Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/122 E. 2023/94 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/122
KARAR NO : 2023/94

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesi : Davacı vekilinin mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kurucusu …’ın ülkemizin ilk üniversiteye hazırlık dershanesi olan ve … A.Ş. Tarafından kurulmuş olan “…” isimli ticari işletmeyi … 3. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı sözleşmesi ile … A.Ş.’den devir aldığını, 1997 yılında … tarafından alındığında …’ta tek şube olarak faaliyet göstermekte iken, 1999 yılında … şubesi, 2000 yılında Kadıköy şubesi, 2002’de …’de ikinci şube açıldığını, gün geçtikçe şube sayısını artıran …’nin günümüz itibari ile Türkiye genelinde 140 şubeye ulaştığını, …’ın, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yapılması amacıyla 1997 yılında … A.ş.’yi, 2005 yılında ise müvekkili … Eğitim Hiz. A.ş.’yi kurduğunu, Müvekkili şirketin, … numaralı , … numaralı, … numaralı , … numaralı, … numaralı, … numaralı , … numaralı, … numaralı , … numaralı, … numaralı, … numaralı, … numaralı, … numaralı, … numaralı, … numaralı ibareli markaların sahibi olduğunu, işbu markaların … 5. Noterliğinin… tarihli … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile …A.ş. tarafından müvekkili şirkete devredildiğini ve TÜRKPATENT’te de devir-tescil işlemleri tamamlandığını, müvekkili şirketin, markaları ve kullanımlarını … alan adlı internet sitesinde ve diğer sosyal medya hesaplarında da tanıttığını, müvekkilinin “…” ibare ve biçimli markaları, 1997 yılından beri eğitim ve öğretim hizmetlerinde, tüm Türkiye’ye ulaşacak biçimde, fiziki ve dijital ortamlarda kesintisiz olarak fiilen kullanılmak, tanıtılmak, çok geniş bir coğrafi çevreye hitap edecek şekilde ve üst düzey kalitede hizmet sunmak suretiyle ilgili sektörde bulunanlar tarafından çok iyi bilinen ve beğenilen itibarlı marka haline geldiğini ve tanınmışlık vasfı kazandığını, davalı …’un …, …, … numaralı markaları müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarını ihlal ettiğinden hükümsüz kılınması şartları oluştuğunu, müvekkilinin markalarıyla davalı markalarında, asıl ve ayırt edici unsurların her birinin aynı şekilde göründüğünü ve kavramsal olarak aynı algıyı yarattığını, müvekkilinin markasıyla davalının markasının, münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktıkları izlenimin aynı olduğunu, öncelik hakkına sahip olan tescilli müvekkili markaları ile davalının markaları arasında karışıklığa sebebiyet verebilecek derecede görsel, işitsel ve anlamsal olarak ayırt edilemeyecek derecede benzerliğin açık olduğunu, bu karışıklıklar nedeniyle müvekkilin ciddi biçimde zarar göreceğini, çünkü eser ve markaların aynı olması sebebiyle zamanla müşteri çevresinin yanılarak kendisi yerine davalı taraftan hizmet alabileceğinin açık olduğunu, zaten davalı tarafın amacının da bu olduğunu belirterek müvekkilinin eser ile marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan, kötüniyetli tescil ürünü davalıya ait 13.01.2021 tescil tarihli … başvuru numaralı “… ” ibareli, 22.02.2019 tescil … başvuru numaralı “…” ibareli, 05.10.2018 tescil tarihli … başvuru numaralı “…” + ŞEKİL ibareli … ve…sınıf ürün ve hizmetleri içeren markalarının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davalı adına tescilli 13.01.2021 tescil tarihli … başvuru numaralı “… ” ibareli, 22.02.2019 tescil … başvuru numaralı “…” ibareli, 05.10.2018 tescil tarihli … başvuru numaralı “… ibareli markaların üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesi: Davalı vekilinin mahkememize ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacının …. ve …. sınıf ürün ve hizmetlerin içeren markaların sahibi olduğunu belirterek birlikte salt tek başına “…” ibaresinin işaretle birlikte tek başına tescil edilmiş bir marka olmadığını, “…” ifadesini genel marka niteliği taşımayacak bir sözcük, söz öbeği veya tanım olduğunu, bunun tek başına SMK 5/1-b.madde kapsamında ayırt ediciliği sağlamadığını ve SMK m.4 kapsamında tek başına bu ifadenin bir marka olamayacağını, davacının bu dava yolu ile …terimi üzerinde kendisine münhasır ve mutlak bir hak sağlama peşine düştüğünü, “…” ibaresinin tek başına marka olmadığını, ona ayırt edicilik sağlayarak marka olmasını sağlayan unsurların ek olarak kullanılan logo, işaret, kelime ve bilim adamları olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun, yanında ayırt edici herhangi bir işaret ya da bütünleyici farklı bir kelime olmaksızın “…” ibaresini tek başına … sınıfta tescil etmediğini, TPMK’da sadece …sınıfta “…” unsurunu içeren 160 civarı marka ilanı açıldığını, bu sebeple yargı ve TPMK uygulaması tutarlılığı açısından davacının davasının reddinin