Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/83 E. 2020/483 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/83
KARAR NO : 2020/483

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2014
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ile “…” isimli dizi filmde oyuncu olarak rol alması karşılığı olarak 276.000,00 TL.kendisine nakten avans ödendiğini, ayrıca davalıya kendi hayat hikâyesini anlatacağı ve senaryo yazarlığının yanı sıra başrol oyuncusu olarak da yer alması planlanan “…” adlı film ile ilgili 200.000,00 TL nakden avans ödendiğini, aradan 3 yıl geçmesine rağmen müvekkil şirkete teslim edilmiş bir senaryo bulunmadığını, davalının hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğinden avans olarak ödenen 200.000,00TL nin iadesi talep edildiğini, davalının müvekkil şirkete herhangi iade yapmadığını, … isimli dizinin …’de 2 bölümün yayınlandığı ve ardından 3 bölümün yayınlanmak üzere teslim edilmesine rağmen yayınlamadan yayından kaldırıldığını, … ile yapılan sözleşme TV tarafından 10.01.2014 tarihinde fesih edildiğini ilk diziye ilişkin yapılan ödeme sonrası davacının 49.840,50 TL.iade yapması gerektiğini, zira dizinin… ile yapılan sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle 2 bölümden
sonra yayından kaldırıldığını, iade edilmeyen avanslar ile ilgili olarak borçlu davalı tarafa … tarihinde … 2. Noterliği kanalı ile … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, İhtarnameye rağmen borç ödenmeyince, … 27. İcra Müdürlüğüne ilamsız icra takibi başlattıklarını, icra Müdürülüğünde yapılan takibe itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptalini, %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: İddiaların doğru olmadığını, kendilerine eksik ödemenin yapıldığını, 25.546 TL.nin davacı taraftan alacaklı olduğunu, bölüm başı 75.385,50 TL.den toplam 301.546 TL.ödemenin kendilerine yapılması gerektiğini, senaryonun davacı yana teslim edildiğini, üzerinde kast çalışmalarının da davacı şirket merkezinde yapıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini kanalla yapımcı arasındaki sözleşmenin feshinden 2,5 ay sonrasında müvekkile bu diziye ilişkin ödeme yapıldığını bunun avans olması mümkün olmadığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2014/215 esas-2015/320 karar sayılı 24.12.2015 tarihli karar ile;”…Davacı … Ltd Şti tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile … 27. İcra müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 248.898,17 TL üzerinden devamına, bu miktara takip tarihinden itibaren ödeninceye kadar değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, Alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,..”dair karar verildiği, verilen kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14.02.2018 tarih ve 2016/7043 esas, 2018/1066 sayılı kararı ile bozulmuştur.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava İİK hükümleri uyarınca açılmış; icracı sanatçı ve eser sahibi sıfatıyla davalıya ödenen avansların iadesi amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14.02.2018 tarih ve 2016/7043 esas, 2018/1066 sayılı bozma kararı uyulmuş yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı icracı sanatçının sözleşmeden doğan borcu, TBK m. 471 vd. de düzenlenmiş olup, yapımcının öngördüğü plan dairesinde film çekim planına uymak, sadakat ve özenle sanatını özgün şekilde sergilemek olup, davacı yapımcı tarafından, eserin (dizi filmin) meydana getirilmesinde davalı icracı sanatçıya isnat edilebilecek herhangi bir kusurunun bulunduğu iddia ve ispat edilmiş değildir. Davalı oyuncunun dizi filmin çekimi sırasında hazır bulunması, iş planlamasına uyması, emek ve mesai sarf etmesi, çekimlere katılması, hatta 4. bölümün fragmanının dahi hazırlanmış olması nedeniyle TBK m. 479 ve 480 uyarınca 4. Bölüm için dahi ücret istemeye hak kazanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 485. maddesi “İşsahibi yüzünden ifanın imkânsızlaşması” başlığını taşımakta olup, “Eserin tamamlanması, işsahibi ile ilgili beklenmedik olay dolayısıyla imkânsızlaşırsa yüklenici, yaptığı işin değerini ve bu değere girmeyen giderlerini isteyebilir.” hükmü de dikkate alındığında ve davalı oyuncunun eserin ortaya çıkmasında üzerine düşen bütün edimleri yerine getirdiği de gözetildiğinde avans olarak ödenen oyunculuk ücreti yönünden davanın reddi gerekirken mahkemece dizinin yayından kaldırılması nedeniyle ifanın imkansızlaştığı kabul edilerek, 4. bölümün çekildiği tarafların kabulünde olan fragman süresi ile dizi süresinin oranlanması suretiyle iadesi gereken miktarın hesaplanması doğru olmamış ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü gerekmiştir. Tarafların davalının hayat hikayesini konu alan “…” isimli film senaryosunun davalı tarafından yazımı konusunda şifahen anlaştıkları ve davacı tarafça davalıya sipariş olunan eser bedelinin yarısının avans olarak ödendiği konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı şahsın kendisine sipariş olunan senaryo eserini, sahibinin hususiyetini yansıtan ilim ve edebiyat eseri mahiyetinde tamamlaması ve davacı yana teslim etmiş olması ile edimini yerine getirmiş sayılacağının, bu suretle taraflar arasında kararlaştırılan sözleşme bedeline de hak kazanacağının kabulü gerekir. Davacı tarafın kendisine teslim edilen eseri beğenip beğenmemesi önem arz etmediği gibi eserin beğenilmemiş olması ödenmiş olunan avansın istenmesi sonucunu da doğurmayacaktır.
Somut olaya dönüldüğünde; davaya konu eserin, davalı çalışanı … tarafından davacı tarafa teslim edildiği sabittir. Davacı taraf, eserin kendisine tesliminden sonra TBK 474 vd. maddeleri uyarınca süresinde ve usulüne uygun olarak herhangi bir ayıp ihbarında da bulunmuş değildir. Sipariş usulü eser sözleşmesine aykırı olarak eserin eksik veya istenilen niteliklerden yoksun olarak sipariş edene teslim edildiğinin ispat edilememesi sebebiyle davacı tarafın sözleşmeye istinaden ödediği avans bedelinin iadesini isteyemeyeceği bozma ilamında da belirtildiği şekilde hükme bağlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde;. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14.02.2018 tarih ve 2016/7043 esas, 2018/1066 sayılı kararı doğrultusunda davanın reddine, ispatlanmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 54,40 TL karar harcının peşin yatırılan 4.075,90 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 4.021,50 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesap olunan 32.072,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2020

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.