadar çıkabileceğini söylememe rağmen yapmış olduğum görüşmelerden bir sonuç alamadım, sektörde farklı uygulamalar olmakla birlikte firmalar doğrudan ajans ile görüşebildiği gibi bizim üzerimizden de mankenlerin ödemelerini gerçekleştirebilmektedir, bu noktada davacının iddiaları ve talebi yerindedir, yapmış olduğumuz çekim sonrası kullanım yapılan ödemeyi de aşar şekilde değişik mecralara taşmıştır, biz gerekli ikazımızı daha önceki çekimlerde benzer uyuşmazlıkları yaşamamızdan kaynaklı olarak yapmış olmamıza rağmen gerekli ödeme yapılmayınca dava açılmıştır, davacının vasıflarına haiz bir mankenin davalı kullanımlarından kaynaklı talep edebileceği ücretin talep eden firmanın ve mankenin vasıflarına bağlı olarak değişmekle birlikte dava konusu olayda videonun da olduğu göz önünde bulundurulduğunda, davalı kullanımlarının 1500-2000 dolar civarında olacağını düşünüyorum, net bir şey söyleme şansım yoktur, 3000 dolara kadar da çıkabilir, tüm mecralar olarak televizyon outdoor tv, billboard ve daha geniş kapsamlı kullanımlar yönünden bahsetmiş olduğum fiyatlar katlanarak devam edecektir, ajans ile ilk görüşmeyi ben davalı firmanın talebini dikkate alarak sadece internet kullanımlarına ilişkin olarak yaptım, sürekli müşteri olmamızdan kaynaklı olarak 300 dolar ücreti ben ajansa ödedim, bunun üzerine davalı taraftan aldığım kar da söz konusudur, farklı mecralarda kullanımı halinde telif gerektireceğini söyledim, normal şartlarda yapılan çekimin hangi mecralarda kullanılacağına ilişkin olarak ajansın ve mankenin bilgilendirilmesi ve gerekli muvafakatin alınması gerekmektedir, davalı kullanımları bildiğim kadarı ile AVM ve mağaza kullanımlarıdır, bunlar da outdoor olarak da nitelendirilebilir, ben az önce de söylediğim üzere bu işi para kazanma amaçlı yapıyorum, davalı ile yapmış olduğumuz görüşme sonrası mankene tarafımca teklif edilen fiyat üzerinden ödeme yaptım, karşı taraftan yaptığım işten kaynaklı kazanç sağlama ticaretin gereğidir, uyuşmazlıktaki sıkıntı mecra dışı kullanımdır…” beyanında bulunmuştur.
Mahkeme ara karan doğrultusunda davacı tarafça emsal ücretler için 18.06.2021 ve 30.06.2021 tarihli faturalar sunulmuştur. Fatura içeriklerinde davacının adı yer almamakta, ajans hizmet komisyon bedeli açıklamasıyla (altına elle online+mağaza notu eklenmiştir) 54.280,OO.TL bedelli ve ajans hizmet bedeli açıklamalı (altına elle sadece online notu eklenmiştir) 25.434,09.TL bedelli iki fatura sunulduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tanık beyanı da dikkate alınarak Mahkememiz 09/12/2021 tarihli duruşmasında “…Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir fsek uzmanı bir reklam ajans sektör bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle dosyaya sunulan deliller kapsamında davalının kullanım durumu, sektörel uygulamalar dikkate alınmak sureti ile irdelenerek davacıya ödenen ücretlerin rayiçler dikkate alındığında davalı kullanımlarına uygun olup olmadığı, bakiye ödeme gerekip gerekmediği, izinsiz kullanım olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunda bilirkişi raporu alınmasına…” karar verilmiş ve alınan 12/06/2022 tarihli raporda özetle; Davacının fotoğraflarının, başlangıçtaki muvafakati aşacak şekilde izni alınmaksızın kullanılmasının, FSEK m.86 kapsamında hukuka aykırılık teşkil ettiği, buna dayalı olarak davacının maddi tazminat talep edebileceği, kullanımların sosyal medya, fiziki mağaza ve dışarıya yansıyacak şekilde AVM kullanımlarını içerdiğini, bu kullanımlar kapsamında rayiç değer olarak yaklaşık 80.000 – 90.000 TL aralığında olabileceği görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Dava, 5846 sayılı FSEK madde 86, TBK 49, 58 ve TMK madde 24, 25 kapsamında fotoğrafın izinsiz kullanımından kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Bilindiği üzere dış görünüş, kişilik haklarının bir parçası olarak hukuken korunur. Bir kimsenin dış görünüşü üzerinde kişilik hakkı vardır. Dış görünüşün yansıması ve tekrarı demek olan resim üzerinde de kişilik hakkı bulunmaktadır ve bu yüzden resim ve portreler öncelikle kişilik hakkı olarak Medeni Kanun tarafından korunur. FSEK.m.86’da ise resim ve portreler özel bir hükümle korunmuştur. Kişinin fotoğrafı üzerindeki hak Medeni Kanun ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince kişilik hakkı kapsamında herkese karşı ileri sürülebilen mutlak haklardandır.