gerektiğini, Türkiye’de “…” ibareli ilk markanın farklı bir gerçek kişi karşısında 1997 yılında yapıldığını, … markasının 2010 yılından itibaren farklı gerçek ve tüzel kişiler tarafından marka başvurularına konu edildiği ve bu markaların büyük kısmının tescil edildiği dikkate alındığında davalının bir bütün olarak marka kullanımının haksız fiil sayılmayacağını, … ibaresi üzerine inhisar hakkı tesis edilmeyeceğini, bu ibarenin ticaret ve tescil alanına ilk kez davacı tarafça sokulmadığını, dikkate alındığında davalı tarafın kendi tescilli markasını kullanmasının haksız rekabet yaratmayacağının hukuki gerçeklik olarak ortada olduğunu, ihtilafın esasının da … olduğunu, “…” ibaresinin ancak zayıf marka olarak değerlendirilebileceğini belirterek davacının davasının reddine, mahkemece verilen 12/04/2021 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına, devamı halinde uygun bir teminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevaba cevap: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davalıya ait 13.01.2021 tescil tarihli … başvuru numaralı “… ” ibareli, 22.02.2019 tescil … başvuru numaralı “…” ibareli, 05.10.2018 tescil tarihli … başvuru numaralı “…” + ŞEKİL ibareli … ve …sınıf ürün ve hizmetleri içeren markalarının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, ihtiyati tedbirin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İkinci cevap: Davalı vekilinin mahkememize sunduğu ikinci cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davacının davasının reddine, mahkemece verilen 12/04/2021 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına, devamı halinde uygun bir teminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhtiyati tedbir: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı adına tescilli 13.01.2021 tescil tarihli … başvuru numaralı “… ” ibareli, 22.02.2019 tescil … başvuru numaralı “…” ibareli, 05.10.2018 tescil tarihli … başvuru numaralı “…” + ŞEKİL ibareli markaların üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 12/04/2021 tarihli tensip zaptının … nolu ara kararı ile “ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kısmen kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde kayıtlı, … ve … sınıflarda tescilli, … başvuru nolu ”… ” ibareli, … başvuru numaralı ”…” ibareli, … başvuru numaralı ” …” ibareli markaların dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devir ve temlikinin ihtiyati tedbiren önlenilmesine, tedbirle ilgili TPMK Markalar Dairesi Başkanlığına bilgi verilmesine” karar verilmiş, bu konuda TPMK’ya müzekkere yazılmıştır.
Deliller:
TPMK: Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak dava konusu davalı adına kayıtlı … ve … sınıflarda tescilli, … başvuru nolu ”… ” ibareli, … başvuru numaralı ”…” ibareli, … başvuru numaralı ” …” ibareli markaların marka tescil dosyalarının tasdikli suretinin gönderilmesi ve halen geçerli olup olmadığının bildirilmesinin istenilmiştir. Gelen kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporu: Bilirkişi raporunda; “Davacının markalarının davalının markalarına kıyasen tescil ve başvuru önceliğine sahip olduğu; Her iki tarafın markalarının …, … ve … sınıflarda tescilli olmasından ötürü ilgili mal/ hizmetler açısından ötüşmenin mevcut olduğu; “…” ibaresinin tek başına eğitim sektöründe “vasıf belirtmesinden ve yaygın kullanılmasından” ötürü zayıf bir ibare olarak değerlendirileceği; ancak davacının “…” “…” tescilli markalarının eğitim sektöründe uzun süreli kullanım, açtığı şubeler ve reklam faaliyetleri ile ortalama tüketiciler nazarında bilinirlik, ayırt edicilik ve işletmesel köken gösterme vasfı yarattığından bir bütün olarak marka olarak değerlendirilebileceği, davalının “…” ibaresini hem görsel hem de çağrışım açısından davacının önceden tescilli markaları ile benzer şekilde kullanılmasının tüketici algısı yönünde iltibas ve karşılık yaratabileceği, davalı tarafından bu ibarenin aynı veya benzer punto, desen görseller ile veya güçlü nitelikli ibareler olmaksızın, salt “baş harf kısaltması” gibi zayıf bir ibare ile kullanılmasının karışıklık yaratabileceği, hal böyle iken; davalının … nolu “…” markasının hem çağırışım hem görsel/işitsel/kavramsal açılardan tüketiciler nezdinde karışıklık yaratacağından … sınıflarda SMK m.6/1 ve m.25 uyarınca hükümsüz kılınabileceği, Davalının … nolu “…” markasının hem çağırışım hem görsel/işitsel/kavramsal açılardan tüketiciler nezdinde karışıklık yaratacağından .., … Sınıflarda SMK m.6/1 ve m.25 uyarınca hükümsüz kılınabileceği, davalının … nolu “…” markasının hem çağırışım hem görsel/işitsel/kavramsal açılardan tüketiciler nezdinde karışıklık yaratacağından … Sınıflarda SMK m.6/1 ve m.25 uyarınca hükümsüz kılınabileceği tespitlerinde bulundukları” kanaatini bildirmiştir.