5486 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 86. maddesi, eser niteliğinde olmasalar dahi, resim ve portrelerin, tasvir edilen kişilerin muvafakati alınmaksızın teşhir veya başka şekillerde umuma arz edilemeyeceğini öngörmektedir . Eser niteliğini haiz olmayan fotoğrafların ve görsellerin korunması, FSEK md. 86, MK md. 24 ve md. 25 hükümleri aracılığıyla sağlanır.
Kişiliği oluşturan unsurların salt manevi olmadığı, kişiliği oluşturan kimi unsurların manevi değerinin yanısıra ekonomik değeri de olduğu gerek yerli gerekse yabancı öğretide kabul edilen bir husustur. Kişiliği oluşturan kimi unsurlardan, kişinin ismi ve resmi üzerindeki hakkı ekonomik değeri de olan haklar arasındadır. Bu değerlerin izinsiz kullanımı nedeniyle, ilgili kişinin malvarlığı zararı oluşabilir. Buradaki zarar, fiili zarardan ziyade, yoksun kalınan kazanç olarak tezahür eder. Resim gibi kişilik değerlerinin ticari açıdan kullanımı daha çok ünlü kişiler tarafından gerçckleştirilmekteyse de, ünlü olmayan kişilerin de bu tür kullanımları konu alan sözleşmeler yapmasına hiçbir mani yoktur. Başka bir deyişle, ünlü olmayan kişilerin resimlerinin de ekonomik bir değeri vardır.
FSEK m.86 1’e göre “Eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüşse 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe, teşhir veya diğer suretlerle umuma arzedilemez.” şeklindedir, fotoğraflar da bu madde kapsamında değerlendirilmektedir. FSEK m.86/1’e konu koruma , fotoğrafın “eser” niteliği olmayıp, tasvir olunan kimsenin kişilik hakkıdır.
Eser niteliği bulunmayan bir fotoğrafın umuma arz edilebilmesi için mutlaka fotoğrafta görüntülenen kişinin izninin alınması gerekir. Fotoğraf eser niteliğindeyse eser sahibi, fotoğrafta yer alan kişinin iznini almaksızın eser sahipliği sıfatına dayanarak eseri umuma arz edemez. FSEK m. 86 kapsamında bir hak ihlalinin gerçekleşmesi halinde fotoğrafta görüntülenen kişi dava açma hakkına sahip olacaktır.
TMK’nın 24. Maddesinde “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir” hükmü öngörüldükten sonra devam eden 25. Maddesinde de kişilik hakkı haleldar olanların dava haklarının neler olduğu düzenlenmiştir. Buna göre ; “davacının, maddî ve manevî tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır.
Yukarıda da belirtildiği üzere gerek doktrin ve gerekse Yargıtay uygulaması ile kabul edildiği üzere bir kişinin fotoğrafının çekilmesine vermiş olduğu izin bu fotoğrafın ya da suretin ticari amaçlarla kullanılması şeklinde yorumlanamaz. Bu fotoğraf ya da tasvirin ticari anlamda kullanılması durumunda kişilik hakkının ihlali sonucunu doğuracağı kabul edilmektedir.
Eser niteliğinde olmayan fakat FSEK md. 84 vc FSEK md. 86 hükümleri çerçevesinde korunan bir fotoğrafın haksız kullanımı halinde, bu fotoğraf bir ücrct karşılığında kullanılsaydı verilecek olan ücretten az olmamak üzere bir tazminata hükmedilecektir. Fotoğraf eser vasfına sahip olmadığı için bu ücret alışık olunan üç kat bedele de ulaşamamalıdır.
Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, sunulan rapor içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı davalı tarafından kullanılan fotoğraf ve videoların çekimine katılmış ve rıza göstermiş ise de sunulan deliller ve tanık beyanları davacı ikrarı ile de sabit olduğu üzere kullanımların ancak özel broşürlerde kullanılması yönünden olduğu (bu hususta davacı tarafça aksi yönde delil sunulmamış olmakla) davalı – şirket mağazalarına ait billboardlarda, sosyal mecralarında, internet sitelerinde, kataloglarda davacı fotoğraf ve çekimlere ait görsellerin izinsiz bir şekilde kullanıldığı, izahı yapılan mevzuat kapsamında kullanımların (FSEK 86, TMK 25) tecavüz teşkil ettiği, izinsiz kullanımlardan kaynaklı olarak davacının tazminat talebinin haklı olduğu, sunulan emsaller ve rapordaki değerlendirmeler dikkate alındığında davacının 1500-2000 usd aralığında tazminat talep edebileceğine kanaat getirilmiş davacının talebiyle sınırlı kalarak 1000 USD üzerinden davanın kabulü yönünde (vekalet ücreti yönünden Yargıtay 9. HD 2019/6569 esas 2019/16794 karar sayılı kararı dikkate alınarak) aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile,
-1.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a bendi uyarınca kamu bankalarının bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 418,76 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 207,37 TL harç masrafı ve 3.218,00 bilirkişi posta gideri olmak üzere toplam 3.425,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip
¸

Hakim …
¸