Dava ve uyuşmazlık : Taraflar arasındaki dava ve uyuşmazlık; davalı adına tescilli … tescil numaralı “… ” ibareli marka, … tescil numaralı “…” ibareli marka ile … tescil numaralı ” … ” İbareli markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkininin gerekip gerekmediğine ilişkindir. Davacı taraf, davalı adına tescil edilen markaların davacı adına tescilli markalara benzer nitelikte olduğu ve tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu ve haksız rekabet oluşturduğunu belirterek hükümsüzlüğüne karar verilmesini savunmuş, davalı taraf ise, “…” ibareli markaların ayırt edicilik seviyesinin düşük olduğu, bu ibare üzerinde münhasır bir hak yaratma ve tekel oluşturmanın mümkün olmadığını, ibarenin ayırt edici nitelikte olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Gerekçe: Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak dikkate alındığında; TPMK nezdinde davalı adına tescilli … tescil numaralı “… ” ibareli marka, … tescil numaralı “…” ibareli marka ile … tescil numaralı ” … ” İbareli markaların bulunduğu, davacı adına ise … tescil numaralı ” … …” , … tescil numaralı “…” , … tescil numaralı “…” , … tescil numaralı ” …”, … tescil numaralı^” …”, … tescil numaralı ” …” , … tescil numaralı ” …”, … tescil numaralı ” … ” , … tescil numaralı ” …”, … tecsil numaralı ” …”, … tecil numaralı ” …”, … tescil numaralı ” …”, … tescil numaralı ” …”, … tescil numaralı ” … “, … tescil numaralı ” …” ibareli markaların bulunduğu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, … olarak TPMK nezdinde 333 adet marka kaydının bulunduğu, … ibaresinin fizik, kimya, biyoloji gibi bilimlerin ortak adı olduğu, … ibaresinin kelime unsuru olarak tek başına zayıf marka niteliğinde olduğu, hem davacı hem de davalı tarafça … ibaresinin kullanıldığı, davacının markalarının davalının markasından ayrı olacak şekilde şekil unsurunu da barındırdığı, davacının markalarının tescil ve başvuru tarihleri göz önüne alınarak önceliğe sahip olduğu ve tarafların markalarının aynı hizmet sınıflarında tescilli olduğu ve davalı adına tescilli markaların tüketici nezdinde karışıklık ve iltibasa sebebiyet vermesi nedeniyle hükümsüz kılınabileceğine ilişkin rapor tanzim edilmiş ise de dosyanın niteliği gereği dosya arasına alınan bilirkişi raporundan yola çıkarak rapor doğrultusunda tarafların kullanımlarının ve marka haklarının net olarak tespit edildiği, her ne kadar raporda hükümsüzlük yönünden kanaat bildirilmiş ise de … ibaresinin zayıf marka niteliğinde olduğunun bilirkişi raporunda da belirtildiği, davacının öncelik hakkına dayanarak … ibaresi üzerinde hak talep edemeyeceği, markaların görsel ve işitsel durumları dikkate alındığında aralarında fark olduğu ve bilirkişi raporunun aksine tüketici nezdinde karışıklık ve iltibasa sebebiyet vermeyeceği kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan sebeplerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yatırılan peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 210,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 25.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra iadesine,
Dair taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır